SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya Özel Gene Sahip'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi öğretim üyesi ve Kayısı Araştırma Merkezi Müdürü Doç.Dr. Bayram Murat Asma, "Malatya'da Kayısı Islahının 75. Yıldönümü" konulu konferansında, Malatya'nın sembol ürünü kayısı ve ıslah çalışmalarını anlattı.

Konferansa ilişkin notlar şöyle:

"16 Nisan 2009 Perşembe günü Üniversite Süreyya Aybar Konferans Salonu’nda “Malatya’da Kayısı Islahının 75 Yılı” başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansa, üniversite Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, üniversitemiz öğretim üyeleri ile öğrencileri katıldı.

Üniversite Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Murat Asma, sunduğu konferansta ilimizin en önemli gelir kaynaklarından olan kayısının ıslahı üzerinde yapılan bilimsel çalışmaları anlattı.

Doç. Dr. Bayram Murat Asma, genetik özellikleri konusunda Malatya kayısılarının diğer coğrafik gruplarda bulunmayan özel allel genlere sahip olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Bayram Murat Asma, şeker içeriği çok yüksek, meyve eti sert dokulu, şeker/asit oranı çok yüksek, tohumları tatlı , meyve olarak küçük, sarı renkli özelliklere sahip olan Malatya kayısılarının erkenci, iri, kırmızı yanak, şekerli, tatlı tohum, meyve eti sert olan yeni bir sofralık kayısının melezleme yoluyla elde edilme olasılığı üzerinde ciddi çalışmaların yapıldığını ve önemli sonuçların alındığını kaydetti.

Malatya kayısısının yurt dışında daha fazla talep edilmesi için dayanıklı ve albenisi yüksek olan bir ürüne dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Bayram murat Asma yapılacak bilimsel çalışmalarla bunun mümkün olabileceğini ve İnönü Üniversite’si olarak bu konuda ciddi çalışmalar yaptıklarını, araştırma ve geliştirmelerin her geçen gün daha da artacağını söyledi.

Doç.Dr. Asma, "Kayısı ve Malatya. Herhalde, bu iki kelimenin, birbiriyle olan ilişkisini bilmeyen yoktur. Hepimiz biliyoruz ki dünyanın en fazla, en kaliteli kayısıları Malatya’da yetiştirilir. Malatya, dünya kayısı başkentidir. Kayısı, Malatya Şehri için çok şey ifade eder. Malatya ekonomisinin can damarıdır ya da, başka bir ifadeyle, kayısı Malatya’da ekmeğin diğer adıdır.

Gülgiller familyasından Prunus cinsine ait bir meyve olan kayısının anavatanı Orta Asyadan Çine’e kadar uzanan çok geniş bir alandır. Anadolu ise kayısının ikinci vatanı konumundadır. Dünyada en fazla yetiştirilen kayısı türü Prunus Armeniaca’dır. Ancak bu türün dışında güzel pembe çiçekleri nedeniyle parklarda yetiştirilen Japon kayısısı, şeftaliye benzeyen Çin kayısısı, soğuklara dayanıklı Sibirya kayısıları da bulunmaktadır. Bu kayısılar ıslah açısından önem taşıdığından bu kayısıların Malatya’ya ya getirilmesinde fayda vardır.

Ülkemizde ilk bilimsel kayısı ıslah çalışmaları 1934’de Malatya’da yapılmıştır. Malatya kayısıcılığının bugünlere gelmesinde Prof. Dr. Lütfi Ülkümen, Alman Prof. Dr. Walter Gleisberg, Ziraat Yüksek Mühendisi İsmet Elgin, Prof. Dr. Kemal Gökçe, Ziraat Yüksek Mühendisi Ruhi Kadıoğlu, Prof. Dr. Ruhinaz Gülcan’ın büyük emekleri vardır. Büyük çoğunluğu yurtdışında ihtisas yapan bu araştırıcılar yurtdışından döner dönmez Malatya’ya gönderilmişler ve bilimsel yöntemlerin ışığı altında Malatya Kayısıcılığı’na hizmet etmişlerdir. Birçoğu aramızdan ayrılan bu bilim insanlarını Malatya’ya ve kayısıya yaptıklarından dolayı büyük bir saygı ve şükranla anıyoruz.

Malatya’nın geçmişine katkı sağlayacak bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Zir. Müh. İsmet Elgin ve Alman Prof. Gleisberg 1930’lı yılarda Kayısı İstasyonunda yaptıkları kazı sonrası Roma dönemine ait eşsiz mozaiklerin olduğu bir havuzu gün ışığına çıkarmışlardır.

Malatya kayısıları ile ilgilenenler sadece öğretim üyeleri veya ziraatçılar değildir. O yıllarda “Malatya Üniversitesinin” kurulması için Avukat Hayrettin Abacı ve arkadaşları dernek kurar ve Ahmet Şentürk, Mehmet Gülseren Ali Balkız, Bedrettin Efendigil, Mustafa Geban gibi o dönemin entelektüelleri ile birlikte Malatya’nın en önemli gelir kaynağı olan kayısının sorunları, geleceği ve yapılması gerekenler hakkında gazete ve dergilerde makale yazarlar.

Meyvelerinde şekerin yüksek ve meyve etinin sert olması Malatya Kayısılarının en önemli özellikleridir. Meyvesinin küçük ve sarı renkli olması ise en önemli dezavantajlardır. Malatya dünya kuru kayısı ihracatında % 85-90’lık pay ile rakipsizdir, ancak yaş kayısı ihracatındaki payı % 7 olarak son derece düşüktür. Yaş kayısı ihracatı yapmak istiyorsak mutlaka 60–80 gr irilikte % 40-50’si kırmız yanaklı, şeker içeriği % 18–20 ve meyve eti oldukça sert olan yeni kayısıların ıslah edilmesi gerekmektedir.

Önümüzdeki yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine paralel olarak Malatya’daki kayısı ıslah çalışmalarının; kuraklığa dayanıklılık, erken ve geç olgunlaşma, hastalıklara dayanıklılık, geç çiçeklenme, türler arası melez gibi konularda yoğunlaşacağını tahmin ediyoruz."dedi.

Konferansa katılan İnönü Üniversitesi rektörü Cemil Çelik, Üniversite olarak kayısıya önem vereceklerini, çok yakın bir zamanda İnönü Üniversitesi Kayısı Merkezi’nin kayısı konusunda bir çalıştay düzenlemeyi planladığını, kayısı konusunda çalışan bilim insanlarını Malatya’ya davet ederek kayısı konusunda bilgi alıverişinde bulunacaklarını söyledi.

Prof. Dr. Çelik, İnönü Üniversitesinin 34 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen kayısı konusunda ciddi bir atılımının maalesef olmadığını belirterek önümüzdeki süreçte kayısı konusunda kapsamlı kongre veya sempozyumların yapılarak konunun tüm boyutlarıyla ele alınması için çalışmalara başladıklarını bildirdi. Kayısı kenti olan ilimizin, kayısı üzerinde bilimsel çalışmalar yapacak daha fazla öğretim üyesinin olması gerektiğini ve bunun için önemli yatırımlar ve projeler geliştirdiklerini, geliştireceklerini vurguladı.

Söz alan Avukat Hayrettin Abacı ise “Malatya kayısılarının zaten çok kaliteli olduğunu, ıslah ile birlikte kayısı tanıtımı konusunda oldukça fazla miktarda kayısı tüken Hunza isimli bir kavmin son derece sağlıklı ve uzun ömürlü olduklarını yeterince duyurabilirsek Malatya Kayısılarının Pazar sorunlarını çözeriz” dedi."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız