SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya Ovası Yok Ediliyor"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:38:50
A- A+ PAYLAŞ

İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi Malatya Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Vehbi Aluçlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın son günlerde televizyonlarda yayınlattığı kamu spotlarında “Tarım arazilerinin yok edilmesine ‘dur’ deyin” şeklinde çağrıda bulunmasına karşın, Malatya’daki bazı kamu yatırımları ile tarım arazilerinin yok edilmesinin yolunun açıldığını söyledi. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasının yarattığı çevresel ve tarımsal sorunlara dikkat çekmek amacıyla yayınladığı kamu spotları ile Malatya Ovası’nda yürütülen projeler arasında ciddi bir çelişki bulunduğunu belirten Vehbi Aluçlu, “Kuzey Çevre Yolu projesi Malatya Ovası’nın yok olması anlamına geliyor” dedi. 

“İçim sızladı”

Kuzey Çevre Yolu’nun projelendirildiği bölgede arazilerin rant bakımından değerleneceğini, ancak tarımsal arazilerin betonlaştırılmış olacağını ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Şubesi Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu, “Karayolları Bölge Müdürü bu yolun geçeceği bölge için  ‘Tamam, kayısı bahçesi, ama, yolu yapacağız’ dediği zaman içim sızladı” dedi.

Malatya’da yürütülen ve başlatılacağı belirtilen yol projelerinin tarımsal arazilerden geçirildiğine vurgu yapan Aluçlu, Kuzey Çevre Yolu projesinden sonra, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından proje ihalesine çıkılan Sahil Yolu Projesi’nin de tarım arazilerini yok edecek yeni bir proje olduğunu söyledi. 

Kamu hizmetlerinin getirilmesine, yeni yolların açılmasına karşı olmalarının düşünülemeyeceğine dikkat çeken Aluçlu, “Ancak bir taraf yapılırken diğer taraf yıkılmamalıdır” diye konuştu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yayınladığı kamu spotlarında, tarım arazilerinin kesinlikle ve hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmaması ve bu türden projelere ‘Dur’ denilmesinin istendiğini hatırlatan İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve Malatya MYO Öğretim Görevlisi Aluçlu’nun Malatya’nın tarım arazilerini yok eden projeler ilişkin uyarıları şöyle: 

“Milyonlarca yılda oluşan topraklarımız betonlaştırılıyor”

Tarım arazilerinde geçirilen ve bu arazileri yapılaşmaya, kentleşmeye açacak projeler Malatya ovasının yok olması anlamına geliyor. Karayolları Bölge Müdürü’nün Kuzey Çevre Yolu’nun geçeceği güzergah için “ Evet burası kayısı bahçeleri ama bu yolu geçireceğiz” şeklindeki açıklamaları içimi sızlattı. Bu ne demek? İnsanlarımızın oradaki arazilerinin ilk etapta değerlenmesi anlamına geliyor ama bu arazi milyonlarca yıldan oluşmuş tarımsal araziler beton yoğunun altında tam ovasının yok olması demektir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın son günlerde televizyonlarda yayınladığı kamu spotunda diyor ki “1 cm toprak milyonlarca yılda oluşuyor. Bu nedenle tarım arazilerini yapılaşmaya açmayalım”. Peki bugün biz ne yapıyoruz? Milyonlarca yılda oluşmuş tarımsal toprağı yok ediyoruz. Sahil yolu açacağız, kuzey çevre yolunu açacağız. Bir de kuzey kuşak yolunu açacağız. Siz bu üç yolu Malatya’nın ovasının içeresinden geçirdiğiniz zaman bu ara akslarla da bu yolu Malatya’ya bağladığınız zaman ara aksların üzerine yapılacak binalar tarımsal toprağın üzerine yapılacak. 

“Kuzey Çevre Yolu kamulaştırma olmadan yapılmaz” 

Kamulaştırma olmadan Kuzey Çevre Yolu’nu yapmak hayaldir. Kamulaştırma bedeli olmadan mümkün değildir. Toplulaştırma ile 18 uygulaması ile bu iş çözülmez. Kanuni olarak çözülmez. İnsanların elinden arazisini toplulaştırma ile aldığınızda bu insanlar mutlaka yargıya gidecekler. Ağaçlarını keseceksiniz, ağaç bedelini kamulaştırma bedeli ödemediğiniz sürece mahkemelik durumlar söz konusu olacak. Bu mahkemeler uzun yıllar kaybetmemize neden olacak. Kuzey Çevre Yolu’nun yapılması yine yılları alacak. Peki bu kadar zorluk ve tarım arazilerini yok etme sorunu varken, daha da önemlisi Kuzey Çevre Yolu yerine yapılacak ve onun işlevlerini daha iyi yerine getirebilecek alternatif varken neden Kuzey Çevre Yolu’nda ısrar ediyoruz? Bunu anlamış değilim. Kuzeyden kayısı bahçelerindin içinden bu yolu neden geçiriyoruz, mantığı nedir? Anlaşılır bir şey değil… 

“Bin km’lik Karadeniz Otoyolu açıldı da 30 km’lik yol mu açılamıyor?”

Bakın, bir kıyaslama yapalım. Düz olmayan 1000 km’lik Karadeniz yolu açıldı da Malatya’da, Kuzey Çevre Yolu’na alternatif olarak önerdiğimiz 30 km. yol mu açılamıyor? Tarımsal arazilerimiz gitti, gidiyor. Malatya bu anlamda bitti. Kamulaştırma olsa da olmasa da tarımsal arazilerimiz gitti. Bunun imar yoğunluğunu ben düşük tutacağım lafları da bir kandırmaca. Yarın gelecek yerel yöneticilerin oradaki imar yoğunluğunu arttırmayacağının garantisini kim verecek bize. 

“Pişmiş aşa su katmak istemiyoruz ama…”

Pişmiş aşa su katmak her ne kadar yanlış olsa da ileride vicdanen rahatsız olmamak için biz toplumsal, vicdani ve mesleki sorumluluğumuzun gereğini yapmak için bu açıklamaları yapıyoruz.  Uyarmak bizim sorumluluğumuzdur. Bir kez daha söylüyorum: Bir bölgeden yol geçirirseniz, siz isterseniz imar vermeyin. Kaçak yaparlar. Yapılaşmayı önleyemezsiniz. Yapılaşmayı sadece çevre yolu üzerinde önleyebilirsiniz. Karayolları yol üzerinde akaryakıt istasyonu ve dinlenme tesisleri dışında izin vermeyebilir. Fakat ana yolun kent merkezine bağlanmasını sağlayacak ara akslarda olağanüstü bir yapılaşma, betonlaşma asla engellenemez. Bu da bir kez daha söylemek istiyorum Malatya Ovası’nın, tarım arazilerimizin beton altında kalması anlamına geliyor. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız