SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Adnan Işık

Malatya'da Sinema (IV)

A- A+ PAYLAŞ

(3'üncü Yazıdan devam)
 
Adnan IŞIK Yazdı
 
Görüş Gazetesi’nde geçen yıl, 23 Kasım/ 3 Aralık 2010 tarihleri arasında “Malatya Sinema Tarihi”nin 1923- 1950 bölümünü yazmış idik. Yazı Malatyahaber.com'da da yeralmıştı.
 
Bu yıl da 1950- 1975 arasını aydınlatmaya çalışacağız. Bu bölüm için, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde bulunan Malatya gazetelerinden 13 (onüç) tanesi (Beydağı, Birlik, Demokrat Malatya, Gayret, Görüş, Güneş, Halk Postası, Malatya Postası, Malatya’nın Sesi, Sabah, Yeni Malatya, Yeni Malatya Postası, Ufuk) mevcut sayılarından incelenerek sinema haberleri CD’ye alındı. Maalesef CD’den kağıt çıkışları bozuk çıktı. 
 
Yazılardaki ifade bozuklukları, yazarlarına aittir.
 
İlgilenilmesi, okunulması dileğiyle.

Bu yazı ayrıca GÖRÜŞ Gazetesi'nde de yayınlanmaktadır.
 
GAYRET
11 Aralık 1957
KIZ SANAT ENSTİTÜSÜ’NÜN
ÖNÜNDEKİ SİNEMA TABELALARI
Bir okuyucumuzun ifade ettiğine göre şehrimiz Kız Sanat Enstitüsü binasının önde sinema tabelaları bulunmaktadır.
Buna kimin müsaade ettiğini bir türlü anlayamadık. 
Burası sinema mı, yoksa Kız Sanat Enstitüsü mü?
Alâkadarların dikkatini çekeriz.
DEMOKRAT
 
GAYRET
17 Mart 1958
1958 YILI FİLM HARİKASI
3 Saat 28 dakika süren
HARP VE SULH
Pek Yakında RENKLİ Sinemada
 
GÜNEŞ 
SİNEMALAR YAZLIĞA TAŞINDI
Birkaç günden beri havaların sıcak gitmesi yüzünden sinemalar yazlıklara taşınmıştır. Bu münasebetle geceleri şehirde bariz bir canlılık göze çarpmaktadır.
 
DEMOKRAT MALATYA
26 Mayıs 1958
İSTİDA
Malatya Belediye Reisliğine..
Yirminci asırda yaşayan insanlığın bu devresinde (belki de tesadüfen) Bizler “ki kervan devri adamıyız” de yaşıyoruz. Mademki yirminci asırda yaşadığımız iddia ediliyor. Şu halde medeni imkânlar isteyeceğiz.
 
Bu imkânlardan evvel bazı dilek ve arzuların tahakkuku lâzımdır. Sinema çığırtkanlarının faytonun üstüne çıkıp, film reklâmı yaparken, borularla çıkardıkları acayip ve çirkin ses, insana bir şehir içinde yaşadığını unutturuyor. Reklâmın daha medeni bir şekilde yapılması, büyük kitleden gelen arzunun kendisidir. Gereğini arzederim.
T.
 
DEMOKRAT MALATYA
25 Haziran 1958
AVARELİK
Ne günlere kaldık yarabbi? Beşiktekinden mezâra, eşiktekinden duvara kadar hepimiz avareleştik. Geçende bir düğünde gördük.
En çok çalınan makam: Avare
En çok sevilen makam: Avare
En çok oynanan oyun: Avare
En güzel oynanan oyun: Avare
 
Beşikten yeni atlamış olduğu yürürken sallanışı ve devrilme tehlikesi etrafından dolaştığından belli olan bebekler nasıl kıvırtıyorlar, şaştık billah!..
 
Hani babalarımızın tanrılarına prestij edercesine oynadıkları üç ayak?. Hani mahalli ve milli oyunların asâlet ve ciddiyeti?..
 
Avareleştik.. Avareyiz!.. Yaşa (!) Avaremuuu!..
T.
 
DEMOKRAT MALATYA
20 Eylül 1958
TÜTÜNCÜ KIZI
Sinema çığırtkanları bağırıyor. Tarihi, milli, içtimâi, muâzzam Türk filmi. Aşk, heyecan, ıztırab dolu bir film. Türk filmciliğinin en muâzzam eseri.
Tütüncünün Kızı Cemile
* * *
Tarihi, milli, içtimâi ve iktisadi olan bir filmde aşk, heyecan ve ıztırabı bir araya getirmek, hakikaten Türk filmciliğinin harikasıdır. Harika olmasa bütün bunları bir araya getirmek mümkün olabilir miydi?
 
Yalnız şu çığırtkanların unuttuğu bir husus var. Filmin her sahnesinde beş dakika göbek havası varolduğunu söylemiyorlar.
T.
 
DEMOKRAT MALATYA
27 Ocak 1959
SİNEMALAR
Dün sabah idarehânemize bir mektup geldi. Mektupta sinemalardan birinden yana şikâyet ediliyor. Şikâyet konusu:Sigara dumanı, gürültü, küfür ve seyircileri rahatsız eden bir gurubun mevcudiyetidir.
 
Sinemanın adı yazılmıştır amma biz ticari itibar bakımından, isim vermeyi münâsip bulmadık. Belli başlı iki sinemadan başkalarının adı yazılmış; hadise anlatılmıştır. Biz burada sinema idarecilerinin dikkatlerini çekeceğiz. Şikayetler devam ederse başka şekilde hareket edebiliriz.
T.
 
DEMOKRAT MALATYA
27 Şubat 1959
KÜLTÜR FİLMİ
Malatya Şeker Fabrikası Müdürü Kimya Yüksek Mühendisi sayın Mehmet Mutluay, Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nden bir kültür filmi getirterek, petrolün aranması, bulunması, kuyuların açılması ve petrolün çıkarılmasından sonra sondaj ameliyelerini gösteren filmi, şehrimiz lisesi son sınıf öğrencilerine Şeker Fabrikası sinema salonunda göstermişlerdir.
 
Her konuda olduğu gibi, bu sahada da şehrimizin âzâmi derecede müstefit olduğu sayın Mutluay’ı tebrik eder, öğrenciler nâmına teşekkürlerimizi ârzederiz.
 
DEMOKRAT MALATYA
1 Mayıs 1959
İSTANBUL SİNEMASI İŞÇİ SİGORTALARI KURUMUNA SATILDI
Özel idareye ait olan ve icarda bulunan Kışlık İstanbul Sineması, işçi sigortalarına üçyüzbin liraya satılmıştır. İşçi sigortaları teşkilatının burayı işhanı veyahut şube binası haline getireceği tahmin edilmektedir.
 
DEMOKRAT MALATYA
12 Haziran 1959
SİNEMA DERDİ
Beyaz perde; sinemada yetişen nesli kumar kadar, hula hup ve futbol iptilâsı kadar bozan, ahlâk ve karekter teşekkülü üzerinde feci bir yıkım hâlinde çöken baş belâsının adı.
 
Çocukların çok heves ettiği kovboy (sığır çobanı) filmleri.. Çıplaklık, ahlâksızlık ve ihanet mevzularından mülhem maderaları kordelaya çeken Holivut!..
*
Göbek havası ve rezillikle dolu Arap filmlerine karşı konan sansür yasağını alkışladığımız gibi, Holivud’a karşı alınacak tedbiri de alkışlamak istiyoruz.
*
Bir hırsızın macera hikayesini anlatan Sevimli Haydut seri filmine “Kahramanlık” mevkii veren ve kanuna karşı gelineceğini saçma sapan sözlerle dolduran “Kanun Benim” filmini yasak eden Vatikan kararlarına hayranız.
*
Bizim çocuklarımızı bu belâdan kim kurtarırsa ona da hayran olacağız.
 
GAYRET
25 Ağustos 1960
MESUT BİR DOĞUM
Eski meslektaşlarımızdan ve halen Renkli Sinema müstecirlerinden arkadaşımız Burhanettin Kazanç’ın bir erkek evlâdı dünyaya gelmiştir.
 
Anne ve babayı tebrik eder, yavruya sıhhatli, uzun ömürler dileriz.
 
UFUK
31 Ocak 1961
SİNEMALAR SOVUK OLUYORMUŞ
Gerek kış mevsimi dolayısıyla ve gerekse son günlerde havaların birdenbire sovuması münâsebetiyle esasen sinemadan başka gidilecek hemen hemen bir yeri bulunmayan Malatyamızın tek eğlence yeri sayılan sinemalarda sovuk olduğunu bizzât idarehânemize kadar gelerek ifâde eden vatandaşların şikâyetlerinden anlaşılmıştır.
 
Bu hususda ilgililerin dikkatini çekerken, sinema salonunda sigara içmek yasak olduğu halde bu yasağa riâyet edilmediği de ayrıca ifade edilmektedir.
 
UFUK
21 Mart 1962
ZEYNEP DEĞİRMENCİOĞLU
“Ayşecik” şehrimizde
Beyaz perdede Ayşecik ismiyle tanınan Zeynep Değirmencioğlu, babası tanınmış senaryo yazarlarımızdan Hamdi Değirmencioğlu ile birlikte son çevirdiği “Ayşecik Yavru Melek” filminin gala gecesinde hazır bulunmak üzere evvelki gün şehrimize gelmiştir.
Ayşecik dün saat onda vilâyete giderek Vali ve Belediye Başkanımız Cezmi Kartay’ı, müteakiben de şehrimizdeki ilkokulları ziyâret etmiştir. Ufuk, perdemizin minik yıldızına hoş geldin der.
 
HALK POSTASI
27 Mart 1962
BAYANLAR MATİNESİ
Avukat Hasan Basri Marasalı
Sinamalar gündüzleri bayanlara mahsus matine yapmaktalar. 22-3-962 tarihinde İstasyon caddesi üzerindeki sinemaya girmek istiyen hanımların durumunu alâkalılar belki görmemiş olabilirler, bari biz gördüğümüzü kendilerine anlatalım.
 
Sinamanın önü, iki yolu kapayacak kadar kalabalık, bunların arasında sarkıntılık yapan ahlâksızlar da var. Bayanların bazılarının kucaklarında yaşlarını doldurmamış bebekler olduğu gibi, elinden tutulup sürüklenen iki üç yaşlarında çocuklar da var. Bu hengâme, itişme kalkışma sinema başlayıncaya kadar devam etti. Sinema müstahdemleri gırtlakları yırtılıncaya kadar bağırıp yer olmadığını bildirmesine rağmen, anlayış göstermeyen bayanlar; içeri girmekte ısrar edip kapıyı zorluyorlardı. İçeri girenler girdiler, giremiyenler, ümitleri kesildikten sonra dağıldılar.
 
Sinemaların (hangi sinama olduğunu bilmiyorum) iç durumunu anlatan bayanın sözleri:
 
“Geçen yaz kadınlar matinesinde sinemaya gitmiştim. Küçük çocuk ağlamasından, filmdeki artistlerin sözlerini dinlemeğe imkân yoktu. Yanımdaki bayan, çişi gelen çocuğunu helâya götürmeyip, sandalyenin kenarına yaptırmasına müdahale ettimse de (çağadır, işeği kokmaz) dedi. Evde hamurunu yoğurup, köftesini sinemada yapan kadınlar gördüm. Sinemayı terk ettim.”diye dert yandı.
 
Evvelemirde bayanlardan ricamız, bu eglence yerini de hamamlarına benzetmesinler. İlgililerden ise, ellerindeki kanunları tatbik ederek, körpe neslin korunması, eğlence yerlerinin temiz tutulması ve bunların sık sık kontrolünün yapılmasıdır.
 
HALK POSTASI
10 Nisan 1962
VALİ CEZMİ KARTAY’IN BASIN TOPLANTISI
(…) İstanbul Sineması Eğitim Merkezi Olacak:
İstanbul Sineması’nın (Halk Eğitim Merkezi) olarak kullanılması maksadıyla haptığımız teşebbüs, Milli Eğitim ve Çalışma Bakanlıkları tarafından tasvib edilmiştir. Bu binanın Milli Eğitim’e devri formalitesine yakında başlanacaktır.
 
HALK POSTASI
18 Haziran 1962
YAZLIK SİNAMALAR
Avukat Abdullah Kelleci
Türk Ceza Kanunu, Zabıta Nizamnâmesi ve Belediye nizâmları, umûmun istirahatı mevzuunda gerekli maddeleri ihtiva etmektedir. Ceza Kanunu’na göre saat 12’den sonra umûmun istirahatını bozmak cezayı muciptir. Zabıta nizâmlarına göre 23 den sonra halkı rahatsız edecek hareketler, gürültü yasaktır. Buna rağmen yazlık sinemalar, saat 21de başlayıp, çifte filmlerle bütün etrafı gürültüye verirler. İlgililerden buna muhakkak bir çare bulmalarını ve kanunları  ile halkın istirahatı ve sinemacıların ticaretini bağdaştıracak bir hal çaresi bulmalarını beklemekteyiz.
 
Hatırıma gelen tek çare: sinemaların biraz erken saatte başlaması ve tek film göstermesi en kestirme yoldur. Her işimiz gariptir, anlaşılmaz. Kışlık kapalı sinemalarda etrafın rahatsız edilmesi imkânı olmadığı halde, tek film oynar da; açık ve gürültü ile etrafı rahatsız edecek yazlıklarda daha geç başlamak sureti ile çift film gösterilir. Bunun çarelerini ilgililer ile birlikte arayıp bulmalıyız. Eğer yapılanlar doğru ise, mevzuât bünyeye uymaktadır. Değiştirilmesi için çalışmak lâzım, yoksa bünyemizdeki aksaklığı kanun ve nizâmların emirlerine göre düzeltmeliyiz. Herşeyi olunura bıraktığımız takdirde: sabahçı kahveleri gibi sabahçı sinemalarının da yakında küşâdını görüp, gece yarısından çok sonra reklâm ve davet müziklerini dinlemek mutluluğuna kavuşuruz.
 
UFUK
13 Temmuz 1962
ACI BİR KAYIP
Büyük bir üzüntü ile haber aldığımıza göre, şehrimizde sinemacılığın kurucusu, eski şehir sinemasının sahibi HAYRETTİN YAMAN evvelki gün sabaha karşı deveran zaâfiyetinden hakkın rahmetine kavuşmuştur.
 
İyilikseverliği, dürüstlüğü, tertemiz ahlâkıyla çevresinin sonsuz sevgisini kazanmış olan merhuma Tanrıdan mağfiret, kederli ailesine baş sağlığı dileriz.
 
Yazarın Notu: Malatya’da sinema denince akla gelen ilk isim olan “SİNAMACI HAYRİ BEY” hakkında, ne yaşamı, ne de yaptıkları hakkında Malatya basınında, ölüm haberi dışında tek bir satır yok.
Gel de üzülme!
 
MALATYA POSTASI
18 Eylül 1962
SİNEMALAR:
Renkli: 1-Gemimi terk edemem, 2-Maskeler Aşağı
Yeni Melek: 1-Taş Bebek, 2-Zümrüt
Pınar: 1-Çöpçatan, 2-Vahşi Kedi
Ankara: 1-Hitler (Berlin Canavarları), 2-Macera Arayan Adam.
 
MALATYA POSTASI
19 Eylül 1962
SİNEMALARDA OYNAYAN FİLMLER
Renkli:1- Cesur Kumarbaz, 2- İlk Aşk
Yeni Melek: 1-Cengiz Hanın Hazineleri, 2- Kahpe Kurşun
İstanbul: 1-İntikam Kanunu, 2- Katil Aramızda
Pınar: 1- Çöpçatan, 2- Vahşi Kedi.
 
UFUK 
1 Aralık 1962
SİNEMALARDA ZABITA MEMURU BULUNMUYOR
Renkli Sinema hariç diğerlerinde bir tek zabıta memuruna raslamak hemen hemen mümkün değildir. Bu fırsatlardan istifade eden vatandaşlar sigarasını tüttüre tüttüre sinemasını seyretmektedirler.
 
Sinema personeli tarafından ne kadar sigaranızı söndürün diye ikaz ediliyorsa da vatandaş bu şahsın ikazına aldırmayarak yine tüttürmektedir. Zabıta âmirinin dikkatini çekeriz.
 
UFUK
2 Ocak 1963
RENKLİ SİNEMANIN SÜRPRİZLİ GECESİ
ALÂKA GÖRDÜ
Haber aldığımıza göre, ilimiz Renkli sinemanın yılbaşı gecesi münasebetiyle tertiplediği sürprizli gecesinde vatandaşı teşvik bâbında bir kişiye 20 liralık bankasında hesap açmıştır.
 
MALATYA’NIN SESİ
11 Nisan 1963
SİNEMALARDA BELEDİYE NİZÂMI TATBİK EDİLMEZ Mİ?
Birçok vatandaşlar şehrimiz sinemalarının belediye nizâmlarına riâyet etmediklerinden dolayı şikâyetçidirler. Şehrimizin yegâne eğlence yeri olan sinemalarda halk filmi seyrederken istediği gibi sigara içmekte, bu sigara dumanı içinde vatandaş huzur içinde film seyredememektedir.
 
Belediye nizâmlarına göre sinemada sigara içmek ve geceleri 6, gündüzleri 12 yaşında çocukların sinemaya alınmaları yasak edilmiştir. Amma bizim sinemalara beşik içinde çocuk dahi getirilmekte, hiçbir belediye görevlisi bu işle ilgilenmemektedir. Bazen sinema seyrederken küçük çocukların ciyak ciyak ağlayışlarına hemen her gece raslamak mümkündür. Nedense bizim belediye ekseri işlerinde olduğu gibi, tam bir vazife anlayışı içinde çalışmamaktadır. Zaman zaman gazetemizin birçok mevzûlarda yaptığı yerinde ve samimi ikazlara gerekli ilgiyi gösterememiştir. Fakat biz de belediye gibi âmme görevlisi olduğumuz için, yazdıklarımızdan bir netice almasak da, vazifemiz icabı yine yazmağa mecburuz. Temenni ederiz ki birgün yaptığımız bu yerinde ikazlar Belediyeyi harekete geçirsin. Durumu her zaman olduğu gibi yine alâkalıların dikkat nâzârına arz ederiz.
 
UFUK
29 Nisan 1963
ŞEHRİMİZE
Modern Bir Sinema Yapılıyor
Haber aldığımıza göre bir müteşebbis şehrimize modern bir kışlık sinema yaptırmak için faâliyete geçmiştir.
Sinema yeri olarak İsmetpaşa Caddesi seçilmiştir. 
Modern sinemanın proje hazırlıklarına başlanmıştır. Bu sene projeler tamamlanacak, gelecek sene de inşaâta başlanacaktır.
Yapılacak olan sinema 1000 kişilik olacaktır. Sinema ancak iki sene sonra faâliyete geçecektir.
 
GÜNEŞ
2 Mayıs 1963
SİNEMA SAATLERİ VE İZDİHÂM
Yazan: Abdulkadir Savaş
Emekli Kurmay Yarbay
Sinemalar 19.00 ve 21.00’de üst üste iki matine yapmaktadırlar. Saat 19.00 da sinemaya girmiş olan vatandaşlar çıkarlarken  21 matinesine girmek isteyenlerle karşılaşınca sinema önünde bir izdihâm husüle gelmektedir. Çıkmak isteyenlerle, girmek isteyenler detâ birbirini çiğneyecek duruma düşmektedirler. Bu izdihâmı önlemek için sinema saatlerini 18.30 ile 21.30 a almak icap et mektedir. Bu suretle hem izdihâm önlenir, hem de bir önceki matineden dolayı bozulan hava temizlenmiş olur.
Keyfiyeti ilgililerin dikkatine sunarız…
 
UFUK 8 Mayıs 1963
BUGÜN OYNAYAN FİLMLER
Renkli Korkunç Şüphe saat 19-21
Yeni Melek Çıkaryol 19-21
Şark Aşk Güzeldir 19-21
Şehir Batılı Adam 19-21
 
UFUK 
15 Mayıs 1963
BUGÜN OYNAYAN FİLMLER
Renkli Sensiz Yaşayamam 19-21
Yeni Melek Hakanlar Çarpışıyor 19-21
Şark Köyün Güzeli 19-21
Şehir Korkunç Ev 19-21
 
UFUK
24 Mayıs 1963
İSTANBUL SİNEMASI ONARIM İNŞAÂTINA 1 HAZİRANDA BAŞLANIYOR
Birkaç seneden beri, okul ve Halk Eğitimi Merkezi kültürel faaliyetlerine bırakılmış olan İstanbul sinemasının onarım inşaatına 1 haziranda başlanacaktır. İnşaatın müteahhidi Mehmet Ali Tanış’tır. Hatırlarda olduğu gibi, onarım inşaatı müteahhidine 281000 liraya ihale edilmişti. Bina olarak çok sağlam olan ve nizamnâmeye uyan İstanbul Sineması onarım inşaatı 30 Eylül’de bitirilecektir.
 
Sinema onarım inşaatının sonunda her türlü konfora haiz olacaktır. Buna göre kalorifer, soğuk sıcak hava tertibatı ve gizli ışık tertibatı yapılacaktır. Önümüzdeki kış mevsiminde işletmeye açılacak olan İstanbul Sineması doğu vilayetleri arasında en konforlu sinema olacaktır.
 
Onarım inşaatı müteahhidi Mehmet Ali Tanış, inşaat için hazırlıklarını tamamlamıştır.
 
GÜNEŞ
31 Mayıs 1963
Yazan Abdulkadir Savaş
Emekli Kurmay Yarbay
SOKAKLARDA NARA ATANLAR
Sinemalar bitip, herkes dağılmaya başladıktan sonra, gece saat 23 te evlerine dönen bir takım genç çocuklar, sokaklardan nara atarak, şarkı söyleyerek gitmektedirler. Hemen her gün ayni nakarat devam etmektedir. İnsan kendi kendine, şehrin bu kadar başıboş bırakıldığını düşünüyor da, hayretten dona kalıyor. Devlet otoritesini hiçe sayan bu saygısızların artık hadlerinin bildirilmesi zamanı gelmiştir. Birkaç tanesi cezalandırılmış olsa, diğerleri korkudan susar, hadleri de bildirilmiş olur. İlgililerin bu hususta titiz davranmasını rica ediyoruz.
 
GÜNEŞ
2 Temmuz 1963
HAYRET UYANDIRAN BİR HAVADİS
Yazan: Abdulkadir Savaş
Emekli Kurmay Yarbay
Dün gelen Dünya Gazetesinde bir havadis gözüme ilişti. Sinema ve futbol maçına giden bir müftü hakkında Diyanet İşleri Başkanlığınca tahkikat açılmış. Bu havadise hayret etmemeye imkan yoktur. Sinemanın bir mekteb olduğuna ve futbolun insan vücudunu geliştirdiğine ve intikali süratlendirdiğine kimsenin şüphesi yoktur. Bu işlerin İslâm dinince haram olduğunu kimse iddia edemez. Edenler varsa cahil ve softadırlar. Temenni edelim ki bu havadis yanhlış olsun. En yüksek dini merci olan diyanet işleri böyle bir hareketde bulunmuş ise, bu müesseseyi mürteci ve cühela zümresi ellerinde bulunduruyor demektir. Bu gibi zihniyet İslâm dinini hürafe ve gericiliğe sürüklemektedir. Milletçe böyle zihniyet taşıyan mürtecilerden bir an önce kurtulmalıyız. Şunu her Müslüman bilmelidir ki, İslâm dini ileri ve mükemmel bir dindir. Her faydalı şey İslâmiyetde mübahtır. Her millet aya gitmekle meşgulken biz nelerle uğraşıyoruz.
 
GÜNEŞ
5 Temmuz 1963
İSTANBUL SİNEMASI ONARIMINA BAŞLANDI
Bir sene evvel ihalesi yapılan İstanbul sinemasının onarım inşaatı devam etmektedir.
 
İşçi Sigortaları Kurumu’nun önümüzdeki sene kiraya vereceği sinema, iyi bir revizyondan geçirilecek ve şehrimizin en lüks sineması olacaktır. İlgililerin ifadelerine göre, sinema faaliyete geçtiğinde, bir sinema için aranılan bütün vasıfları ihtiva edecektir.
 
Seyircilerin sinemada rahat edebilmeleri içinmetrekareye bir koltuk konulacaktır.
 
BEYDAĞI
15 Temmuz 1963
SIHHİ SİNEMA
Şehrimizde sıcaktan her tarafın “…gibi” yandığı şu günlerde sinemalar adeta yarış ediyorlar, matine çoğalmakta. 10.30-12.30-2.30 bazan da 4.30. Hava değiştirme tertibatı olmayan sinemalarda gündüzün film seyretmek ne derece sıhhidir bilmeyiz, sağlık memuru olmadığımızdan.
 
Şuna eminiz ki, sinema kapısından girenler bir an için Saltoğlu Hamamı’nda olduklarını sanırlar.
 
GAYRET
15 Temmuz 1963
ŞEHRİMİZDEN BİR KIZ ÖĞRENCİ
ARTİST MÜSABAKASINDA FİNALE KALDI
Şehrimizde ikamet etmekde olan Ayla Günerli adlı bir kız öğrencimiz, Ses Mecmuâsı’nın açtığı artist müsabakasında finale kaldı. 1960 yılı haziranında Elazığ Lisesi’nden şehrimize tayin edilen bir kıdemli başçavuşun kızı olan Ayla Günerli halen İstanbum’da tahsildedir. İstanbul’da bulunuşu sırasında Ses Mecmuâsı’nın açtığı müsabakaya girerek derece alan ve finale kalan Ayla Günerli lisedeki talebelik yıllarında bile sanata karşı yakın bir ilgi duymaktaydı. Elazığ Lisesi’nin hazırladığı Gogol’ün Müfettiş adlı komedisinde büyük bir başarıya ulaşması daha o günlerde onu bölgede tanıtmıştı. Kendisine sanat dünyasında başarılar dileriz.
 
BEYDAĞI
22 Temmuz 1963
SİNEMALAR VE ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yazan: Kenan Doğa
İnsan hayatının ilk merhalesini teşkil eden ve şuurlu hareketlerin yeni bocalamaya başladığı bir devre olan çocukluk çağı, her türlü istikamette yöneltilmeye müsaittir. Çocuklar her bakımdan, her türlü tesirler altında kalmaya yaşlılardan çok daha elverişlidir. :Bu tesirler iyi veya kötü olabileceği gibi hayali de olabilir.
 
Çocuklar üzerinde bu tesiri okul, aile veya devam etmekte olduğu müesseseler ve….(okunamadı) yerleri, mahalle, kısacası çevre husüle getirir(…)
 
Bunun en canlı misalini, aslında çocuk ve büyük herkes için faydalı bir müessese olan sinemalarda görürüz(…) Dikkat etmişseniz sinema sıralarının en ön kısımlarının henüz küçük yaşta çocukların işgal ettiğini görmüşsünüzdür. Ellerinde sigara, ağızlarında külhanbeyi laflar dolaşan bu çocuklar, şüphesiz ki aralarına katılan henüz açılmamış masum yavruları da eninde kendileri gibi yapacaklardır(…)
 
Bu durum karşısında o muhitden çocuklarımızı sakınmalıyız. Onların sinema ihtiyaçlarını, yanlarında refakat etmek suretiyle tatbik ettirmeliyiz(…)
 
BEYDAĞI
26 Temmuz 1963
HUSUSİ MUÂMELE Mİ?
Şehrimizdeki sinemaların azınlığı, bazı aksaklık ve yolsuzluğa sebep olmaktadır. Bilhassa İstanbul ve Renkli sinemaların suistimalleri ve ilgili zabıta memurlarının bu sinemalara karşı göstermiş oldukları yakın teveccüh gözden kaçar cinsten değil doğrusu.
 
Evvelki akşam oynatılan bir filmin ilk gecesi olması münasebetiyle yukarda saydığım sinemaların gişesi 7de kapanmış, mevcut biletler ilgililere (karaborsacılara) dağıtılmıştı. Sonradan İstanbul sineması sahipleri satmış oldukları biletlerle iktifa etmemiş olacak ki, gişeyi tekrar açarak, numarasız bilet satmaya başladı ve bu hareket film başlama satı olan 21.30a kadar devam etti. Sinema önünde bekleyerek bu olayın seyrini takib eden ben, İLGİLİ bir amire durumu anlatarak ilgilenilmesini söyleyip, rica ettiğim halde aldığım cevap beni tatmin etmedi. Zira o ilgili şahıs, sözünü tutmadı ve vazifesini yapmadı. Size soruyorum sayın ilgili amir, bu hareketiniz neyi gösterir?
Acaba.. Yoksa….mi?
Nizâm
 
GAYRET
23 Temmuz 1963
LAF ARAMIZDA
Mustafa Belkis
Şehrimiz sinemalarında bilet karaborsacılığı, hergün biraz daha artıyormuş.
Hayret etmemek lazım.
Diğer vilayetlerdeki sinemalarda çift film oynarş yine düşük piyasa.
Şehrimizde tek film oynar, üstelik biletler karaborsa.
Hani biz kalkınıyoruz ya.
 
İĞNEDENLİK
Yazan: Öğüt
Melek sinemasında bir film oynuyor. Biletler karaborsa.
Pınar sinemasında bir film oynuyor, gene öyle.
-Abi fazla bilet var, almaz mısın?
-Kaç kuruş?
-İki lira abi, çektiğimiz zahmete değmez ama işin aslına bakarsanız, biletler değil zabıta karaborsada. Sinema önünde bir zabıta bulmak için gününüz yetmez.
 
GÜNEŞ
9 Ağustos 1963
İSTANBUL SİNEMASINA SARFEDİLEN PARAYA YAZIK
İşçi Sigortaları tarafından alınan ve yeniden restore edilen sinemada, sadece kalorifer ilavesi ve onarım yapılıyor.
Birkaç yıl önce İşçi Sigortaları Kurumu tarafından özel idareden satın alınan şehrimiz İstanbul sineması, yeni sahibi İşçi Sigortaları tarafından restore edilmek suretiyle şehrimize yeni ve çok güzel bir sinema vereceğine inanmış ve ihalesinin yapılmasına sevinmiştik.
Yıllar önce yapılmış olan sinema hakiketen o zamana göre sinema denilecek tarzda inşa edilmiş ve ihtiyacı da karşılamakta idi. Kötü bir talih eseri olarak yandı. Bilahare mevcut dört duvar içerisine uydurma ilavelerle sinema salonu süsü vermek istendi ise de ambardan başka bir işe yaramayacak olan bu salon zaruret karşısında sinema salonu olarak kullanıldı.
İşçi sigortaları 319 bin lirayı sarfederken sinema salonunda insanın başına çöküyormuş hissi veren  balkon ile loca demek için bin şahit isteyen localarda herhangi bir değişiklik olmayacağını ve tavanın aynen kalarak bazı kısımlarının parça halinde onarıma tabi tutulduğunu öğrenmiş olmakla büyük sükutu hayale uğramış bulunmaktayız.
Şehrimizin belli başlı sinemalarından birisi olacak ve belki de birinci sınıf diye adlandırılacak olan İstanbul sinemasının sinema severlere daha içerisine girerken o zevki tattırabilecek hissini veren bir sinema salonu haline getirilmesi, büyük paralar sarfını icap ettirmeyecektir. İşçi sigortaları kurumu şehrimiz şubesi müdürlüğünün ve Belediyemizin bu konu ile yakından alakadar olacaklarını tahmin ediyoruz.
 
GAYRET
15 Ağustos 1963
KIŞLA CADDESİNDEKİ KIŞLIK TAŞ SİNEMA ONARILIYOR
Haber aldığımıza göre Kışla Caddesindeki eski İstanbul sinemasının onarımına başlanmıştır.
Onarımın bu aylar içerisinde bitirileceği ve sinemaların kışlık binalarda seanslarına başladığı zaman faaliyete geçecektir.
Sinemanın hizmete girmesiyle ikinci bir kışlık sinemaya kavuşulmuş olacaktır.
 
UFUK
19 Ağostos 1963
BUGÜN OYNAYAN FİLMLER
Renkli Ateşli Dilber 21.00
Yeni Melek Spartacus 21.00
Pınar Kurşun Yağmuru 21.00
İstanbul Cici Can 21.30
 
GAYRET
6 Eylül 1963
İSTANBUL SİNEMASI ONARIMI İLERLİYOR
Bir süredenberi Özel İdare ve İşçi Sigortaları elinde işlemez bir halde olan kışlık İstanbul sineması, bazı tamir ve tadilatla bu mevsimde hizmete girecektir.
Bununla ilgili olarak çalışmalar bir hayli ilerlemiş bulunmaktadır.
Bu binanın hizmete girmesiyle, şehrimizdeki sinema sıkıntısı yarı yarıya giderilmiş olacaktır.
 
GAYRET
17 Eylül 1963
HALK EĞİTİMİ VE SOSYAL GELİŞİRME DERNEĞİ TOPLANTI YAPTI
Senelik çalışma programı ve faaliyet kararlarını görüşmek için toplanan Halk Eğitimi ve Sosyal Geliştirme Derneği Malatya için çok büyük önem taşıyan konularda karara varmıştır(…)
Alınan kararlardan en önemlileri sırasıyla:
Radyo evinin açılması için çalışmak
(…) Bu sezon yapılacak olan tiyatro faaliyetlerini daha verimli ve hedefe daha yakın yürütebilmek için öğrencilerden başka, bilhassa öğretmenleri konunun içinhe almak, onları faal olarak vazifelendirmek ve tiyatro çalışmalarını okul müsameresi halinden kurtarıp gerçek anlamıyla çevreye kabullendirmek konusu üzerinde fikir birliğine varıldı(…)
İlk tiyatro faaliyetinin, restora edilmekte olan eski İstanbul Sineması açılış gününe denk getirilecek şekilde hazırlanmasına, bir hafta içerisinde seçilecek olan sanat değeri yüksek ve maddi yönden kolayca hazırlanabilecek bir eserin en kısa zamanda çalışmalarına başlanmasına karar verildi(…)
 
BEYDAĞI 
8 Ekim 1963
GİŞEDE OTURMAMAK ŞARTIYLA
Belediye zabıta amiri Şazi Tezgören, amiri bulunduğu dairenin çalışmaları, tasavvurları, yaptıkları ve yapmak istedikleri şeyler hakkında izahat almak, bunu da gazetesinde neşretmek üzere kendisi ile görüşen gazetemiz muhabirlerinden birine dert yanıyordu:
“-Gözünüz aydın!. Dört ayrı yerden maaş almıyorum artık. Yazdınız çizdiniz. Ve nihayet Allah muradınızı verdi, artık sadece zabıta amirliğini yaptığın işten para alıyorum..”dedi.
Aberi duyunca, sizin nâmınıza çok sevindim Şazi bey. Böylesi sizin için çok daha iyi. Zaten karıştırıyordunuz birbirine.. Değil mi? Hem zabıta amirliği daha çok yakışıyor size. Ama vazifeli olduğunuz, bunun için para aldığınız saat 20-21 arası Renkli sinema gişesinde oturmamak şartıyla..
NİZÂM
 
UFUK
7 Kasım 1963
İLİMİZ ZABITA TEŞKİLÂTININ AYAK BASMADIĞI YER: SİNEMALAR
Şehrimizde mevcut sinemaların perdelerinin yanında şöyle bir ibare vardır: “Sigara içilmez” bu sadece şekilden ibarettir. Zira bu ihtarı dinliyene biz kolay kolay raslıyamıyoruz.
İlimizde mevcut bir zabıta teşkilatı da var. Ama vazifesini sadece renkli sinemada yapıyor. Diğerlerine gelince uğradığı bile yok. Vatandaş da bundan istifade ederek sigarasını tüttüre tüttüre filmini seyrediyor. Arada sırada sinema personeli tarafından ikazlar yapılıyor ama, onları dinleyen kim!
Eskiden bir adet vardı, sigara içenleri ya zabıta dışarı çıkarır, veyahut da on lira para cezası keserdi. Yoksa bu âdet kalktı mı?
 
GAYRET
27 Kasım 1963
TEMELLİ
Sinemacılardan nizâmlara riâyet etmelerini istedi.
Belediye başkanı Turgut Temelli, dün belediyede sinema sahiplerinin iştirâki ile bir toplantı yapmıştır. 
Toplantıda, Belediye başkanı Turgut Temelli sinema sahiplerinden nizâmlara riâyet etmelerini istemiş, hoparlörlerle cadde ve sokaklarda da sözlü reklam yapmalarını ve geceleri 12 yaşından küçük çocukların kat’i surette sinemalara alınmamasını bildirmiştir.
Sinemacılar tarafından kabul edilen şartlar, dünden itibaren tatbik safhasına konmuştur.
 
GAYRET
5 Aralık 1963
SİNEMALARDA KONTROLLAR SIKLAŞTIRILDI
Bir süre evvel, belediyenin aldığı kararla sinema seyircilerinin yaş tahdidine tabi tutması üzerine, sinemaların giriş kapılarında zabıtalar tarafından yapılan kontroller son günlerde daha da sıklaştırılmıştır.
Bu arada sinemaların giriş kapılarında vazifeli memurlara güçlük çıkaranlara da rastlanmaktadır.
 
GAYRET
11 Aralık 1963
ŞAZİ TEZGÖREN
Sinemalar Umum Kontrolluğundan affedildi
İnanılır kaynaklardan aldığımız haberlere göre Belediye zabıta amiri ve sinemalar umum kontrolu Şazi Tezgören, vazifelerinin çokluğu yüzünden sinemalar umum kontrolluğu görevinden affedilmiştir.
Verilen malûmâttan anlaşıldığına göre, Şazi Tezgören’in yerine Belediye Hukuk Müşavirliği kâtiplerinden Vahdettin Özbek atanmıştır.
Vahdettin Özbek, dünden itibaren yeni vazifesine başlamıştır.
 
GÜNEŞ
18 Aralık 1963
ŞEHİR İÇİNDE BESİ DAMI MI?
Şehir sineması bodrumu besi damı olarak kullanılıyor. Belediye zabıtasınca ancak ceza kesilmesi ile iktifa ediliyor.
Öğrendiğimize göre Şehir sineması bodrumu hayvan besi yeri olarak kullanılmaktadır. Bu hususta idarehanemize kadar gelen sinema sever kimseler “Bizler daima bu sinemayı tercih etmekteyiz. Bir aya yakın bir zamandır, bu senamada tuhaf bir koku peydah oldu. Bilahare öğrendik ki, binanın bodrum katı, besi damı olarak kullanılmağa başlanmış” demişlerdir. İşin mahiyetini ve verilen haberin doğruluğu maksatıyla mahalline gönderdiğimiz muhabir de söylenilenlerin tamamen hakikat olduğunu görmüşdür.
Ahşap olan binanın bodrum katında beslenen hayvanların kokusu sinemayı tamamen sarmış durumda olması bir hakikattır. Esasen şehrin göbeğinde hayvan besi damı olmayacağı gibi umuma ait yerlere mahsus bir binanın zemin katının besi damı olması hayretle karşılanmaktadır.
Tahkikatımıza göre, belediyece gerekli kontrol yapılmış ve bir ceza kesildiği öğrenilmiştir. Ancak sinemanın havasını bozan bu durumun ceza ile iktifa edilmesi, yeter bir hareket olmasa gerek. Bu konu üzerinde Belediye Başkanımız Turgut Temelli’nin hassasiyetle duracaklarına inanıyoruz.
 
UFUK
18 Aralık 1963
SİNEMA SEYİRCİLERİ İLGİLİLERE SORUYOR
ŞEHİR SİNEMASININ BODRUMU BESİ HAYVANLARININ AĞIL YERİ Mİ OLDU?
Dün idarehanemize uğrayan birçok vatandaşlar, Şehir sineması bodrumunun hayvan besi yeri olarak kullanıldığını ihbar etmişlerdir. Böyle bir şeyin olamıyacağı düşüncesiyle vatandaşlara, “Tahkik edin, buna imkan yok. Haberiniz yanlış olmasın” denilmişse de, onlar yaptıkları ihbarın doğruluğunda diretmişlerdir. Hatta isterseniz bizimle beraber bir muhabir arkadaş gönderin. Sinemanın bodrum pencerelerinden bakarak içerdeki hayvanları bizzât gözleri ile görsün demişlerdir.
Bunun üzerine adı geçen yere, gazetemiz tarafından bir muhabir gönderilmiş, sinemanın bodrum pencerelerinden bakarak, içerdeki hayvanları görmüştür. Yine okuyucularımızın ifadelerine göre:
-Efendim bizler de şehir sinemasının bodrumunun besi hayvanlarının ağıl yeri olarak kullanıldığını bilemezdik. Ne var ki, bu sinemanın bizler daimi müşterileriyiz. Eskiden bu sinemada koku diye bir şey yok idi. Bu koku nerden geliyor diye kendi kendimize sorduk. Neticede ismini burada açıklamayı lüzumsuz bulduğumuz bir vatandaş:
Sinemanın altı hayvan besi yeri oldu da, bu koku ondan peydah oldu dediler. Bu ricalarımızı ilgililere duyurursanız çok memnun oluruz, diyerek idarehanemizden ayrılan okuyucularımızın arzularını yerine getirdik. İlgililerin alâkalarını temenni ederiz.
 
GÜNEŞ
21 Aralık 1963
SİNEMALAR BAŞLADIKTAN SONRA İÇERİYE
KİMSE ALINMAYACAK TATBİKİNE 1 OCAK 1964 TE BAŞLANACAK
Belediye başkanımız Turgut Temelli vazifeye başladığı günden bu yana, belediyede bazı yenilikler yapmaktadır. Turgut Temelli, şehri sık sık dolaşmakta, ve bu arada tesbit ettikleri noksanları izale etmek için çalışmalarına aralıksız devam etmektedir.
Bu cümleden olmak üzere, Belediye Başkanımız son haftalar içerisinde aldığı kararlarından biri de, sinema başladıktan sonra, her kim olursa olsun içeri alınamaz. 
Cümlemin malumu olduğu üzere, sinema başladıktan sonra gelen seyirciler diğerlerini rahatsız ediyorlardı. Bu durumu nazarı, itibara alan Temelli, 1 ocak 1964 ten itibaren matine başladıktan sonra hiç kimsenin içeri alınmaması için gerekli talimatı ilgililere vermiş bulunmaktadır.
 
UFUK
24 Aralık 1963
ŞEHİR SİNEMASININ BODRUMU 
DEZENFEKTE EDİLDİ
Mahalli gazetelerin haklı yazıları dolayısıyla şehir sinemasının bodrumu besi hayvanlarının ağıl yeri olmaktan kurtarılmıştır. Bilindiği gibi bundan bir müddet evvel şehir sinemasının bodrumuna bazı hayvan sahipleri, besledikleri hayvanları koymuşlardı. Vatandaşların haklı şikayetlerine kulak veren mahalli basın bunu ilgililere duyurarak gerekli işlerin yapılmasını istemişlerdir.
Haber aldığımıza göre Belediyemiz, aldığı bir kararla adı geçen sinemanın bodrumundaki hayvanları çıkartarak sinemanın bodrumunu dezenfekte ettirerek temizlettirmişlerdir. İlgililere teşekkür ederiz.
 
BEYDAĞI
25 Aralık 1963
ŞEHİR SİNEMASININ ALTINDAKİ 
BESİ DAMI KAPATILDI
Öğrendiğimize göre şehrimizin müstecit sinemalardan şehir sinemasındaki besi ahırı daha evvelce de yazdığımız gibi bazı kimselerin şikâyetlerine sebep olmuştu. Belediye ekibi, sözü geçen yeri kontrol ederek besi ahırı yapılan sinema bodrumunu kapatmıştır.
 
GAYRET
26 Aralık 1963
RENKLİ SİNEMANIN YILBAŞI PROGRAMI İÇİN 
250 KRŞ RAİÇ KONULDU
Belediye encümeni evvelce gün yaptığı toplantıda renkli sinemanın yılbaşı programı, 258 kuruş sinemaya giriş talebini onaylıyarak, yalnız yılbaşı gecesi için 250 raiç vermiştir.
Bilindiği gibi, renkli sinemada her sene yılbaşı gecesinde sürprizli programlar hazırlanmakta, 1000 kadar vatandaş, cüzi bir bedel karşılığı yılbaşını neş’e içerisinde geçirmektedir.
Bu sene yılbaşı programı için, renkli sinema idarecileri geçen senelere nisbetle daha orijinal program hazırladıklarını ve ikramiyelerin çok daha zengin olduğunu açıklamışlardır.
 
GAYRET                                                                                                                                                   
27 Aralık 1963
FİLMCİLİKTE İLK ADIM
Dilaver Uyanık
Türk filmciliği deyince, hepimizin aklına şöyle baldır bacak dolu, sosyal konulardan, memleket dert ve meselelerine kulağını tıkamış bir ticaret müessesesi gelirdi. Bu müessesede “Sanat.. ise, kelimenin tam anlamı ile dejenere edilirdi. Türk filmciliği seyircimiz üzerinde böyle bir etki bırakmış ve yolunu yitirmiş bir gereksiz kurum haline gelmiş iken ortaya yeni şöhretler, yeni senaristler çıktı.
Şimdi artık Türk filmciliğinde sosyal konulara ve memleket meselelerine bir eğilim var. Artık sanatçılarımızın da memleket meseleleri üzerine içleri sızlamaya başlamıştır. Sanatçı senaristlerimiz ticaret filmi yerine, artık sosyal problemlerimizi ele almış, baldır bacak yerine kültürümüzün ana dertleri ele alınıyor.
Geçtiğimiz günlerde, Melek Sinemasında çoğumuzun dikkatini çekmiyen ve sessiz sedasız gelip giden bir film gösterildi. “ Yarın Bizimdir,, adlı kordelada Eşref Kolçak ve Orhan Günşiray idealist Türk gençliğini, Ulvi Uraz ise çirkef politikacıyı canlandırıyordu. İşlenen konu film tekniğini olarak değil de “ yaralarımız,, olarak yakındığımız problemlerimizdendi. Kasaba halkının uyanması ve gerçekleri görmesi, kooperatifini kurması ile çıkarları baltalanan siyasi Belediye Başkanı Ulvi Uraz ile bendeleri toprak kokan halkı ezmek için ellerinden gelen bütün penalıkları yapıyorlardı filmde idealist gençliğin diretmesi ve halk için çalışması sonunda, Atatürk ilkeleri ışığında kasabayı gün ışığına çıkardı.
Filmciliğimizdeki bu ileri yöneliş hakikaten bizler için iftihar vesilesi oldu.
 
GAYRET
3 Ocak 1964                                                                                                                      
RENKLİ SİNEMANIN YILBAŞI 
PROGRAMI ZEVKLİ GEÇTİ
Her sene olduğu gibi bu sene de renkli sinemanın hazırladığı yılbaşı özel programı zevkli geçmiştir. Ancak, son Kıbrıs olaylarında gözlerini kin kan bürümüş Rumların ırkdaşlarımızı hunharca öldürmeleri dolayısıyla programda bazı kısıntılar yapılmıştır.
Her sene yapılan, sinema biletleri ile çekilen piyangoda ilgi ile takib edilmiş, hediyeler içinde bir sandık portakal, torba ile un seyircilerin gülüşmelerine vesile olmuştur.
 
UFUK                                                                                                                    
6 Ocak 1964
ARALIK 1963 YILI İÇİNDE BELEDİYE
YASAKLARINA RİAYET ETMEYENLERE
VERİLEN CEZALAR
                                                                                 Tutulan Ceza     Tutulan ihtar
Küçükleri sinemaya bırakanlar (Akşamları)                                                      4
Sinemada sigara içenler                                                3
Sinema bodrum katında davar besisi yapanlar                2
 
GAYRET 7 Ocak 1964                                                                                                             
BEN HUR FİLMİNİ MALATYALILAR 
SEYREDEMİYECEKLER
Daha evvelki sayılarımızda Ben – Hur Filmi için Belediyenin çift bilet rayici vereceğini bildirmiş idik. Bu defa Belediye idarecilerinin bu kararlarından vazgeçmiş olduklarını öğrenmiş bulunuyoruz.
Fitaş Film şirketinin malı olan Ben Hur filmi bilindiği gibi döviz darlığı yüzünden birkaç sene geç memleketimize gelmişti.
Yurdumuza ithali geçen sene yapılan ve maliyetinin pahalı oluşu sebebi ile Fitaş Film şirketi tarafından << üstün Rayiç>> verilen illerde gösterilen Ben hur filmi Malatya’da gösterilemeyecektir.
Belediyemiz üstün rayiç vermemesi neticesinde Fitaş Film vizyona girmesi için renkli sinemada gün bekliyen Ben Hur filmini başka bir vilayete göndermiştir.
Bu arada açıklandığına göre, adı geçen film, şimdiye kadar gösterildiği sinemalarda üstün rayiçle gösterilmiştir.
 
GAYRET 
16 Ocak 1964                                                                                        
RAMAZAN DOLAYISIYLA 
SİNEMA SEANSLARI DEĞİŞTİ
 Bu günden itibaren, Ramazan ayının başlaması dolayısıyla, ilimizdeki sinemaların seans başlama saatleri değiştirilmiştir.
Öğleden evvel yapılacak seansların vakti sabit kalarak, değiştirilen diğer seanslar şöyledir; 14.00 – 18.30 – 20.45 dir.
Yeni seanslar dünden itibaren tatbik edilmiş ve Ramazan ayı devamınca, devam edecektir.
 
GÜNEŞ
20 Ocak 1964
İLİMİZDE SİNEMALARDA SOĞUKTAN 
FİLM SEYREDİLMİYOR
Havaların soğuması ile, ilimizde bulunan sinemalarımız, soğuk olan sinemalarda film seyretmeden çıkıyorlar. Belki haftada bir defa sinemaya giden vatandaşlarımız sinemaların soğuk olması ile girip zevkle seyretmek istedikleri bir filmi yarıda bırakarak çıkmak mecburiyetinde kalıyorlar. Aksi halde sinemayı terk etmemiş olsalar, sabahasına muhakkak doktora gitmek mecburiyetinde olacaklardır.
Bu duruma ilgililerin bir çare bulmalarını ve soğuk olan sinemaları kontrol edip, gereken işlemleri yapmalarını isteriz.
 
UFUK 
22 Ocak 1964
SİNEMALARDA SOBALAR YANMIYORMUŞ
Haber aldığımıza göre renkli sinema hariç, diğer sinemalarımızda sobalar yanmıyormuş. Yansa bile, sinemada kurulu üç sobadan bir tanesi yanıyorsa, o da söylenildiğine göre hiç tesir etmiyormuş.
Bilindiği gibi bu sana şehrimiz en soğuk kışlarından birini geçirmektedir. Yalnız şehrimiz değil, daha birçok vilayetlerimizde de durum, hemen hemen aynı gibi bir şey.
Bu sovuk kış günlerinde sinemada oturan seyirci, titreye titreye film seyrederse, pek tabiidir ki sinemacıya verdiği paradan yana şikayetçi olacak ve haklı olarak da bu memlekette sinemanın sobalarını yaktıracak bir ilgili arayacaktır.
 
HALK POSTASI
22 Ocak 1964
SİNEMALAR KONTROL EDİLDİ
Geçtiğimiz Pazar günü eğlence yerleri ve sinemalar sıkı bir kontrolden geçirilmiştir.
İki kişilik bir ekip halinde kontrole çıkan zabıtalar Yeni Melek sinemasına geldiklerinde, bir müşterinin bizzat kendilerine gelerek filmin seyredilmediğinden şikayet etmiştir. Bunun üzerine, sinemaya giren zabıtalar içerinin dumandan, göz gözü görmiyecek bir halde olduğunu görünce, derhal bir zabıt tutarak, sinema sahibine ceza kesmişlerdir.
Bu cümleden olarak, bundan sonra sigara içilen her sinema sahibine derhal ceza kesilecektir. Durumu sinema sahiplerine önemli duyururuz.
 
GAYRET
27 Ocak 1964
FECİ DURUM
Film yıldızı Türkan Şoray ile annesi arasında nafaka davası açılmış. Dikkate değer tarafı yıllık geliri 200 bin lira olan birici, annesine yardım yapamıyacağını, diğeri ise, ayda tek başına ancak 3 bin lira ile geçinebileceğini iddia ediyor.
İnsanın iki tarafa da acıyası geliyor. Gerçekten biri verebilecek kudretde değil, diğeri de yalnız başına 3 bin lirayla geçinemez.
Ne diyelim?
-Allah acısın!.
 
GAYRET
29 Ocak 1964
3,5 SAAT DEVAM EDEN BEN- HUR 
İÇİN ÇİFT BİLET RAYİCİ VERİLDİ
Daha evvelki sayılarımızda bildirdiğimiz gibi yakında renkli sinemada gösterilmesine başlanacak olan BEN- HUR Filmi için ilimiz Belediye Encümeni çift bilet (300- 200 kuruş) rayici vermiştir.
Bilindiği gibi BEN- HUR Filmi üç buçuk saatlik bir şerittir. Gösterildiği bütün Vilayetlerde belediyeler bu film için çift rayiç vermişlerdir.
Önümüzdeki haftalarda gösterilmeye başlanacak olan BEN- HUR filminin biletleri bu günlerde satışa çıkarılacaktır. Bu arada sinema müdiriyetinin açıkladığına göre, filmin 3,5 saat devam edişi yüzünden BEN- HUR filmi vizyona girdiği günlerde 13.00  ve 20.45 seanslarında gösterilecektir. 
Filmin ilimizde de alaka göreceği tahmin edilmektedir.
 
GÜNEŞ
31 Ocak 1964
BEN – HUR FİLMİ PEK YAKINDA 
RENKLİ SİNEMADA GÖSTERİLECEK
Bütün gösterildikleri yerlerde hasılat rekoru kıran Ben Hur filmi pek yakında ilimizde Renkli sinemada gösterilmeye başlanılacaktır. On bir defa oskar mükafatı kazanan Ben Hur filminin bilet fiyatlarında bir değişiklik yapılmış ve Belediye Encümen kararı ile salon 300, balkon ise 200 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Bundan önceki gösterildiği vilayetlerde film pahalı olduğundan dolayı, fiyatlar değiştirilmiştir.
Filmin uzun olması münasebeti ile Ben Hur filmi iki seansta gösterilecektir. İlk seans 13de başlayacak, ikinci seans ise 20.45 de başlayacaktır.
3,5 saat sürecek olan Ben Hur filmi ilimizde ilgi göreceği tahmin edilmektedir.
 
GÜNEŞ 
8 Şubat 1964
BEN – HUR FİLMİ OYNATILMIYARAK 
GERİ ŞİRKETE GÖNDERİLDİ
Önceki nüshalarımızda Ben – Hur filmi için Belediyenin çift rayiç vermesi ile vatandaşlarımız tarafından seyredebileceklerini bildirmiştik.
Belediyemiz Ben – Hur filmi için çift bilet rayicini kabul etmiyerek, filmin yalnız tek rayiç üzerinden halkımıza gösterilmesini istemiştir. Fakat film şirketinin malı olan Ben – Hur filmi bilindiği üzre memleketimize birkaç sene geç gelmiştir.
Yurdumuza ithali geçen yıl yapılan ve maliyetinin pahalı oluşu sebebi ile Fitaş film şirketi tarafından üstün rayiç verilen illerde gösterilen Ben – Hur filmi, Malatya’da üstün rayiç verilmediği için gösterilmiyecektir.
 
GÜNEŞ
11 Şubat 1964
KIŞLIK YENİ MELEK SİNEMASININ
ARKASINDA ÇOCUKLAR KUMAR OYNUYORLAR
Yeni  Melek sineması arkasında yapılmakta olan inşaatın ikmal edilmemesinden faydalanan yaşları en fazla onbir – onbeş arasında olan çocuklar günlerini orada kumar oynamakla geçiriyorlar.
Tahminimce hepsinin de talebe olması muhtemel olan çocukların küçük yaşta kumarı kendilerine meslek edinmemeleri için, ilgililerin dikkatlerini çeker, buralarda kontrollerinin sıklaştırılmasını isteriz.
 
GAYRET
6 Mart 1964
SİNEMALARIN REKLAM VİTRİNLERİ
 YAYA YOLUNU KAPATIYOR
Belediye binası karşısında yaya kaldırımında bulunan sinemalar reklam vitrinleri, önünde izdihamın fazla olması dolayısıyla yaya yolu kapanmaktadır.
Vitrinlerdeki reklamları seyretmek için karşı istikamette çocukların devamlı olarak geçişi, trafiğin sıkışık olduğu bu bölgede tehlikeli bir durum meydana getirmektedir.
Bu arada vitrinlerin arkasındaki arsaya yapılması düşünülen binalar, yapıldıktan sonra, haliyle bu vitrinler buradan kaldırılacaktır.
Fazla yer işgal eden tabelalar yerine, bu vitrinlerin ihdası güzel bir görünüş kazandırmıştır. Ancak bu vitrinlerin yerleri tehlikeli olmayacak bir mahalle nakli de isabetli olacaktır.
Belediye idarecilerinin bu konuya dikkatlerini çekeriz.
 
GÜNEŞ
18 Mart 1964
GÜNDÜZLERİ SİNEMAYA 6 YAŞINDAN
KÜÇÜK ÇOCUKLARI ALAN SİNEMA 
SAHİPLERİNE CEZA KESİLDİ
Belediye Encümen kararı ile bir aydan fazla bir zamandan beri, sinemalara gündüzleri 6 yaşından ve geceleri de 12 yaşından küçük yaştaki çocukların koyulmaması hakkındaki karar, sinema sahiplerine bildirilmiştir. Önceki gün Belediye encümen kararına riayet etmiyerek, gündüzleri 6 yaşından küçük yaşlardaki çocukları içeri bırakan ilimiz şehir sinemaları yapılan kontrollerle tesbit edilmiştir.
6 yaşından küçük çocukları sinemasına aldığı için Belediye zabıtası tarafından, sinema sahibi olan Vedat D. ve ortaklarının haklarında zabıt tutularak encümene verilmişlerdir.
 
GAYRET 
20 Mart 1964
SPARTAKÜS FİLMİ 25 KURUŞ FARKLI
OLARAK OYNATILMASINA KARAR VERİLDİ
Haber aldığımıza göre, önümüzdeki günlerde Renkli sinemada gösterilmesine başlanacak olan Spartaküs filmi 25kuruş farklı biletlerle gösterilecektir.
Belediye encümeni bu konudaki dilekçe hakkında yaptığı görüşmede, 25 kuruş zam talebini kabul etmiştir.
Bilindiği gibi bir süre evvel, Ben Hur filmi için zam talebi, bütün vilayetlerde verildiği halde, Malatya belediyesi kabul etmemiştir.
 
GÜNEŞ
2 Nisan 1964
ŞEHİR SİNEMASINA PİREDEN
ŞARK SİNEMASINA DA KOKUDAN GİRİLMİYOR
Bazı vatandaşlarımız yazıhanemize gelerek, şehir sinemasının içerisinde pireden film seyredemediklerini, bazıları da şark sinemasının tuvaletlerinden kokudan giremediklerin söylemişlerdir.
Vatandaşlarımızı bu şikayetleri üzerine, hemen aklımıza gelen şehir sinemasının bodrumu kışın besi damı olarak kullanıldığından ileri gelmektedir. Bilindiği üzere adı geçen sinemaya kışın da vatandaşlar kokudan girememektedirler. Bu durumda yazıhanemize gelerek şikayet eden vatandaşlarımızı şikayetleri üzerine gazetemiz muhabirinin sinema bodrumunda yaptığı kontrolde durumun aynen olduğu görülmüştü ve durum gazete ile ilgililere de duyurularak, sinemanın kokusu giderilmiştir.
Şimdi de vatandaşlarımızın şikayetleri sinema içerisinde pireden oturulmamasıdır. Diğer taraftan bazı vatandaşlarımız da şark sinemasının tuvaletinin bakımsız olmasından şikayetçidir ve bu yüzden tuvaletin kokusunun sinema içerisine kadar riayet ettiğini söylemektedir.
İlgililerden ricamız, yukarıda adı geçen sinemaların düzenli ve bakımlı bir halde vatandaşların rahatlarını temin etmek için devamlı şekilde kontrol edilmesidir.
 
HALK POSTASI
3 Nisan 1964
YEŞEE!.. KELİMESİ ARTIK DEMODE OLDU. 
ÖZTÜRK SERENGİL ŞEHRİMİZDE OYNATILAN 
FİLMLERİNDE BU KELİMEYİ SÖYLÜYEMİYECEK
Öğrendiğimize göre, beyaz perdenin meşhur sinemalarından Öztürk Serengil’in “Tayfur,, rolünde ve diğer rollerde sık sık tekrar ettiği “Yeşee!..,, kelimesi bir Laubalilik halinde herkesin dilinde dolaştığı için, alınan bir karar neticesinde bu saçma söz artık kullanılmıyacaktır.
Ahlakı Koruma Cemiyeti’nin alakalılarla mutabakata varmasıyla bu kararın tatbikine bugünden itibaren gireceği belirtilmektedir. Bundan böyle Öztürk Serengil şehrimizde oynatılan filmlerinde bu kelimeyi tekrarlıyamayacaktır. 
Artık “Yeşee!..,, kelimesinin demode olduğu söz konusu halindedir. Alakalıların bu kararı, çevrede müsbet karşılanmış ve memnuniyet uyandırmıştır.
 
BEYDAĞI
13 Nisan 1964
SİNEMA VE TELEFONU
Sinemaların telefon kullanmaları adet olmuş değil, müşteri ile sinema arasındaki engelin hafifletilmesi içindir. 
Ama şahit oluyoruz ki, artık telefonla bilet ısmarlamak biraz güçleşiyor.
Sebep;
Geç geliniyor muş…
Engellemeyin, engellemeyin. Zira şu asırda enaz bir zahmetle para kazanma yolu sinemacılıktır.
Keseler dolunca, telefon ısmarlamalarına rest.                                                         Gözcü
 
BEYDAĞI
17 Nisan 1964
ÖĞRENCİLERE FİLM GÖSTERİLDİ
Haber aldığımıza göre şehrimiz ilkokullarında Atatürk ilkokulu dün sabahcı ve öğleci bütün talebelerine “Altın Kız,, isimli bir filmle Atatürk ile ilgili bazı parçalar gösterilmiştir.
İlgililerin belirttiğine göre küçük talebelerin kendi seviyelerinde olan ve gösterilmesinde fayda mülahaza edilen filmler, öğretmenler tarafından incelenerek öğleci talebelere sabah saat 8.30 da, kendi postalarında bulunan öğretmenlerin başkanlığında Yeni Melek Sinemasına getirilerek bahsi geçen filmler gösterilmiştir.
Sabahcı talebelere ise ayın filmler öğleden sonra saat 14.30 da yine öğretmenlerin başkanlığında talebelere gösterilmiştir.
 
GÜNEŞ
2 Mayıs 1964
YAZLIK SİNEMALAR PEK YAKINDA AÇILACAK
Havaların sıcak gitmesi üzerine, şehrimizde bulunan yazlık sinemalar, içerisinde temizlikler yapılıp, onarılması lazım gelen yerler, onarılmaya başlanmıştır.
1 Mayıs 1964 gününde açılması Lazım gelen bazı yazlık sinemalar, havaların ansızın bozması üzerine ileriki bir zamana kalmıştır. Bazı vatandaşların ifadelerine göre, havalar böyle güzel gittiği takdirde, yazlık sinemaların birkaç gün içerisinde açılacağı sanılmaktadır.
 
GAYRET
4 Mayıs 1964
YAZLIK SİNEMALARIN AÇILMASI
İÇİN HAZIRLIKLARA BAŞLANDI
Havaların ısınması sebebiyle şehrimizdeki sinema müştecirleri, yazlık bahçe sinemalarını açmak için hazırlıklara başlamışlardır.
Tahminleri göre, yazlık bahçe sinemalar, bu ay sonlarına doğru işletmeye açılacaktır.
 
GÜNEŞ
4 Mayıs 1964
SİNEMA BİNASININ İNŞAASINA 
DEVAM EDİLİYOR
Yapılacağını, hatta yapılmasına başlandığını evvelce bildirdiğimiz sinema binasının inşası faaliyeti bir müddetten beri durmuştu. Sinema binasının inşasının durmasının halk üzerinde yarattığı üzüntüyü müşahade eden belediye başkanımız, iktisadi bütün engelleri yenmeye gayret ederek. Binanın inşasına tekrar başlamıştır.
Sinema binası inşasının bir daha durmamasını temenni eder, bu uğurdaki samimi gayretleri takdir ederiz.
 
GÜNEŞ
4 Mayıs 1964
BİRKAÇ SATIRLA
Sinemalarda sigara içilmez. İçilmemesi için, halkı ikaz maksadı ile perdenin iki yanına (sigara içilmemesi reca olunur) ibaresi renkli ışıklarla yazılmıştır. Bu kafi gelmediğinden çok geceler, Belediye zabıta memurları, sinema salonunda dolaşır ve sigara içenlere mani olurlar. Bu kadar tedbirlere rağmen, yine de sinema salonunda sigara içenler olur.
Her yerde olduğu gibi, şehrimiz sinemalarında da sigara molası verilir. Diğer illerde, verilen bu sigara molalarında hakikaten sigara, sigara salonunda içilir. Bizim memleketimizde ise, ışıklar yanar yanmaz, sigaralar tutuşturulur ve fosur fosur çeke çeke sinema salonunda sigara geçilir. 
Sigaranın yasak edilişinden maksat, esasen bozulmuş olan salon havasının büsbütün kirletilmemesidir. Oysa seyirci, sigarasını sinema salonunda yakar ve sigara salonuna gidinceye kadar, sigaranın yarısını bitirir. Hal böyle olunca da, sigaranın yasak edilişinden beklenen fayda sağlanmaz.
Belediyemizin bu hususu dikkate almalarını reca ederiz.
R.F.
 
GAYRET
15 Mayıs 1964
SİNEMANIN “KÖTÜ ADAMI,, ÖZTÜRK SERENGİL 
TÜRK SİNEMACILIĞININ SORUMSUZ ELLERDE 
OLDUĞUNU  SÖYLEDİ
 Önceki gün akşam Renkli Sinemada twist gösterileri yapmadan evvel seyircilerle Türk sinemacılığı konusunda kısa bir konuşma yapan sinemanın “kötü Adamı,, Öztürk Serengil: Türk sinemacılığının gelişmemesindeki tek sebebin Türk sinemacılığının sorumsuz kişiler tarafından yürütüldüğünü, bunun karşılığı olarak seyircilerin Türk filmcilerinde kalite bulamadıklarını söylemiştir.
Serengil’in konuşmaları zaman zaman esprili olmuş, ve seyirciler tarafından alkışlanmıştır. Bir ara Serengil “Malatyanın benim için büyük değeri vardır,, diye konuşmasına karşılık seyircilerden birinin “öyleyse adaylığını koy,, şeklinde cevap vermesi gülüşmeleri sebep olmuş ve salonu renklendirmiştir.
Bu arada seyircilerden “Yeşeeee,, kelimesinin yerinde söylenilmesini rica eden Serengil “ sık sık bu kelime söylenildiği zaman tehlikeli oluyor, kelimenin ciddiyeti bozuluyor,, demiştir. Daha sonra “ Abidik Gubidik,, kelimesinin manasız bir kelime oluduğunu ifade eden serengil, “ Bu hiçbir manası olmayan kelime bana binlerce lira para kazandırdı,, demiştir.
 
GÜNEŞ
22 Mayıs 1964
YAZLIK SİNEMALAR AÇILACAK
Öğrendiğimize göre havaların düzelmesi ile şehrimizde bulunan yazlık sinemalar, önümüzdeki günler içerisinde faaliyete geçecektir. 
Bu hususta kışlık sinemacılar ellerinde bulunan yazlık sinemalarını faaliyete geçirmek için gerekli hazırlıklarını yapmaya başlamış bulunmaktadır.
 
GAYRET
22 Mayıs 1964
19 MAYIS GÖSTERİLERİ FİLME ALINDI
Film çekmek suretiyle, çevre kültür hayatına hizmet etmeye başlanmıştır. Her türlü teknik işlemleri Malatyamızda ve yerli mamüllerimizle yapılan hareketli filmin önümüzdeki hafta içerisinde Renkli sinemada gösterileceği tahmin edilmekte. Kendileriyle konuştuğumuz stüdyo sanatçıları:
“Eğer çevre halkı bizim bu çalışmalarımıza ilgi gösterir ve idari makamlar yardım ellerini uzatırlarsa, çalışmalarımızı daha da geniş bir sahaya aktararak eğitim filmleri hazırlamayı düşünüyoruz. Bütün mesele bugün için kendi güç ve imkanlarımızla yaptıklarımızın daha da gelişebilmesi için Malatyalı hemşehrilerimizin yardım ellerini uzatmalarıdır,, demekteler…
 
HALK POSTASI
28 Mayıs 1964
YENİ MELEK SİNEMASINDAN 
ŞİKAYET EDİLİYOR
Şehrimizin yeni Melek sinemasından, sinema sever vatandaşlarımız şikayet etmektedirler. 
Bu cümleden olarak, adı geçen sinemaya haddinden fazla seyirci alındığını ve normal olarak film seyredilmediğini belirten bazı vatandaşlarımız bilet kara borsacılığının da bu sinema önünde had safhaya girdiğini söylemektedirler. Bu mevzuda fikirlerine müracaat ettiğimiz şikayetçi vatandaşlar, biletlerin seanslardan önce karaborsacılara verildiğini, seans anında ise bilet bulmakta güçlük çektiklerini ifade etmişlerdir.
Hemşehrilerimizin bu haklı şikayetlerini, ilgililerin dikkat nazarlarına arzeder, bu gibi yolsuz hareketlerin önüne biran evvel geçilmesini rica ederiz.
 
UFUK 
4 Haziran 1964
PINAR SİNEMASINA ZABIT TUTULDU
Önceki gün Rıfat Barış’a ait bulunan pınar sinemasına, Belediye zabıta memurları tarafından zabıt tutulmuştur.
Zabıt tutulmasının sebebi, gece sinemaya 6 yaşından aşağı yaşta çocuk almalarından ileri gelmiştir. Bilindiği üzere, 1 ocak 1964 tarihinden itibaren, Belediye encümeninden alınan bir kararla; kışlık sinemalara geceleri 12 yaşından aşağı, gündüzleri ise 6 yaşından aşağı yaştaki çocuklar kabul edilmektedir. 
Haber aldığımıza göre kışlık sinemalarda uygulanmakta olan, geceleri 12 yaşından aşağı çocukların sinemaya girmeme usulü, yazlık sinemalarda 6 yaşındaki çocuklara uygulanmaktadır. Durum bu halde iken, bazı yukarıda adını yazdığımız sinema sahipleri, geceleri sinemalara 6 yaşından aşağı çocuklar almaktadırlar. Bunların durumlarına ise, vazifeli bulunan zabıta memurları müdahale etmekte ve haklarında ceza zabtı tanzim ederek Belediye encümenine sevketmektedirler.
 
BEYDAĞI
22 Haziran 1964
YAZLIK SİNAMALARA ÇOCUKLAR ALINMIYOR
Yaz mevsimi münasebetiyle bunaltıcı sıcakların vatandaş üzerindeki tesiri oldukça şok tesiri yaratan bir husustur. Günün sıcak saatlerinde, akşamın serin saatlarında unutmak ve açık havada çoluk çocukla gezmek, eylenmek her vatandaşın da hakkıdır. Ne var ki vatandaş, bir yazlık sinemaya gitmek canı istediği zaman, beraberinde 6 yaşından aşağı çocuğu olduğu zaman, Belediyenin bir yasak emrini icra eden sinemacılar çocuğu içeriye almıyorlar. Dolayısı ile vatandaş sinema seyretmekte mahrum kalıyor. Bu gibi yasaklar kışlık sinemalarda uygulansa veya uygulandığı zamanlar belki biz de hoş görürdük. Fakat yazlık sinemaları böyle bir yasağın konulması, doğrudan doğruya 6 yaşından aşağı olan çocukların anne ve babalarını sinemadan mahrum etmek demektir. 
Yaz mevsimine münhasır olmak üzere, belediye bu yasağı kaldırmalıdır.
 
GÜNEŞ
4 Temmuz 1964
 BEN – HUR FİLMİ ŞEHRİMİZE GELİYOR
 Bir süre önce rayiç yüzünden Belediye ile Renkli Sinema müstecirleri arasındaki anlaşmazlık dolayısıyla getirilmeyen Ben – Hur, 6 ve 7 Temmuz tarihinde şehrimizde gösterilecektir.
Ben – Hur filminin şehrimizde gösterileceği haberi kısa zamanda yayılma istidadını göstermiş ve halk arasında umumi bir sevinç havası yaratmıştır. 
Halk, Ben – Hur filmini sabırsızlıkla beklemektedir. 
Bilindiği üzere Ben – Hur filmi iin çift rayiç tatbiki arzu edilmekte ve Belediye de bu usulü kabul etmektedir. 
Bu karara Belediyenin Ben – Hur filmi için rayiç vereceği sanılmaktadır.
 
BEYDAĞI
7 Temmuz 1964
BELEDİYEYE AÇIK TEŞEKKÜR
Şehrimizdeki yazlık sinemalara 6 yaşından aşağı çocuklar alınmamakta idi. Bu bakından sinema sever vatandaşların talebi üzerine, kundaktaki çocuklar hariç, yürüyerek anne ve babası nezdinde sinemaya gelen vatandaşlara müsaade edilmesi yönündeki neşriyatımızı haklı gören Belediyemiz ilgililere, bundan sonra, kundaktaki çocuklar hariç, diğerlerine müsaade edilmesi için Belediye kontrolü ve zabıtaya emir vermişlerdir.
Neşriyatımız üzerine, Belediyenin göstermiş olduğu ilgiye sinema sever vatandaşlar adına aleni teşekkürü bir borç biliriz.
 
UFUK
10 Temmuz 1964
BEN – HUR FİLMİ GÖSTERİLMEYE BAŞLADI
Bundan bir süre evvel şehrimize gelerek, renkli sinemada gösterilmeye başlanacak olan BEN – HUR filmi sinema sahiplerinin çift rayiç istemeleri yüzünden, ilimiz belediyesi tarafından filmin şehrimizde gösterilmesine müsaade edilmemişti.
Filmin geleceği halk tarafından bilindiği için filmin geri gidişi sinema severler tarafından türlü dedikodulara yol açmıştı. Bu durum karşısında sinema sahipleri yine faaliyete geçerek BEN – HUR filmini getirmeye muvaffak olmuşlardır.
Dünden itibaren Renkli sinemada gösterilmeye başlıyan filmin bileti 150 kuruşa satılmaktadır. Sinema sahipleri ve Belediye zabıtaları biletlerin karaborsada satılmamaları için gerekli tedbirleri almışlardır. Filmin şehrimizde birkaç hafta kadar gösterileceği tahmin edilmektedir.
Onbir oskar mükafatı kazanan BEN – HUR filmi üç buçuk saat devam etmektedir.
 
MALATYA’NIN SESİ
23 Temmuz 1964
KIBRIS FİLMİ ON GÜN SONRA OYNATILIYOR
Dünkü nüshamızda da okuyucularımıza duyurduğumuz gibi, Hürriyet gazetesinin hazırlamış olduğu “Kıbrısta ölüm kalım savaşı,, adındaki film, Yeni melek Sinemasına gelmesine rağmen, nedense oynatılmamıştır. 
Türkiyede bulunan 184 sinemanın hepsinde birden dün oynamaya başlaması ve aynı filmin şehrimizde oynatılmaması halkımız üzerinde unutulmaz ve son derece büyük üzüntü yaratmış bulunmaktadır.
Sinema sahipleriyle yaptığımız konuşmalardan adı geçen bu milli davamızın filmi ancak 10 gün sonra oynatılacaktır. İlgililer ellerinde fazla miktarda filmin bulunduğunu söyleyerek bu filmin oynatılmasını ileri tarihe atmışlardır.
Diğer taraftan sinema önünde toplanan birçok vatandaşlarımızın bu konuyla ilgili olarak yaptıkları ricalar’da (*) neticesiz kalmıştır. 
Film için satılan biletler ise iptal edilmiştir.
(*): Bu yazı serisinde karşılaşılan yazım hataları ve cümle düşüklükleri ve çeşitli ifade garabetleri: yazı  sahiplerine aittir.
 
UFUK
3 Ağustos 1964
Kıbrısın ufuklarına ilk müjdeyi verecek günün ışıkları bizimle doğacak bizim kalbimizin sesiyle Kıbrıs Gürleyecek. Bükülmeyen Bileklerimiz Kıbrıs’ın ufuklarına şanlı Bayrağımızı çekecektir.
 
HÜRRİYET GAZETESİ TARAFINDAN FİLME ALINAN
KIBRIS OLAYLARI GÖSTERİLMEYE BAŞLANDI
Yavru vatan Kıbrısımızda cereyan eden son iğrenç olaylar filme alınmıştır. Hürriyet gazetesi tarafından filme alınan olaylar Türkiyenin bir çok yerlerinde gösterilmeye başlanılmıştır. 
Bu filmin gösterilmesinden mütevellit elde edilecek gelir, kıbrısımızda topraklarını, mal ve canlarını korumak amacıyla çarpışarak şehid düşen, soydaşlarımızın şehid ailelerine verilecektir.
Haber verildiğine göre, Yeni Melek Sinemasında dünden itibaren gösterilmeye başlanan filmle beraber bir de yardım sandığı gelmiştir. Yeni Cami’nin avlusuna konan yardım sandığı, hamiyetperver Malatyalıların alakasını bekliyor.
Hürriyet gazetesi yaptıkları mezalimi gösteren, Rum itlerinin Türklere karşı yaptıkları mezalimi gösteren Kıbrıs filmi bilindiği gibi şehrimizde uzun müddetten beri sabırsızlıkla beklenmekte idi. Filmin birkaç hafta oynıyacağı kuvvetle tahmin edilmektedir.
Her günün Kıbrıs ufuklarına ilk müjdeyi verecek günün ışıkları bizimde doğacak. Bizim kalbimizin sesiyle Kıbrıs gürleyecek. Bükülmeyen bileklerimiz, Kıbrısın ufuklarına şanlı bayrağımızı çekecektir.
 
GÜNEŞ 
3 Ağustos 1964
KIBRIS FİLMİ DÜNDEN İTİBAREN 
HALKA GÖSTERİLMEYE BAŞLADI
Hürriyet kıbrısta vuku bulan olaylar filme alınarak, memleketimizin bir çok vilayetlerinde gösterilmeye başlamıştır. İnanılır kaynaklardan haber aldığımıza göre, Kıbrıs filminin Adıyamanda gösterilmesi bir çok hadiselere sebep olmuş, bu arada filmin tesirinden kurtulamayan bir çok vatandaşlar, gecenin geç saatlerinde yürüyüş yapmışlardır.
İlimizde de sabırsızlıkla gelmesi beklenen Kıbrıs filmi dünden itibaren Yeni Melek sinemasında gösterilmeye başlanan filmin biletleri geçtiğimiz cumartesi gününden itibaren satılmaya başlamıştır.
Haber aldığımıza göre, Kıbrıs filmi ile beraber bir de yardım sandığı şehrimize gelerek yeni caminin avlusuna konarak filmin şehrimizde uzun bir süre halka gösterileceği sanılmaktadır. (*)
(*): 47 yıl öncesinde, mahalli bir gazetede çalışan bir muhabir Türkçesine ilginç bir örnek.
 
MALATYA’NIN SESİ
5 Ağustos 1964
KIBRISA YARDIM YAPMAK 
VİCDANİ BORCUMUZDUR
Yazan: Taner Bingöl
Bundan önceki yazımda da temas ettiğim üzere, iki günden beri şehrimizde gösterilmekte olan kıbrıstaki binbir yokluklar içerisinde yaşayan talihsiz kardeşlerimize, soydaşlarımıza, vatandaşlarımıza insani yardımımızı yapmak biz Türklerin en başta gelen vazifesidir.
Filmi seyreden Malatyalı vatandaşlarımız o korkunç, feci, insanlık dışı olayları gördükçe göz yaşlarını tutamamışlardır. Bu durum karşısındaki kardeşlerimiz, elbetteki bizlerin yardımlarına muhtaçtır ve bizde mademki orayı yavru vatan olarak kabul ettik ve orada yaşayanlar bizim kardeşlerimiz bu yardımıda seve seve yapmalıyız.
Bu maksatla filmin oynandığı Yeni Melek sinemasının önüne Kıbrıs yardım kutusu konulmuştur. 
Vatandaşlarımızı bu kutular gerek yardımı yapmaya davet ediyoruz. Bir kişinin yapacağı ufak bir yardım yavru vatandaki kardeşlerimizin yüzünü azda olsa güldürecektir ve ayni zamanda Kıbrıs iddiasındaki azmini biraz daha artıracaktır. 
İlk geceki yardımlar, tahminlerin çok üzerindedir. Ayni yardımların daha fazla miktarda bundan sonraki gecelerde de devam etmesi en büyük temennimizdir.
Vatandaşlarımızı tekrar Kıbrıslı kardeşlerimize vicdanı vazifelerini yapmaya davet ediyoruz. 
Yardımların kabullerine bir hafta müddetle devam edilecektir. Hürriyet gazetesinin vasıtasıyla Kızılay yardım kurumuna…
 
GAYRET
8 Ağustos 1964
SİNEMALAR ÖNÜNDE SEYYAR 
SATICILARDAN GEÇİLMİYOR
Şehrimiz yazlık sinemaların önünde gece seans saatleri devamınca ve daha evvel biriken seyyar satıcılar gerek sinema seyircilerinin ve gerekse sinema önünden geçenleri rahatsız etmektedirler.
Bilhassa Yeni Melek sineması önüne biriken çok sayıda seyyar satıcıdan mahalle sakinleri de rahatsız olmaktadır. 
İlgililerin bu konuya dikkatlerini çekeriz.
 
BEYDAĞI
10 Ağustos 1964
SİNEMADA SARKINTILIK ETTİ
Öğrendiğimize göre önceki gün saat 22 sularında şehrimizin yazlık Pınar sinemasında bir sarkıntılık meydana gelmiştir.
Şehrimizin Cirikpınar mahallesinde ikamet eden Abdullah adındaki şahıs, film seyretmek üzeri gittiği Yazlık pınar sinemasında, önünde oturan N.S. adlı kadına elle sarkıntılık etmiştir. Sarkıntılık etmesi üzerine ani bir refleksle bağıran N.S. sinemadakiler ve polisler tarafından ne olduğu sorulunca N.S. arka sırada oturan adamın kendisine sarkıntılık ettiğini söylemiştir. Bunun üzerine yakalanan suçlu sorgusunu müteakip tevkif edilmiştir. Olaya c. savcılığı el koymuştur.
 
HALK POSTASI
16 Ağustos 1964
NEREDE KALDI
Seans başladıktan sonra, sinemalara hiçbir surette seyirci alınmayacaktı!..
Geceleri 12. Gündüzleri sinemalara 9 yaşından küçük çocuk giremiyecekti!..
Filmler, çift seans olarak gösterilecekti !..
Teşrifatçılara sinema sahipleri tarafından ücret ödenerek, seyircilerden bahşiş istenmeyecekti !..
Hani filmler belirli bir süreden başka gösterilmeyecek ve buna hiçbir şekilde müsaade edilmeyecekti.
…..?????
Hani nerede kaldı bunlar ?...
Desene, zabıta sinemada film seyrederse, bu işlerle kim uğraşacak? Öyle değil mi kardeşim?.                                                                                                                                                       C.
 
GAYRET 
21 Ağustos 1964
İSTANBUL SİNEMASI YAKINDA 
İHALE İLE KİRAYA VERİLECEK
Haber aldığımıza göre, onarım inşaatı, tamamlanan işçi sigortalarına ait İstanbul sineması, yakında ihale edilecektir.
Kış aylarında faaliyete geçmesi için, sinemanın ihalesi önümüzdeki ay içinde yapılacak ve tahminen Ekim ayında sinema hizmete girecektir.
Bilindiği gibi İstanbul sinemasında uzun zamandan beri onarım yapılmaktadır. Oldukça yüksek bir meblağa malolan onarım inşaatında sinemaya kalorifer tertibatı yapımlaş, sahne yeniden tanzim edilmiştir. 500 kişilik olarak hizmete açılacak olan sinema İstanbul sinemasının ihalesine şehrimizdeki bütün sinema müstecirlerinin iştirak edeceği tahmin edilmektedir.
 
BEYDAĞI
21 Ağustos 1964
Yazan: Salih Kantarcıoğlu
Haber aldığımıza göre “Susuz Yaz, filmi 21.8.1964 Cuma gününden itibaren şehrimiz Yazlık Yeni Melek sinemasında gösterilmeğe başlanacaktır.
Susuz Yaz filmi bu sene Berlin Film Festivalinde birincilik armağanını kazandı.
Her yıl tekrarlanan Berlin Film Festivali’ne, aşağı yukarı bütün dünya milletleri katılır. Bu festivale, Türkiyeyi temsilen bu sene Susuz Yaz filmi katıldı. Amerika’nın İtalya’nın ve Japonya’nın milyonlar harcıyarak ve dünya çapındaki aktörlerini oynatarak meydana getirdikleri dev filmleri yanında, bizim Susuz Yaz’ın derece alacağı hiç kimsenin elbetteki hatırının köşesine gelmezdi. Ama Türk sinemasının zafer abidesi olan Susuz Yaz filmi, bu yıl çevrilen filmler içerisinde en iyi film ünvanını aldı ve birincilik armağanı olan “Altın Ayı,, armağanını kazandı. 
Yani böylelikle gerek Amerika’nın ve gerekse Avrupa sinemasının milyonlar sarfıyla ve dev aktör kadrolarıyla meydana getirdikleri muhteşem filmlerini gölgede bıraktı ve Türkiye’ni dış alanda tanıtmak, yani bu yönden tanıtmak gibi büyük bir başarı kazandırdığı için Susuz Yaz filminin yöneticilerini ne kadar tebrik etsek azdır. Bu arada Yeni Melek Sinemasının müdiriyetini de Malatya sinema severlerini bu büyük eseri seyrettirmek imkanını temin ettiklerinden ötürü tebrik ederiz.
 
GAYRET 
5 Eylül 1964
İSTANBUL SİNEMASININ İHALESİ 
PAZARTESİ GÜNÜ YAPILACAK
Gazetemizin daha evvelki sayılarında bildirdiğimiz gibi onarım inşaatı tamamlanan İstanbul sinemasının ihalesi işçi sigortaları kurumu tarafından pazartesi günü saat 14- 16 arasında yapılacaktır.
Bilindiği gibi İstanbul sinemasın seneler evvel, işçi sigortaları kurumu tarafından Özel İdareden 300 000 lira karşılığında satın alınmış, bilahire yapılan tapu harcamaları ile binanın sigortaya maliyeti 330000 liraya mal olmuş, birkaç sene bina boş kaldıktan sonra onarım başlamış ve onarım için yapılan masraflarla da binanın sigortaya maliyeti 700 000 lirayı aşmıştır.
Pazartesi günü yapılacak olan ihalede, isteklilerin fazla sayıda olacağı tahmin edilmektedir.
 
GÜNEŞ
10 Eylül 1964
İSTANBUL SİNEMASININ İHALESİ YAPILDI
İşçi sigortaları kurumu maliyetinde bulunan İstanbul sinemasının kira ihalesi önceki gün işçi sigortaları kurumu şube müdürlüğünde yapılmıştır. 
İhaleye şehrimizdeki bütün sinema müstecirleri ve diğer vilayetlerden çok sayıda iştirak olmuştur.
Açık artırma suretiyle yapılan ihalede Renkli Sinema müsteciri Nejat Dirican İstanbul sinemasının yıllık kira bedelini 95000 liraya artırarak, ihaleyi üzerine bırakmıştır.
Halk Eğitim Merkezi yöneticileri de sinemayı sosyal hizmetlerde kullanmak üzere ihaleye girmiş, ancak Milli Eğitim Bakanlığı’ından 36000 liraya kadar yetki aldıklarından, daha ihale başlar başlamaz, ihaleden çekilmişlerdir.
Önümüzdeki ay içerisinde hizmete açılması beklenen İstanbul sinemasının yıllık kira bedelinin 95000 liraya kadar artırılmışı çevrede hayret uyandırmıştır. 
Bilindiği gibi İstanbul sineması işçi sigortaları tarafından özel idareden satın alınmış, bilahere bina içinde oldukca mühim tadilat yapılmıştır.
Isıtma ve soğutma tertibatlı olan İstanbul sinemasına Belediye tarafından Lüks rayici verileceği tahmin edilmektedir.
Kendisi ile konuştuğumuz Nejat Dirican “ önümüzdeki ay içerisinde İstanbul sinemasını Doğu Anadolu’nun en güzel ve en temiz sineması olarak hizmete açacağız,, demiştir.
 
GAYRET
18 Eylül 1964
TÜRK FİLM SANAYİİ ŞEHRİMİZDE 
YENİ GELİŞMELER KAYDEDİYOR.
 İstanbul film sanayine paralel olarak, tamamen mahalli imkanlarla gelişmeler gösteren şehrimiz film Sanayii Yeni buluşlar peşindedir.
Bilindiği gibi bundan bir süre evvel, Renkli film ve Fotoğraf tekniği ile Malatyalıların hizmetine giren “ Renk film,, stüdyosu bu sefer 16 mm lik Sine filmlerini 35 mm ye, 35 mm likleri de 16 mm ye kopye ederek bu sahada çığır açmış bulunmaktadır.
Ayrıca inanılır kaynaklardan haber aldığımıza göre, ayni firma yepyeni bünye terkipleri ile, Türkiyede şimdiye kadar yapılmamış olan her nevi diyapozitif ve negatif film banyoları, tabları yapılmaya başlanmıştır. Firma ilgilileri yeni buluşlarını henüz gizli tutmaktadırlar.
 
GAYRET
30 Eylül 1964
DARENDE’DE SİNEMA BİNASI YAPILIYOR
Darende (özel): Bir zamanlar ilçemizde hamam olarak yapılması düşünülen bina, sonradan sinama salonu şekline getirilmiş ve inşası bir hayli ilerlemiştir.
Bitmek üzere olan bina, sinema olarak kullanılacaktır.
İlçemizde bir sinema binasına şiddetle ihtiyaç duyulmaktaydı.
 
MALATYA’NIN SESİ
16 Eylül 1964
KIŞLIK İSTANBUL SİNEMASI AÇILIYOR
Daha önceki nüshalarımızda bildirdiğimiz üzere, şehrimiz kışlık İstanbul sineması bir seneliğine renkli sinema tarafından kiralanılmıştır. İç tamiratı işçi sigortaları tarafından yaptırılan bu sinemanın, doğu illerinin en iyi kışlık sinemalarından olduğu, ilgililer tarafından açıklanmıştır.
Bu sinemanın seneliğinin 95 bin liraya kiralandığı ilgililer tarafından açıklanmıştır.
 
BEYDAĞI
9 Ağustos 1964
YENİDEN ÇEVRİLEN FİLMLERİMİZ 
Halide Edip: Vurun Kahpeye 
   ‘’        ‘’    : Ateşten Gömlek 
  ‘’         ‘’    : Leblebici Horhor
Yusuf Ziya Ortaç: Binnaz
Bunlara ilaveten; alman yazar Gerhardt Hauptmann’ın “ Rose Bernard,, adlı piyesi “ Yedi köyün zeynebi,, “Kahpenin Kızı,, “ırz Düşmanları,, ve tekrar “ yedi köyün Zeynebi,, adlarıyla 4 def’a çevrildi ( Nijat özön) 
 
(DEVAMI VAR)

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • burçak evren (3 yıl önce)
    ellerinize sağlık ... .... Keşke bu konuda her ilde sizin gibi birileri olsa...... dileriz ki bu tür derlemeler diğer illerdeki sinemaseverlere de ilham vererek yinelensin, çoğalsın vs....
    0
    0
    Yanıtla

Adnan Işık yazıları