SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Günleri'nin Üçüncüsü..

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:51:24
'Malatya Günleri'nin Üçüncüsü..
A- A+ PAYLAŞ

Süleyman ÖZEROL

Atatürk Kültür Merkezi'nde 28 Kasım-1 Aralık 2013 tarihleri arasında Ankara’da Malatya Günlerinin üçüncüsü gerçekleştirildi. Oğlum Yazar’ın kına ve düğünü nedeniyle iki gün katılamadım. Dolayısıyla katıldığım süre içindeki gözlemlerimden bazılarını aktarmak istiyorum.

28 Kasım 2013, Perşembe

Kazım Karabekir Caddesinde Atatürk Kültür Merkezi’ne giderken Av. Selami Yücel’i gördüm. Malatya’nın çınarlarından Azmi Fenercioğlu ve Ömer Erdoğan da arabasındaydı. Hal hatır ettik, arabaya bindim, AKM’nin doğu kapısında indik. Üçümüz kol kola ilerlerken Selami Bey fotoğraf çekiyordu, ben de çektim, yürüdük.

Bina girişinde Ali Cengiz ve Ertaç Önal ile karşılaştık. Sergi salonuna çıktık, TRT program yapımcısı Ahmet Mortaş ile karşılaştım, hemen ardından Ankara Malatyalılar Derneğini yıllarca işleten Tülay Hanım torunu ile oradaydı.

Sergi salonunda Malatyalı ressamların sergisi vardı. Girişim solunda Faik Sağlam, yanında Levent Akça’nın atları, Turgay Kural’ın siyah beyaz fotoğrafları, Pütürge Belediyesinin fotoğrafları; girişin sağında Hasan Demirbağ ve Süleyman Turan… Turgay Kural’ı göremedim, diğer sanatçılarla uzun uzun söyleştik. Malatya’da sergilere yer vermeye n basından, Malatyalı yazarları araştırmacıları tanımayan yöneticilerden, Malatya kitaplığının işleyişinden ve daha birçok şeyden söz ettik.

Sergi salonu girişine sergi olduğuna dair bir işaret, levha konulmamıştı. Görevlilere söylediğimde genç biri, “Bizimkiler zaten sergiyi gezmezler, yiyeceklere bakarlar” dedi. Bunu söyleyen Kayseriliydi ama bir gerçeği dile getiriyordu. Demek ki birçok yerde durum benzeşiyor…

TRT’de 40 yıla yakın THM programları yapan Ahmet Mortaş ile sergi alanını iki dolam dolanırken Battalgazi, Kale, Doğanyol, Kuluncak, Akçadağ, Malatya, Hekimhan, Arguvan, Arapkir, Doğanşehir bölümlerine uğradık. Malatya Musiki Derneğinde sanatçılarımız vardı ve Malatya türküleri söylüyorlardı. Başkan Mehmet Tunç Yıldırım, İsmet Bozdağ, Sultan Güler ve Abidin ile hal hatır ettik.

Arguvan Derneğinde kavun, Kuluncaklılarda kavurga, Hekimhan’da ceviz ve diğerlerinde de benzeri yiyecekler gelenlere sunuluyordu. Kuluncaklılar Derneğinde Birsen Yıldırım, Vayloğ Dede ile ilgili anlatıları annesinden yazıp gönderecek. Arguvan

Derneğinde türkü CD’si dağıtılıyor, ayrıca Arguvan’ın tüm köylerini fotoğraflayan ve burada bulunan Rıza Parlak’ın fotoğrafları. Üniversite standında konservatuar öğrencileriyle birlikte söyledik.

Siyasiler bolca fotoğraf çektiriyorlar. Köylümüz, babamın ilkokul arkadaşı Seyfi Oktay da anma günlerine geldi. Eski kütüphane müdürümüz Osman Öcal, Sabancı Kültür Merkezi Müdürü Doğan Gündüz, Malatya basınındanYaşar Karaaslan, Ali Aladağ ve daha niceleri…

Kurşunlulu hemşerim Atatürk ve İnönü adını anmayanlara, Atatürk fotoğrafını asmayanlara sitem ediyordu. 

30 Kasım 2013 Cumartesi 

Ankara Malatyalılar Derneği Maltepe’de dernek binası karşısında bulunan Akar Otel’de kahvaltı verdi. Vali ve yöneticiler, eski valilerden bazıları, dernek yöneticileri ve basın mensupları vardı kahvaltıda. Mustafa Yıldırım eşi Perihan Hanımla gelmişti. Eşiyle gelen tek oydu, hal hatır ettik. Asım Demirkök, Samira Aktaş, Yaşar Karaaslan ve daha birkaç basın mensubu ile aynı masadaydık.

Ankara Malatyalılar Derneği başkanı Battal yıldız tüm dernek yöneticilerini yanına alarak konuşmasını yaptı. 

1 Aralık 2013 Pazar 

Çorlu’dan gelen kardeşim Yusuf ile AKM’ye gittik. Malatyalı Ozanlar Programımızın üst salonda hazırlıklar sürerken Hasan Demirbağ ve Süleyman Turan ile söyleştik. Konu yine sanat ve sanatçı idi. Yaşar Karaaslan gelmişti ki, “İşte sizin sorunlarınızı yazacak kişi” dedim ve sahneye çıkarak hazırlıkları tamamladık. Ankara’da yaşayan Malatyalı ozanları yaptığımız sıralamaya göre her birini tanıtarak sahneye çağırdım ve programlarını tamamladılar.

1.İbrahim Emici

2. Ahmet Dumlupınar 

3. Murtaza Şirin

4. Feyzi Şahin

5. Hüseyin Öğretmen

6. Zeki Yıldırım

7. Yılmaz Şirin

8. Ali Rıza Gültekin

9. Kenan Şahbudak

10. Süleyman Özerol

Feyzi Şahin ve Murtaza Şirin şiirlerini okudular, diğer ozanlar çalıp söylediler. Kenan Şahbudak’ın bağlaması ile çalıp söylediği türkülerle hemşerilerimiz coşarak halay çektiler.

Ben de sunumu yaptıktan sonra kısaca yaşamöykümden söz ettim. Ankara’da bulunan sanatçılarla ilgili çalışmalar yaptığımdan da söz ederek onlara iletişim kurma çağrısı yaptım.

Saat 12.30’da başlayan programımız saat 15.00’de sona erdi.  Hekimhan yerine giderken Ahmet Mortaş Malatya Sinema Festivali yerinde kitap dağıtacaklarını bekliyordu, oysa görevli kimse yoktu.

Ali Özdemir beni çağırdı, iki bayan seni soruyor diye. Malatya Derneğine gittim, Anadolu Kadınları Derneğinden iki bayan gelmişti. Birlikte Hekimhan standına gittiğimizde genç bir kız türkü söylüyordu. 

Sevdasın Çektiğim… 

“Benim türkümü söylüyor” dedim ve tahrip olmuş boğazıma aldırmadan türkünün bağlantılarına katıldım. 

Aman dağlar aman

Kara bağlar aman

Yolcum ağlar aman

Sunam ağlar aman 

Adını sordum, “Sümeyye Tosun” dedi. Kocaözülü müsün dedim, “Evet” dedi.

Emine Tosun’u tanır mısın dedim, tanımadığını söyledi, “Hekimhan’da ilk bayan sanatçıyım dedi. Özlem Özdemir’i tanıyor musun dedim, evet dedi. Hekimhan Müzik Kültürü üzerine çalıştığımızı söyledim, iletişim kuracağız…

Bayan arkadaşlarla çıktık, kapıda ayrılıp eve döndüm.

Birkaç Cümle Daha

Birçok kişi Malatya’yı tanıtımda yetersiz kalındığını yazmıştır mutlaka.

Arguvan Derneği türkü CD’sini binlerce çoğaltıp dağıtırken Malatya’yı tanıtıcı CD’nin kalmadığını söylemek bence olmayacak bir şey…

Siyasilerin boy göstermesinin ötesinde tanıtıma, kültür ve sanata gereken önemin verilmediğini eklemeliyim.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız