SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Malatyalılar... Allahınıza Gurban..''

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Gazeteciler Cemiyeti (MGC)’nin “Büyük Buluşma” adı altında, hafta sonunda Malatya’da biraraya getirdiği 5 eski Valinin buluşmasında, ilginç olaylar, espriler ve diyaloglar da oldu. Son 20 yılda Malatya’da görev yapmış 7 eski validen, halen İzmir’de görev yapan Oğuz Kağan Köksal ve Konya’da görev yapan Atilla Osmançelebioğlu’nun “işlerinin yoğunluğu” nedeniyle katılmadığı programa, Kutlu Aktaş (22.12.1986- 21.04.1990), Saffet Arıkan Bedük (24.02.1992- 06.07.1994), Atilla Vural (09.11.1997- 01.10.1999), Mustafa Yıldırım (08.10.1999- 19.02.2003) ve Osman Derya Kadıoğlu (20.02.2003-06.01.2006) “icabet” etmişlerdi.

Malatya Valiliği görevine 21 Ocak 2006’da başlayan Halil İbrahim Daşöz'ün, kendisinden önce görev yapan “ağabeylerini” ağırlarken, hayli heyecanlı olduğu gözlenirken, eski Valilerin “Büyük Buluşma” kapsamında Belediye Konferans Salonu’nda yapılan toplantıdaki konuşmalarında; eski anılar, saptamalar ve öneriler de yeraldı.

“MALATYA’YI DA BİR ADANALI YÖNETİYOR..”
Eski Valilerden Kutlu Aktaş, Malatya’yla ilgili en son gözlemini “Gecekondulaşma artmış. Buna önlem alınmalı.” diye ifade ederken, Ağrı Valiliği’nden Malatya Valiliği’ne atanması ve Malatya’da yaşadığı bir olayı anlattı.

Kendisinin Ağrı Valisi olduğu dönemde, Başbakan Yardımcısı ve daha sonra da Başbakan olarak İran’la sınır ticareti nedeniyle Turgut Özal’ı zaman zaman ağırladıklarını, tanışıklıklarının orada başladığını, daha sonra Malatya Valiliği’ne getirildiğini belirten Aktaş, “Malatya’ya atandıktan sonra Melita Lokantası’nda verilen bir yemekte, “Başbakan bizden, birkaç bakan bizden.. Hatta Adana Valisi rahmetli Fevzi Yetkiner’den bahisle, Adana’yı bile Malatyalılar yönetiyor.” diye konuşulduğunu belirten Aktaş, “Ben Adana’nın Karaisalı ilçesinin dağ köyünden çıkan biri ve Malatya Valisiyim. Bu sözler üzerine, Türkiye’yi Malatyalılar yönetiyor ama, Malatya’yı da bir Adanalı yönetiyor, demiştim.”diye konuştu.

Aktaş, Ağrı’dan Malatya’ya atandıktan sonra, halen Malatya Eğitim Vakfı Başkanı olan Şaban Taçyıldız’ın, o dönemde “Sayın Başbakanım, Malatya’ya bula bula Ağrı’dan Vali gönderdiniz..” diye sitem ettiğini de belirtti.

Şaban Taçyıldız ise, Aktaş’ın bu konuşması nedeniyle, toplantının sonrasındaki sohbet sırasında, “Biz Sayın Özal Başbakan olduktan sonra Malatya’ya, vizyon, ufuk açısından, daha büyük bir ilden Vali atanmasının uygun olacağını belirtmek amacıyla Sayın Valimiz için o lafı söylemiştik. Ama o zaman, sayın Özal, ‘Çok iyi bir vali, gelecekte İstanbul’da görev yapacak biri.’ demişti” diyerek, Özal’ın Aktaş’la ilgili değerlendirmesini açıkladı. Bilindiği gibi Aktaş, Malatya’dan sonra İzmir ve İstanbul Valiliklerinde bulunmuş, seçim döneminde de İçişleri Bakanlığı görevini üstlenmişti.

“MALATYALILAR, ALLAHINIZA GURBAN..”
Eski Valilerden Saffet Arıkan Bedük de, konuşmasına “Malatyalılar.. Allahınıza gurban..” diye söze başladı ve “Bu söz benim için çok önemli bir devlet adamı, bir dehanın sözüdür. (Turgut Özal) Malatya çok önemli bir yer olduğu gibi, burada görev yapmaktan hep onur duydum.” dedi.

Malatya Valiliği görevine, Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde atandığını hatırlatan Bedük, atamanın ardından kendisini ziyarete gittiğinde, Özal’ın kendisine “Sana memleketimi emanet ediyorum” dediğini, kendisinin de bu emanete görevi süresince sahip çıktığını, daha sonra da Malatya ile ilgili konuları yakından takip ettiğini belirtti ve “Ben de ölene kadar Malatya’ya sahip çıkacağım..” diye konuştu.

“Benim talihsizliğim, sayın Kutlu Aktaş döneminde başlatılmış, bitirilmemiş işlerdi. Altın Kayısı Oteli’ni, inşaat halinde satma gündemdeydi. Malatyalı turizmci Hasan Süzer’le irtibat kurduk, oteli satmadık, onun işletmesine verdik. Özel İdare İş Merkezi’nin inşaat temelinde su çıkmıştı. Sorun vardı, ancak Malatyalılar bitirilmesini istiyordu. Ona devam ettik.” Dedi.

“ADIYAMAN ENGELLEMESİ AŞILMALI..”
Atilla Vural da, Malatya’da 700 gün görev yapmasına karşın, 496 köyünden 436’sını dolaştığını, Nemrut Dağı turizminin Malatya için de büyük önem taşıdığını, Adıyaman tarafının buraya ulaşımla ilgili engelleme çabalarının mutlaka aşılması gerektiğini savundu.

“GIPTA ETMİŞTİM..”
Eski Vali Mustafa Yıldırım da, Turgut Özal’ın sağlığında, Malatya ile ilgili konulara aşırı bir ilgi olduğunu, kendisinin Bitlis Valisi olarak İstanbul’da bulunduğu bir dönemde, Özal’ın da katılacağı bir Malatya Eğitim Vakfı toplantısına gösterilen aşırı ilgiden çok etkilendiğini, daha sonra kendisinin de Bitlis’e döndükten sonra “Bitlis Eğitim Vakfı”nı kurduklarını, yıllar sonra Malatya’da görev yapma fırsatı bulduğunda, İnönü Üniversitesi’ndeki vakıf toplantılarına ilgisizliği gördüğünü belirterek, Özal’ın yokluğu nedeniyle ilgi azlığının gözlendiğine dikkat çekti. Yıldırım, İsmet İnönü’nün de, Turgut Özal’ın da Malatya’ya büyük katkıları olduğunu bildirdi.

Aynı zamanda Anayasa Mahkemesi üyesi olan Yıldırım, Sümerbank ve Şeker Fabrikası arazilerinin, Malatya için çok önemli bir şans olduğunu, il merkezinde bu kadar hazine yerinin bulunması ve bunun yeşil alan olarak değerlendirilmesi düşüncesinde iken, Sümerbank’ın bir gruba devredildiğini, bu grubun da hazırladığı proje ile iyi birşeyler yapacağı düşüncesini taşıdığını belirttikten sonra, “Malatyalı zenginler orada 500 milyara daire alabilirler. Ama hiç olmazsa Şeker Fabrikası’nın yeri, yeşil alan olarak düzenlenmeli.” Dedi.

“BACIM BEN BURANIN YABANCISIYIM..”
Malatya Valisi iken geçtiğimiz yıl Aralık ayının son günlerindeki kararname ile merkeze alınan ve “Merkeze alınmış vali, cenaze gibidir, fazla beklerse kokar” deyip, kısa sürede veda ziyaretlerini tamamlayan ve Ocak ayının ilk haftasında Malatya’dan ayrılan Osman Derya Kadıoğlu ise, Erzurum’dan Malatya Valiliğine atandığında yaşadığı bir olayı anlattı.

Kenti tanımak için, Valiliğinin ilk haftasında şehirde yaya geziler yaptığını belirten Kadıoğlu, Vali Konağı’ndan Kız Meslek Lisesi’ne kadar yürüdükten sonra, Vilayet binasına gelirken Ziraat Bankası önünde karşılaştığı iki genç kızın kendisine adres sorduklarını, ancak henüz bir yeri bilmediği için “Bacım kusura bakmayın. Ben de buranın yabancısıyım” diye yanıt verdiğini söyledi ve “Ancak şimdi sorsalar, tarif ederim sordukları yeri” diye konuştu.

Kendisinin Malatya’dan ayrılışının “çok taze” olduğunu belirten Kadıoğlu, “Hatta az önce Malatya Valisi diye hitaba başladıklarında, adım okunacak diye bekledim.”dedi.

Kadıoğlu, Malatya’daki yoksul aile sayısının ve işsizliğin süratle artmasının büyük sorun oluşturduğunu, buna çözüm bulunması gerektiğini belirtirken, İnönü ve Özal dönemindeki Malatya’ya ve etkinliğine atıf yaparak, “O zamanlar Türkiye’yi Malatya yönetiyordu. 3. cumhurbaşkanını çıkarırsanız, idarecileriniz bizim gibi çok çekmez.” diye espri yaptı.

SON SÖZLER VE BİR TARTIŞMA..
Belediye Konferans Salonu’ndaki panelde, Valilere “birer cümle” olarak tekrar söz verilirken, Valilerin ortak düşüncesi Malatya’da kayısı başta olmak üzere, tarım, endüstri ve sanayinin yanı sıra turizm potansiyelinin de mutlaka daha iyi değerlendirilmesi gerektiğiydi. Eski Valilerin çoğunluğu, İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi’ne sahip çıkılmasının, eksiklerinin giderilmesinin mutlaka gerekli olduğunu, Tıp Merkezi’nin Malatya’ya sağlık turizmini de yönlendirebileceğini kaydettiler.

Saffer Arıkan Bedük, bu son bölümde, ünlü bilgisayar ve yazılım firması Microsoft'un, Türkiye'de bir üretim tesisi kurmak üzere yer aldığını, Malatya'nın bu yatırım için girişimde bulunması gerektiğini bildirdi.

Bu arada, Osman Derya Kadıoğlu Malatya kayısısı ile ilgili bilimsel bir raporun bulunmamasının büyük eksik olduğunu belirtirken, Atilla Vural, böyle bir raporunun var olduğunu söyleyince, iki vali arasında “vardı-yoktu” diyaloğu yaşandı. Bu diyaloğ sırasında, dinleyiciler arasında bulunan Şeker Camii Hocası Celal Tilgen’in, “Raporu yazan doktor ölmüş.. Yeniden yazılması lazım..” sözleri, salondakileri güldürdü.

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ’NDE..
Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nin etkinliğine katılan eski Valiler ile konuklar, aynı akşam İnönü Üniversitesi’nde verilen yemeğe katıldılar. Sanatçı Sevcan Orhan’ın da konser verdiği gecede, organizasyona katkı sağlayanlara, konuklara plaketler verildi.

Yemekte bir konuşma yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Nazmi Bilgin, İnönü Üniversitesi’ne mutlaka sahip çıkılması gerektiğini belirttiği uzun konuşmasından sonra, rektöre plaket vermeyi unuttu ve daha sonra tekrar gelip, rektörün plaketini verdi.

BELEDİYE BAŞKANININ YEMEĞİ..
Öte yandan, Belediye Başkanı Cemal Akın da, konuklarına Şehir İçmesuyunun kaynağı olan Gündüzbey Kasabası sınırlarındaki Pınarbaşı Kaptajında bir yemek verdiler.

Yemeğe eski Valilerin yanı sıra, eşleri, toplantı organizasyonu kapsamında Malatya’ya gelen davetliler, yerel yöneticiler, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri de katıldılar.

FOTOĞRAF: Belediye Başkanı Akın'ın eski Valiler ve diğer konuklar onuruna Gündüzbey Pınarbaşı'nda verdiği yemeğe katılanlardan (soldan sağa) Mustafa Yıldırım, Osman Derya Kadıoğlu, Belediye Başkanı Akın, Kutlu Aktaş ve Saffet Arıkan Bedük.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız