SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da Neler Oluyor?

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:07:32
Malatya'da Neler Oluyor?
A- A+ PAYLAŞ

AKP'NİN SON GÜN DEĞİŞEN LİSTESİ..

1 Kasım erken genel seçim oylamasına neredeyse saatler kaldı. Siyaset yorumcuları, ülke genelinde, 7 Haziran seçimlerinden çok da farklı bir sonuç çıkmayacağı, dolayısıyla koalisyonun 1 Kasım’dan sonra da gündeme geleceğinde hemfikir.

Ancak, bu seçimlerde aralarında Malatya’nın da bulunduğu birçok ilde, partilerin kılpayı kaçırdıkları ya da kazandıkları milletvekilliklerini kazanma veya koruma çabası, seçimlerin yerel anlamda heyecanını artırıyor.

6 milletvekilliği bulunan Malatya’da, 7 Haziran’da AKP 5, CHP 1 milletvekilliği kazanmıştı. AKP’nin 5’inci milletvekilini MHP’ye karşı yalnızca 1484 oy farkla kazanmış olması, oylarındaki düşüş, 7 Haziran listesine yönelik eleştirileri olanlara da hak verdirdi, diyebiliriz. Koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmaması, erken genel seçim kararının alınmasının ardından, 7 Haziran Malatya listesinin  değişeceği tahminlerinin, AKP genel merkezinde de karşılığının olduğunu biliyorduk. Olmadı. 

Ama niye olmadı?  Listeye gösterilen tepki nedeniyle, 7 Haziran listesinde yeralan ve seçilen 5 isimden, en az 2’sinin yeniden aday gösterilmeyeceği tahminlerini doğrulayacak şekilde, 1 Kasım listesi yeniden yapılmıştı. AKP’nin, doğrucu tavrı ve yanlışa açık tepkileri nedeniyle, bireysel anlamda halkta karşılığı olan, ancak 7 Haziran’da aday gösterilmeyen eski milletvekili Ömer Faruk Öz’ün de yeraldığı yeni liste, aday listesinin Yüksek Seçim Kurulu’na verileceği son günün öğle saatlerine kadar, AKP’nin Malatya listesiydi. Ancak, tahmin edilemeyen güçleri nedeniyle “derin AKP’li” diye de adlandıracağımız bazıları, aynı gün öğleden sonra, genel merkezde, karar vericilerin odalarını kapı kapı dolaşarak, 81 ilin listesiyle uğraşmakta olan yöneticileri etkileyip, bu listeyi değiştirttiler. 7 Haziran listesinin, sadece  zaten seçilmemiş ve seçilme şansı da bulunmayan 6’ncı sıradaki ismi dışında, yeniden Malatya listesi olmasını sağladılar.  AKP’nin listesinin ve ilk 5’teki isimlerin, aynı sırayla aday gösterilmesinin hikayesi, bizim istihbaratımıza göre böyle. AKP’nin Malatya’da 1 Kasım’da istediği sonucu elde edememesi, kılpayı elde ettiği 5’inci milletvekilliğini kaptırması halinde, bunun hesabının sorulacağı ve de sorulması gereken isimler; 1 Kasım listesindekilerden, özel olarak tarif istenirse de “Ömer Faruk Öz’den hiç hazzetmeyen” biri olacak!

Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte, CHP’nin listesinde bir değişiklik olması bekleniyordu. 7 Haziran adaylarını ön seçimle belirleyen CHP’nin 2. sırasında yeralan Hulusi Porgalı’nın, bazı basın organlarında da dile getirmesiyle ortaya çıkan, aslında 7 Haziran öncesinde de iç bünyede sıkıntı yaratan söylemleri nedeniyle, bu değişikliği yapacağı tahmin ediliyordu. Başvuruda bulunmasına rağmen, kendisinin yerinin, ilk sırada genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba olmasına rağmen, bu yer olduğunu ifade eden Porgalı’nın, Ağbaba’nın ilk sırada yeniden gösterilmesinin kesinliği üzerine yeniden adaylığa çok da istekli olmaması, aslında yeniden aday göstermek istemeyen partinin de elini rahatlattı.  CHP, Porgalı sorununu, partinin Malatya’da karşılığı bulunan ve CHP’li olmayanların da sevgisini kazanan merhum milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun oğlu Erdem Aslanoğlu’nu göstererek, sessiz- sedasız halletti. Porgalı’nın olmaması neredeyse hiç tartışılmadı, hiç tepki görmedi. Genç ve sempatik Aslanoğlu, partililerin itirazsız kabul ettiği bir isim oldu. 

7 Haziran seçimlerine göre en önemli değişiklik MHP’de oldu. Milletvekilliğini 1484 oyla kaybeden MHP, Malatya’da 7 Haziran’da 1. sıradan aday gösterdiği Arif Yıldız’ın yerine, 1 Kasım listesinin tepesine Doç.Dr. Fikret Şinasi Kazancıoğlu’nu koydu. Partinin 2007’de milletvekili adayı, 2014’te de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Kazancıoğlu, partilerin mevcut aday listelerinde yer alan isimlere göre; en birikimli, eğitimli ve donanımlı 2-3 isimden biri. Bürokraside bir geçmişi var, MHP siyasetinde bilinen bir isim. Böyle bir alt yapısı var.  Bu tercih, parti genel merkezinin, milletvekilliği kazanma şansı olan Malatya’da Şinasi Kazancıoğlu’nu istediği şeklinde yorumlanabilir.

2011 seçimlerinde, aynı kitleye hitabeden partinin aldığı oyların 7 katını 7 Haziran’da alan ve Malatya’da oylarını en çok artıran parti konumunda bulunan HDP, 7 Haziran listesinde hiçbir değişiklik yapmadan, 1 Kasım seçimlerine giriyor. CHP’nin 1999 seçimlerinde ilk sıra adayı olan, ancak parti ülke barajını aşamadığı için seçilemeyen Avukat Aydın Erdoğan, son iki seçimdir HDP’nin 1’inci sıradaki adayı. “Türkiyelileşme” hedefiyle, klasik kitlesinin dışındaki seçmenden de oy alan HDP’nin, CHP’den ve AKP’den oy beklentisi var. Böylece, bir milletvekilliği alabileceğini hesaplıyor.

________________

İPTAL EDİLEN İHALELER VE MUHATAPLARI..

Büyükşehir Belediyesi'nin Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ), yaptığı açıklanan, ancak daha sonra "iptal" edildiği duyurulan Akçadağ ve Hekimhan alt yapı ihaleleriyle yeniden gündemde.

Yönetimi, iddialara göre bir "üst akıl"ın devreye girmesiyle, Malatya dışından isimlerden oluşturulan MASKİ, 1.5 yıllık geçmişinde keyfi uygulamalarıyla, "şeffaf olmayan" ihaleleriyle, yönetim kadrosunun yanlışlarıyla gündemden düşmüyor.

Yapıldığı Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve MASKİ Genel Müdürü Özgür Özdemir tarafından açıklanan toplam 27 milyon bedelli Akçadağ ve Hekimhan alt yapı ihalelerinin iptal edildiğini, "gizlice" sadece işin taraflarına duyuran, iptal gerekçeleri de, tüm yönetim kadrosunun yeteneklerini bir kez daha tartıştıran bu kurum, iptal kararıyla ilgili haberlerin basında yeralmasına karşın, hâlâ sessiz.

Sessizlikleri neden olabilir? 

1. İhtimal: Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve MASKİ Genel Müdürü Özgür Özdemir bilgi sahibi olmadan ya da yanlış bilgilerle beslenerek, gerçek dışı açıklamalar yaptı.

2. İhtimal: İhale, belediye ve MASKİ yöneticilerinin planladığı şekilde, yani ihaleyi alması istenen ya da beklenen kişi veya şirketler alamayınca, ihalenin iptali yoluna gidildi. Ancak 'hizmet propagandası'da ihmal edilmeyerek, "İhaleler yapıldı" açıklamaları yapıldı.

İkisi de vahim.

İhale iptaline ilişkin kamuoyuna bilgi vermeye çağrılan MASKİ'nin, bu konudaki tek ve en önemli çabasının, ihalenin iptal edildiği bilgisinin basına nasıl sızdığını belirlemeye yönelik olduğu duyumlarını alıyoruz ve de hiç şaşırmıyoruz.

Doğru ya.. 

Malatya'da duyarlı bir kamuoyu mu var? "Bu iş neyin nesi?" diye soracak parti, STK, kuruluş, vatandaş mı var? Büyükşehir Belediye Meclisi'nde bunları soracak birileri mi var? Meclisteki muhalefet partisi CHP'den birşey yapmasını beklemek, daha önce gündeme getirilen birçok konuya duyarsızlıkları, ilgisizlikleri nedeniyle nafile.. Öyle ya, kendileri sorup soruşturmadıkları gibi, basının gündeme getirdiklerini de umursamayan, üstüne üstlük  bu yanlışları yapan, keyfi uygulamalarla kurumlarını yönetenlere teşekkür eden bir muhalefet grubu bu!..

________________

YİNE TRAMBÜS..

Malatya Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, daha “büyükşehir” olmadan önce, Nisan 2013’te yapılmış olduğu da haftalar sonra ortaya çıkan, biri boş teklifli iki katılımcılı ihaleyle (boş teklif de tek katılım olmasın, ihale iptal edilmesin diye) asır öncesinin ulaşım çözümü olan troleybüs taşımacılığını, trambüs adıyla Malatya halkına 19 milyon 784 bin Euroya fatura ettiği bir eski sistem.

Tercihinden ihale aşamasına, imalat koşullarından maliyetine, firmanın yeterliliğinden aracın teknolojisine, güvenli bir taşıma aracı olup olmadığından Karayolları Trafik Kanunu’na uygunsuzluğuna, belediye yönetiminin ve bazı siyasilerin çok özel ilgi ve “olağanüstü” desteğinden firmanın siyasi gücüne.. Her yönüyle tartışılan, tartışılması gereken bir proje bu. 

Tek bir örneği dahi yokken, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin parasını verip imal ettirdiği ve Türkiye’de ilk kullanıcısı olduğu bu projenin, ilk başlarda Belediye yönetiminin “kendisini 5 yılda amorti edeceği” yolundaki açıklamalarından, daha sonra “8 yılda amorti edecek” dedikleri bir noktaya gelmesi de, kamuoyuna trambüs konusunda hiç doğru bilgi verilmemiş olduğunun, örneklerinden biriydi sadece.

Trambüsü, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin “çok büyük maddi ve manevi” katkılarıyla imal eden firma, geçtiğimiz haftalarda Malatya’da bir çalıştay düzenledi. Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) tarafından organize edildiği belirtilen, Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı, adı da “Uluslararası Troleybüs Sistemleri Çalıştayı” konulan toplantıda, yegane amaç, trambüs pazarlamasıydı bize göre. Büyükşehir Belediyesi, firmanın adeta bir de pazarlayıcısı konumundaydı. Zaten, çalıştaya ilişkin haberimizi de “Trambüs Güzelleme ve Pazarlama Çalıştayı” başlığıyla verdik.

Bu pazarlama için olağanüstü çaba harcandığı, Malatya’nın dışında başka belediyelerin de pazar olarak hedef alındığı çalıştayda ve sonrasında çok net olarak gözlendi. Ama ne var ki, bu toplantıdan sonraki ilk müşteri de yine Malatya oldu. Geçtiğimiz günlerde, çok verimli olduğunu söyledikleri trambüslerden 10 tane daha alacaklarını açıkladılar. Bildiğimiz kadarıyla, o araçların her birinin bedeli, 1 milyon Euro dolayında.

Daha önce  trambüsü tercih etmemiş olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İETT’sinin Malatya’daki çalıştayına katılan yöneticisine, rica- minnet yaptırdıkları “trambüs güzellemesi”, en az bir 10 milyon Euroluk fatura daha çıkardı Malatya’nın başına.

İşin uzmanlarının en başta “demode” dedikleri, “bu vazgeçilen troleybüs sisteminden başka bir şey değil” diyerek uygun görmedikleri, ancak belediyecilerin ilk başlarda  “bu trambüs, yeni bir şey” savunmalarına rağmen, son çalıştayda aslında “troleybüs” olduğunun itiraf edildiği sisteme dair daha çok şey yazacağız anlaşılan.

_______________

ŞAHİN VE 'İZOLLU TABANCASI'..

Sahibine, yapana, söyleyene zarar veren işlere dair anlatımlarda, Malatya’da kullanılır, “İzollu Tabancası Misali” lafı..

Hikayesi de kısaca şudur: Vakti zamanında, İzollulu baba oğul bir düğüne davet edilirler. Yenilir, içilir, eğlenilir. Sonra malum havaya silah atarak düğüne güya şan katma (!) işleri başlar. Birileri sağdan soldan silahlarını ateşlelerler. Ancak, İzollulu baba o silahlardan çıkan sesleri beğenmez, oğluna döner, “Çek oğlum millet görsün İzollu tabancasını” der. Oğlan çeker silahı, havaya doğru doğrultur, ancak güneş karşısındadır ve gözlerini kamaştırır. Bunun üzerine diğer elini güneşe siper edip, güneşe doğru tetiğe basar. Tabi kendini elinden vurmuştur..

..

AKP Milletvekili Mustafa Şahin’in, Cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgili “kaçak” diyen CHP Milletvekili Veli Ağbaba’ya cevap verme adına söylediği, “onun oteli de kaçak” açıklaması, tam da bu İzollu Tabancası işi gibi oldu. “İmar Yolsuzluğu” diye bilinen, Malatya Belediyesi’nin AKP’li eski- yeni başkanları, meclis üyeleri, personelinin de “sanık” oldukları davalara konu olan, neredeyse muhataplarının tamamının (Veli Ağbaba’nın, bahse konu otelinin sahibi olan ağabeyi hariç) AKP’li ya da AKP’ye yakın kişiler olduğu, AKP’nin unutturmak istediği bir yolsuzluğu, usulsüzlüğü, seçime günler kala gündeme taşıyıverdi. 

Veli Ağbaba’ya zarar vermek isterken, kendi yandaşlarının uykusunu kaçırdı. En başta, Ahmet Çakır'ın Darendeli hemşehrileri olmak üzere, birçok kişinin huzurunu kaçırdı!. Çöşnük'teki meşhur, tamamı AKP'lilerin işi "Çakır Tepe"nin bir kez daha gündeme taşınmasına vesile oldu. Oysa ne güzel, iş "uyutulmuş" öylece gidiyordu!

CHP’li Ağbaba, daha önce de açıkladığı, söz konusu otelin "imar yoğunluğu" gerekçesiyle fazladan yapıldığı öne sürülen katını yıkmak istediklerini, ancak bunun çoğu “yandaş” olan diğer 16  inşaatın sahiplerine örnek gösterilecek “uygunsuz” bir yol olacağı gerekçesiyle, bizzat AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır tarafından engellendiklerini bir kez daha ifade etti. Sonra AKP’li Şahin’e “Hodri meydan, hepsini yıkalım, var mısın?” restini çekti. 

Bununla kalmadı, karşı salvolar da yaptı, "..Buradan hodri meydan diyorum. Veli Ağbaba’nın  bir tek yakının oğlunun, yeğeninin Esenlik'te, Malatya Belediyesi’nde ilişkisi varsa istifa edeceğim. Kendisini de aynı şeye davet ediyorum. Herhangi bir kurumla bir işim varsa, devletle iş yapmışsam bugün milletvekilliğini bırakacağım. Kendisini de aynı şeye davet ediyorum. Milletvekilliği dönemimde mal varlığımda azalma yoksa vekilliği bırakacağım.." diyerek, Malatya kamuoyunda da çok sık konuşulan, AKP'lilerin yöneticisi ya da etkili olduğu resmi kurumlarla iş yapan oğullar, yakınlar, artan mal varlıklarına ilişkin iddiaları gündeme taşıdı.

Bu yazıyı yazdığımız ana kadar, AKP’li Mustafa Şahin’den herhangi bir ses çıkmadı.

İş tam da, “İzollu Tabancası Misali”ne dönüşüverdi. Şahin, kendi cenahını vurdu..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız