SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya'da Topyekün Mücadele'

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:48:12
'Malatya'da Topyekün Mücadele'
A- A+ PAYLAŞ

 Uluslararası Madde Bağımlılığı Sempozyumu Malatya'da başladı.

Başbakanlık, Malatya Büyükşehir Belediyesi, Bağımlılıkla Mücadele (BAM) Platformu, Hayat Vakfı ve Yeşilay'ın proje ortağı olduğu 'Uluslararası Madde Bağımlılığı Sempozyumu' Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde başladı. “Bağımlı olma, Özgür Ol” sloganı ile gerçekleştirilen sempozyumda, 11 oturum yapılacak.

"Malatya'da topyekun bir mücadele başladı"

Ramada Altın Kayısı Otel'de gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek olan sempozyumun açılış programında konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya'nın doğunun parlayan yıldızlarından bir tanesi olduğunu ifade etti.

Çakır, Malatya'nın sağlıklı büyüyüp, kentleştiğini kaydederek, şehrin ekonomik olarak büyüdüğünü dile getirdi.

Şehri imar ederken insanların gönüllerini de ihya ettiklerini ifade eden Çakır, "Konu gerçekten çok önemli. Ailenin en büyük düşmanı olan bu bağımlılıkla mücadelede Malatya'da adeta topyekun bir mücadele başladı. Geleceğimizi tehdit eden bir olay. Şehirlerimizin kalkınması adına çok önemli yatırımlar yapıyoruz. Şehrin modernleşmesi, sorunsuz altyapı adına çalışmalar yapıyoruz. ‘Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder' diye bir söz var. Dolayısıyla biz bir yandan şehri imar ederken bir yandan da insanların gönüllerini ihya etmenin gayretini gösteriyoruz" dedi.

Çakır, 'hepimiz başkaları için bir şeyler yapmak zorundayız' ifadesini kullanarak, şunları söyledi: "İnsan başkaları için bir şeyler yapıyorsa insandır. Bu söze uygun hareket etmemiz gerekiyor. Bu anlamda taşın altına elini koyan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Hizmete açtıkları tesislerde gençlere yönelik önemli eğitim alanlarının olduğuna dikkat çeken Çakır, "Bizim amacımız gençlerimizi biraz daha sosyal ve kültürel anlamda geliştirebilmek. Bu kapsamda eğitim salonlarımız var. Buralarda çocuklarımızı eğitirken hem de çocuklarımıza kendilerini ifade etmelerini sağlamak, sanata eğilimi olanları keşfetmek amacıyla birçok alanlar oluşturduk. Binlerce çocuğumuza ulaşarak bu sosyal faaliyetlerden yararlanmalarını sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Çakır, gençleri riskli bölgelerden uzak tutmak adına büyük gayret içerisinde olduklarını da sözlerine ekledi.

"Sempozyum, bağımlılıkla mücadeleye önemli katkı sunacaktır"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed İhsan Karaman ise, "Bu konu, giderek hayatımızda daha çok yer edinmeye başlayan, giderek ne kadar acı olaylara tanık olduğumuzu yüreğimizde, çevremizde, yakınımızda hissettiğimiz, gerçekten üzerinde çok durulması, çalışılması gereken bir mesele haline gelmiş durumda" dedi.

Karaman, sempozyumun bağımlılıkla mücadeleye önemli katkı sunacağını belirterek, şunları söyledi: "Bağımlılık bu kadar önemli ve can yakıcı bir konu. Bağımlılık ile ilgili çok şey söyleniyor, herkes konuşuyor, internet taraması yaptığınızda, bağımlılıkla mücadele dediğinizde yetkisi olan olmayan, bilgisi olan olmayan, tecrübesi olan olmayan herkesin bir şeyler söylediğini görüyoruz. Fakat yinede mücadelede arzu ettiğimiz düzeye hızlı bir şekilde ulaşamıyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi; bu mücadelenin stratejisini, politikalarını, aksiyon planlarını belirlerken çok paydaşlı bir şekilde hareket etmek, özellikle kamu sektörü, yerel yönetimler, akademi, sivil toplum, özel sektör ve medyanın bir araya gelerek kendilerine düşen rolleri çok iyi bir şekilde tanımladıktan sonra ortak stratejilerle hareket etmesi meselesidir. İşte bu sempozyum, belki de en büyük başarısını konunun çok çeşitli paydaşlarını bir araya getirmek ve onlara bu mücadele stratejisinde politikalara yapabilecekleri maksimum katkıyı yapma imkanını sunmakla gerçekleştiriyor. Ben ümit ediyorum ki, birkaç gün sonra sempozyumun sonuç bildirgesinde, kitabında bundan sonra ülkemizde belki de dünyada bağımlılıkla mücadele konusunda oluşturulacak strateji ve politikalara çok ciddi katkılar ortaya çıkmış olacaktır."

"Ciddi bir riskle karşı karşıyayız"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Temindar Aytekin de, "Gerek ülkemiz gerekse de dünya için büyük bir baş belası olan bir konuyla uğraşıyoruz" dedi.

Madde bağımlılığının çok küçük yaşlara indiğini kaydeden Aytekin, "Genç nüfusu olan ülkemiz için ve ülkemizin geleceği olan çocuklar için ciddi bir riskle karşı karşıyayız. Daha yolun başındayız ama erkenden tedbir almamız gerekiyor. Bu konuda gerek devlet kurumları gerek yerel yönetimler gerek sivil toplum kuruluşlarına büyük roller düşüyor. Çünkü bu topyekun bir mücadeleyle başarılacak bir konudur" ifadelerini kullandı.

  Aytekin, madde bağımlılığıyla ilgili herkesin üzerine büyük görevler düştüğünü kaydederek, "Bu konuda devletimizin bir strateji belgesi var. 8 bakanlık, bir Başbakan Yardımcısı bu konuyla ilgileniyor. Maddeye erişimi engellemediğimiz sürece problemlerimiz artacaktır. Bu konuyla ilgili maddenin ülkeye girişi, ülkede dağıtımı ve hedef kitleye ulaşması sürecinde özellikle emniyet güçlerinin, gümrük teşkilatının çok ciddi çalışma yapması gerekiyor. Talep yönüyle ilgili olarak da özellikle çocuk ve gençlerimizin maddenin risklerine karşı bilgilendirilmesi gerekiyor. Madde bağımlısı olan çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin tedavi edilmesi konusu çok büyük önem taşıyor. Bir bireyin madde bağımlısı olduktan sonra tedavi edilmesi çok zor" şeklinde konuştu.

"Uyuşturucu kullanımı çok ciddi bir problemdir"

Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş ise, özellikle son dönemlerde gençler arasında kullanımı yaygınlaşan sentetik uyuşturucular, tüm dünyayı tehdit ettiği gibi Türkiye içinde bir tehdit unsuru olarak gündeme geldiğini kaydetti.

Menteş, uyuşturucu kullanımının Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye için rakamsal olarak büyük bir tehdit olarak görülmeyebileceğini belirterek, "Toplumsal etkisi, algısı itibariyle uyuşturucu kullanımı çok ciddi bir problemdir" dedi.

Adalet Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Menteş, "Uyuşturucuyla mücadele kapsamında 2014 yılı Haziran ayında çıkarılan 6545 sayılı kanunla cezalar önemli ölçüde arttırılmıştır. Artan cezalar nedeniyle caydırıcılık sağlandığı görülmüştür. Özellikle narkotimlerin kurulmasından sonra daha etkili bir mücadele ortamı sağlanmıştır. Kamuoyunda İç Güvenlik Paketi olarak bilinen ve geçtiğimiz Mart ayında kabul edilen 6638 sayılı kanunla sentetik uyuşturucularla mücadele amaçlanmış ve bu amaç doğrultusunda verilecek cezanın artırılması amaçlanmıştır" diye konuştu.

"Bu bağımlılık, kurtulmamız gereken en önemli sorunlardan biridir"

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı Haili Koç da, önemli bir konuda çok iyi bir platformun oluşturulduğunu belirtti.

Koç, ciddi bir çalışma yapılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, "Sempozyumun sloganı gerçekten çok önemli bir slogan. 'Bağımlı olma, özgür ol.' Bu bağımlılık, kurtulmamız gereken en önemli sorunlardan biridir. Özgürlüğü olan toplumlar, ilerlemeye açık olan toplumlardır. İnşallah sağlıklı toplum oluşturma yolunda her kurumun gerekli gayreti göstereceğinden eminim" dedi.

Koç, hakim ve savcılara bu konuyla ilgili hizmet içi eğitimler verildiğini de sözlerine ekledi.

"Etkin bir mücadele yöntemi geliştirilecektir"

Malatya Valisi Süleyman Kamçı ise, "Dünya ile eş zamanlı olarak ilimizde de bire bir müşahede ettiğimiz şehirleşme ve buna bağlı olarak artış gösteren şehirlileşme pek çok imkanla birlikte çeşitli risk ve problemleri de beraberinde getirmektedir. Bu problemlerin başlıcaları ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve özellikle gençlerin içinde bulunduğu sürekli genişleyen sosyal çevredir. Takdir edersiniz ki, uyuşturucu madde piyasasının ilk ve vazgeçilmez hedefi, sıkıntı ve zaafları olan, aile bağları zayıf, kendini ispat etme hırsı taşıyan gençler, hatta çocuklardır. Çevresi tarafından kabul görmenin hazzı veya dışlanma endişesinin “bir kereden bir şey olmaz” tavsiyesi ile birleşmesi, gençlerin uyuşturucu maddelerle tanışmasının zeminini hazırlamaktadır. Dolayısıyla, bu maddelerle ilk temas sokaktaki herhangi bir satıcı aracılığıyla değil, bizzat arkadaş eliyle olmaktadır. Aile içi huzursuzlukların, aşırı kısıtlayıcı ve baskıcı tutumların ya da bunun tam tersi olarak aşırı serbest bırakılması nedeniyle çocuğun uyuşturucu ve diğer keyif verici maddelere yönelme riskinin çok yüksek olduğunu bilmeyen ebeveynler mevcuttur. Hatta maddi menfaat sağlamak amacıyla öz evladını bu kirli sektöre kurban eden anne-babalar vardır. İşte şu an bir araya gelmemize vesile olan sempozyum gibi anlamlı organizasyonlar vasıtasıyla, hem daha bilinçli toplumlar oluşturulacak, hem de uyuşturucu madde kullanımına karşı yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde çok daha etkin mücadele yöntemleri geliştirilecektir. Madde bağımlısı bir kişinin bu bataktan kurtarılması elbette insani ve vicdani bir görevdir. Fakat bundan daha önemli olan şey, kişinin bu tür zararlı alışkanlıklara hiç tevessül etmemesidir. Takdir edersiniz ki, iyi eğitilmiş, ahlaki altyapısı sağlam ve milli-manevi değerleri haiz olan her insan bu illetlerden şiddetle kaçınacak, hatta bu kötülüklere götüren yol ve ortamlardan bile uzak duracaktır. Bu nedenle toplumların mayası olan değerlerimize sahip çıkmak, bu değerleri yetişen nesle bıkıp usanmadan aktarmak ve çocuklarımızla daha iyi iletişim kurmak mecburiyetindeyiz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Malatya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu kursiyerleri tarafından madde bağımlılığıyla ilgili pandomim gösterisi sergilendi.

Sempozyumun açılış konferansını ise, Sağlık Bakanlığı Tütün ve Diğer Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Daire Başkanı Dr. Sertaç Polat verdi. Polat, 'Uyuşturucu ile mücadelede devlet politikaları' konusunda bilgiler aktardı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız