SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da Neler Oluyor? (59)

A- A+ PAYLAŞ

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Avrupa Birliği’nden fonlandırılan faaliyetlerden biri olduğu anlaşılan bir organizasyonun geçtiğimiz hafta, başına “Malatya” da konularak “Kültür ve Sanat Festivali” adı altında gerçekleştirildiğini, bu faaliyetin içerisinde Malatya Valiliği, Belediyesi ve İnönü Üniversitesi’nin de yeraldığının lanse edildiğini, ancak söz konusu Malatya’daki kuruluşların yaklaşımlarından, organizasyonun bir ucundan “öylesine” tuttuklarının anlaşıldığını, 13-17 Nisan tarihleri arasındaki organizasyonların tiyatro hariç sönük geçtiğini ve halktan ilgi görmediğini, Valilik ve Belediyenin ise bu organizasyondan uzak kaldıklarının gözlendiğini, organizasyonu üstlenen “profesyonellerin”, Malatya’da muhatap oldukları Valilik, Belediye ve üniversiteden çeşitli gerekçelerle maddi katkı talep ettiklerinin öğrenildiğini, açılış günü İnönü Kapalı Çarşısı üzerindeki tören öncesi, organizatörlerin belediyeden 5 bin dolar talep ettiklerini ve bu paranın ödenmemesi halinde programı iptal edeceklerini söylediklerini, belediyenin ilk etapta bu talebi reddettiğini ve iptal edebilecekleri yanıtını verdiğini, belediyenin bu restine rağmen programın yapıldığını, bu durumun belediyenin söz konusu parayı ödemiş olabileceği söylentilerine yolaçtığını ve belediyeden bu konuda açıklama beklendiğini, yine aynı gruptakilerin üniversiteden de benzer talepleri olduğunu, üniversiteden konaklama-yeme ve salon hizmeti desteği verildiği, bunun dışında bir destek verilemeyeceği yanıtını aldıklarının öne sürüldüğünü, ayrıca organizasyonun başındaki profesyonelin, etkinliklerini duyurmadığını düşündüğü, kendisinin de ilişkili olduğu basın kuruluşunun Malatya temsilcisine de “ilgisizliği gazete yetkilileriyle konuşacağı” tehdidinde bulunduğunu ve yanıtını aldığını, halka sevimli gelmeyen bu organizasyonun planlayıcılarının “Malatya’da kültür ve sanata önem verilmediği” yolunda bir yorum yapabilmelerine engel olacak alternatif kültür-sanat olaylarının da aynı tarihlerde gerçekleştiğini, Malatya Musiki Derneği’nin düzenlediği Suat Sayın Besteleri Konseri'ni çok sayıda Malatyalının izlediklerini,

• CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun 18 yaşındaki kızının, ciddi bir hastalık nedeniyle tedavi görmekte olduğunu, Aslanoğlu’nun, İstanbul’da tedavi görmekte olan kızının başında bulunduğunu, genç kızın hastalığının üzüntü yarattığını, milletvekilinin ise bir yandan kızının hastalığı ile uğraşırken, diğer taraftan İnönü Üniversitesi’nin kadro kanunun çıkarılması için Malatya’da kamuoyu oluşturmak üzere telefonla ulaştığı basın organlarında açıklamalarda bulunduğunu, kızı bir hastanede tedavi gören milletvekili Aslanoğlu’nun, kadro kanununun özellikle Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracağına ilişkin vurgulamalarının da ayrı bir anlam içerdiğini,

• İnönü Üniversitesi’nin kadro kanununun çıkmasını engelleyen isim olarak gündeme gelen ve tasarıya imza koymayan (Malatya’nın 6 ve Malatya kökenli 9 milletvekili imzalamıştı) Malatya kökenli tek milletvekili olan AKP’li Münir Erkal’ın, geçtiğimiz hafta ER TV’nin ana haber bültenine katılarak, bu konudaki görüşlerini nihayet direkt olarak açıkladığını ve çok önemli bir hizmete engel olmasının gerekçesini “Münir Erkal Mantığı” ile açıklamaya çalıştığını, tasarının meclis gündemine gelmemesini “teknik” olarak izah etmeye çalışırken, Malatya milletvekili olduğunu unuttuğunu, sonundaki “üniversitenin başındaki zihniyetle” sorunu olduğuna ilişkin baklayı ağzından çıkardığını, Erkal’ın Belediye Başkanlığı döneminde de, “savaşta dahi yapılmayacak” bir işi yapan, yani; borç nedeniyle “Turgut Özal Tıp Merkezi’nin içmesuyunu kesen” biri olduğunu hatırlayanların ise, Erkal’ın katkısızlığının ve engellemelerinin “şaşılacak bir tarafı olmadığını” konuştuklarını,

• Kültür ve Turizm Bakanlıklarının birleşmesinden önce, Malatya Turizm İl Müdürlüğü’nün santral telefonu olan ve gerek bakanlıkça, gerek turizmle ilgili uluslararası yayınlarda, gerekse Malatya’da bastırılan turizmle ilgili tüm dökümanlarda Malatya Turizm Enformasyon Bürosu telefonu olarak yeralan “323 30 25” no.lu telefonun bir süredir yanıt vermediğini, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü santral telefonu olarak bir başka numaranın kullanılmaya başlandığını, turizmle ilgili tüm basılı dökümanlarda yeralan bir telefon numarasının devre dışı bırakılmasının mantığının anlaşılamadığını ve tepki gördüğünü, bu mantığın sahipleriyle Malatya turizminin biryerlere götürülmesinin zorluğunun bir kez daha ortaya çıktığını,

• 2004 ÖSS’de, üniversiteye öğrenci sokamayan ülke çapındaki 77 genel liseden 4’ünün Malatya’dan olmasının, Malatya’daki okulların durumunu bir kez daha ortaya koyduğunu, bu konunun üniversite ve Milli Eğitim’in birlikte ele alıp araştırması ve değerlendirmesi gereken boyutta önemli bir sorun olduğunun değerlendirildiğini, bu arada daha çok “tayin-terfi, siyaset, politika, yüksek memleket meselelerine duhul”u tercih eden, eğitimci kadrolarının meslek örgütlerinin, elemanlarının yaptıkları işin boyutunun ve verimliliklerinin sorgulanmasını gerektiren bu konuda ne düşündüklerinin ise merak edildiğini,

• Zaman zaman basında dile getirilmesine karşın, kentin hemen hemen tamamına yakınında, bazı işyerlerinin önlerinde “özel araç park yeri oluşturma” çabalarının engellenmediğini, yasa dışı olan bu duruma karşı, ilgili birimlerin gerekeni yapmamaları nedeniyle, bu durumun giderek yayılmaya başlandığını, dükkanlarının önünde araç park yeri oluşturanların giderek arttığını,

• CHP Merkez ilçe yönetim kurulu başkanlığına atanan Zeki Çıplak’ın uzun bir süreden beri hasta olan eşinin sağlık sorunları ile ilgilendiğini ve başta kongre çalışmaları olmak üzere yoğun bir döneme girilecek olan parti çalışmaları ile yeterince ilgilenemeyeceğinin konuşulduğunu ve atamayı yapan genel merkezin bu tasarrufu hangi ölçütleri baz alarak yaptığının merak edildiğini,

• Akaryakıt istasyonları açabilmek için gerekli olan Gayrı Sıhhi Müessese (GSM) ruhsatlarını verme yetkisinin yeni yasaya göre belediyelere verildiğini, halkla iç içe olan belediyelerin haklı-haksız gerekçelerle “yaşamsal” önem taşıyan akaryakıt istasyonlarına ruhsatı verme konusunda gerekli hassasiyetleri gösteremeyecekleri kuşkusunu doğurduğunu ve kendimizin her an patlamaya hazır “bombalarla” kuşatılacağı ve örnek olarak da bazı ilçelerde mantar gibi biten “sözde akaryakıt istasyonları”nın açılmasıyla görüldüğünü,

• Havaların ısınmasıyla birlikte Mişmişpark, Orduzu Pınarbaşı, Horata, Gündüzbey, Şahnahan gibi piknik yerlerine ilginin arttığını, fakat özellikle de Mişmişpark’ın henüz kış uykusundanh uyanmadığını, piknik alanının; çevre düzenlemesi ve temizliği başta olmak üzere masa vs. gibi demirbaşlarının bir çoğunun tadilatlarının yapılmadığının görüldüğünü ve bir an önce bu olumsuz görüntülerin giderilmesinin istendiğini,

• Ekonomik krizde vatandaşın elektrik faturalarını zamanında ödeyemeyip genellikle cezalı ödediklerini, TEDAŞ tarafından faturalarını zamanında ödeyemeyen abonelere gönderilen ihbarnamelerde, son ödeme tarihlerinin genellikle ay sonlarına denk geldiğini, bu durumda da alektrikleri kesilen vatandaşların faizli ödemeden sonra ikinci kez açma-kapama bedeli ödediklerini, geçmişte sık sık tekrarlanan bu durumun son aylarda yeniden işlerlik kazandığını ve tepkilere neden olduğunu,

• Özal’ı anma etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ve Gazeteci Fehmi Koru ile eski bakanlardan Vehbi Dinçerler’in konuşmacı olarak katıldığı panelde “sıkı Özalcı” olarak bilinen simaların göze çarpmadığını, salonda yer yer boşlukların olduğunu, dinleyicilerin önemli bir bölümünü öğrencilerin oluşturduğunu,

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız