SON DAKİKA
SON DEPREMLER

MazlumDer'ciler Şeyh Said'i Andı

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:12:19
MazlumDer'ciler Şeyh Said'i Andı
A- A+ PAYLAŞ
İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz, Şeyh Said olayı dahil ülkenin kendi gerçekleriyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. 
 
MAZLUMDER Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz, dernek binasında dernek yöneticileri Cumali Yiğit ve Muhammet Ay ile birlikte yaptığı basın açıklamasında, “Ülke olarak on yıllardır karanlıkta kalan olayların sancısını çekiyoruz. Bu olaylar nedenle ülke genel olarak acılar çekti, aileler dağıtıldı, sürgüne tabi tutuldu ve ülkenin nice insan zenginlikleri etkisizleştirildi. 1925 yılında yaşanan Şeyh Said hadisesi de bu olaylardan bir tanesidir ve neticesi Şeyh Said'in idamı, ailesinin sürgün edilmesiyle sonuçlanmıştır. Şeyh Said hak etmediği şekilde suçlanmış ve aşağılanmak istenmiştir. 29 Haziran 1925 Pazar sabahı idam sehpasına giderken söylediği 'Muhakkak ki yolum, Allah ve din yoludur' ifadesine rağmen onu kavmiyet davası gütmekle suçlayanlar, yıllarca onu ve asıl davasını aşağıladı” ifadelerini kullandı.
 
“Her defasında bu olayı devlete isyan ve sonuçlarını gerekliydi diye açıklama yoluna gidenler, olayın o aşamaya nasıl getirildiğini, ülkeyi dindar kimliklerden soyutlamak için hangi oyunların oynandığını artık görmelidirler. Şeyh Said meselesi en az Dersim meselesi kadar önemli ve açığa kavuşturulması gereken bir meseledir. Şeyh Said olayı ülkeyi kendi köklerinden koparma girişimlerinden sadece bir tanesidir. Ve neticesinde etkisi hala süren zulümler yaşatılmıştır” iddiasında bulunan Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı:
 
“Şeyh Said olayı, ülkeyi güçlü din önderlerinden arındırmak üzere kurgulanan bir olaydır. Bu yönüyle değerlendirilmeli ve bu bakış açısıyla yeniden bir tarihi tefekküre gidilmelidir. Tarih felsefesi yürütülmeden, sadece olaya ve sonuçlarına bakarak, hükmü önceden verilmiş idam fermanlarına bırakılarak bu olay çözülemez. Unutulmasın ki bu ülkeye kötülük yapma yarışına girenler, bir başbakan ve iki bakanı, uyduruk gerekçelerle idam edebilmiş ve onları vatan haini gibi göstermeye çalışmışlardır. Tarih aydınlatıldıkça aslında ihanet kimlikleri de aydınlanacak ve deşifre edilecektir. 29 Haziran 1925 yılında bir pazar sabahı tribünlerdeki ekabir seyircilerin gözetiminde idam edilen Şeyh Said ve arkadaşlarını rahmetle anarken, ülkeyi yönetenleri yeni bir halkıyla kaynaşma girişimine davet ediyoruz.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız