SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Malatya'da Zarar Yüzde 100''

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye kayısı üretiminin yüzde 50'sini karşılayan Malatya'da yaşanan don afeti sonucu ilk tespitlere göre kayısı bahçelerinde yüzde 100 zarar oluştuğunu kaydetti.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2010 yılında yaşanan sel ve don afetlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Şubat ayında yaşanan sel afeti başta ekimi yapılan hububat alanları olmak üzere Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi'nde seraları, meyve ve sebzeleri sular altında bırakmıştı. Selin etkileri devam ederken, diğer taraftan son günlerde bazı illerimizde eksi 7 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı nedeniyle yaşanan don afeti de birçok ilde çeşitli meyvelere zarar vermiştir" dedi.

Bayraktar, ilk tespitlere göre Giresun ve Ordu'da yaşanan don afetinin fındıklara zarar verdiğini, bazı bölgelerde fındık bahçelerinde yüzde 100'e varan oranlarda verim kaybına yol açtığını kaydetti. Bayraktar, diğer bölgelerde yaşanan zararları şöyle sıraladı:

"Türkiye kayısı üretiminin yüzde 50'sini karşılayan Malatya ilinde yaşanan don afeti sonucu ilk tespitlere göre kayısı bahçelerinde yüzde 100'e varan oranlarda zarar oluşmuştur. Ayrıca, Manisa ilinin Saruhanlı, Salihli, Alaşehir ilçelerinde üzüm bağlarında, Kayseri ilinde kayısı, badem ve erik ağaçlarında, Karaman ili ve Ayrancı ilçesinde kayısı ağaçlarında, Niğde ilinde kayısı ve badem ağaçlarında, Antalya ilinin Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde kayısı, erik, şeftali ağaçlarında, Mersin ilinin Mut ilçesinde kayısı, erik, şeftali, badem ağaçlarında zarar meydana gelmiştir."

Bayraktar, üreticilerin 2010 yılına afetlerle başladığına dikkat çekerek, "Üretim sezonu başında yüksek girdi fiyatları ile sezona borçla giren üreticilerin yaşadığı afetler karşısında sıkıntıları büyümektedir. Don riskine karşı sigorta yaptıran üreticilerimizin ürünlerinin çoğunluğu çiçeklenme döneminde zarar görmüştür. Zararın çiçeklenme döneminde gerçekleşmesi nedeniyle sigorta kapsamında tazminat alamamaktadırlar. Meyvelerde çiçeklenme döneminde oluşan zararlar 2090 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilebilmektedir" dedi.

Bayraktar, meyve ağaçlarında oluşan zararların telafi edilebilmesi için 2090 sayılı Kanun kapsamında tespit çalışmaları gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ürün bazında görülen zararlar dikkate alınmalı, zararların kısa sürede ödenebilmesi için gerekli bütçe oluşturulmalıdır. Çiftçilerin büyük bir bölümünün selden ve dondan zarar gördüğü göz önüne alınarak, Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan kredi borçları bir yıl ertelenmelidir. Zarar gören çiftçilerimizin Sosyal Güvenlik prim borçları faizsiz ertelenerek, ödenmesinde kolaylık sağlanmalıdır. Don afetinin tarımsal üretime verdiği zararların tespit edilmesine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir" ifadesini kullandı.

DP MERKEZ İLÇE BAŞKANININ AÇIKLAMASI..
Bu arada Demokrat Parti Malatya Merkez ilçe Başkanı Mehmet Bulgurlu da yaptığı açıklamada, "Zararın çiçeklenme döneminde gerçekleşmesi nedeniyle sigorta kapsamında tazminat alınamamaktadır. Bu yanlış uygulamadır ve bunun için mutlaka yasal düzenleme yapılmalıdır. Kayısı üreticilerine çiçek döneminde meydana gelecek olan don zararına karşı en azından masraflarının ödenmesi gerekir.
Çiftçilerimizin büyük bir bölümünün dondan zarar gördüğü göz önüne alınarak, Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan kredi borçları bir yıl ertelenmelidir.Zarar gören çiftçilerimizin Sosyal Güvenlik prim borçları faizsiz ertelenerek, ödenmesinde kolaylık sağlanmalıdır.Kayısı da meydana gelen zarar sadece çiftçimizi değil tüm Malatya yı ekonomik manada etkilemiştir.Hükümetin acilen gerekli tedbirleri almasını ve bu mağduriyeti gidermesini bekliyoruz."dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız