SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya'daki Sihir Ne?!"

A- A+ PAYLAŞ
Fırat Kalkınma Ajansı'nın organize ettiği 1. Uluslararası Bölge Kalkınma Konferansı, İnönü Üniversitesi'ndeki Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek konferansın açılış törenine, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yaman, Bingöl Valisi ve Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hakan Güvençer, Malatya Valisi Ulvi Saran, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AKP Malatya milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Ömer Faruk Öz, Öznur Çalık, Mustafa Şahin ve Cemal Akın, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır ile TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç'un ve davetliler katıldı. 
 
"İNSAN İHMAL EDİLMEMELİ"
 
Bingöl Valisi ve Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hakan Güvençer, "Bilgiyi ve hikmeti, inşallah hikmeti, hikmet boyutundan çok emin değilim, paylaşacağız. Bilgiyi, paylaşırken çoğaltacağız. Çoğalan bilgi sayesinde zihnen ve kalben zenginleşeceğiz. Kalkınmanın arkasında insanın ihmal edilmemesi gerekir. Hikmeti realiteye kurban etmeyelim. Kalkınma bir kavram ve iktisadi, ticari, sanayi ile küresel bir kavram. Ama kalkınma sayılan bu üç kavramla değil, belki üç boyutundan çok daha önce insani, içtimai, ahlaki ve felsefi bir kavram olarak algılanmak ve yeniden tanımlanmak zorundadır. Yüreklerimizin derinlerinde içimiz, canımız acıyor. Ama geleceğe olan kesin ümitli bakışımız sayesinde şimdilik bu acılara büyük bir metanetle sabır ve tahammül ediyoruz. Özellikle sabrımızın karşılığı rabbimizden çok büyük bir yardım olarak bize dönecektir. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, asıl olay iyilik ve aydınlıktır" dedi. 
 
"MALATYA'DAKİ SİHİR NEDEN?"
 
Malatyalıların zeki ve akıllı olduğunu söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu konferansta yaptığı konuşmada, "Malatyalıların ülke çapında akıllı olduklarını bilirdik de, şimdi dünya çapında akıllı oldukları ortaya çıktı. Bu Malatya'daki sihir neden? Kayısıdan değil, mişmişten. Bu mişmişin değerini siz biliyorsunuz. Elinizde bunu pazarlayacak bir materyal var. Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır. Bu kalkınma ajansları neyi ortaya getirdi? Birlikte hareket edebilme kültürünü kazandırdı. Bu açıdan kalkınma ajansları, birlikte hareket edebilme avantajını sağladı. Ben hükümetimize çok teşekkür ediyorum. Bebek 3 yaşına geldi. Neresi iyi çalışıyor, çalışmıyor bunları görüyoruz. Kalkınma demek, zenginleşme demek, bu da birlik ve beraberlikten geçiyor. Marka şehirlerdeki tek gerçeklik var. Bir şehirde vali, belediye başkanları, milletvekilleri, oda ve borsa başkanları, sivil toplum kuruluşları hep birlikte hareket edebiliyorsa, o şehirler markalaşıyor. Herkes ayrı bir başı çekiyorsa, o şehirlerde sıkıntı var. Sayın vekillerimizin Malatya'ya kazandırdığı bir şey de iktidar ve muhalefet milletvekillerimizin ellerini birleştirerek birbirlerini tebrik etmelerini kutlamıştım. Malatya'nın doğru yolda olduğunun en somut göstergesidir. Bunu sadece Malatya'dan çıkartıp, bütüne yaymalıyız. Bütün içerisinde hareket edersek, hep birlikte zengin olmanın yolu var. Yoksa hepimizin sıkıntısı var. Müthiş bir kaynak var. Kim kendisine daha iyi iş yapılacağını biliyor. Kalkınma ajansı model olarak, kalkınmayı yerel sizlerin yanınıza getirdi ve sizlerle karar vererek yapıyor. Ankara sadece kaynak veriyor. İyi bir kaynak ve muhteşem bir personel var. Bu imkanları iyi değerlendiremezsek, hepimiz yazık ederiz. Bu modeli en iyi şekilde çalıştırmamız gerekiyor. Sistemin neresinde ne tıkanıklık varsa bunun açılması için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Biz mevzuata uygun ölmek istemiyoruz. Bizim artık bir iddiamız var. Bu hedeflere ulaşabilme noktasında kalkınma ajanslarımız kaldıraçlardan birisidir. Burada en önemli nokta kalkınma ajanslarımızın daha iyi çalışabilmesi için bir çalıştay yapacağız. Etkin çalışabilmesi için yerel sahiplenme gerekiyor. Bu işi özel sektörün ful destekle sahiplenmesi gerekiyor. Kamuya da aynı oranda önemli görevler düşüyor." dedi. 
 
"DAHA HAYIRLI BİR İŞ YOK"
 
Tarım ve hayvancılığa önem verilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu,  "Tarım ve hayvancılığa katkı sağlamamız gerekiyor. Ortak aklı ortaya çıkarmamız lazım. Özel sektörün katılımcı olması gerekiyor. Kalkınma ajanslarımızda çok güzel işler yapılıyor. Bazı ajanslarımızda insanlarımızın kültürel ve fiziksel gelişimlerine yönelik bölümler açmışlar. Bunlara ihtiyaç var ama bundan da önemlisi adamın iş ve aşa ihtiyacı var. İnsanların spora ihtiyacı var ama önce karnını doyurması lazım. Belediyelerimizin şehir içinde yapacağı asfaltın sağlanacağı yerin kalkınma ajansları olmaması lazım. Sizler için öteki taraftara sınıfı geçebilmesi için müthiş bir fırsat var. 'İnsanın en faydalısı, insanlara faydalı olandır' diyor. İnsanlara faydalı olabilecek mekanizmanın başında da sizler varsınız. Bundan daha hayırlı bir iş yok. Burada görev alan kim varsa, ne olur vaktini boşa geçirmesin. Gerçek hayatta sınıfı geçebilmek için elinizde altın bir anahtar var. Tarım ve hayvancılık potansiyeli çok önemli ve bunu iyi kullanmak gerekiyor. Potansiyelimizi iyi kullanamıyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
"BİR VE BERABER OLACAKSIN"
 
Türkiye'nin geleceği iki unsurun kadın ve genç girişimciler olduğunu söyleyen TOBB Başkanı Hicarcıklıoğlu, "Türkiye'nin geleceği iki unsur var; bunlar kadın ve genç girişimciler. Kadın ve genç girişimcilerinin önünü açacak projeler üretilmelidir. Çünkü geleceğimiz onlar. Girişimci sayısını artırmak lazım. Kadın girişimci sayısı çok az. Bu oranı yukarıya çıkarıp, işsizlere iş bulmalıyız. Kalkınma ajanslarımızın kadın ve genç girişimcilere büyük önem vermesi gerekiyor. Birlik ve beraberlik önemli. Zengin, mutlu, müreffeh olmak istiyorsan bir ve beraber olacaksın. Bu birliğimize kim kastediyorsa da hep beraber yok etmeliyiz. Bu çerçevede şehitlerimize rahmet diliyorum. Ama bu bizi yıldırmamalı, daha fazla çalışmaya itmelidir. Ancak çalışarak, bize bu toprakları toprak yapan insanların haklarını ödeyebiliriz" dedi. 
 
"YATIRIM İKLİMİ DÖRT DÖRTLÜK OLMALI" 
 
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı , yaptığı konuşmada şunları söyledi. "Bir ilin, bölgenin ve havzanın kalkınabilmesi için yatırım ikliminin dört dörtlük olması lazım. Bunları başında da can ve mal güvenliği gelmektedir. Dolayısıyla eğer bir bölgede terör varsa, can ve mala kasteden unsurlar varsa, o bölgeye yatırım getirmek fevkalade zordur. Ben de şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Şunu hepinizin çok iyi bilmesi lazım; Türkiye Cumhuriyeti Devleti üniter yapısıyla ama kendi içerisindeki demokrasiyi, insan haklarını geliştirerek, bunu kurumsal anlamda da sivil bir anayasayla kayıt altına alarak, kucaklaşarak yoluna devam edecek. Bunu gerçekleştirmek mümkün, bunu geliştireceğiz. Ama burada hem bölge siyasetçilerine hem de bizlere düşen büyük görevler var. Barıştan bahsedenlerin, huzurdan bahsedenlerin, demokrasiden bahsedenlerin söylediğinin içini doldurması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'de siyaset artık 80-90'ların siyaseti değil. Siyaset değişmiştir. Türkiye'de siyaset kendi üzerindeki vesayet kalıplarını kırıp, vesayet duvarının üzerine çıkabilmiş, kararlılığını tesis etmiştir. Bir bölge ve kavim adına siyaset yaptığını iddia eden siyasetçiler varsa, onlar da değişen Türkiye'yi iyi okumalı, kendi üzerlerinde bulunan vesayetin üzerine çıkmak zorundadırlar. Eğer bölgedeki siyasetçiler bu işte barışı istiyorlarsa, kendi üzerlerindeki vesayetten daha cesur olmak zorundalar. Aksi halde siyasi kişilikleri ve ahlakları tartışılır duruma gelecektir. Habur'a gidip başındaki yazmayı bırakan anneler, aynı yazmayı Kızılay'daki bomba atılan yere de bırakmak zorundadır. Eğer kardeşlik olacaksa, kucaklaşacaksak bunu geliştirmek zorundayız. AK Parti hükümeti döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin altyapısına 12 katrilyon para harcanmıştır. Bölgedeki siyasetçilere söyledim, bölgedeki sivil toplum örgütleri de cesaretle silahların, kanın ve gözyaşının önünde durmalıdır. Gereken yapılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın." 
 
"DAHA OLUMLU DÜZEYDEYİZ"
 
Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yaman ise, "Bölgesel kalkınma, geçmişte ciddi emek ve kaynakların sarf edildiği bir alan oldu. Ama yeterince başarılı olduğunu iddia etmek pek mümkün değil. Ama artık daha olumlu bir düzeydeyiz. Şartlar daha olumlu ve daha yeni, daha farklı bir bakış açısı var. Kalkr.ınma aynı zamanda yapısal bir dönüşüm demektir. Bölgesel kalkınmayı önemsiyoruz. Yapılacak reformların en uygun uygulama alanlarından bir tanesi. Yerinden uygulanan bir politika ve keşfedemediğimiz imkanları kullanabiliyoruz. Bunun için bölgesel kalkınmayı zenginleştirmeye gayret ediyoruz. Bu hükümetimizin en önemli politikası olmuş durumda" dedi. 
 
"BÜYÜMEYİ SÜREKLİ KILMAK GEREKİR"
 
Malatya TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç da yaptığı konuşmada, "Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasındaki yerimizi almaya müsaidiz, bunu yapacak güçteyiz ve bunu yapacak inanca sahibiz. Son iki çeyreğe baktığımızda dünyayı kıskandırtacak bir büyümeyi yakaladık. Bunu sürekli kılmamız gerekiyor" dedi. 
 
"DÜNYA İMRENEREK BAKIYOR"
 
Türkiye'nin son yıllarda dünyanın imrenerek baktığı bir ekonomik büyümeye sahip olduğunu söyleyen, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Fethi Altınyuva ise, "Temel amacımız şu an a kadarki deneyim ve tecrübelerin paylaşılması, sunulacak bilgiler ve gerçekleştireceğimiz fikir alışverişiyle, kalkınma ve bölgesel kalkınma kavramlarının önemli bileşen ve dinamiklerini anlama, yenilikçi yaklaşımlar doğrultusunda politikalar geliştirmeye imkan sağlamaktır" dedi. 
 
Yapılan konuşmaların ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Kalkınma Ajansı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yaman'a plaket takdim edildi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız