SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya İçin Yapmaya Hazırız"

A- A+ PAYLAŞ
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Küçük Millet Meclisi Kasım ayı olağan toplantısına katılarak, deprem konusunda gündem yaratacak açıklamalar yaptı. Ağbaba, Van Depremi sonrasında yönetim eksikliğinin yaşandığını belirterek, “Deprem sonrasında eksikliklerin yaşanmaması için deprem sonrası çalışmaları yapacak ekiplerin oluşturulması gerekiyor” dedi.
 
“DEPREMDE YÖNETİM EKSİKLİĞİ YAŞANDI”
Öğretmen evi’nde yapılan toplantıda konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Ülke gündemini ilgilendiren bir konunun ilimizde de gündeme gelmesi çok önemlidir. Ben Van Depremi olduğu gün Muş’taydım. Deprem haberini duyar duymaz hemen deprem bölgesine gittim. Depremden 2 saat sonra Erciş’teydim. Depremin nelere yol açtığını yakın en gördüm. Orada ilk tespit ettiğim nokta deprem sonrasında bir yönetim eksikliğini tespit ettik. Hükümet, deprem bölgesine hızlı ulaşım sağladığını söyledi. Ama oraya hızlı ulaşım, depremzedelere bir yarar sağlamadığına şahit oldum. Hükümetten giden birçok arkadaşımız, orada çalışmaya çalışan kişilerin çalışmalarını da aksattı. Deprem sonrasında oradaki kaymakam, vali ve diğer yöneticiler ne yapacağını bilemez halde koşturma içindeydiler. Yıkılan binalar etrafında koşuşturan insanlar, hiçbir şey yapamaz haldeydiler. Hele Erciş’in içine doğru gittiğimizde telefonların çekmediği, insanların ne yapacağını bilmediği halde bir başıboşluk içindeydiler. Oradaki kaymakam, vali ve diğer yöneticiler depremi yaşadıkları için deprem psikolojisi içinde hiçbir şey yapamıyorlardı. Daha sonra deprem bölgesine Ağrı valisi ve bir bakan geldi. Onlarda deprem sonrasında neler yapılması konusunda bilgileri olmadıkları için onlarda bir şey yapamadılar. Bunun için deprem sonrasında yapılması gereken en önemli konu deprem sonrasında yapılması gereken çalışmaları yapmak için ekipler kurulması gerekiyor. Bu konu için gerek İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile gerekse de meclis gündemine ileriki günlerde taşıyacağım” şeklinde konuştu. 
 
“AFAD SINIFTA KALDI”
Van depremi’nde AFAD’ın da sınıfta kaldığını belirten Ağbaba, şunları kaydetti: “Kızılay da sınıfta kaldı. Burada bir ayrım yapmadan siyasi partiler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bizde dahil hepimiz sınıfta kaldık. Bunun için deprem sonrasını yönetecek ekiplerin oluşturulması gerekiyor. Deprem sonrasını yönetmek için ülkeyi deprem bölgelerine ayırarak, oraları yönetecek ekipler oluşturmak gerekiyor. Örneğin Van, Bitlis, Erzurum, Muş gibi bölgelerde olası bir deprem sonrasında yönetecek ekipler oluşturmak gerekiyor. Bu illerin herhangi bir yerinde deprem olduğunda örneğin Van valisi yönetecek. Yoksa deprem bölgesine yardımlar geliyor, yardımların nereye gittiği belli olmuyor. Araçların nereye gideceği, yardımların hangi bölgeye yapılacağı belli olmuyor. Aksi durumda kargaşa yaşanıyor, kimin ne yaptığı belli olmuyor.”
 
“DEVLET SOSYAL DONATILARI YAPMIYOR”
Van Depremi izlenimlerini de aktaran Ağbaba, Erciş’te yaşadığı bir olayı şöyle aktardı: “Erciş’te, il olabilecek bir yerde, bir grup öğretmen depremden sigara içmek için dışarı çıktıklarını, bunun için de enkaz altından kurutluklarını ifade ettiler. Ben depremden önce bölgeyi dolaştım. İnsanlar Patnos’tan ve çevre ilçelerden insanlar bir şeyler içmek için Malazgirt’te gittiklerine şahit oldum. İnsanların sohbet edecekleri, sosyal anlamda bir şeyler yapacakları hiçbir yer yok. Devlet oralara öğretmen gönderiyor. Ama sosyal anlamda hiçbir şey yapmadığı için insanlar sosyal bir şeyler yapmak için başka ilçe merkezlerine veya il merkezlerine gitmek zorunda kalıyorlar. Sonra da depreme kader deniliyor. Şimdi bu kader mi, deprem mi yoksa ne? Sosyal anlamda ülkenin her yerinde olduğu gibi Malazgirt’te Van’da da Erciş’te de var. Erciş’te olduğu gibi 75 öğretmen aynı yerde dönmek zorunda kalıyor. Devlet oraya öğretmenleri gönderiyor, okul yapıyor ama sosyal tesisleri yapmayı düşünmüyor. İnsanların deprem sonrasında ölmelerine neden olacak bir neden de budur.”
 
“DEPREMDE DEVLETE BAĞLI KURUMLAR SINIFTA KALDI”
Deprem sonrasında bir gerçeğin daha gün yüzüne çıktığına işaret eden Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem sonrasında sivil savunmanın da çok hantal olduğunu düşünüyorum. Erciş Depremi’nde kurtarma konusunda başarılı olan kurumlar özel şirketlerin kurtarma ekipleriydi. Deprem sonrasında askerler de başarılı çalışmalar yaptı. Ancak sivil savunma gibi devlete bağlı kurumların başarılı olduğunu kimse iddia edemez. Deprem sonrasındaki konularla ilgili siyaset yapmamak gerekiyor. Ama insan gördüklerini de söylemeden edemiyor. Başbakan yardımcısı deprem sonrasında diyor ki ‘Biz kendimizi test edelim diye depremzedelere yardımı kabul etmedik’ diyor. Bu insan öldürmeyle eşdeğer bir durumdur. Orada her insan bizi kurtarın diye bağırıyor. Ama hükümet ‘biz başarılı mıyız, değil miyiz diye test yapıyor?’ bu duruma da bir anlam veremiyorum. Biz 1999 Marmara Depremi’ni yaşamamıza rağmen halen istediğimiz noktada değiliz. Biz bu depremden kendimize dersler çıkarmadık. Buna iktidar da muhalefet de diğer siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları da dahildir.”
 
“HERKESTE YAYGIN BİR SORUMSUZLUK VAR”
Van’ın Erciş ilçesinde 5 tane hazır beton tesisi olduğunu ama 4’ün işletme ruhsatı olmadığını, bu durumun ülkenin çoğu yerinde aynı olduğunu belirten Ağbaba, “Biz bu konuya siyasi olarak bakmıyoruz. Bir yurttaş olarak bakıyoruz. Deprem olduğunda hepimizi aynı şekilde etkiliyor. Deprem konusunda herkeste yaygın bir sorumsuzluk var. Van Üniversitesi’nde bir tane profesör Van milletvekillerine, valiliğe, bakanlarına Erciş’in bir mahallesine konut yapmayın diye yazılar yazıyor. Gündem oluşturuyor. Ama kimse sözünü dinlemeyerek o bölgeye konut yapıyor. Sonrada işte bu görüntüler oluşuyor. Buna biz Malatya olarak da fazla ilgi göstermiyoruz. Biz yaşamadığımız için önemsemiyoruz. Ne zaman biz depremi yaşarsak o zaman biz de deprem konusunda duyarlı oluruz.”
 
“BİLİM ADAMLARI MALATYA’DA BİR DEPREM BEKLİYOR”
Bilim adamlarının söylediğine göre Malatya’da da bir deprem beklendiğini belirten Ağbaba, “Bunun için bizlerin önceden önlem alması gerekiyor. Bunun için siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ortak hareket etmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm başladı, ama bir türlü ilerlemiyor. Mesela Malatya Şeker Fabrikası arazisi üzerine bir hastane yapılıyor. Çoğu siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu oraya yapılmaması için görüş bildirmelerine rağmen hastane yapılıyor. Hatta iktidar partisi içindeki bazı kişiler de karşıydı. Ama tartışılmadan hastane oraya yapılıyor. Bence oraya hastane yapılmasıyla kentin bağrına bir hançer sokulmuştur. Şuanda kentin yaşadığı trafik sorunun temel nedendir. Bu durum kuzey çevre yolu gibi diğer konularda da aynı durumu yaşıyoruz. Deprem öncesinde tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, sendikaların görüşleri alınarak ortak hareket edilmesi gerekiyor. Deprem sonrasında da deprem bölgesine yönetecek ekiplerin oluşturulması gerekiyor. Ülkeyi deprem sonrasındaki hantal yapıyı ortadan kaldırmak gerekiyor” ifadelerini kaydetti. 
 
“AKÇADAĞ ÖĞRETMEN OKULU OLASI BİR DEPREMDE ENKAZA DÖNÜŞÜR”
Malatya’da Akçadağ Öğretmen Okulu’nun 4.1 şiddetinde bir depremle yerle bir olacağının söylendiğini aktaran Ağbaba, sözlerini şöyle tamamladı: “Hasançelebi Lisesi’ne uzaktan bakmakla anlaşılıyor, olası bir depremle yerle bir olacaktır. Bunun için uzman olmaya gerek yok. Şimdi oranın güçlendirilmesi için ihale yapılmasını bekliyorlar. Böyle bir şey olur mu? Malatya’da deprem konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Malatya Belediyesi deprem konusunda çalışmalar yapmak için bir takım kararlar alırsa sonuna kadar destek vereceğiz. Buna tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer kurumlarında destek verecektir. Malatya’nın baştan sona kadar tüm binaların depreme ne kadar dayanıklı olduğu tespit edilmesi gerekiyor. Yakılacaksa da kararlar ivedilikle alınarak uygulanması gerekiyor. Bu konuda siyasi olarak üzerimize düşün bir görev ve sorumluluk varsa onu üstlenmeye hazırız. Başbakanın ülkedeki sağlam olmayan tüm binaların yıkılacağını söylemesi çok önemli bir şeydir. Biz bu söylemi çok önemsiyoruz. Bunun içinde Malatya için de yapılması gereken bir şey varsa onu yapmaya hazırız.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız