SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da Neler Oluyor? (65)

A- A+ PAYLAŞ

• Orta Öğretim Kurumları Sınavı (OKS)’nda 2’si İstanbul, 2’si Bursa’dan olmak üzere 4 öğrenciyle birlikte Türkiye birinciliğini paylaşan ve Malatya’da özel bir okulun mezunu olan, sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından da, mezun olduğu özel okulun adıyla sık sık lanse edilen Büşra Eroğlu’nun 8 yıllık ilköğretim öğreniminin 5 yıllık ilkokul bölümünü Fatih İlköğretim Okulu’nda, 3 yıllık ortaokul öğretiminin 6. ve 7. sınıflarını ise Hasan Varol İlköğretim Okulu orta kısmında tamamladığının ve sadece 8’inci sınıfı özel okulda okuduğunun belirlendiğini, Büşra Eroğlu’nun Türkiye 1’inciliğini 8 yıllık ilköğretim süresinin 7 yıllık bölümünden sorumlu devlet okullarının yaşayamadıklarını ve 7 yıl emek verdikleri öğrencilerinin başarısını sessizce ve uzaktan izlemekle yetindiklerini, bu arada OKS'de Türkiye birinciliğini paylaşan 5 öğrencinin tamamının özel okul mezunu olduğu yolunda yapılan haberlerin de gerek yerel gerekse ulusal basında "sık sık" yapılmaya devam edildiğini,

• İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne 3 yıl önce kurucu dekan olarak gelen Prof.Dr. Engin Şarer’in, “çalışma koşullarının elverişsiz hale getirilmesi”nin ardından Ankara Üniversitesi’ndeki görevine dönmeyi tercih ettiğini ve kendisiyle birlikte Malatya’ya gelen eşi Prof.Dr. Başar Şarer’in de eşiyle birlikte üniversiteden ayrıldığını, Şarer çiftinin “dönüş” kararını yorumlayanların üniversitenin “nitelikli 2 bilim insanı”nı kaybettiği şeklinde değerlendirmelerde bulunduklarını, bu arada “eczacı” kökenli dekanın ayrılmasının ardından, bu fakülteden bazı öğretim görevlilerinin daha ayrılma girişiminde bulunduklarının haber alındığını ve bu durumun “Eczacılık Fakültesi’nde neler oldu, oluyor?” sorularının sorulmasına yolaçtığını,

• Malatya Belediyesi Fuarcılık Şirketi’nin koordinatörlüğünde 13-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen ve bu yıl “uluslararası” diye de bir sıfat eklenen Fuar ve Kayısı Festivali (Şenliği) ile ilgili programın, organizasyonun ciddi eleştirilere muhatap olduğunu, buna karşın organizasyondan sorumlulardan herhangi bir yanıt gelmediğini, bu arada daha önceki yıllarda olduğu gibi Malatya Belediyesi’nin veya ilgili biriminin, yaptıkları bu organizasyonun mali boyutları ile ilgili kamuoyuna bilgi vermelerinin beklendiğini,

• İnönü Üniversitesi’nin “kadro sorunu”nun, gerek üniversite yönetimi, gerekse üniversite yönetimine karşı olanların, bu konu üzerinde “siyaset-politika” yapmalarına kaynak oluşturduğunu, yapılan tartışmalarda sorunun esasından uzaklaşıldığını, gerek “kadroyu çok istediğini” öne sürenlerin “aslında verilmemesi için her türlü ortamı yaratma gayretleri”, gerekse kadroyu üniversite yönetimine karşı oldukları için vermediklerini öne sürenlerin, konunun tarafları olarak sorunu çözümden süratle uzaklaştırdıklarının gözlendiğini, bu duruma da kadro konusunda en çok çaba gösterenlerin başında gelen CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun tepki gösterdiğini, Arapgir ilçesinde 5 işadamı tarafından yaptırılacak MYO kompleksinin temel atma töreninde yaşananların ve rektörün karşı tarafın tepkisine neden olan konuşmasının, konuyu iktidar partisinin Malatya kanadının dışındaki parti üst düzey yönetimine de “olumsuz” anlamda taşıdığını, gereksiz-lüzumsuz gerginlik ortamının sorunu tam anlamıyla “çözümsüz” hale getirdiğini,

• Son haftalarda Doğanşehir ve Arguvan ilçelerinin bazı bölgelerindeki küçük ve büyükbaş hayvanlarda görülen, insanlara da bulaşan Şarbon Hastalığı’nın, yurda İran ve Irak’tan kaçak yollarla sokulan, Malatya’ya da ulaştırılan hayvanlardan kaynaklandığının öne sürüldüğünü, Malatya’ya kaçak hayvan girişinin, Şanlıurfa bölgesinden ve Pütürge ilçesi üzerinden yapıldığının iddia edildiğini, hastalığın ortaya çıkmasından sonra müdahale edilmesi yerine, bu hayvanların kaçak giriş yollarının engellenmesi, il genelinde denetimlerin arttırılması ve hayvanlara yönelik geniş çaplı bir aşılama çalışmasıyla etkili olunacağının değerlendirildiğini, bu arada Şarbon görülen ilçelerden birinde bir ara kilosu 3.5 milyon liradan et satıldığının öne sürüldüğünü,

• Malatya’da kayısı üreticisinin rekolte fazlalığı ve aşırı fiyat düşüşü yüzünden olağanüstü zor bir dönem yaşadığını, meyva suyu fabrikalarına direkt bahçeden satılan yaş ürünün kilosunun 100 bin liraya kadar düştüğünü, buna karşın başta Kayısıbirlik olmak üzere, üreticinin ürününün değerlenmesi konusunda girişimde bulunabilecek kuruluşlardan ciddi bir çabanın gözlenmediğini, 150 bin tona yakın kuru kayısı rekoltesinin beklendiği Malatya’da, “ancak 10 bin ton ürün alabileceğini” açıklayan Kayısıbirlik’in üreticiye, “Ürününüzü 2 milyondan aşağıya satmayın” çağrısının ciddi bulunmadığını, eldeki ürüne yaş ve kuru olarak acilen yeni pazarlar yaratılması gerektiğini, bu konuda “ne yapılabileceğine” dair bir toplantının dahi gündemde olmadığını, öte yandan bir süre önce Malatya’ya gelen Tarım ve Orman Bakanı’yla kayısı konusunun konuşulduğu DSİ’deki “acele düzenlenmiş” bir toplantıya, Malatya’da kayısı ve kayısıcılık konusundaki araştırmaları ile bilinen yetkin ve bilgili isimlerin çağrılmamasının dahi konuya ne kadar ciddiyetle bakıldığının göstergesi olduğunun öne sürüldüğünü,

• AKP’nin “Teşkilatlardan sorumlu” genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı’nın, Malatya Fuarı ve Kayısı Festivali “gerekçesiyle” geldiği Malatya’da 4 gün kalmasının dikkatleri çektiğini, çeşitli görüşmelerde ve değerlendirmelerde bulunduğu öğrenilen Yazıcı’nın, 4 gününü Malatya’da geçirmesinin “Acaba Malatya AKP’de bir operasyon mu var?” sorusunu gündeme getirdiğini,

• Malatya’nın giderek tam anlamıyla “kördüğüm” olan şehiriçi trafiğinin; altyapı ve denetimle görevli personel yetersizliği vs. gibi nedenlerle her geçen gün daha ciddi boyutlara ulaştığını, zaten sorunlu olan trafiği bazı “sorumsuz” unsurların daha da içinden çıkılmaz hale getirdiklerini, son dönemlerde ana caddelerde ve özellikle de Valilik binası çevresindeki fotoğrafhane, kuaför vs. gibi işyerlerine gelen gelin araçlarının, buralardan ayrıldıktan sonra önlerini “bahşiş almak için” çeşitli barikat malzemeleri kullanarak kesen “çocuk-yetişkin” birçok kişinin bu bölgedeki trafiği tamamen kilitlediklerini ve çoklukla buna neden olanlara müdahele edecek bir görevliye rastlanmadığını,

• Malatya’ya THY’nin dışında 2 özel havayolu şirketinin daha uçak seferi düzenlemesi ve uygun fiyatları nedeniyle, havayolu yolcu taşımacılığına olan ilginin arttığını, ancak uçuş öncesi verilen “servis” hizmetinin eleştirilere yolaçtığını, bir özel havayolu şirketinin servis otobüsüyle 35 kilometre uzaktaki havaalanına gitmek zorunda kalan vatandaşların “bir otobüse doldurulmuş halde ve ayakta” taşındıklarını, vatandaşların bu konuda ilgili makamlara çağrıda bulunarak, havaalanı servis araçlarının denetlenmesini istediklerini,

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız