SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya'dan Keyif Aldık"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:49:08
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, “Terzinin Türküsü” adlı tiyatro oyunu sahnelendi. 

Veysel Diker tarafından yazılıp, yönetilen “Terzinin Türküsü” adlı tiyatro oyunu, Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu’nda Malatyalılarla buluştu.

Bir terzinin zamana uyum sağlayamaması sonucu, ailesi ve kendi içindeki huzursuzlukları anlatan Terzinin Türküsü adlı tiyatro oyunu, Malatyalılardan büyük alkış aldı.

Veysel Diker, Hülya Şen, Arzu Yanardağ ve Ferdi Kurtuldu tarafından sahnelenen oyunda, 8 türkü de canlı olarak seslendirildi.

Oyun sonrası gazetecilere açıklamada bulunan yönetmen ve oyuncu Veysel Diker, “Oyunun dilinin tatlı olduğunu düşünüyorum. Yumuşak geçişleri olduğunu biliyorum. Genel olarak didaktik bir mesajdan çok ruhsal olarak, oyunun ruhunun seyirciye değdiğini düşünüyorum. Naifliğinin, türkülerin, o çatışmadaki huzursuzluğun kaynağının seyircinin ruhuna değdiğini düşünüyorum” dedi.

Diker, “kaset var mı?” sorusuna, “Olacak. Valla şaka değil, albüm çıkıyor. Önümüzdeki ay büyük ihtimalle çıkacak. Ağır talep var” cevabını verdi.

Terzinin Türküsü tiyatro oyununda Terzi Şirin’in baldızını oynayan Arzu Yanardağ, Malatya’da olmaktan büyük keyif aldıklarını ifade ederek, “Büyük keyif aldık. Zaten keyif almazsak, oyunculuk yapma şansımız yok. Keyif aldığımız için buralara kadar geliyoruz. Büyük emek harcıyoruz, çok yoğun prova dönemleri geçiriyoruz. Seyirciyle buluşmak için sabırsızlanıyoruz. Her oyuna çıkarken çok heyecanlanıyoruz. Çok yüksek enerjiyle doluyoruz. Keyif almadan tabi ki yapılacak bir iş değil. Keyif aldığımız için buradayız” diye konuştu.

Ünlü oyuncu Ferdi Kurtuldu da, oyunla ilgili güzel tepkiler aldıklarını belirterek, “Oyun esnasında, bizi izlemeye gelenlerin tepkileri çok iyiydi. Bizde çok keyif alarak bu oyunu oynuyoruz. Allah nazarlardan korusun, çok iyi anlaşıyoruz ve çok iyi bir enerjimiz var” ifadesini kullandı.

Oyunda yeniyi savunduğunu kaydeden ünlü oyuncu, “Ben oyunda yeni tarafındayım. Aslında insan nerede hissediyorsa, orada olması lazım. kimsenin özgürlüğünü kısıtlamamak lazım. Eski mi iyiydi, yoksa yeni mi? bilmiyorum. “Yeni daha iyi değil” diyoruz ama elimizde son model telefon kullanıyoruz. O zaman ankesörlü telefon kullansaydık” dedi.

16 YILDIR SAHNEDE..

Bu arada sinema ve tiyatro oyuncusu Arzu Yanardağ, 2001 yılından beri tiyatro sahnesinde olduğunu kaydederek, ilerleyen dönemlerde farklı projeler ortaya koymak istediğini söyledi. 

Rol aldığı sinema filmleri ve tiyatro oyunlarıyla adından söz ettiren güzel oyuncu, “16 yıldır ekranlardayım ama 2001 senesinden beri de tiyatro sahnesindeyim. Başka projeler yapmak istiyorum ama vakit yok. Ama kafamın içinde bulutlar ve o bulutların içinde yazılar var. Onlar inşallah bir gün toplanacak. Ortaya ilerleyen dönemde farklı şeyler koyma niyetim var” dedi.

Yanardağ, kendisinin yazıp, yönettiği ve oynadığı oyunda kızıyla birlikte rol aldıklarını anımsatarak, “Kızımda sahneye çıktı. Okulda yetenek kulübünde tiyatroyu seçti. Yapacak bir şey yok. Ben onun kararlarına saygı duyacağım. Onu çok fazla yönlendirmek istemiyorum” ifadesini kullandı.

Güzel oyuncu, kızının tiyatrocu olmasını pek istemediğini belirterek, “Kendi özgür iradesiyle seçim yapmasını istiyorum ama çok da tiyatro mesleğini yapmasını istemem. Hani doktor, avukat olsun. Asla yönlendirmem ama bu mesleği de yapmasını çok istemem açıkçası. Bu meslek kötü diye değil, ben bu iş ile ilgili o kadar çok fazla şey biliyorum ki, ister istemez ona müdahale edeceğim. O da her genç kızın yaptığı gibi annesinin sözünü dinlemeyecek ve ben kafayı yiyeceğim. O yüzden açıkçası pek istemiyorum” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız