SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Kalitesine Ulaşamaz'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma Merkezi Müdürü Doç.Dr. Bayram Murat Asma (fotoğrafta), Isparta'da da kayısı üretimine başlanması ve meyve kalitesinin Malatya'yı yakaladığı açıklamalarına karşın, dünyaca ünlü Malatya kayısısının kalitesine ulaşılmasının söz konusu bile olamayacağını bildirdi.

Doç.Dr. Asma, Isparta mahreçli olarak yayınlanan haberin ardından yaptığı araştırmalardan sonra şunları söyledi:

"03.08.2009 tarihinde Malatyahaber’de yayınlanan “Malatya Kalitesini Yakaladık” başlıklı haber üzerine İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma Merkez Müdürlüğü olarak Isparta’nın Yalvaç Tarım İlçe Müdürlüğü telefonla aranarak konu hakkında bilgi istenmiştir.

İlçe Müdürlüğünden elde edilen bilgilere göre “Yalvaç İlçesinde kayısı ağaçlarının yoğun olarak dikilmeye başlaması 2000’li yıllara dayanmaktadır. 2000 ve 2001’de Elazığ ve Malatya İllerinden Isparta’ya getirilen Hacıhaliloğlu ve Kabaaşı kayısı çeşitlerinin pek fazla başarılı olmaması ve tüccarın daha iri ve gösterişli sofralık kayısı çeşitleri istemesi nedeniyle kayısı üreticileri Alyanak, Aprikoz, gibi daha erkenci ve iri meyvelere sahip çeşitleri mevcut çeşitlerin üzerine aşılamışlardır. Sonraki yıllarda bu çeşitlere Şekerpare, Roksana, Tokaloğlu ve Ninfa gibi kayısı çeşitleri de eklenmiştir. Haziran ayının ikinci ve üçüncü haftası başlayan kayısı hasatı Ağustos ayının birinci haftasına kadar devam etmektedir. Üretilen kayısılar Hatay’dan gelen meyve komisyoncuları tarafından büyük bölümü yurtiçine olmak üzere pazarlanmakta % 20-25’lik bölümü yurtdışına gönderilmektedir. Haziran ayında 1.8 TL’ye üreticiden alınan bir kg yaş kayısının fiyatı Temmuz ayında 1 TL’ye düşmektedir” şeklinde bilgi verilmiştir.

Bilindiği üzere Malatya ili dünyanın en fazla ve en kaliteli kayısılarını yetiştirmekle ün kazanmış, kazanılan bu ün, yerli ve yabancı konu uzmanları tarafından onaylanmıştır. Malatya ilinin iklim, toprak özellikleri ve yetiştirilen kayısı çeşitleri kayısı tarımı için ideal özelliklere sahiptir. Malatya’da kayısı tarımı ağırlıklı olarak kurutmalık kayısı üretimine yönelik olmakla birlikte, üretimin yaklaşık % 10-15’lik bölümü sofralık olarak yurtdışına gönderilmekte veya yurt içinde tüketilmektedir. Malatya’da yetiştirilip yetiştirilmediğine bakılmaksızın Türkiye’nin her yerinde ve özellikle Büyükşehirlerde satılan tüm yaş kayısılara “Malatya Kayısısı” etiketinin yapıştırılması Malatya Kayısılarının ne kadar kaliteli olduğunun göstermesi bakımından yeterli bir kanıttır.

Türk Patent Enstitüsü tarafından 2000 yılında Coğrafik İşaret olarak tescil edilen Malatya Kayısının AB tarafından tescil edilmesi çalışmaları Malatya Ticaret ve Sanayi Odasının Başkanlığında 2008 yılından beri devam etmektedir.

Malatya Kayısıları olarak tescil edilen Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Hasanbey, Soğancı, Çataloğlu ve Soğancı kayısı çeşitlerinin meyve etinin son derece sert, şeker içeriğinin yüksek, kendine özgü tat ve aroması ile diğer kayısılardan kolaylıkla ayırt edilebilir. Ayrıca Malatya Kayısılarında suda çözünür kuru madde miktarının toplam asitliğe bölünmesi ile elde edilen ve Tat Indeksi adı verilen değer 80–120 arasında değişirken, diğer kayısılarda tat indeksi 20 veya maksimum 30’dur. Yani Malatya Kayısıları diğer kayısılardan en az 3–4 kez daha tatlıdır.

Sonuç olarak, ülkemizin önemli elma üretim bölgesi olarak kabul edilen Göller Bölgesi ve Isparta İlinde kayısı üretiminin artması ülkemiz tarımı adına sevindirici bir gelişmedir. Ancak bölgede üretilen kayısıların hem üretim hem de kalite açısından Malatya Kayısısına rakip olması söz konusu bile değildir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız