SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Mecliste Yumruk Yumruğa

A- A+ PAYLAŞ

TBMM Genel Kurulu’nda MHP’li Osman Durmuş’un, AKP Aydın İl Başkanı’nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “peygamber” benzetmesini anımsatmasıyla başlayan ve yumruklaşmaya varan tartışma tutanaklara yansıdı.. Sert tartışma sırasında Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, Sağlık eski Bakanı Durmuş’a yönelik, “Sus ulan, yalancı herif, gel buraya” gibi sözleri de tutanaklarda yeraldı. Meclis tutanaklarına da geçen kavgda 7 Malatya milletvekilinden hiçbiri yeralmazken, sadece AKP milletvekili İhsan Koca'nın kavgayı ayırmak isteyenler arasında gözüktüğü fotoğraflar basında yayınlandı.

AKP ile MHP’liler arasındaki tansiyonu yükselten diyaloglar Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:

DURMUŞ: PEYGAMBER OLARAK ANILAN...

OSMAN DURMUŞ: Hele beyaz gömlekli doktorlar yok mu? Nejat Uygur’u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye “Gülhane’ye gelmeyin” demişler. Sizi beyaz gömlekliler sizi! Üç beş kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak anılan bir Başbakanın eşini nasıl kabul etmezsiniz? Üç beş kuruş paranıza mı güveniyorsunuz? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da bir görün. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli): Ne alaka? Ayıp, ayıp.

AHMET YENİ (Samsun): Ayıp, ayıp.

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Başbakan'a kafa tutmak neymiş, bir görün. Toplu sözleşme vaadiyle aldatılan memur aylarca süründürülüyor.

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli): Bu saptırmalar hiç yakışmıyor.

BEKİR BOZDAĞ: Şimdi huzurunuzda burada konuşan bir değerli hatip de çıktı şunu söyledi. Bakın dikkatinize sunmak istiyorum, diyor ki: “Hele beyaz gömlekli doktorlar yok mu? Nejat Uygur’u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye ‘Gülhane’ye gelmeyin.’ demişler. Sizi beyaz gömlekliler sizi! Üç beş kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak -altını çiziyorum, dikkat buyurun- anılan bir Başbakan'ın eşini nasıl kabul etmezsiniz? Üç beş kuruş paranıza mı güveniyorsunuz? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da bir görün bakalım.” Bu sözler kimin biliyor musunuz?

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Benim benim.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Biraz önce bu kürsüden Osman Durmuş söyledi.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Aynen katılıyorum.

AHMET YENİ (Samsun): Ayıp, ayıp!

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Şimdi bakın (AK PARTİ sıralarından “Yuh” sesleri, gürültüler) Bakın, Ak Parti grubunun Grup Başkanı'na, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na ne Ak Parti grubunun içerisinde ne Ak Parti’ye gönül vermiş insanların içerisinde bugüne kadar “Peygamber” diyen bir densiz çıkmamıştır. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Aydın İl Başkanınızın demeci var.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Ama bu kürsüde bunu ifade edenler çıkmıştır. Ben bunu kınıyorum. (AK PARTİ, BDP sıralarından alkışlar)

SIRRI SAKIK (Muş): Kınıyoruz, kınıyoruz.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Burada, burada kınanması gereken nedir biliyor musunuz? Başı örtülü diye bu ülkenin Başbakanı'nın eşini GATA’ya almayan zihniyeti kınamak lazımken, gelip nereye bağlıyorlar bunu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama biz.. Ama bakın... (AK PARTİ sıralarından “Bravo Başkanım” sesleri, alkışlar)

Değerli arkadaşlar, değerli arkadaşlar, biz bu zihniyete çok alışığız. Çok alışığız. “Erkek” deyip Meclis'in kapısında Nesrin Ünal’ın başını açtıran anlayışı da biz biliyoruz. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Dışarıda öyle, içeride böyle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, burada da bunu söylemek, burada da bunu ifade etmek? Bunu diyen bunu ispat etmezse, ben bu Genel Kurulun huzurunda kendisini müfteri ilan ediyorum, ispata davet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Bir tane AK Partili, bir tane, bir tane Türkiye’de bunu diyen bir densizin ismini söyleyin. Sizinle beraber yakasına yapışalım.

MEHMET ŞANDIR (Mersin): Aydın İl Başkanınız söyledi.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Şu anda il başkanı.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Ayıptır, ayıp.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa): Aydın İl Başkanı söyledi.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Ayıptır. Konuştuğun lafı bilmiyorsun. Bir de bu ülkede Bakanlık yapmışsınız.

MEHMET ŞANDIR (Mersin): Aydın milletvekilinize sorun.

BAŞKAN: Sayın Durmuş, lütfen.

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Bakın, değerli dostlarım, bu millet sizi de görüyor, bizi de görüyor. Bu değerlere, bu milletin hizmetlerine dün nasıl sahip çıkıldı, bugün nasıl sahip çıkılıyor onu da herkes görüyor, herkes biliyor.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Hepsinin başı örtülü.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul): Çok ayıp!

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Peki, bir başka konuya gelmek istiyorum: O da Tekel işçileriyle ilgili bir konu. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Başınızı açtınız, niye açtınız?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul): Kıyafetle uğraşamazsın!

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Dışarıda örtülü, burada açıksınız.

BAŞKAN: Lütfen karşılıklı konuşmayınız.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Nesrin Hanım’ı konuşamazsınız!

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul): Konuşma!

BEKİR BOZDAĞ (Devamla): Evet, değerli arkadaşlar, Sayın Başkanım?

BAŞKAN: Lütfen Bekir Bozdağ’ı dinleyiniz, sakin olunuz lütfen; konuşmacıyı dinleyesiniz ki istiyorsanız, cevap hakkınız doğuyorsa cevap veresiniz. Lütfen? Sayın Durmuş, sisteme girmişsiniz, ne için söz istiyorsunuz?

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): 69’a göre söz istiyorum. Sayın Hatip, Sayın Başbakan için kendi il başkanlarının kullandığı bir ifadeyi kullandım diye “müfteri” olduğumu söyledi.

BAŞKAN: Lütfen yeni sataşmalara mahal vermeden cevaplayınız.

Buyurunuz.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. İnternet sitesine girerseniz, il başkanınız, eski il başkanınız, şu anda il genel meclisi üyeniz İsmail Hakkı Eser’in 14 Kasım 2008’de yaptığı konuşmada Başbakanı'na bağlılığını belirttikten sonra “Bizim için âdeta ikinci bir peygamberdir.” sözünü kullanmıştır. (AK PARTİ sıralarından “Yok öyle bir şey.” sesleri)

OKTAY VURAL (İzmir): İşte CD’si burada, CD’si.

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Bunun sesli kayıtları da var.

Ben isterdim ki peygamber gibi anılmak bir hakaret olarak düşünülmemeli, tam tersi, Sayın Tayyip Erdoğan’a peygamberlik izafe edildiğinden dolayı hicap duyup, milletten, Müslümanlardan “Estağfurullah, ben peygamber değilim” demesini beklerdim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ERDOĞAN SÖZ İSTEDİ

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (İstanbul): Sayın Başkan, söz istiyorum.

ABDÜLHADİ KAHYA (Hatay): Saçmalıyorsun!

SUAT KILIÇ (Samsun): Yalan konuşuyorsun!

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Değerli milletvekilleri, Sayın Grup Başkan Vekiliniz, Antalya Milletvekili Nesrin Hanımefendinin kendi gönlüyle Meclis'te başı açık oturmasını kınarken, şurada oturanların birçoğunun, şurada oturan birçok hanımefendinin dışarıda başı kapalı, burada başı açıkken... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SUAT KILIÇ (Samsun): Yalan söylüyorsun!

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Yalanı siz konuşuyorsunuz.

Tek tek fotoğraflatırım, siz konuşun. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SUAT KILIÇ (Samsun): Yalan konuşuyorsun!

GÜLDAL AKŞİT (İstanbul): Yalan konuşuyorsun!

ABDÜLHADİ KAHYA (Hatay): Otur yerine!

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Yani siz, bu hanımefendiler başörtüsüne karşı mı? İstismara gelince varsınız, iftiraya gelince varsınız, dışarıda başınızı örtersiniz burada açarsınız, başkasının iffetinden bahsedersiniz. Ayıptır, ayıp! Utanın, utanın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN: Lütfen sakin dinleyiniz, lütfen?

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Sayın milletvekilleri? Sayın milletvekilleri, âlemi sersem yalnız kendinizi akıllı görmeyin. YÖK Kanunu’nun ek 10’uncu maddesinin değiştirilmesi için namus ve şeref sözü sayılan imzayı MHP Grup Başkan Vekilleriyle birlikte attınız mı atmadınız mı? Niçin çıkarmadınız YÖK’le ilgili yasayı? (MHP sıralarından alkışlar, Ak Parti sıralarından gürültüler) Siz korkaksınız?

SUAT KILIÇ (Samsun): Korkak sensin!

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Aiz kaçaksınız, siz kanun kaçağısınız, Anayasa kaçağısınız. Biz, hak bildiğimiz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

FATOŞ GÜRKAN (Adana): Ne alakası var gensoruyla?

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Doğru bildiğimiz yolda tek başına da kalsak mücadeleden yılmayız. Ne uluslararası sermayeye arkamızı dayarız ne din istismarına dayarız ne de kız kardeşimin, bacımın ve eşimin başının örtüsünü başkasına tartıştırırız. Siz, fotoğraflarla basının önüne bakanlarınızın eşlerini çıkaracak kadar utanmazca?

BAŞKAN: Sayın Durmuş..

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Tanıtımlar yaptınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN: Sayın Durmuş, lütfen...

BAKAN AKDAĞ: YALANCI HERİF SUS

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Yalancı herif, sus!

OSMAN DURMUŞ (Devamla): Sayın Başkanım, söyleyecek sözlerim budur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN: Sayın Durmuş, süreniz bitti.

Sayın milletvekilleri, lütfen konuşmayı dinleyin.

Teşekkür ederiz Sayın Durmuş.

SUAT KILIÇ (Samsun): Utan! Utan! Yalan söylüyorsun.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Yalan söyleyen Osman Durmuş namerttir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri? Sayın milletvekilleri, lütfen sakin olunuz.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sataşmaya cevap verecek.

Buyurun Sayın Erdoğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERDOĞAN: ÖNCE İZAN SAHİBİ OLACAKSINIZ

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (İstanbul): Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, sizin huzurunuzda bu tür bir iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemezdim.

Her şeyden önce, arkadaşımız, peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin): Sizin arkadaşınız bilmiyor, il başkanınız bilmiyor.

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Son peygamberin Peygamberimizle beraber son bulduğunu bilmiyor?

MEHMET ŞANDIR (Mersin): İl başkanınız bilmiyor.

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Ve şecaat arz ederken sirkatin söylüyor.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Asıl ihlal eden sizsiniz, haddinizi bilin.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Susun be!

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Peygamberlik hakaret değildir.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Susun be!

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Önce izan sahibi olacaksın. Önce izan sahibi olacaksın.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Sizi izana davet ediyorum Sayın Başbakan.

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Bir defa, İnternet sitelerinde nelerin dolaştığını, ne tür belden aşağı vurmaların olduğunu çok iyi biliyoruz.

ERDOĞAN: BENİM PARTİMDE BARINMAZ

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Konuşma bandı var, CD’si var.

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Benim partimde...

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Niçin işlem yapmadınız Sayın Başbakan...

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Benim partimde bu şekilde bir yakıştırmayı yapan barınamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin): Şu an il genel meclisi üyesi.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): İl genel meclisi üyeniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Bakın? Lütfen, lütfen otur yerine! Otur yerine!

Barınamaz, bu bir.

İki....

MEHMET ŞANDIR (Mersin): Şu anda il genel meclisi üyesi.

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen dinleyelim. Daha sonra?

OKTAY VURAL (İzmir): El hareketi yapmayın. Biz, Meclis Başkanı değiliz. Öyle el hareketi yok! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Susmayı öğren. Önce susmayı öğren. Dinlemeyi öğren.

Kaldı ki benimle ilgili bu tür yakıştırmayı yapan siz?

OKTAY VURAL (İzmir): El hareketi yapmayın.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Mızrağınız çuvala sığmıyor Sayın Başbakan!

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Sesini kes, terbiyesiz herif!

OKTAY VURAL (İzmir): Türkiye Büyük Millet Meclisi burası, Başbakan Yardımcınızın Meclis Başkanı'na yaptığı muameleyi kınayın önce.

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen... Dinleyiniz, ondan sonra...

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Bu tür yakıştırmayı yapan siz, ayrıca eşime laf atamazsın!

OKTAY VURAL (İzmir): Burada CD’si...

ERDOĞAN : ALLAHSIZLIKTIR

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Bu edepsizliktir, izansızlıktır!

OKTAY VURAL (İzmir): Burada tutanağı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN: Sayın Vural...

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Ahlaksızlıktır!

OKTAY VURAL (İzmir): CD’si de burada, tutanakları da burada.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Sayın Başbakan, size iftira atan şerefsizdir.

BAŞKAN: Sayın Vural, Sayın Durmuş, lütfen...

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Sen başörtülüler üzerinden oy toplamak isteyeceksin, eşimin baş örtüsü sebebiyle....

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Sayın Başbakan, önümü ilikliyorum; size iftira atan şerefsizdir.

BAŞKAN: Lütfen, sakin olunuz ve yerinize oturunuz sayın milletvekilleri. Sayın Erdoğan konuşmasını bitirsin, lütfen?

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Eşimi baş örtüsü sebebiyle GATA’ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da izansızsın.! (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) İzansızsın!

OKTAY VURAL (İzmir): İl genel meclisi üyesi yaptınız, yazıktır.

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Senin il genel meclis üyen.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Meclis'in yüz karasısın sen. Otur yerine! Terbiyesiz! Yalancı! Otur yerine!

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Terbiyesiz senin babandır.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul): Arkadaşlar, lütfen...

AKDAĞ: GEL ULAN

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum): Gel ulan, gel bakayım!

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale): Sen gel!

(Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’un birbirlerinin üzerine yürümeleri)

BAŞBAKAN RECEP Tayyip Erdoğan (Devamla): Ondan sonra da, baş örtülüleri yanına çekmek için müdafaada bulunacaksın. Hadi oradan!

(AK PARTİ milletvekillerinin MHP sıralarına doğru yürümeleri)

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, on dakika ara veriyorum.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız