SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Marka Şehir (miş)!..

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ

 

İki komşu kentten, iki komisyon..

 

Birincisi; Celal Tanrıverdi (Yüksek Mimar), Hakkı Debgici (İnşaat Yüksek Mühendisi), Yusuf Ziya Erdoğan (İnşaat Mühendisi), Ergün Dalyan (Mimar) ve Sıddık Sezal (Mimar).

 

İkincisi; Metin Mandal (Emekli, Lise Mezunu), Basri Akatay (Çiftçi, Ortaokul mezunu), Yusuf Geleri (Emekli, Lise Mezunu), Sedat Alpkıray (Esnaf, Lise Mezunu) ve Recep Ülkü (Esnaf, Yüksek Okul Mezunu).

 

İkisi de, İmar Komisyonu.. Hani şu kentleriyle ilgili her türlü imar konusunu görüşen, ona dair kararları Belediye Meclisi’nde yol gösterici olan.

 

Birincisi, yani mimar ve mühendislerin yeraldığı komisyon, Kahramanmaraş Belediye Meclisi bünyesinden çıkan İmar Komisyonu. O kentte de belediye yönetimi ve meclisin büyük bölümü AKP’li..

 

İkincisi ise, başkanı ve üyelerinin çoğunluğunun AKP’li olduğu, birilerinin “Marka Şehir” diye moral gazladığı, avuttukları Malatya’nın belediye meclisinin bağrından çıkardığı İmar Komisyonu. Bir ortaokul, 3 lise ve 1 yüksek okul mezunundan oluşmuş imar komisyonu. Hiçbirinin, imarla ilgisi- alakası yok!. Hatırları kalmasın diye sıraya bindirilmiş bir görev sürecinin son temsilcileri!. Bir önceki dönemde hiç değilse bir makine mühendisi vardı, geçtiğimiz Cuma günü yapılan imar komisyonunun seçiminde, bunlar aday gösterilmiş ve seçilmiş!. Hoş zaten bu mecliste pek mühendis de yok. “İlkokul Mezunu” başkan vekilinin yönettiği meclisten, bu komisyon çıkmış. Lise mezunlarından birinin de dışarıdan bitirdiği iddia ediliyor. Komisyonun tek yüksek okul mezunu olan MHP'li üyesinin elektrikçi olduğu belirtiliyor.

 

Bizim “donanımlı, işbilir insanların siyasette olmaması, yeralamaması” açısından sürekli kaybettiğimizi, her geçen seçimde biraz daha gerilediğimizi düşündüğümüz Malatya’dan bir siyasi kadro görüntüsü.

 

Bu kadroyla, bir de “Büyükşehir” hayalleri yaşıyoruz, kendi kendimize!..

 

Bu kadrolarla mı, bu kentin ufku açılacak, gelecek on yılları planlanacak?

 

44 üyesinden 27’si ilkokul ve ortaokul mezunu olan İl Genel Meclisi’nde durum farklı mı ki, sanki?

 

Tabi, bu kadrolarla ilgili tüm sorumluluk, tüm vebal; 2004 yılında Malatya’da meclise üye sokan partilerin o zamanki yerel yöneticilerinin, onları yönlendiren milletvekillerinin, etkili- yetkili partililerin..

 

O kadrolar için “nitelik” açısından bir kaygı duymadan; onun yakını, bunun akrabası, ötekinin hatırlısı diye sıraladılar listeleri. Memlekete hizmet edebilecek kadrolar yerine siyaseten yeri geldiğinde birbirlerini kollayacak kadroları tercih ettiler. Sonra bu zavallı görüntü çıktı ortaya.

 

6 ay sonra yapılacak olan yerel seçimlerde, meclise üye sokabilecek partilerin daha dikkatli olacaklarına, daha nitelikli insanların gerek belediye meclisinde, gerekse il genel meclisinde yeralabilmesini sağlayacaklarına inanıyor musunuz?

 

Şahsen bizim inancımız yok!.

 

Çünkü, bulundukları siyasi konum açısından önümüzdeki dönemi kurgulayacak insanların da bir öncekilerden daha farklı düşüneceklerini sanmıyoruz.. Kente, memlekete hizmet edecekler değil, kendilerine tabi olacaklar elbette daha evla, onlar için!

 

* * *

 

Ha.. Böyle “nitelik” açısından tartışılan meclisin olduğu, yazımıza konu belediyede, bu açığı kapatabilecek nitelik ve yetenekte memur kadrosu var mı?

 

Nerde?!..

 

Teknik açıdan belediyenin her düzeyde memur kadrolarına istediğiniz isimleri alamadığınız için, mevcutlarla yetinmek zorunda kalırsınız.

 

5 yılda bir seçim yapılan kuruma, yeni bir yönetici geldiğinde, bir önceki yönetimin, siyasi duruşundan ve yakınlığından çok, nitelik ve yetenekleri nedeniyle bir kenara attığı, haklarında çeşitli usulsüzlük, yolsuzluk iddiası bulunan, yetenekleri tartışılan isimler, “mağdur edilmiş” havasında yeni yönetimin önüne konur, pazarlanır.

 

Bazıları da uyanıktır. Bir önceki yönetim döneminde getirildikleri görevde sıkıntısız mesai sarfederken, siyasi rüzgarı değişen bir seçim öncesinde, “eften-püften” bir görevden ayrılma nedeni bulup, ayrılırlar. Sonra yeni yönetimin önüne mağdur olmuş havasıyla bir kez daha adları konulur, “eften-püften” nedenleri aynen devam etmesine rağmen, yeni dönem için görev almaktan kendilerini alamazlar..

 

Bugün, “Belediyeyi Cemal Akın değil, o yönetiyor!..” diye ifade edilen, son dönemde adı sıkça gündeme gelen bir üst düzey memur, bir önceki dönemin hakkındaki bazı iddialar nedeniyle daha alt bir görevde dahi tutmayı uygun görmediği bir isimdi. Elini attığı birçok iş, bize göre tartışılır şimdi de.. Bir başkası kendi adına hayırlı olacak şekilde bir başka ile nakletmişti, tanıyanı dostu ahbabı bilinen nedenlerle“hakkına hayırlısı oldu” demişti; ama o geri geldi, getirildi!. Duyabildiğimiz en önemli yeteneği, gerçekte belediyenin önünü açabilecek projelere ilk önce karşı çıkmak!.. Bir başkası, eski yönetimin kara listesine girmiş, onlara kinlenmişti. O da geri getirildi.. Belediyedeki herşeyden haberdar ve birçoğunda da dahli olmasına rağmen, argoda “kerize yatmak” denilen, bir şeyden haberi yokmuş tavırları ile bildiğimiz bir başkası keza öyle!..

 

Malatya Belediyesi’nde bazı istisnalar dışında, yapı budur.

 

O belediye meclisinin “yüzüne gözüne sürttüğü” çoğu işleri toparlayacak, memur taifesi de meclisten geri kalan değildir.

 

Eski gücüyle, potansiyeliyle “Marka Şehir” olan, halen bu sermayeyi tüketen Malatya, şimdi bu durumdadır.

 

Malatyaspor'da yaşanan onca sıkıntı da, bu durumdan bağımsız mı, sanki? Sorunun kaynağı nerede ve sebebi ne, sizce?

 

* * *

Belediye Başkanı, 4-5 dergi tarafından "Yılın Belediye Başkanı" seçilen, bu ara da, pahalı fiyatlarla "topluca" gönderilen o dergilerin paralarının defaten ödenmesi zamanı geldiği için sıkıntılar yaşanan, faturanın yine doğru düzgün memurlara kesilmek istendiği bir kentin gerçek ve maalesef "zavallı" görüntüsüdür; aslında o köy ihtiyar heyeti, "pardon", o imar komisyonu!..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız