SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatyaspor'da Bir Devir Kapandı (1)

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ Yazdı

Malatyaspor, geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan olağanüstü kongresinde, gerçek anlamda bir devri kapattı.. Bir zaman sonra çok daha iyi anlaşılacağını bildiğimiz Hikmet Tanrıverdi devrini..

Malatyaspor’un Süper Lig’den, bize göre “düşmesi” değil, “düşürülmesiyle” sonuçlanan süreçte “sportif başarısızlık” olarak ortaya çıkan bu durum, epeycedir kulüp üzerine, kulübü yönetenler üzerine (tabi ki Hikmet Tanrıverdi aleyhinde) çok farklı kazanımlar beklentisiyle hesap yapanlar için de uygun bir ortam yarattı.

Malatyaspor’un, kendisi de bir marka haline gelen, Malatyaspor’la birlikte, Malatya’nın da temsili açısından, yer aldığı vitrinde, bu misyonunu en iyi şekilde yerine getiren başkanı Hikmet Tanrıverdi’nin yokluğunun, vitrinden ayrılmasının Malatya için ne denli kayıp olduğunun zamanla daha iyi anlaşılacağını bir kez daha vurguladıktan sonra, olağanüstü kongre sürecinde yaşanan ve kamuoyunun pek bilmediği bazı ayrıntıları burada aktarmaya çalışacağız. Ki; gelinen noktada ve gelecekte kimin, neyin, ne kadar sorumlusu olduğu bilinsin..

.....

Öncelikle, Belediye Başkanı Cemal Akın’ın, yazılı olarak hazırlanmış ve kongrede okuduğu konuşmasındaki, “..Malatyaspor, il içinde ve dışında yaşayan bütün Malatyalıların malıdır. Bütün Malatyalıların müşterek hüznü, müşterek sevinci ve ortak paydasıdır. Siyaset üzeri bir kurumdur. Kimse başka tür hesaplarını Malatyaspor üzerinden yapmaya kalkışmasın. Buna izin vermeyiz. Malatyalı da izin vermez...” ifadesinin altını çizelim..

Belediye başkanının, “geçersiz sayılan, olaylı kongreye göre” Malatyaspor’un konumunu çok daha iyi algıladığını ifade eden bu bu sözleri, kongre sürecinde yaşananlarla ne kadar örtüşüyor?.. İki adayın da listesine aynı isimleri vererek, kendilerince “ince” bir politika izleyenler, gerçekte olanlara bakıldığında, ne kadar samimi? Kongreye dakikalar kalıncaya kadar, neler konuşuldu?

....

Bize göre, aslında hiç kimse sözleriyle, söylemleriyle (belediye başkanı hariç) değinmeseler de, Malatyaspor kongresi, “siyasi bir hesap” üzere şekillendirildi, kimilerince.. Bu şekillendirmenin odağındaki isim, bir yerde mimari sorumlu MİAD Başkanı Yunus Akdaş, bize göre..

Bu arada şunu da belirtelim, detaylandıracağız da zaten, Malatyaspor’a başkan adaylığını ilk açıklayan isim olan Haşim Karadağ’ın, her ne kadar çevresinde gözükseler de, bu denli ince hesaplılar içerisinde en günahsız, en hesapsız kişi olduğunu ifade edelim.. Karadağ’la bizzat bir tanışıklığımız yok.. Değerlendirmelerine değer verdiğimiz ve Karadağ’ı tanıyan isimler, kendisinin düz ve düzgün bir kişi olduğunu söylüyorlar. Bizim de ilk izlenimlerimiz böyle.. Yani, her ne kadar ortaya çıkan oluşum, MİAD Başkanı orijininde Belediye ve belediye başkanı çevresindeki bazı isimlerin organizasyonu olarak gözükse ve bunun temelinde “Hikmet Tanrıverdi gitsin, kim gelirse gelsin..” veya "kalırsa da eli kolu bağlı olsun.." mantığı yatsa da, Haşim Karadağ’ın ve yönetimine aldığı bazı isimlerin bu amaçla, hedefle ilgilerinin olmadığını, Malatyaspor’a hizmet samimi duygularıyla göreve geldiklerini belirtmek gerekiyor.

Kaldı ki, Tanrıverdi’ye 4.5 yıllık görev döneminde gerek kendi yönetimi içerisinde kimilerinin, gerek İstanbul’daki kendilerine büyük güç vehmeden kimi “Malatyacı Dükkanı İşletmecileri”nin, gerekse Malatya içerisinde özellikle son 2.5 yılda ortaya çıkan yönetim harici bazı isimlerin çıkardıkları sorunlar, söz caymaları, türlü çeşitli farklı hesaplara karşı, Hikmet Tanrıverdi’nin gösterdiği sabrı, Karadağ’ın kesinlikle göstermeyeceği, hiç de “şu denge, bu denge” diye sineye çekmeyeceği, anında, hiç ummadıkları, Tanrıverdi’den dolayı alışmadıkları derecede karşılık bulacaklarını yeni başkanı tanıyanlar söylüyorlar.. Bir örnek, geçtiğimiz Cumartesi günü yaşandı.. Tanrıverdi’yi “patlatan” biri vardı hani.. Malatya kamuoyunun pek bilmediği birçok şeye rağmen çıkıp da, başkana “alacaklarını sil” yönünde akıl veren kişi.. 5 yıl sonra alabildi cevabını, herkes de gördü, neler olmuş.. Tanrıverdi’nin, buna benzer durumda daha onlarca kişi vardı, yanıt vereceği.. Ama dedik ya, öyle kolay patlamıyor, “Malatya dengeleri, Malatyaspor dengeleri”, kimileri için “değmez”, kimileri için “ciddiye bile alınmaz” diyordu, Tanrıverdi.. Yeni başkan, görevi devraldıktan bir gün sonra, Tanrıverdi’nin bu konuşması için, “Birilerine gereken cevabı gerektiği şekilde verdi.. Tüm konuşmasının yüzde 80’ine katılıyorum..” diyerek, Tanrıverdi’nin bazılarına gösterdiği sabrı gösteremeyeceği mesajını birilerinin karşısına astı..

...

Malatyaspor’un ligden düşmesinin ardından, gerek sezonun son haftalarındaki “moral” destekli açıklamalar yapılması stratejisi, gerekse gerçekten ligden düşülmesi halinde, bu başarısız sonuç üzerine bırakıp gitmeyeceği mesajlarını veren Tanrıverdi, hem bu süreçte, hem de sezon bittikten sonra, göreve devam edeceğine ilişkin çok net mesajlar verse de, “Malatya’daki bazı kurumlar (Valilik, Belediye) ile destek görmesi gereken çevrelerin (bazıları köstek oldukları için geçmişte yaşadıkları nedeniyle) desteğini almanın zorunluluğuna inanıyordu. Kongre kararını açıklamasına rağmen, kongre tarihine kadar “kulübün hiçbir işini aksatmadan, hoca ve futbolcu transferi dahil” yürütüyordu.

Ancak kongre kararını açıkladıktan sonra ortaya çıkan ilk isim Haşim Karadağ oldu. MİAD Başkanının burada devreye girdiği bilgileri var.. Daha sonra Necip Olgun da adaylığını açıklamasına rağmen, özel olarak kendine Malatyaspor’u Hikmet Tanrıverdi’den kurtarma (!) misyonu edindiği öne sürülen MİAD Başkanının, Karadağ’ın zaman zaman bağımsız gelişen kimi girişimlerine karşın, hep etrafında olup, onu yönlendirme gayreti içerisine girdiği biliniyor. O arada, Belediye Başkanı Cemal Akın’ı da bu doğrultuda etkilediği ifade ediliyor.

Bu çabalar, geçmişte de “olaylı kongre” şoku yaşayan Akın’a, kimileri tarafından bir rövanşı alma olarak da empoze edilmiş olabilir.. Buna ilişkin göstergeler var.. Tek taraflı teyidli bilgiler de var.. Bazılarının, seçim dönemine girildiği, Malatyaspor’un bu açıdan büyük katkı sağlayabileceği, belediye yapısı tarafından desteklenen ve şampiyon olan bir Malatyaspor’un çok önemli bir itibar getireceği vs. gibi gerekçelerle, bazılarını çok kolay ikna ettikleri izlenimini biz de edindik.

Bu havayı almış olan Belediye Başkanı, Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi’nin, göreve devam ortamını araştırdığı, naklen yayın parası vs. gibi gelirlerden olan Malatyaspor’un 2. Lig A’da daha güçlü maddi destek beklentisine yanıt aradığı bir buluşmada söyledikleriyle, ilk mesajı veriyor aslında.. Ankara’da, belediye başkanının araya sıkıştırdığı bir sürede buluşan başkanların görüşmesinde, Belediye Başkanı, Malatyaspor’a yılda 1.5 trilyon verdiklerini, bunun süper lig için olduğunu, 2. lige düşen Malatyaspor için bu parayı bile veremeyeceklerini, durumu arkadaşlarıyla değerlendirmesi gerektiğini söylüyor.. Bu, 2. Lig’de şampiyonluk hedefleyen Malatyaspor’un yönetiminin beklediği bir tavır değil tabi ki.. Belediyenin çizgisi bu görüşmede ortaya çıkıyor gibi..

O arada Tanrıverdi’nin arayışları, “birlik- beraberlik” ortamının şimdiden oluşturulması çabaları var.. Ama bunu, bu birlik beraberlik ortamını bir türlü görmüyor.. Kendisinin Malatyaspor’a sağladığı çok ciddi ölçüde katkısını ve daha ne kadar katkı sağlayabileceğini gözönünde bulundururken, başta belediye olmak üzere bazı çevrelerin manevi desteklerinin yanı sıra özellikle maddi desteklerinin önemi büyük.. Ama bu havayı bir türlü alamıyor, göreve devamı halinde ileride kendisine destek vermeyenlerin, “İki aday vardı, onlar işi götürürlerdi, sen niye aday oldun?” diyeceklerini düşünüyor.

O dönemlerde yine, MİAD Başkanı Yunus Akdaş’ın, başkan adayı Haşim Karadağ’ı, AKP Milletvekili Münir Erkal’la görüştürmesi, tanıştırması var.. Diğer aday Olgun.. Tanrıverdi’de aday olabilir.. Ama Akdaş, yakın olduğu bilinen Erkal’la, Karadağ’ı biraraya getiriyor.. Bu da, bir irade beyanı olarak görülüyor..

Belediye başkanı görüşmelerinde, Malatya ziyaretlerinde, Vali başta olmak üzere bazı ziyaretlerde, beklediği destek havasını bulamayan Tanrıverdi’nin kararını etkileyeceği bir başka toplantı da, İstanbul’da, Malatya lobisinin önde gelen isimleriyle yapacağı toplantı.. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mesut Parlak’ın, Milletvekilleri Mevlüt Aslanoğlu ve Münir Erkal’ın yanı sıra, MİAD, MEV başkanları, bazı işadamlarının katılacağı bu toplantı, ilk etapta planlanan tarihte yapılamıyor. Arifesi, TBMM’de Aslanoğlu ile Erkal’ın, İnönü Üniversitesi kadro yasa tasarısı ile ilgili kapışmalarına denk gelmesi, bu nedenle iki milletvekilinin ertesi gün buluşmak istememesi gibi bir yorumla yapılamıyor, deniyor.. Ayrıca, MİAD Başkanı Akdaş’ın Ermenistan’da açacağı işyeri için bu ülkeye gitmesi, dolayısıyla toplantıya katılamayacağının anlaşılmasıyla da bir erteleme gerekçesi daha bulunuyor.. Bu toplantıya katılması için Malatya Belediye Başkanı da düşünülüyor ama, sonra AKP Milletvekili Erkal’ın Malatya Belediye başkanı adına da bulunacağına dair bilgi alındığı için, belediye başkanının olup olmaması üzerinde durulmuyor.. Ama milletvekillerinin, MİAD Başkanının katılamaması nedeniyle bu toplantı erteleniyor.. Bu toplantı birkaç gün sonra yapılıyor (milletvekilleri olmaksızın).. Genel anlamda Tanrıverdi’nin devam etmesi gerektiğine ilişkin bir hava çıkmasına rağmen, MİAD başkanının bu konudaki isteksizliği orada da kendisini belli ediyor. MİAD başkanının orada belediye başkanının temsilcisi gibi de yorumlandığını belirtelim. (DEVAM EDECEK)..

FOTOĞRAF: Belediye Başkanı Akın'ın, kongre sonrası eski ve yeni yöneticilere verdiği yemekten bir görüntü.. Akın ve MİAD Başkanı Akdaş karşı karşıya otururken..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız