SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya Sanayii Alarm Veriyor

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Mustafa Bahadır Altaş, ekonomik krizin tehlikeli boyuta ulaştığını, Malatya'da bir çok tesisin durma noktasına geldiğini, bazılarının yurt dışına taşınma kararı aldıklarını söyledi. Altaş, Malatya'dan taşınan ve taşınacak fabrikaların istihdam kapasitesinin 4 bin olduğunu belirterek, tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.

1 Mart Muhasebeciler Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Altaş, açıklamasının önemli bir bölümünü Malatya'yı da çok ciddi şekilde etkisi altına alan ekonomik krize ayırdı.

Altaş şunları söyledi:

"13.Haziran.1989 tarihinde 3568 sayılı yasayla yasal statüye kavuşan Serbest Muhasebeciler, Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler. Türkiye genelinde TÜRMOB çatısı altında toplam 78 oda ve bu odalara kayıtlı 77 bin meslek mensubu 20 bin stajyer olmak üzere 97 bin mensubu ile Örgütsel bir yapıya kavuşan mesleğimizin 20. kuruluş yılını 1 Mart Muhasebeciler gününü kutluyor.

Bizler için önem arz eden bir günde özellikle meslek camiamızın son yıllarda yaşamış olduğu sıkıntıları dile getirmek isterim. Günümüzde ve gelecekte ülkelerin ekonomik değerlerinin kayda alınmasında görev alan biz meslek mensuplarının Vergi ve Sosyal güvenlik mevzuatlarında yaşanan gelişmelerle birlikte iş ve işlemlerinde büyük artış olmuştur. Bu iş yüküne rağmen bizler her türlü özveri göstererek işlemlerimizi zamanında gerçekleştirerek vergi gelirlerinin toplanmasında etkin rol alarak devletin devamlılığından işçi ve memurun ücretlerinin zamanında ödenmesine kadar geçen süreçte hiçbir kesimce inkârı söz konusu olamayacak emek sarf etmiş bulunmaktayız. Bu emeğimizin maddi olarak karşılığını almasak da toplumda bunun manevi olarak bizlere sunulması en büyük dileğimizdir.

Geride bıraktığımız 2008 yılının ekonomik olarak genel bir değerlendirmesini yaptığımızda Dünyada yaşanan Finansal krizin ekonomik olarak ülkemizi de olumsuz olarak etkilediğini görmekteyiz. Finans ve reel sektörde yaşanan kriz her geçen gün kendini daha çok hissettirmektedir. Bankaların krizle birlikte kredi kullandırmakta izledikleri yol piyasalarda ihtiyaç duyulan nakit sıkıntısını daha da artırmaktadır. Bu uygulamanın böyle devam etmesi halinde yaşanan kredi sıkışmasının daha da büyümesi likidite krizini artırarak piyasaları şok edecek nakit bunalımına sebep olabilir. Bunun sonucunda da reel sektörde yaşanacak nakit sıkıntısı domino taşı etkisi gösterebilir hiç umulmadık bir şekilde firmaları yıkıma götürebilir.

2007 Yılında reel sektörde yaşanmaya başlayan ekonomik kriz 2008 yılında artmış ve son finansal kriz ile birlikte tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bu konu Malatya yerelinde şimdi açıklayacağım örnekle çok daha iyi anlaşılacaktır. 1. ve 2. Organize Sanayi bölgesinde faaliyette bulunan birçok tesis durma noktasına gelmiştir. Malatya Organize sanayi bölgelerinin ağırlıklı sektörü olan Tekstil sektöründe faaliyette bulunan önemli kuruluşların birinin Özbekistan’a taşındığı birinin Azerbaycan bir diğerinin Bangladeş’e taşınmak için görüşmelerin devam ettiği Konfeksiyon ve dokuma üzerinde faaliyet gösteren iki kuruluşunda yeni yatırımlarını Mısır’a kaydırdığı bilinmektedir. Bu tesislerde yaklaşık 4.000 yakın işçi istihdam edilmektedir. Bu kuruluşların yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde sorunun enerji fiyatının yüksekliği istihdam üzerindeki yüklerin fazlalığı ve hammadde fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığı ifade edilmiş olmakla birlikte Ne yazık ki Gecen süreçte hiçbir yetkilinin kendilerini aramadığını ve sorunlarına çözüm bulmakta yardımcı olmadıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca krizin reel sektöre etkisi 2007-2008 elektrik tüketimi karşılaştırılmasında açıkça görülecektir. Bu konuda gelişmeleri çok iyi analiz etmemiz ve gerekli önemleri almamız gerekmektedir.

Krizin bir diğer göstergesi de Özellikle ; 2009 Yılı Ocak ayı bütçe gerçekleşme rakamları “Vergi Gelirlerindeki Düşüş” son on yılın en olumsuz sonuçlarını ortaya çıkarmıştır.Bunun önümüzdeki aylarda bu şekilde gerçekleşmesi halinde kamunun finansmanında önemli açıklar oluşabilir. Krizle birlikte son üç ay içinde yaşanan yüzde 30 devalüasyon bir risk olarak ekonominin önünde durmaktadır. Gelecekte daha yüksek bir orana ulaşması bizleri korkurtmaktadır. Oluşan bu tablo karşısında siyasi iradenin alınması gereken önlemleri alarak bir an önce hayata geçirilmesinde yeterli kararlılığı göstermesini arzu etmekteyiz.

Bu nedenle ülkemizin bir an önce sağlıklı bir ekonomiye kavuşması için aşağıda belirtilen konularda acilen önlem alınması gerekmektedir.

• 2009 Yılı Bütçesi oluşan ekonomik şartlara göre revize edilmeli,
• Kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye etkin bir şekilde devam edilmeli.
• Kayıtlı mükellefin vergi yükü düşürülmeli.
• Vergi gelirleri içerisinde yer alan dolaylı vergilerin oranı %70 ‘ten aşağı çekilmeli.
• Özellikle kaynak yaratmakta yaşanan problemler nedeni ile geçici vergiler konulmamalı.
• Gecikme zammı ve faiz oranları düşürülmeli.
• Geçici Vergi uygulaması kaldırılmalıdır.
• Katma Değer Vergisinde düzenleme yapılarak işletmelerin kayıtlarında birikmiş bulunan indirilecek KDV’nin diğer vergilere mahsup imkanı sağlanmalı grup şirketlerinde KDV’sinde konsolide imkanı sağlanmalı,
• Özel Tüketim Vergisi oranlarında indirime gidilmeli.
• Düşme eğiliminde olan enflasyonda göz önüne alınarak iç tüketim artırılmalı,
• İşçi ve memurun alım gücünü artırıcı imkânlar sağlanmalı,
• Dış ticarette üretimi artıcı satış politikaları belirlenmeli ihracat desteklenmeli,
• İç piyasada kredili ve uzun vadeli satışlara bir düzenleme getirilmeli,
• İmalatçı üzerindeki kur riski azaltılmalı,
• Üretim ve İhracatı destekleyecek kredilerin sağlanmalı,
• Enerji destek ödemelerinin erken yapılması veya mahsup imkanı sağlanmalı.
• İşsizliği önleyici olarak istihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primleri desteklenmeli, 5084 sayılı teşvik yasasının süresi 2012 yılına uzatılmalı,
• Kısa çalışma ödeneğinin uygulama prosedürünün azaltılması
• İşsizliğin önlenmesi için tarımda yeni iş imkânı yaratan yatırımlar teşvik edilmeli.
• Özelleştirilmede mevcut ekonomik kaynakların satışı yerine dışardan yeni kaynak yaratan yabancı sermeye girişi sağlanmalı,
• Ekonomik verilerin değerlendirilmesinde doğru ve güvenilir bilgilerin kamuoyuna sunulması. Gerekmektedir.

Meslek mensupları olarak şuna inanmaktayız ki ülkemiz kaynakları ve yarattığı ekonomik değerler bakımından Dünyanın ilk yirmi Avrupa’nın ise ilk altı ekonomik büyüklüğüne sahip bir ülkedir. Geçmişte olduğu gibi bugünde her türlü zorluğun üstesinden gelecek güçtedir. Yeter ki siyasi irade bu konuda gerekli olan kararlığı göstererek gerekli düzenlemeleri gerçekleştirsin.

Kamuoyunun bildiği üzere beş yıldır geleneksel hale getirdiğimiz 1.Mart muhasebeciler günü etkinliklerimizi Mesleğimizin 20.kuruluş yıldönümü olması nedeni ile 2009 Yılı içine yayarak geniş bir etkinlik ve katılımlarla Haziran ayında gerçekleştireceğiz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız