SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Malatyalılar Unutacak mı?''

A- A+ PAYLAŞ

CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, kayısıdaki don zararı nedeniyle Malatyalı üreticiye 35 trilyon ödeneceğinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasından sonra 13 trilyon gönderilmesi, buna ilişkin dağıtım bedellerinin vatandaşlar arasında "aldatılmışlık" hisse yarattığını öne sürdü. Kılıç, bu konuda Başbakanın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi.

Kılıç'ın, 7 Kasım günü TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesindeki değerlendirmeleri ve soruları şöyle:

"25/26 Nisan 2006 tarihinde meydana gelen don felaketi nedeniyle Malatya genelinde ve ağırlıklı olarak Hekimhan, Kuluncak, Darende, Akçadağ ve Doğanşehir ilçelerinde kayısı ve diğer meyveler büyük ölçüde zarar görmüştür. Devlet yetkilileri tarafından mahallinde yapılan tespitlerde meydana gelen zararın otuz beş trilyon lira olduğu açıklanmıştır.

12 Temmuz 2006 tarihinde Malatya geziniz sırasında halka hitaben yaptığınız konuşmada Afet Kanunundan söz etmeden Malatyalı çiftçilerin 35 Trilyon tutan zararlarının yarısını bir hafta içinde,diğer yarısını ise 2007 yılının ilk üç ayında ödeyeceğinizi açıkladınız.Bu açıklamanız Malatya’da müjde olarak nitelendi ve çiftçiler sevindiler.

Malatyalı çiftçiler sizin söz verdiğiniz 35 Trilyonun yarısının ödenmesini beklerken,Tarım Bakanlığı yetkilileri bu ödemelerin 4090 sayılı Afet Kanunu kapsamında yapılabileceğini,yapılacak tespitlerde çiftçilerin tüm mal varlıklarının %40’ının kaybedilmiş olması halinde buna göre ödeme yapılacağını açıkladılar.

Yapılan tespitlerde,çiftçilerin ineği, danası, ahırı, traktörü, emekli maaşları ve sair tüm gelirleri ve mal varlıkları birlikte değerlendirildiğinden Başbakan olarak vermiş olduğunuz sözün bir anlamı kalmadı.

Bu tespitlere göre saptanan afet bedelleri köylerde komşular arasında,çiftçilerle muhtar arasında ve devlet yetkilileri arasında şikayetlere,sürtüşmelere ve kavgalara neden olmaktadır.Bahçesindeki meyve ağaçlarının tamamı zarar gören ve hiç ürün alamayan çiftçiler bu uygulamayı anlayabilmiş değiller.

Başbakanın yaptığı açıklamada Afet Kanunundan söz etmediği halde daha sonra bu kanun kapsamında değerlendirilmeleri nedeniyle kendilerini aldatılmış hissetmektedirler.

Bu bağlamda:
1-Malatya’da 12 Temmuzda yaptığınız açıklamada Afet Kanunundan söz etmeden çiftçilerin zararı olan 35 Trilyon lirayı ödeyeceğinizi açıkladığınız halde bu sözünüzü yerine getirmeyerek zararların Afet Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin sebebini açıklar mısınız?

2-Açıklamanızın gereğini yerine getirmeyerek farklı bir uygulamayla vatandaşı adeta kandırmış olmayı Başbakan olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

3-Malatyalı çiftçiler,Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının verdiği sözde mutlaka durması gerektiği inancıyla zararların karşılanmasını bekliyorlar.Çiftçilerin bu beklentisini karşılamayı düşünüyor musunuz, yoksa verdiğiniz söz sadece o günü kurtarmak için söylenen bir söz mü idi?

4-Afet Kanunu kapsamında değerlendirilen çiftçiler için yaklaşık 13 Trilyon Lire bir para gönderildi.Verdiğiniz söze göre çiftçilerin kalan zarar miktarı olarak 22 Trilyon daha ödenmesi gerekmektedir.Bu 22 Trilyonu ne zaman göndermeyi ve ödemeyi düşünüyorsunuz?

5-Malatyalı çiftçiler 2007 dönemi için ağaçlarına ilaç ve gübre atacak,bahçelerinin dibini sürecek imkandan yoksun kaldılar.Genel ve yerel seçimlerde Malatyalılar önemli ölçüde sizi ve partinizi destekledi.Ben verdiğim sözde durmasam bile Malatyalılar bunu unutarak sizi destekleyeceklerini mi sanıyorsunuz?"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız