SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Mesut Parlak Dönüyor'

A- A+ PAYLAŞ

Sabah Gazetesi'nin köşe yazarlarından hemşehrimiz Sevilay Yükselir, Sabah'taki  "Sevilay Yazıyor" köşesinde 29 Nisan Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi'nin eski rektörü hemşehrimiz Prof.Dr. Mesut Parlak'ın, Malatya Eğitim Vakfı'nın başına geçmesi konusunu yazdı. Yükselir, bu yazıda adı geçen Mustafa Başdemir'in kendisine ulaşıp söylediklerini ve üslubunu da 1 Mayıs Cuma günkü yazısında aktardı.

İşte o yazılar..

Mesut Parlak dönüyor!

Üyesi olduğum Malatya Eğitim Vakfı'nda çok sevindirici bir gelişme yaşanıyor. Aslında biz, son iki dönemdir vakfın başkanlığını yapan Şaban Taçyıldız'dan çok memnunduk ama geçtiğimiz yıl ciddi bir rahatsızlık geçiren Taçyıldız, görevi yeni bir isme devretmek zorunda kalıyor bu dönem. Başkanlığa adı geçen bir sürü isim duyuyordum ama hiçbiri son duyduğum isim kadar beni mutlu etmedi. Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak. Biliyorsunuz Mesut Hoca kısa bir süre önce emekliye ayrıldı ve şu aralar torun sevmekle meşgul. Bıraksanız asla yanaşmaz böyle bir göreve ama biz kendisine bırakmıyoruz tercihi. Diyoruz ki: "Hocam bunca tecrübe, birikim ve kalite. Yakışır sana evde oturup torun, torba sevmek!"

 

Talep kabul görünce de daha önce adı geçen hemşerilerimiz aday olmaktan vazgeçti gayriihtiyari. Biri hariç. O da Mustafa Başdemir. Bunu duyunca şaşırdım. Çünkü bu vakıf yıllardan bu yana Kürt'ü, Türk'ü, Alevisi, Sünnisi ve hatta Ermeni'si ile el ele verip Malatya'nın gelişmesi, yoksul çocukların eğitilmesi konusunda hizmet vermeye çalışıyor. Anlayacağınız tamamen bir sosyal sorumluluk projesi. Hiç kimse bir koltuk ya da title peşinde değil. Üstelik de bu vakfa Özal zamanından beri süregelen bir birliktelik, bütünlük anlayışı hâkimdir. O nedenle başkanlık koltuğuna oturacak kişi genellikle uzlaşma sonucu ortaya çıkar. Hal böyleyken, tam da Mesut Parlak'ı "MEV'in başına geçip dört elle çalışsın, üyeleri heyecanlandırıp daha çok bağış toplasın" diye yalvar yakar ikna etmişken, bir üyenin hiç kimseye sormadan, danışmadan çıkıp, "Ben adayım" demesi bana garip geldi.

 

Birde tabii korktum. Ya Mesut Hoca,"Madem ki Mustafa bu işe gönüllü. Yormayın beni boşuna. O zaman o yapsın!" deyip bu işten vazgeçerse!
(29 Nisan 2009 Çarşamba, SABAH Gazetesi)

* * *

Başdemir de aday değil!

İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak 'ın Malatya Eğitim Vakfı'nın başına geçeceğini yazmış ancak eski başkanlardan Mustafa Başdemir 'in de Mesut Hoca'nın karşısına gereksiz bir biçimde aday çıktığını eleştiren bir yazı kaleme almıştım. Yanılmışım. Meğerse Mustafa Başdemir, yaklaşık 10 gün önce Mesut Parlak'ı arayıp, "Hocam. Emrinize amadeyiz. Ben aday filan değilim. Elimden ne gelirse bu vakıf için yapmak isterim" diyerek, büyük bir centilmenlik örneği sergilemiş. Yani bir Malatyalıya yakışan jesti yapmış. Bu jesti bana Mesut Hoca'nın kendisi yazı çıktıktan sonra bizzat arayarak bildirdi. Başdemir'i bu hareketinden dolayı çok takdir ettim amaaaa...

 

Yazının çıktığı gün, sabahın köründe beni arayan, önce kardeşi Adnan Başdemir 'i sonra da Mustafa Başdemir'i karşılarındaki kişinin bir kadın gazeteci, üstelik de bir hemşerileri olduğunu unutarak kullandıkları üsluptan dolayı da şiddetle kınıyorum.

 

Yazısından dolayı bir gazeteciyi eleştirebilirsiniz, uyarabilirsiniz, bu doğal bir haktır!

 

Ancak bunu yaparken üslubunuza, ses tonunuza ve kullandığınız kelimelere dikkat edeceksiniz. Hele de Malatyalı iseniz daha da dikkat edeceksiniz!

(1 Mayıs 2009 Cuma, SABAH Gazetesi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız