SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'ya Yunanlı Kardeş!

A- A+ PAYLAŞ

Limni adasını ziyaret eden Malatya Belediye Başkan Yardımcısı Ziya Kesriklioğlu, kendilerine yardımcı olan, aralarında "Yunanlı İşadamı Niko Bey"in de bulunduğu isimlere teşekkür etti. Kardeş belediyelik teklifinin kabul gördüğünü, Yunanlı yerel belediye yöneticilerini de Malatya'ya davet ettiklerini belirten Kesriklioğlu, Limni gezisinin Malatyalı şair ve mutasavvıf Niyazi Mısri'nin kabrini ziyaret amaçlı olduğunu ifade etti.

Kesriklioğlu'nun Limni ziyaretine ilişkin Belediye Basın Bürosu'ndan gönderilen bülten şöyle:

"Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri’nin kabrini ziyaret etmek ve incelemelerde bulunmak amacıyla Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay ve Kültür Sanat Müdür Vekili Muhittin Turan’la Yunanistan’ın Limni adasına giden Belediye Başkan Yardımcısı Ziya Kesriklioğlu ilimize döndü.

Yunanistan gezisinin verimli geçtiğini belirten Kesriklioğlu geziyi değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi:

“Geçtiğimiz hafta Yunanistanın Limni Adası Belediye Başkanları, Myrina Kasabası Belediye Başkanı Athanassios Skamagkis ile Moudros Kasabası Belediye Başkanı Kostas Adamides’in daveti üzerine Yunanistana gittik.

Osmanlı dönemindeki ismi ile Limni, Yunanca Limnos veya İngilizce ismi ile Lemnos adası Çanakkale ilimizin Gökçeada ilçesinin batısında 20 bine yakın nüfusu ile dört belde belediyesi tarafından yönetilen şirin bir ada… Başta zeytincilik olmak üzere halkın daha çok çiftçilikle meşgul olduğu bir turizm beldesi… Nüfusu 20 bini bulmayan bu adaya yılda 700 bin turistin geldiğini söyledi belediye başkanı…

Hudut Kapısı ve gümrük dairesi bulunmadığından çok daha kısa sürede ulaşılabilecek adaya, İpsala - Kavala üzerinden kara, Kavala’dan ise deniz yoluyla yaklaşık 15 saatlik bir zamanda ancak ulaşılabiliyor.

Biz bu adaya Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri’nin türbe ve dergâhını ziyaret etmek üzere gittik.

Malatya Belediyesi olarak uzun bir süreden beri Niyazi-i Mısri’nin kabrini ziyaret etmek, taşınması mümkün ise Malatya’ya taşımak, değilse yerinde aslına uygun olarak restorasyonunun yapılmasını sağlamak, dünyaca ünlü bu büyük mutasavvıfı yeni nesle tanıtmak adına çalışmalar yapmak istiyorduk.

Son iki yıldır yoğunlaştırdığımız ziyaret talebimiz nihayet bu sene kabul edilerek, davet edildik. Sayın Belediye Başkanımız, davet tarihinin 30 Ağustos Zafer Bayramı arifesine gelmesi nedeniyle çok arzu etmelerine rağmen gelemediler. Ona vekâleten de ben gitmiş oldum.

27 Ağustos 2008 tarihinde Belediye Kültür Sanat Müdür Vekili Muhittin Turan ve adayla daha önce kültürel ilişkileri bulunan Gökçe ada Belediye Başkanı Yücel Atalay’la birlikte Limni’ye gittik. Burada gerek kabrin bulunduğu beldenin Myrina Belediye Başkanı Athanassios, gerekse komsu belde Moudros Belediye Başkanı Kostas, bizleri ilgi ile karşıladılar, makamlarında ağırladılar.

Burada yaptığımız görüşmede Malatya’nın Türkiyenin neresinde ve nasıl bir il olduğunu, Niyazi-i Mısri’nin kim olduğunu, Malatya’da doğan, Limni’de vefat eden ve kabri bulunan Mısri’nin hayatı ve eserleri ile bir ortak değer olarak, iki ülke arasında bir gönül köprüsü görevi üstlenebileceğini özetle anlatma imkânı bulduk. Tales gibi Eflatun gibi, Aristo gibi Yunanlı düşünce adamlarından nasıl ki bizler istifade ediyor isek, Mısri’den de pekâlâ Yunistanın yararlanabileceğini belirttik.

Tabii ayrıca Kayısımızı ikram ederek, tanıtımını yapmayı ihmal etmedik. Bundan çok memnun oldular, bu kalitede bir kaysıyı bu güne kadar tatmadıklarını ifade ettiler.”

Kabir adanın merkezinde

Niyazi-i Mısri’nin kabrinin öyle ücra bir yerde değil, adanın merkezi sayılabilecek bir yerde olduğunu söyleyen kesriklioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Belediye ziyaretimizin ardından, hemen yürüme mesafesinde eski bir Türk mahallesi olduğu her haliyle anlaşılan, buraya 50-60 metre mesafede adanın batısında bulunan Niyaz-i Mısri’nin türbesinin bulunduğu yere Belediye Başkanları ile birlikte gittik.

Oldukça bakımsız olan türbe sanki kimseler fark etmesin diye, gerek kapısının gerekse kitabesinin bulunduğu yerler ağaçlarla örtülmüş vaziyette…

Türbenin etrafı dükkan, market ve konutlarla çevrelenmiş durumda...

Belediye Başkanı Athanassios’ten buranın bir şahıs mülkü olduğunu mülk sahibinin türbenin hemen yanı başında bulunan süpermarketin de sahibi olan 45 yaşındaki Nikolaos Politaridis olduğunu öğrendik.

Üzerinde bulunan kitabeden 1910, yani, Limninin elimizden çıktığı 1912 balkan savaşından iki yıl önce onarıldığı anlaşılıyor.

Türbe ve dergâhın Mısri’nin vefatından sonra ilk öğrencilerinden olan Mahmut Efendi tarafından 1694–1733 yılları arasında yaptırıldığı ve ll. Abdülhamit tarafından 1886 yılında türbe tamir edilerek dergâhın genişletildiğini öğrendik.

Türbenin kapısının önünde yaptığımız görüşme ve konuşmalardan anlaşılacağı gibi, buranın onarılması ve restorasyonu için myrina (mirina) Belediye Başkanından gerekli başvuruları yapacağı ve bu işin takipçisi olacağı yönünde söz aldık.

Ayrıca mirina ile Malatya Belediyesi arasında bir kardeş şehir ilişkisi tesis edilmesini teklif ettik. Teklifimiz olumlu bulunarak prensip olarak kabul gördü. Belediye Meclisi ve diğer yetkili kurullarda görüşüldükten sonra hayata geçirilecek.

Yine her iki Belediye Başkanını da Malatyamıza davet ettik. Çok memnun oldular ve davetimize icabet edeceklerini söylediler.

Özetle ifade etmek gerekirse, Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri’nin kabri meçhul değildir. Ve ulaşılması kolay bir yerdedir. Malatya Belediyesi olarak ilk kez buraya bir ziyaret ve çekim gerçekleştirilmiştir. Bunun devamı gelecektir. Belediye olarak Mısri’nin türbe ve kabrinin onarılması, ziyaretinin daha kolay bir hale getirilmesi adına üzerimize düşen her türlü görevi bir vefa borcu olarak yapmaya devam edeceğiz, onu insanımıza, yeni kuşaklara tanıtmayı bir görev sayacağız.

Bu ziyaretimizde bize öncülük, rehberlik ve de tercümanlık eden Gökçeada Belediye Başkanı Sayın Yücel Atalay ile Yunanlı iş adamı Niko beye teşekkürlerimi sunuyorum.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız