SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Malatya'nın Kazandığının 2 Katı'

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:39:59
'Malatya'nın Kazandığının 2 Katı'
A- A+ PAYLAŞ

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Birişik, Mersin Allah'ın rahmet yağdırdığı bir şehir olduğunu ifade ederek, "Proje kapsamında Mersin’e 200 milyon ilave kaynak sağlanmıştır. Yani siz ilave 200 milyonluk TL gelir elde ettiniz ve bu satıldı, ceplerinize girdi. Bu bölgede seracılıktan elde edilen hasıla 800 milyon ile 1 milyar TL arasında. Bu rakam Malatya’nın kayısıdan kazandığının 2 katıdır. Burada 30 bin çiftçinin cebine giren para Malatya’da 100 bin çiftçi paylaşıyor. Burada 30 bin çiftçinin kazandığı geliri Konya’da 110 bin çiftçi paylaşıyor"dedi. 

Mersin Valiliği himayesinde, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nın (MTSO) finanse ettiği Mersin Tarım İl Müdürlüğü ve Adana Biyolojik Mücadele İstasyonu işbirliğiyle Mersin'in merkez Akdeniz ilçesi Kazanlı Mahallesi Malaz mevkisinde 'Doğru Mücadele Kalıntısız Ürün' temasıyla 'Tarla Günü' etkinliği düzenlendi. Mersin’de Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Nematodlarla Mücadelede Solarizasyon ve Toprak Dezenfeksiyonu'na yönelik demonstrasyon ve eğitim çalışmaları kapsamında düzenlenen 'Tarla Günü' etkinliğine, Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Birişik, Mersin Vali Yardımcısı Turgut Serimer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Çiftepala, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, Adana Biyolojik Mücadale Araştırma İstasyonu üyeleri ve çiftçiler katıldı. Etkinlik kapsamında doğru ve yanlış tarım uygulamaları arasındaki farkları anlatan slayt gösterisi yapıldı.

"KİMSE MERSİN'İN SORUNUNA SESSİZ KALAMAZ"

Tarım Günü etkinliğinde bir konuşma yapan Gıda ve Kontrol Genel müdür Yardımcısı Birişik, Mersin'in kültürel, sosyo-demokratik ve tarım açısından Türkiye'nin bir mozaiği olduğunu söyleyerek, bu çerçevede de önemli bir şehir olduğunun altını çizdi. Birişik, "Yaylasında kayısı yetişen, ovasında seraların olduğu, pamuk limon, erik, ne ararsanız bulabildiğiniz bir yer. Mersin çiftçisi belki de ülkede dar alanda en iyi tarım yapan çiftçi. Dolayısıyla hiç kimse Mersin gibi ilin tarımsal sorunlarına sessiz kalamaz. Mersin çok üretiyor, ancak artık dünyada tek başına üretmek bile bir şey ifade etmiyor. Eğer o ürünü satamıyorsanız, sattıktan sonra arkasında duramıyorsanız, bu ürünü üretmeye devam edemiyorsanız ne kimse sizin ürününüzü alır ne de bir daha sizinle o iş için masaya oturur. Sizin sattığınız biber Brüksel’deki iki aylık bir çocuğun gıdası oluyor. Moskova’da hastanede yatan bir yaşlının yemeği oluyor. İsrail’de ekmeğine domates doğrayan bir işçinin yemeği oluyor. İstanbul’da bir yetimhanenin yemeği oluyor. Sizler üretirken, ülkeyi ve dünyayı beslerken gurur duyuyorsunuz. Bizler de sizinle gurur duyuyoruz. Devlet de devlet kurumları da özel sektör de bunun için var. Ama biz milleti beslerken zehirleme hakkına sahip değiliz. Biz beslerken sizin de çocuklarınızın 50 yıl sonra Kazanlı’da tarım yapabiliyor olması gerekiyor. Bu topraklar sadece bizim değil" diye konuştu.

"MERSİN, TÜRKİYE'DE TARIMDA ÖNCÜ, LİDER VE İDDİALI BİR KENT"

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan MTSO Başkanı Aşut, tarım sektöründe Mersin'in öncü olduğunu kaydederek, "Tarım kentimizin öncü sektörüdür. Tarım Mersin'in Türkiye genelinde de öncü, lider, iddialı olduğu bir sektördür. Üretim burada, ihracat burada, istihdam burada. Tarım sadece parasal bir konunun da ötesinde 8 milyar nüfusa yaklaşan ve gittikçe şehirleşen bir dünyada artık ulusal bir güvenlik meselesidir. Burada güvenlik kavramı aynı zamanda vatandaşımızın sağlığını da içeren bir kavramdır" şeklinde konuştu.

"ÜRÜNLERİMİZ ARTIK DÜNYA PİYASALARIYLA YARIŞIYOR"

Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Çiftepala ise tarımın insan ve doğa arasında tarihi bir sözleşme olduğunu belirterek, "Tarım, doğanın kendiliğinden verdiğinin daha fazlasını elde etmek isteyen insanoğlunun, bilgisini ve emeğini kullanarak doğayla uzlaşmasıdır. Sağlıklı toplum ve sağlıklı gelecek nesillerin yolu sağlıklı beslenmeden geçer. Bölgemiz verimli topraklarıyla sadece ülkemizi değil, dünyanın dört bir yanındaki insanları da beslemektedir. Bununla birlikte her gün artan gıda ihtiyacına karşılık birim almadan daha fazla ürün elde etmek amacıyla tarımsal teknikler de her geçen gün gelişmektedir. Yetiştirdiğimiz ürünlerin hak ettiği değeri bulabilmesi, siz çiftçilerimizin emeğinin karşılığını alabilmesi, bu teknikleri takip etmemize bağlıdır. Ürünlerimiz artık dünya piyasaları ile yarışmaktadır" ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİLER MEMNUN

Tarım uygulamalarında kullandıkları tekniklerden ve verimden memnun olan tarım üreticisi Erdal Yorulmaz ise "Kazanlı'da biber üreticiliği yapıyorum. Geçen sene de solarizasyon yaptım. Bu sene tabi farklı oldu. Tarım Bakanlığı'yla işbirliğiyle solarizasyon uygulamasını yaptım. Gerçekten iyi verim aldım. Güzel bir başarı oldu. Ürettiğim ürünleri ihracatta da kullanabildim. Buradan üretici arkadaşlara doğru uygulamaları yapmalarını tavsiye ediyorum" dedi.

Bir başka tarım üreticisi Ali Kandilli de şunları söyledi: "Uzun yıllardır Kazanlı'da biber üreterek geçimimizi sağlamak ve hayatımızı geçindirmeye çalışıyoruz. Son 4-5 yıldır solarizasyon yaparak tarlalarımızı düzgün şekilde dezenfekte etmeye çalışıyoruz. Doğru uygulamalarla iyi ürünler alabiliyoruz. İhracata uygun ürünler de üretebiliyoruz. Bu şekilde dünyaya sağlıklı ve güzel ürün sunabiliyoruz."

Konuşmaların ardından Vali Yardımcısı Serimer, Nevzat Birişik'e plaket verdi. Daha sonra seraları gezen grup, üretilen tarım ürünleri hakkında bilgiler aldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız