SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Medya Teröre Yandaşlık Yapıyor'

A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan, 'Bizim dönemimizde terör sıfırlanmıştı' diyen siyasilere sert tepki gösterdi: 'Nerede sıfırlanmıştı be! Neden yalan söylüyorsun.' İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

HALKALI’DAKİ BOMBALI SALDIRI

Bugün güne acı bir haberle uyandık. Halkalı’da askeri bir servis otobüsüne yapılan bombalı saldırıda 3 asker arkadaşımız ve 17 yaşındaki bir çocuğumuz şehit edildi. 2’si ağır olmak üzere 13 yaralımız var. Gümüşhane’deki operasyonda da 3 terörist etkisiz hale getirildi, bir tanesi de sağ ele geçirildi. Pazar günü Van’a gittim, şehitlerimiz için düzenlenen törene katıldım. Sonra da Org. Başbuğ , bakanlar ve komutanlarla Şemdinli’deki Tekeli taburuna gittik. Burada çatışmada yaralanan askerlerimizle konuştuk. Sonra da 9 şehidimizin olduğu Gediktepe mevkisine geçtik.

O MEVZİYE GİDİP GÖRDÜK

Benim arzum buralar görülmeden değerlendirmeler yapılıyor. Buraların görülerek değerlendirmesi yapılırsa yazılanların ne denli yanlış olduğu ortaya çıkacaktır.

Gediktepe’nin yüksekliği 2625 metre. Tamamıyla sarp kayalıkların olduğu yer. Aralarında vadiler var. Vadilerden de teröristler sızıyor. Dönüşte de her kademeden askerlerle birlikte o mevzide mevzilenişlerini gördük.

Bu mevzilerde oradaki seyyar birliğimizin durumunu gördük. Dışardan göründüğü gibi değil. Şöyle muhalefet partilerinin liderleri de oraya gidip görsünler de ondan sonra değerlendirmelerini yapsınlar. Hataları ona göre masaya yatıralım.

ASKERİN MORALİ YÜKSEK

Dönüşte köyde askerler ve köylülerle yemek yedik. Askerimizin morali son derece yüksek. Asker, sınır namuztur anlayışıyla topraklarımızı koruyor. Gediktepe ile Irak arası 3 km. Diğer tarafı da İran. Gediktepe’de teröristlere karşı canını ortaya koyan Adanalı Necati Yurt, terhisine 28 gün kalmış.Başbuğ’un ’’Sizleri geri saflara alsak önerisine verdiği cevap anlamlıydı. 28 gün değil ömrüm boyunca o tepede görev yapmak istiyorum. 9 arkadaşımı şehit verdim. Beni buradan almayın’’ dedi..

TERÖRLE MÜCADELE İÇİN GEREKEN HER ŞEYİ YAPIYORUZ

Buün orada sıfır noktasında sohbet ettiğim her bir kahramanın gözlerinde bu asaleti gördüm. Bayrağımız memleketin her yerinde şanla dalgalanmaya devam edecektir. İnsani özelliklerini yitirmeden, hukuka bağlılığını kaybetmeden Türkiye Cumhuriyeti için fedakarca mücadele ediyor

Terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapılıyor. Ak Parti iktidarı hiçbir mazerete sığınmadan üzerine düşenleri fazlasıyla yapmaya çalışıyor. Terörle mücadele için gereken her şey samimiyetle Hükümet tarafından yapılıyor. Kimse ‘’Güvenlik güçleri şunu talep etti de Hükümet vermedi’’ diyemez.

Terör bugünün sorunu değil. Sabahtan akşama bitecek sorun da değil. Onlarca yıldır terörle mücadele ediyor. Ama bazı çevreler terörle yeni tanışmış gibi tepkiler veriyorlar. İnancını yitirmeden, sabırla mücadele etmek gerekiyor.

MEDYA TERÖR ÖRGÜTÜNE YANDAŞLIK YAPIYOR

Meseleyi siyasallaştırmak, polemik malzemesi yapmak yanlıştır. Güvenlik güçlerinin moralini bozmak ancak terör örgütünün işine gelir Terörle mücadele sadece hükümetin ve güvenlik güçlerinin meselesi değildir.

Medya da muhalefet de toplum da kendini taraf olarak görmeli ve sorun yaratmaktan kaçınmalıdır. Görüntülü medyada oradaki ayılıp bayılamaları göstermek kime yarar. Terör örgütüne. Terör örgütünün birinci amacı propagandasını yaptırmaktır.

Medya bilerek ya da bilmeyerek terör örgütüne yandaşlık yapmaktadır. Bu kadar ağır konuşuyorum. Bu konuya milli bir dava olarak bakmıyorsak bakmayanlar da lütfen kendilerini ilan etsinler. Terör karşısında nasıl muhalefet yapılır, nasıl yayın yapılır bilemiyoruz.

BU YOL ÇIKIŞI OLMAYAN YOL

Son dönemde artan bu terör saldırıları aslında beyhude bir çabayı yansıtıyor. Terör örgütü de biliyor ki bu saldırılarla varılacak bir yer yoktur. Bu yol çıkışı olmayan bir yoldur. Bu tür kanlı saldırılar yıllardır yapılıyor. Peki kim kazandı? Hangi amaca ulaşıldı?

Ülkenin kaynakları heba edildi. 84’te Eruh’te oldu ilk kanlı eylem. 26 yılda büyün kanlı saldırılarda bütün şiddete rağmen hiçbir sonuç alamadılar. Doğu ve Güneydoğu’daki kardeşlerime kandan, yoksulluktan başka bir şey veremediler.

18-20 yaşındaki gençleri kendi hesapları için alçakça ön saflara sürdüler. 6-7 yaşındaki çocukların ellerine taş verip polise saldırttılar. Bölge insanının kaybetmesi, yoksullaşması için ellerinden geleni yapmaktan geri durmuyorlar. Şiddetin olduğu yerde akıl yoktur. Şiddet diline teslim olmayacağız.

BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU’NA: ŞEHİTLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMA

Bu ülkenin Mehmetlerinin kanı kurumadan Ankara’dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partisi çıkıyor, ‘’OHAL ilan edilsin, erken seçim yapılsın’’ diyorlar. Bunun zamanı mı? 73 milyonun yüreği sızlarken bunu konuşmanın zamanı mı?

Onlar üzerinden siyaset yapmanın zamanı mı? Terör örgütü Şemdinli’den vuruyor, istismarcılar anında Ankara’dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek istiyor, Ankaradakiler anında bu tuzağa düşüyor. Geç o işi geç. OHAL ilan edilmeyecek. O sizin karakterinizde var, bizde yok. O sizin aczinizin göstergesidir.

OHAL İSTEMEK TERÖRÜN DİLİNE TESLİM OLMAKTIR

Nedir OHAL? Bunu bölge insanı ve orada görev yapan askerim iyi bilir. OHAL öyle istiyor diye belli bölgelerde yerleşimi sınırlandırmak, her derecedeki okullarda eğitime ara vermek demektir, böyle gerekti diyerek binaları yıkmaktır, sokağı çıkmayı yasaklamaktır, üst aramasıdır, ev aramasıdır.

87’de OHAL ilan edildi. 30 Kasım 2002’de biz kaldırıncaya kadar devam etti. Hangi yaraya çare oldu. OHAL, terörü derinleştirdi. OHAL istemek terörün diline teslim olmaktır. Sorunu bu hale getiren bunların ayrımcı, dışlayıcı inkar politikalarıdır.

ÖCALAN’I NEDEN ASMADINIZ?

Terör örgütünün lideri size altın tepsi içinde sunuldu. Terörü neden bitirmediniz? O zaman idam vardı. Niçin sümen altı ettiniz, niçin gereğini yerine getirmediniz? Çünkü birilerine söz verdiniz, o sözün gereğini yerine getirdiniz. Size terörist başını teslim edenler sizden o sözü, o yazılı belgeyi aldılar ve siz o sözü çiğneyemediniz.

TERÖR NEREDE SIFIRLANDI

Ve şimdi bunun faturasını bize kesmeye kalkıyorsunuz. Erken seçim isteyerek mi bu sorunu çözeceksiniz. Siz zaten iktidardaydınız. 'Bizim dönemimizde terör sıfırlandı' diyorsunuz. Sizin döneminizde terör nerden sıfırlanmış be? Neden yalan söylüyorsunuz.

2000’de 41, 2001’de 41 şehidimiz var. Olay sayıları hep binin üzerinde. Hükümeti, güvenlik güçlerini top ateşine tutarak mı bu sorunu çözeceksiniz, cenazelerde slogan atmak suretiyle mi bu sorunu çözeceksiniz.

EN FAZLA ŞEHİT MUHALEFET PARTİLERİ İKTİDARDAYKEN VERİLDİ

Şehit dua bekler, şehit slogan beklemez. Terörle birlikte vurarak, şehit cenazelerinde siyaset üreterek mi bu sorunu çözeceksiniz. Boş laflarla mı, kuru sıkı tehditlerle mi bu sorunu çözeceksiniz.

84’ten bu yana şehidin en çok olduğu dönem onların iktidar ortağı olduğu dönem. Yavru muhalefetin de yaptığı budur. Onun döneminde de sıfırlanmıştır. Terör etkisiz hale getirilir, en aza indirilir. Muhalefet yapmak, askerin, polisin moralini bozacak şekilde afaki laflar etmek değildir.

AÇILIM SÜRECİ BİTMEDİ

Demokratik açılımın kapandığını söyleyenler çok açık bir gaflet içindeler. Açılımdan geri adım atmayı isteyenler teslimiyet projesi içindedirler. 84’den beri her terör olayı karşısında şiddete teslim olanlar bugün de aynı şekilde teslimiyet sergiliyorlar. Ne zaman ekonomi atılım gösterse terör örgütü devreye girdi.

Bütün hükümetler terör örgütü karşısında hep geri adım attı. Eli kanlı terör örgütü hiç tahmin edilemeyecek başka bir takım kirli odaklarla koordinasyon içinde çalışmış. Deliller, iddianameler ortada, açığa çıkan gerçekler ortada. Geri adım atmayacağız

Terör örgütü benim Kürt kökenli kardeşlerimin sözcüsü değil. Açılımı terör örgütü için başlatmadık. Türkiye’nin kronik meseleleri için başlattık. Açılımın karşısında durmak da bu ülkenin evlatlarına ihanet olur. Biz bu ihanetin içinde olmayacağız.

26 YILDA 7 BİN ŞEHİT VERİLDİ

Açılım terörü azdırdı şeklinde terör örgütünün ağzıyla konuşanlara soruyorum: 26 yılda bu ülke teröre yaklaşık 7 bin şehit verdi asker ve polis olarak. Açılım mı vardı o zaman? Peki proje mi vardı? Hayır. Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik tek bir yatırım mı yapılmıştı? Hayır

BİZE OLUMLU CEVAP VERMEDİLER

Milli birlik ve kardeşlik projesinin neyine karşısın. Türkiye’deki sorun alanlarını minimize edeceğiz. Gel oturalım aynı masada konuşalım. Terörü nasıl minimize ederiz konuşalım. O zaman CHP lideri bu işe olumlu cevap vermedi. Hiçbirisi olumlu cevap vermedi.

Sen olumlu yaklaşmazsan biz de bu konuda sözü olan herkesle görüşmelerimizi yürüttük. Kapıları tek tek çaldık. Bu ülkede etnik unsurların sorunu var mı? Var. Şimdi bu sorunlara eğilmek yanlış mı?

Bu ülkede azınlıkların sorunu yok mu? Var. 1 kişi bile olsa sen devletsin onun sorununu çözeceksin. Sen onarlın sorununu çözmek için ne yapacaksın? ‘Söylemem. İktidara gelince söylerim’ diyor. E bu millet seni iktidara getirmez. Açılım sürecini sabote etmek için ellerinden geleni yapanlar milli birlik ve kardeşlik gayretlerini akamete uğratmış oluyorlar. Bütün bu adımlar Ak Parti’yi nasıl iktidardan düşürürüz diyedir. Benim milletim bu oyunu bozacak.

ERKEN SEÇİM OLMAYACAK

Erken seçimi geçin. Ak Parti’nin erken seçim gibi bir lüksü yoktur. Ak Parti iktidarı güçlüdür ve işinin başındadır. Biz demokratik açılım sürecinde muhalefetin bu denli ölçüsüz olacağına ihtimal vermedik.

Ülkenin sorunlarına kayıtsız kalacaklarını düşünemedik. Kapılar yüzümüze kapansa da biz bu süreci başlatacağız dedk. Şu anda süreç yürüyor.

YALAN SÖYLÜYORLAR

Hiçbir şey yapılmadı diyenler doğru konuşmuyorlar, yalan söylüyorlar. OHAL’i biz kaldırdık.

Yatırım yaptık. Anneler hapisteki çocuklarıyla kendi dilleriyle konuşamıyorlardı.

Ana dilde öğretimin, yayınların önünü biz açtık. TRT Şeş’i biz kurduk. Her şehre üniversiteyi biz kazandırdık. Açılım içi boş diyenler daha önce konuşamadıklarını Ak Parti iktidarında konuşuyorlar. Devletin şefkat elini her kesime biz uzattık.

Başbakan Erdoğan, son dönemde artan saldırılarının ardından partisinin grup toplantısında medyanın yaptığı yayınlardan şikayet etti. Erdoğan, terörle ilgili yapılan haberlerle terör örgütünün amaçlarına hizmet edildiğini ve teröre yandaşlık yapıldığını iddia etti.

Erdoğan, basın kuruluşlarına şu sözlerle uyarılarda bulundu:

"Medya kendini taraf olarak görmeli, sorumsuz davranışlardan kaçınmalı. Görüntülü, yazılı medya böyle bir meselede evin içine girmek suretiyle içi, canı yanık annelerin tavırlarını göstermekle kime hizmet eder. Terör örgütünün amacı kendi propagandasnı yaptırmaktır. Medya ne yazık ki; bilerek veya bilmeyerek terör örgütüne yandaşlık yapmaktadır. Artık burada Türkiyemizde meseleyi hükümetin üzerine yıkıp sıyrılmak kimsenin haddi değil. El ele mücadele sürdürülecek.

Terör konusunda tavır almak insan olmanın, hak hukuka önem vermenin gereğidir. Uzun yıllardır terörle mücadele veriyoruz ama nasıl muhalafet yapılıyor, nasıl yayın yapılır bilmiyoruz. Yapılanlar terörün amacına hizmet ediyor. Yapıcı olmanın yollarını öğrenmeliyiz. Toplum olarak kaybederiz, başkalarını sevindiririz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız