SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatyaspor ve Hakemler..

A- A+ PAYLAŞ

Son 3 maçındaki 7 puan kaybında "direkt" hakem etkisi olan Malatyaspor, lig sonuncusu.. Malatyaspor'a karşı, "sistemli" bir sindirme ve başarısız kılma çabası mı var? Trabzon, Kayseri Erciyes ve en son Denizli maçlarında hakemler ne yaptılar?.. Malatyaspor'un son 3 maçı ve hakem "etkisi"nin ANALİZİ..

....

Malatyaspor'un, 2005-2006 sezonuna iyi bir başlangıç yapmadığı bir gerçek. Yenilenen bir kadro, yeni sayılabilecek bir teknik kadro ve ardından alınan farklı yenilgiler, teknik kadro değişikliği, sezon başladıktan sonra yapılan transferler derken Malatyaspor, yine de taraftarlarının istediği sonuçları alamıyor, 3 sezondur unutulan ‘küme düşme’ korkusu yeniden hortluyor.

Futbolda, daha doğrusu Türk futbolunda, başarısız sonuçların ardından suçun hakeme atılması sıradan bir savunma refleksidir. Bu bahane doğru veya yanlış o kadar sık kullanılmaktadır ki, çoğu zaman şüpheyle karşılanmakta, inandırıcılığını yitirmektedir. Türk futbolunda hakem hadisesinin başka bir boyutu daha vardır. Yaşanan hakem hatalarından en çok sebeplenenler ne hikmetse herkesten daha çok bağırırlar. Arkalarında medyaları olduğu için bu bağırışları ses getirir, mazlum rolüne bürünürler.

Arkasında İstanbul kökenli medya desteği olmayan, rakibe, hakemlere, federasyona karşı centilmence tavır içerisinde olan, haksızlıkları sineye çeken, önemsemeyen, bağırıp çağırsa bile sesini duyuramayan kulüplerimiz, “hakem hatalarının hata keçisi/deneme tahtası” yapılmış kulüpler bu oyunun asıl mağdurlarıdır. Sessiz sedasız hakları yenilir, puanları gasp edilir.

Aynen son haftalarda Malatyaspor’un başına geldiği gibi…

Malatyaspor iyi oynamadığı maçta, golü atıp, kazanabiliyor.. Çok iyi oynayıp, yenildiği maçlarda da 3 puan alamıyor.. Neticede, puanlı bir lig oynanıyor. +Skor önemli ve puan olarak yazılıyor, hanenize. İyi oynamayıp kazanabiliyorsunuz, iyi oynayıp yenilebiliyorsunuz. Bu futbolun cilvesi..

Malatyaspor- Trabzonspor maçını hatırlayın.. Malatyaspor, iyi oynayamadığı maçta, bu güçlü rakip karşısında 1-0 öne geçiyor. Rakip panikte.. Malatyaspor da, zaten sıkıntılı ve stresli.. O maçın hakemi, ortada karşılaşmayı 5 dakika daha oynatacak kadar bir durum olmamasına rağmen, +5 dakika ek süre işaret ediyor. O 5 dakikanın son saniyelerinde, 94.20'de Trabzon beraberlik golünü atıyor, birkaç saniye sonra maç bitiyor ve Malatyaspor’un 2 puanı orada uçuyor.. O dönemin teknik direktörü Feyyaz Uçar, gözleri dolu dolu isyan ediyor.. Ama 2 puan gitmiştir bile.. Tribünleri dolduran binlerce kişi hakeme tepkili.. Bir de bu yüzden 12.5 milyar para cezası yiyor Malatyaspor..

Teknik direktör değişikliğine giden Malatyaspor, Ziya Doğan yönetiminde ilk maçını Kayseri Erciyesspor’la deplasmanda oynuyor. 1-0 öne geçiyor, kısa bir süre sonra beraberlik golünü yiyor. Ama, orada da tıpkı, son Denizli maçında olduğu bir “gariplik” var.. Maçın hakemi, Malatyaspor’un defans oyuncularını daha ilk dakikalarda “sarı kart”la “terbiye (!)” ediyor. Sonra da 43. dakikada bu oyunculardan Ramazan’a ikinci sarı karttan kırmızı kartı gösterip, Malatyaspor’un 10 kişi kalmasını sağlıyor. Malatyaspor’a gösterilen sarı kartlarda standart olsa, Kayseri Erciyesspor’dan en az 2 oyuncunun, ikinci sarı kartla oyun dışı kalmaları gerekiyor. Ama standart Kayseri tarafı için yok.. Malatyaspor, 47 dakika 10 kişiyle mücadele ettiği maçı 1-1 tamamlıyor. Belki de kazanabileceği bir maç, 2 puan burada uçuyor.. Malatyaspor tarafı maçtan sonra yine isyan ediyor..

Trabzon ve Kayseri Erciyes maçları.. Etti mi, hakemlerin direkt etkilediği maçlarda giden 4 puan..

…

Denizli maçında da hakem yanlışı, yine Malatyaspor aleyhine ortaya çıkıyor. Taktik aynı.. Maçın Balıkesir bölgesinden olan hakemi Aytekin Durmaz, en başlarda Malatyaspor defans oyuncusu Eren’e sarı kartı yapıştırıyor.. 55’te de ikinci sarı karttan kırmızıyı.. Malatyaspor yine 10 kişi ve maçın bitimine 35 dakika var. Malatyaspor taktik değişikliklere gitmek zorunda kalınca, Denizli hakimiyeti artıyor ve 76. dakikada konuk takımın golü geliyor. Maç sonrası, maçın yan hakemlerinden Serdar Diyadin’in eski hakem ve halen hakem camiasında önemli etkisi olan babası Erdoğdu Diyadin’in de çok yakın dostu olduğu istihbar edilen Denizlispor Teknik Direktörü Giray Bulak, Malatyaspor 10 kişi kaldıktan sonra etkili olup, galip geldiklerini söylüyor. Malatyaspor’un 3 puanı gidiyor..

Trabzon 2, Kayseri Erciyes 2 ve Denizli 3.. Üç haftada giden 7 puan hesabı yanlış mı?

..

İsmi bizde saklı olması gereken bir “profesyonel futbol” yetkilisi, yine ismi bizde saklı olması gereken biri Malatyalıya Denizlispor maçından sonra, aslında Türk futbolunun centilmen kimliği, güleryüzü Hikmet Tanrıverdi’nin, başka örneklerde görüldüğü gibi, sert tavır koymaması yüzünden, Malatyaspor’un başına bu işlerin geldiğine dair sözler söylüyor.

Malatyaspor-Denizlispor maçı bitmiş. Teknik Direktör Ziya Doğan basın toplantısı odasına geliyor ve hışımla maçın hakemi Aytekin Durmaz’a, isim vermeden, yükleniyor. Doğan, Türk futbolunun yakından tanıdığı bir isim. Hakemler üzerine pek konuştuğu görülmemiş. Evet, hırslı, görüntü olarak sinirli bir yapısı var, ama bu heyecanı takımı ve takımının başarısıyla ilgili. Öyleyse neden “Sanıyorlar ki yutuyoruz” diye tepki gösteriyor? Ziya Hoca bu “piyasayı” biliyor, çalınan ve çalınmayan her düdüğün arkasındaki niyeti seziyor; argo deyimle, birçoğunun gittiği yoldan o gelmiş. Doğan, Kayseri Erciyes maçında rakibin, kural kuralsa, iki-üç kırmızı kartının olması gerektiğini söylüyor. Denizli maçında hakemin baştan Malatyaspor aleyhine çaldığı, Denizli aleyhine çalmadığı düdüklerle Eren’in kırmızı kartına zemin hazırladığını ileri sürüyor. Ayrıca son dakikada Toth’a sarı kart göstermesi gerekirken, gösteremediğini, çünkü o sırada Malatyaspor’un yenik olduğunu söylüyor.

Tüm bunlara kaybetmiş bir teknik adamın duygusallığı olarak yaklaşabilirdik, ama maçı saha içerisinden ve tribünden izleyen bizlerin de tespitleri var. Yani, mesele Ziya Doğan-Aytekin Durmaz meselesi değil.

Örneğin, Toth Balazs’ın pozisyonu. Son dakika, taç çizgisi önünde Macar oyuncu rakibine bariz faul yapıyor; sarı kart görmesi gerekiyor. Hakem oyunu sürdürüyor, sonra da faulü Denizli oyuncusunun aleyhine çalıyor. Resmen, sahasında yenik bir takımın seyircisini soğutma taktiği.

Maç içerisinde başka bir pozisyonda, Malatyaspor 1-0 yenik iken Katatua ceza alanı önünde, kaleyi karşıdan gören bir pozisyonda faule maruz kalıyor. Top epey geriye açılıyor, hakem oyunu avantajla devam ettiriyor. Sonra da pozisyon kaybolup gidiyor. Bu pozisyonda Durmaz faulü verse, Malatya tehlikeli bir noktadan serbest atış kullanacak.

Yine Malatya 1-0 yenik iken Serkan Bensol sağdan iniyor, kolay kolay düşecek bir oyuncu da değil. Bariz bir faulle düşürülüyor, karar devam ve akabinde Malatya savunması az adamla yakalanıyor.

İlk yarıda hakemin faul kararları da bir başka alem. Malatya aleyhine çaldığı kararların çoğu doğru, ama Denizli aleyhine çalmadıkları “yanlış”.

Muhtemelen Malatyaspor’a Denizli maçında yapılan küfürlü tezahürat ve maç bitiminde özellikle protokol tribününden atılan yabancı maddeler yüzünden yine ceza gelecek.

Bu yazının hazırlandığı sırada Internet sitelerine hakem notları düşüyor. Malatyaspor-Denizlispor maçının hakemi Aytekin Durmaz, 7.4’le haftanın en kötü not alan ikinci hakemi. Birincisi, Beşiktaş-Fenerbahçe maçının hakemi Fırat Aydınus. Ancak bu maçın göz önünde olduğunu ve gözlemcinin televizyon görüntülerinden yararlanarak notunu vermesi ihtimalini göz önüne alırsanız, aslında Durmaz’a 6. haftanın en kötüsü diyebilirsiniz. Hakem kötü ama, Malatyaspor’un canına da okuyor..

Yani, tepkiler yersiz değil.

Bu hakemleri gördükten sonra, insanın kafası da karışıyor, endişe artıyor.. Sezon başında küme düşmeme mücadelesi verecek takımlarla ilgili otoritelerin tümünün yorumunda Kayserispor ve Kayseri Erciyesspor takımları vardı.. Oysa bu takımlar şimdi, neredeyse şampiyonluğa oynuyorlar.. Federasyon Başkanı Levent Bıçakçı, Kayserili.. En azından bu takımlar, hakem engeli olmadığı için önleri açık gidiyorlar.. Bunu da futbol izleyicisi gözden kaçırmıyor..

FOTOĞRAF: Malatyaspor- Denizlispor maçının hakem triosu..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız