SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Mağduru' da HDP'de

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:20:55
'Malatya Mağduru' da HDP'de
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 1999 yılında yaşanan başörtüsü eylemlerine katıldığı gerekçesiyle yargılanan ve uzun süre 3 kızı ile birlikte hapis yatan İslamcı aktivist Hüda Kaya, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) dün  yapılan 1. Olağanüstü kongresinde parti meclisi üyeliğine seçildi. 

Geçtiğimiz hafta partisinden istifa ederek HDP’ye katılan Malatya kökenli BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve Mersin Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün eşbaşkanlığa seçildiği HDP 1. Olağanüstü Kongresi dün Ankara’da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapıldı.

Bileşenleri arasında başta Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) olmak üzere Kürt siyasi hareketlerini temsil eden örgütlenmeler, Gezi Direnişi’nde öne çıkan çok sayıda sosyalist orjinli hareket, sol kökenli sendikalar, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Özgür Demokratik Alevi Hareketi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği (FHDD), Demokrasi ve Özgürlük Hareketi (DÖH), Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), 78'liler Girişimi, Yeşiller ve Sol Gelecek (YSGP), Munzur Koruma Kurulu ve Demokratik Pomak Hareketi’nin de yer aldığı HDP’nin parti meclisi de belirlendi. 

HDP’nin 80 kişilik parti meclisine seçilenler arasında Malatya’daki başörtüsü eylemleri sırasında aktif biçimde yer alan ve bu nedenle 3 kızı ile birlikte uzun süre cezaevinde yatan İslamcı aktivist Hüda Kaya da bulunuyor. 

Hüda Kaya, çok sayıda siyasal, toplumsal ve sınıfsal bileşen ile yola çıkan Halkların Demokratik Kongresi’nin partileşme sürecinde sol-sosyalist dünyanın ‘demokratik halk iktidarını hedefleyen’ yolda İslamcı kesimle bağlantı / diyalog oluşturması bağlamında partiye davet edildi. 

HDP’nin resmi olarak tek genel başkanı, fiili olarak ise iki eşbaşkanından biri olan İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel tarafından partiye davet edilen Hüda Kaya, olağanüstü kongreyi yönetmek üzere oluşturulan divan kurulunda başörtülü üye olarak görev yaptı. 

“Tek Referansım Kur’an-ı Kerim” 

Kongrede partiyi oluşturan tüm bileşenlere hitap edilmesi ve selamlanması sırasında İslamcı kesimin eksik bırakıldığını vurgulayarak kongredeki heyecanına ‘buruk’ bir not bırakan Hüda Kaya, siyasal mücadelesinde tek referansının Kur’an-ı Kerim olduğuna özellikle vurgu yapıyor. 

Kongreden sonra www.t24.com.tr’den Murat Sabuncu’ya konuşan Hüda Kaya HDP’de politika yapmayı kabul etmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak “tek bir liderin iki dudağı arasına mahkum olmak istememesi”ni gösteriyor.  

Murat Sabuncu ile söyleşisinde Türkiye’deki siyasal partilerde politika yapanların kaderinin liderin iki dudağı arasında olduğuna dikkat çeken Hüda Kaya, başörtülü bir Müslüman kadın olarak HDP’de politika yapmasının diğer nedenlerini ise şöyle açıklıyor: “Şu ana kadar Türkiye siyasi geleneğinde, partilerin hiyerarşisinde, sadece tek bir liderin iki dudağı arasından çıkan kararları, özgürlük diye göremedim. Bu sebeple bu zamana kadar siyasi çalışmalardan uzak kaldım. HDP sürecinde; yurtiçi, yurtdışı konferanslarla tanıştığımız, iletişim içinde olduğumuz arkadaşlarla burada bir lider sultası olmadığını, olmayacağını, kadınların kendi özgür kararlarında son derece inisiyatif sahibi olduklarını, hatta kadın meclislerinin aldığı kararların tartışmaya bile açılamadığına şahit oldum. Dindar bir Müslüman kadın olarak, başörtülü bir kadın olarak ötekileştirilmeden, benimle beraber, benim özgür olduğum tüm alanlarda, Türkiye’de bu topraklarda yaşayan her düşünceden halkların, insanların özgürlük içerisinde kendi kimliklerini var edebileceklerini gördüğüm için buradayım”.

Hüda Kaya, HDP içindeki  sol-sosyalist bileşenlerle birlikteliğini ise “Sosyalist arkadaşlar; eşitliği, adaleti, insanların ötekileştirilmemesini kendi referansları içinde ifade edebiliyorlar. Ben de bunu tek referansım olan Kur’an-ı Kerim ile ifade ediyorum ve onlarla aynı çatı altında buluşabiliyorum” şeklindeki sözlerle izah ediyor. 

“Cezaevinden Çıktıktan Sonra Korkularından Malatya’da Bana Ev Kiralamayan İslamcılar Bugün Ekonomik ve Siyasi Rant Yapıyor” Demişti 

Hüda Kaya kısa süre önce, Habertürk TV’de Balçiçek İlter’in sorularını yanıtlarken, Malatya’daki başörtüsü eylemleri nedeniyle 3 kızı ile birlikte tutuklandığı olayları ve kızlarının gördüğü işkenceleri anlatmıştı. Hüda Kaya’nın yaptığı asıl çarpıcı açıklama ise, cezaevinden çıkışı sonrası Malatya’da yaşadığı sıkıntılara ilişkindi. Hüda Kaya, cezaevinden çıktıktan sonra Malatya’daki İslami çevrelerin 28 Şubat süreci korkusuyla, kendileri ile selamı sabahı kestiğini, yolda gördüğünde yolunu değiştirdiğini, kendisine ev kiralamaktan korktuklarını, ancak kendilerine karşı o tavrı sergileyen bu çevrelerin bugün 28 Şubat edebiyatı üzerinden büyük ekonomik ve siyasi rant elde etmeye devam ettiğini söylemişti.

Mazlum-Der Eski Genel Başkanı da HDP’de

HDP’de İslamcı kesimi temsil eden bir başka isim ise Ayhan Bilgen. Mazlum-Der Ankara Şube Başkanlığı’ndan sonra 2006-2008 yıllarında Mazlum-Der Genel Başkanlığı yapan Ayhan Bilgen, İslamcı – Kürt aydınları arasında öne çıkan isimlerden biri olarak anılıyor.

Sabahat Tuncel Dışında HDP’deki Bir Başka Malatyalı: Garo Paylan 

HDP’de politikaya atılan bir başka Malatyalı ise aile kökenleri Malatya Ermeni Cemaati arasında olan Garabet (Garo) Paylan. 

Haziran ayında, Malatya’da oluşturulan ‘Barış ve Demokrasi İnisiyatifi’ tarafından düzenlenen Barış ve Demokrasi Konferansı’na katılmak üzere Malatya’ya gelen ve konferansa konuşmacı olarak katılan Garabet Paylan ‘Ben Malatya’nın gavur mahallesindenim’ diyerek başladığı konuşmasında Halkların Demokratik Kongresi’nin partileşme sürecine yönelik bilgiler de vermişti. 

Garo Paylan sözkonusu konferansta Malatyalılık kimliğine dair şöyle konuşmuştu: “Öncelikle bilmeyenler için söyleyeyim, burası benim memleketim. Ben Çavuşoğlu Mahalleliyim.  Nam-ı diğer Ermeni Mahallesi ya da gâvur mahallesi diye geçen yer. Şimdi de çoğunlukla Alevi vatandaşların oturduğu mahalle imiş. İnanın bugüne kadar onlarca kez televizyona çıktım, yüzerce panel ve konferansta konuştum, ama hiçbirinde bugün burada duyduğum heyecanı duyduğumu hatırlamıyorum. Çünkü memleketim Malatya’da ilk kez konuşuyorum. Çünkü şunu hissettim: Üç kuşak önce, dedemin babası Malatya’nın önde gelenlerinden biriymiş. O da 1900’lü yılların başında Malatya’da politikaya atılmış, böyle toplantılar düzenliyor ve konuşuyormuş. İşte o da eşitlik konuşuyormuş, barış konuşuyormuş. O toplantılarda da barıştan, demokrasiden ve halkların eşitçe yaşamasından söz ediliyormuş. . Ben şu anda memleketimde konuşabiliyorsam, 100 yıl sonra konuşabiliyorsam bu Kürt halkının verdiği onur mücadelesinden kaynaklanmaktadır. Ödenen bedeller giden canlar sürülen bir halktan bahsediyoruz. Ama artık bu onur mücadelesinin demokratik bir paradigmaya dönüşmesi gerekiyor. Bizim kazanımımız bu olmalıdır. Bütün kimlikler için eşitlik ve özgürlük talep etmemiz gerekiyor. Mücadelemiz bu olmalı”. 

15 Ekim 2012’de Kuruldu 

Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde BDP’nin seçime katılmayacağı illerde seçime girecek olan, 2015 milletvekilliği genel seçimlerinde ise BDP’yi de çatısı altına alarak seçime gireceği açıklanan HDP 15 Ekim 2012’de kuruldu. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen parti tüzüğünde ‘Partinin Tanımı’ başlığı altında HDP’nin tanımı şöyle yapılıyor: “Parti tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin; aydın, yazar, sanatçı bilim insanları ile bütün bu kesimlerle mücadele yürüten güçlerin her türden, baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere biraraya geldiği, demokratik halk iktidarını hedefleyen bir siyasi partidir”. 

Başbakan Erdoğan ve Öcalan da Kutlama Telgrafı Gönderdi

HDP 1. Olağanüstü Kongresi’ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan da kutlama telgrafı gönderdi. 

Haber-Derleme: Niyazi DOĞAN 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız