SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatyalı Kadının da Duasıyla.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:54:26
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, bir grup gazeteci ve insan hakları aktivisti ile birlikte yaptığı Suriye ziyareti sonrasında, partisinin Malatya İl Örgütü ve Kadın Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü toplantısına katılmak üzere Malatya’ya geldi. 

Belediye Konferans Salonu’nda düzenlenen ve yoğun bir ilginin olduğu toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ‘İktidarın tüm kirli propagandasına karşın, halkımızın, kadınlarımızın Suriye’de savaş istemediğini bildirmek üzere Suriye’ye gittim. Suriye’den bu sabah Türkiye’ye geçtim. Sınırdan geçerken Suriyeli kadınların savaşın bitmesini dileyen dualarına ortak oldum.  Suriyeli kadınların selamını getirdim size. Suriyeli kadınların duasıyla geldim Malatya’ya. Suriyeli kadınların duaları Malatyalı kadınlarımızın duaları ile birleşince bu savaşın biteceğine olan inancım ve umudum güçleniyor. Suriye’de görüşmelerimiz çok umutlu geçti. Umarım bu çabalarımızın sonuçlarını alırız’ dedi. 

Toplantıda konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise, tüm dünyada, terör suçu iddiasıyla tutuklu ya da hükümlü 70 bin kişinin bulunduğunu, bu rakamın yaklaşık 20 bininin Türkiye’de olduğuna dikkat çekerek ’12 Eylül’de bile bu kadar faşizm yaşanmadı. Şimdi soruyorum, kadınlarımız mı ha bire terörist doğuruyor yoksa AKP hükümeti mi muhalif düşünceye sahip herkesi terörist diye damgalayarak hapse tıkıyor? Türkiye’de gerçek demokrasi yoktur ve gerçek demokrasi gelmedikçe de kadınlar özgür olmayacaktır. Gerçek demokrasiyi de kadınların değişimi yaratmadaki gücünün farkında olan CHP kuracaktır ’ diye konuştu. 

Ağbaba, Türkiye’de kadına ve çocuklara yönelik şiddetin son 10 yılda hızla arttığına dikkat çekerek hükümeti sert bir üslupla eleştirdi. Ağbaba, ‘Türkiye’de tecavüze uğrayan değil, tecavüzü protesto edenler ve haberini yazan gazeteciler tutuklanıyor. Türkiye’de tecavüze uğrayanların değil, tecavüz edenlerin hükümeti işbaşındadır’ dedi. 

ŞAFAK PAVEY İZDİHAMI 

CHP Malatya İl Örgütü ve Kadın Kolları Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıya yoğun ilgi vardı. 

Belediye Konferans Salonu’nun 900 kişilik salonuna sığmayan çok sayıda dinleyici Şafak Pavey’i salon dışında dinlemek zorunda kaldı. 

Bazı dinleyicilerin de toplantının, Suriye’den Malatya’ya karayolu ile gelen Şafak Pavey’in gecikmesi nedeniyle yaklaşık 1 saat geç başlaması nedeniyle salondan ayrıldığı gözlendi. 

CHP İl Başkanı Kiraz: Şafak Pavey Yaşamını Barışa Adamış Cesur Bir Kadın

CHP Malatya Kadın Kolları Başkanı Güllü Tuncer’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda ilk olarak konuşan CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, Şafak Pavey’i Malatya’lı kadınlarla buluşturmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, toplantıya yoğun ilgi gösteren kadınlara teşekkür etti.

Şafak Pavey’i ‘Yaşamını barışa, demokrasiye ve insan hakları mücadelesine adayan cesur kadın’ olarak niteleyen Enver Kiraz, 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü’nün, yoksulluğa, zulme, işkenceye karşı başkaldırının günü olduğuna dikkat çekerek ‘İşte böyle bir günde, ülkemizin ve tüm dünya kadınlarının hakları için mücadele eden Sayın Şafak Pavey’i Malatya’da sizlerle buluşturmak istedik’ dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Benim umudum kadınlardır’ şeklindeki sözünü hatırlatan Kiraz, CHP Tüzüğü’nde % 33 olarak düzenlenen cinsiyet kotasının kadınların siyasi, hayata katılımı ve Türk demokrasisi için devrim niteliğinde bir değişim olduğunu söyledi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba: Malatya Cezaevi’nde Tutuklu Öğretmenleri Selamlıyorum

Toplantıda daha sonra konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, gazetecilere, sendikacılara, öğretmenlere, bilim adamlarına yönelik tutuklama operasyonları üzerinden AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi. Ağbaba ‘12 Eylül dönemindeki faşist uygulamalar AKP hükümetinin faşist uygulamalarının çok gerisinde kalmıştır. 12 Eylül’de bile bu kadar derin bir faşizm yaşanmadı. Öğrenci eylem yapıyor tutuklanıyor. Öğrencinin eylemini haber yapan gazeteci tutuklanıyor. Gazeteciyi savunmak için vekâletname alan avukat tutuklanıyor. Pozantı Cezaevi’nde yaptığımız inceleme sonucunda ortaya çıkardığımız çocuk tutuklulara tecavüz skandalını yazan gazeteci Zeynep Kuray, sadece bu haberi nedeniyle tutuklandı’ şeklinde konuştu.

Hükümetin öğretmenlere ve bilim adamlarına yönelik bir sindirme ve yıldırma hareketi içinde olduğuna vurgu yapan Ağbaba, ‘Uydurma delillerle terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklanıp Malatya Cezaevi’ne konulan öğretmenlerimizi buradan selamlıyorum. Onlar hepimizin mücadele arkadaşı. Onların yaptığı tek şey, meslekdaşlarının hukukunu korumak, sorunlarına çözüm bulmak için sendikacılık yapmaktır. Onların amacı öğretmenlerin ve haksızlığa uğramış tüm insanların haklarını arama mücadelesi vermektir. Onların bu mücadelesini burada selamlıyorum ’ dedi. 

Veli Ağbaba’nın Malatya’da tutuklanan sendika yöneticisi öğretmenler konusunda yaptığı bu konuşma salonda büyük alkış aldı. 

Hem Türbanı Siyasi Malzeme Yapacaksın Hem Cezaevlerinde Kadınları Çırılçıplak Soyup Arama Yapacaksın…

Veli Ağbaba daha sonra şöyle konuştu: ‘12 Eylülde tutuklu gazeteci sayısı 31 iken bugün 70’in üzerinde. 12 Eylül’den daha fazla binlerce öğrenci, sendikacı şu anda sadece ve sadece hak aradıkları için içerde. Muhalefet etmekten başka suçu olmayan insanlar terör örgütü üyesi adı altında cezaevinde. Bugün artık öğrenci eyleme katıldığı için, gazeteci bu eylemi haber yaptığı için, avukat ise bunu savunduğu için cezaevine atılıyor. Bakın dünyada terör suçu iddiasıyla içerde olan 70 bin tutuklu ya da hükümlünün yaklaşık 20 bini Türkiye’de. Bizim kadınlarımız, bizim analarımız mı diğer ülkelerin kadınlarından daha fazla terörist doğuruyor. Yoksa onları içeri atanlar mı bunu sağlıyor?

Bakın bizim Cezaevi Komisyonu olarak çok önemli yaptığımız bir iş var. Pozantı cezaevinde 12 yaşındaki çocukların tecavüze uğradığını ortaya çıkardık. Zeynep Kuray isminde bir gazeteci sadece ve sadece tecavüzü haber yaptığı için devletin mahremiyetini açığa çıkardığı gerekçesiyle tutuklandı. Bu ülkeyi yönetenler, tecavüz edenleri, tecavüz edilmesine göz yumanları tutuklamadılar, tecavüzü haber yapan Zeynep Kuray’ı tutukladılar. 

Bunlar haksızlığa uğrayanların, tecavüze ve tacize uğrayanların değil, tecavüz edenlerin hükümeti oldu. 28 Şubat döneminde türban için ayağa kalkan, kadınların hakkını arıyorum diyen bu hükümet, İzmir’deki bir cezaevinde kadın tutukluları askerlerin önünde çırılçıplak soyundurularak oyuk araması yapıyor. Bunu ortaya çıkardık ve Adalet Bakanlığı kabul etti. Hem kadınların türbanını siyasi malzeme yapacaksın hem de sadece muhalif olan kadınları çırılçıplak soyup oyuk araması yapacaksın. Bunun adı AKP ikiyüzlülüğü’. 

ŞAFAK PAVEY: Suriyeli Kadınların Duasıyla Malatyalı Kadınlarımızın Duası Birleştiğinde Bu Savaşın Biteceğine İnanıyorum 

Veli Ağbaba’dan sonra konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, konuşmasına ayağının tozuyla geldiği Suriye’den izlenimlerini aktararak başladı. Bir grup gazeteci ve insan hakları aktivisti ile Suriye’ye giderek burada Devlet Başkanı Beşar Esad’ın eşi Esma Esad ve Suriye halkı ile görüştüğünü söyleyen Şafak Pavey, ‘Suriye’ye bütünüyle insani amaçlarla gittik. Barış için gittik. Suriyeli kadınların savaşa karşı duasıyla buraya geldim. Herşeye değer, her riske değer barış için mücadele etmek’ dedi.

Pavey’in ‘İktidarın kirli propagandasına karşılık Türkiye halkının Suriye’de savaşa şiddetle karşı olduğunu bildirmek için Suriye’ye gittim. Esma Esad’la görüştüm. Suriyeli kadınların savaşa karşı duasıyla buraya geldim’ şeklinde konuşan Şafak Pavey’in bu cümleleri CHP’li kadınlar tarafından ayakta alkışlandı. 

Kendi Ülkesinde Barıştan Söz Edenler Suriye’de Savaşın Tarafı Oldu

AKP hükümetinin Suriye’de savaşın tarafı olduğuna yönelik eleştiride bulunan Şafak Pavey ‘ Dünya Kadınlar Günü’nü savaş tehdidi altındaki milyonlarca Suriyeli kadınla birlikte geçirmek için, kendi ülkesinde barıştan bahsedip başka bir ülkede savaşın tarafı olanlara, bunun doğru olmadığını hatırlatmak için ve Türkiye halkının Suriye halkına karşı bir savaşı asla onaylamadığını, insani çabalara katkı sunmanın her şeye değeceğine inandığım için Suriye’ye gittim. Umuyorum hepimizin dilekleri, bu çabalarımız savaşın bitmesiyle olumlu sonuçlanır. Çünkü savaşlardan mağdur kalmış insanları kurtarma umudumuz küçük bile olsa en büyük çabaya değerdir. Bunun için sizinle yürek birliği içinde olduğumuzu biliyorum. Bu yüzden gerçekten sizden kuvvet alıyorum’ dedi. 

Suriye’de yaşananlar konusunda propagandist saldırıların savaşa karşı durma cesaretini kıramayacağını söyleyen Şafak Pavey, ‘Her zaman barış için mücadele vereceğiz. Her zaman savaş kışkırtıcılığının karşısında olacağız. Propagandist saldırıların bizim, özellikle biz kadınların savaşa karşı durma cesaretini kırmasına izin vermeyeceğiz. Ben halkımızın Suriye’ye karşı bir savaşı asla onaylamadığını biliyorum ve biz bunu Esma Esad’a ve görüştüğümüz diğer Suriyelilere ilettik. Daha bu sabah Suriye sınırından Türkiye’ye geçerken bizi yolcu eden Suriyeli kadınların savaşın durması için yaptığı dualarla buraya geldim. O duaları buraya getirdim. Suriyeli kadınların duasıyla Malatyalı kadınlarımızın duası birleştiğinde bu savaşın biteceğine inanıyorum. Her zaman savaşa karşı duracağız. Türkiye halkı asla Suriye’ye karşı savaş istemiyor. Suriye halkına bunu ilettik’ diye konuştu.

Çalışan Kadınların % 58’inin Sosyal Güvencesi Yok 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey Kadınlar Günü’nün dünyanın değişik coğrafyalarında yaşanan savaşların gölgesinde kutlandığına dikkat çekerek Türkiye’de kadınların sosyal ve ekonomik statüsü konusunda çarpıcı veriler sundu. 

Şafak Pavey şöyle dedi: ‘156 yıl önce (1857) hayattan hakkını alsın diye dünyanın diğer yarısında direnen kadınlar bize 8 Mart’ı hediye ettiler. Haklarının yarısını almamış olsa da dünya nüfusunun yarısı kadın. Hem Dünyanın hem Türkiye’nin yarısı kadın. Ama dünyanın büyük bölümünde olduğu gibi ülkemizde de kadınların sosyo-ekonomik statüsü oldukça kötü bir görünüme sahip. Ülkemizde her 4 kadından biri okuma yazma biliyor. Kadınlarımızın sadece % 4’ü üniversite mezunu. Her 10 erkekten 7’si, her 10 kadından sadece 3’ü bir işe sahip. Kadınların kazancı erkeklerin kazancından % 40 daha az. Üstelik çalışma çağındaki kadınlarımızın % 62’si, yani tam 12 milyon kadın ev işleriyle meşgul. Çalışan 100 kadından 42’si tarım işçisi. Tarım işçisi kadınların neredeyse tamamı hiç ücret almadan çalışıyor. Ya da aynı işi yaptıkları halde erkek işçilerin yarısı kadar bile ücret alamıyor. Kentte yaşayan kadınların % 20’si çalışma hayatına katılabiliyor. Bunlar yetmezmiş gibi, çalışan her 100 kadının 58’inin hiçbir sosyal güvencesi yok. Ekonomik bakımdan dünyanın 16. ekonomisi olan Türkiye’de kadınların ekonomiden aldığı pay bakımından dünyada sondan 4. Sırada. Demek ki, ekonomik büyüklük ve kadın nüfusu ile kadınların ekonomiden aldığı pay arasında parlak bir bağ yok. Türkiye’deki gayri menkullerin sadece % 9’u kadınların. Yani anlayacağınız  malımız mülkümüz de yok. Sizi rakamlara boğuyorum ama buna değer. Bunları bilmek zorundayız. 

Türkiye’de her 100 işverenden sadece 6’sı kadın. Bizim hedefimiz çalışma yeteneğine sahip her kadının istihdam edilebilmesidir. CHP’nin hedefi her çalışan 10 kişiden 5’inin kadın, 5’inin kadın olmasıdır. Tek iyi haber kadın sürücülerimiz hızla artıyor. 4 milyon kadın sürücü var Türkiye’de. Kadının başına gelenlerden hiç söz etmek istemiyorum. Çünkü o kötü olayları yılın 364 gün zaten yaşıyoruz. Yerel yönetimlerde, yüksek bürokraside kadın neredeyse hiç yok. 

Kadına Karşı Şiddeti Önlemenin Yolu Kültürel Önyargıları Temizlemekten Geçiyor

Dünyada kadınlara karşı işlenen suçlarda cezalar oldukça yüksek. Ama bu cezalar da caydırıcı olamıyor. O halde nasıl mücadele edebiliriz? Benim cevabım, daha fazla hukuk normu oluşturarak değil, kültürel ön yargıları temizleyecek bir eğitim sistemi kurmakla kadına yönelik şiddeti önleyebiliriz. Geçmişten kadın aleyhine olan ayrımcı bir miras devraldık. Cinsiyetler arasındaki bu ayrımcılığı ortadan kaldırmanın yolu kadınlara yönelik kültürel ön yargıların zihinsel anlamda temizlenmesidir’. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey konuşmasını Şair Nazım Hikmet’in Kadın adlı şiiri ile tamamladı. 

İşte Şafak Pavey’in okuduğu Nazım Hikmet’in o şiiri:

Kimi der ki kadın

uzun kış gecelerinde 

yatmak içindir. 

Kimi der ki kadın 

yeşil bir harman yerinde 

dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. 

Kimi der ki ayalimdir. 

Boynumda taşıdığım vebalimdir.

Kimi der ki hamur yoğuran. 

Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal. 

O benim kollarım, bacaklarım. 

Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır. 

SURİYE’YE AİLE TATİLİ İÇİN GİTMEDİK 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, bir grup gazeteci ve insan hakları aktivisti ile gittiği Suriye’den dönüşünde sonra geldiği Malatya’da 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada ise, ‘Suriye’ye bütünüyle insani amaçlarla gittik. Barış için gittik. Suriyeli kadınların savaşa karşı duasıyla buraya geldim. Barış herşeye değer, her riske değerdir’ dedi.

Şafak Pavey, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın CHP’nin Suriye hükümeti ile olan ilişkisini sert bir dille eleştirdiğini hatırlatması üzerine ‘Biz oraya olarak aile tatiline gitmedik, barış için katkı sunmaya gittik. Ne zamandan beri, savaştan mağdur olmuş sivil insanları kurtarma çabaları bir suç oldu, bilmiyorum. Çünkü hayatlarımız ortada. Hayatlarımız mesajımızdır. Oraya tamamen insani çabalarla gidiyoruz. Dolayısıyla Başbakan’dan izin almadığımız için özür dileyemeyeceğim’ şeklinde konuştu. 

Programın sonunda CHP Bursa Kadın Kolları Başkanı Ayşe Şahin’in Şafak Pavey için yazdığı şiirin ve Şafak pavey’in fotoğrafının yer aldığı bir tablo hediye edildi. 

Haber: Niyazi DOĞAN / Fotoğraf: Güler HAZAR 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız