SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Manusacılık Tarihe Karışıyor

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:01:50
Manusacılık Tarihe Karışıyor
A- A+ PAYLAŞ

Arapgir ilçesinde el tezgahlarında kumaş üretimi olarak bilinen ve 50 yıl öncesine kadar halkın geçim kaynağını oluşturan manusa dokumacılığı, makineleşme sonucu unutulup gitti. 

İnönü Üniversitesi Arapgir Meslek Yüksek Okulu (MYO) Müdürü Dursun Özgüler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede manusa dokumacılığının çok eski tarihlere dayandığını söyledi. 

Kendisinin de Arapgirli olduğunu, çocukluğunun da ilçede geçtiğini belirten Özgüler, ''1950-1960'lı yıllarda bizim evimizde de manusa dokunurdu. Annemin dokuma yaptığını biliyorum. Ermeni komşularımız çözgüsünü, kumaşın boyamasını hazırlarlar, kumaşları dokunmak üzere Türk evlerine dağıtırlardı. Hatta bir evde bir değil, birden çok tezgah kurulurdu. Halk arasında da bu dokumaların yapıldığı tezgahlara kuyu denilirdi. 'Kuyu dokudum', 'kuyu aldım', 'kuyu verdim'' gibi ifadeler kullandıklarını çok iyi hatırlıyorum. Manusa dokumacılığı Arapgir için çok önemli bir ekonomik kaynaktı. Kışın yoğun geçtiği aylarda evlerdeki bir veya birkaç tezgahta manusa dokunur ve ailelere de önemli ekonomik katkı sağlardı'' diye konuştu. 

Manusa dokumacılığının düz dokuma ve desenli dokuma olmak üzere iki çeşidi olduğunu ifade eden Özgüler, ''Düz dokumalar daha çok pratik yapılan, ekonomik değeri de çok fazla olmayan dokumalardı'' ifadesini kullandı. Özgüler, ilçede manusa dokumacılığının artık yapılmadığını kaydetti. 

-''Halep'e, Şam'a kadar satılıyormuş'' 

Okulun Tekstil Teknolojisi Bölümü öğretim görevlisi Naci Bulur da, manusa dokumacılığının makineleşmiş dokumacılık olarak bilinen jakar dokumacılığının 50 yıl önceki temel, basit şekli olduğunu söyledi. 

Arapgir'de 50 yıl öncesine kadar manusa dokumacılığı adı altında hem düz hem de motifli kumaşların dokunduğunu anlatan Bulur, ''Dokunan kumaşlar bölge illere, hatta Halep'e, Şam'a kadar satılıyormuş. Bu tezgahlar ekonomik değerini yitirdiği için kullanılmıyor. Ama biz derslerde jakar dokumacılığını anlatırken manusadan da bahsediyoruz'' diye konuştu. 

Okulun Geleneksel Türk El Sanatları Bölümünde görevli okutmanlardan Murat Ulaş ise, dokumacılığın elektronikleşmesi ile el dokuması kumaşların işçilik olarak daha maliyetli hale geldiğini, bu nedenle manusa dokumacılığının pazar sorunu yaşayıp günümüze aktarılamadığını vurguladı. 

Manusa dokumacılığında ipliklerin doğal boyalarla boyandığını anlatan Ulaş, ''Doğal yöntemlerle boyama maliyetleri kimyasal yöntemlerle boyama maliyetlerine göre daha yüksek ancak doğal yöntemlerle üretilmiş bir kumaşın vücut sağlığına daha iyi geldiği biliniyor. Bu nedenle ilçede manusa dokumacılığı yeniden canlandırılıp iyi bir reklamla duyurulabilir'' dedi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız