SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Metro Turizm'de Neler Olmuş Neler ?

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:42:23
'Metro Turizm'de Neler Olmuş Neler ?
A- A+ PAYLAŞ
 
Metro Turizm’in sahibi Öztürk ve 70 sanık hakkında ‘çıkar amaçlı suç örgütü’ kurdukları iddiasıyla açılan davada, şirketin rakiplerini sindirmek için her yola başvurduğu öne sürüldü.
 
Yaklaşık 6 ay önce gerçekleştirilen operasyonla gözaltına alınan Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk ve 69 adamıyla ilgili açılan davanın iddianamesi kabul edildi. Sanıklar arasında Başbakanlık Müşteşar Yardımcısı Abdülkerim Emek, iki eski Ak Parti Milletvekili Mustafa Baş ile Mehmet Mustafa Açıkalın ile Emlakbank eski Genel Müdürü Sinan Solok da bulunuyor. Öztürk’ün 55 yıldan 145 yıla kadar, Emek’in ise 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Eski Milletvekili Mustafa Baş’ın, Galip Öztürk’ün gözaltına alınacağını önceden öğrenip haber verdiği, Öztürk’ün karayoluyla Bulgaristan’a kaçmak isterken yakalandığı da ortaya çıktı.
 
70 şüpheli hakkında çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında hazırlanan 420 sayfalık iddianame İstanbul Bölge 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Öztürk 1 numaralı sanık, Emek ise 59 numaralı sanık olarak yer alıyor.
 
Soruşturma kapsamında Mart 2012’de operasyon yapılacağını, şirketinin yöneticisi ve eski milletvekili Mustafa Baş’tan öğrenen Öztürk’ün Hollanda’ya kaçmak istediği, THY’den bilet aldığı ama havalimanında yakalanabileceği düşüncesiyle Bulgaristan üzerinden kaçmak üzere evinden ayrıldığı sırada yakalandığı belirtildi.
 
ESKİ ÇAYCIYDI
 
Öztürk’ün 1988’de İstanbul otogarında çaycılık yaptığı sırada, uyuşturucu madde kaçakçısı olan Hurşit Yavaş ile ”Star” otobüs firmasını kurduğu, Öztürk’ün, Yavaş’ın kardeşi Sebahattin Yavaş’tan, Yavaş’ın tüm mal varlığını devraldığı ve daha sonra Hurşit Yavaş ile Galip Öztürk arasında mal varlığı yüzünden husumet çıktığı belirtildi.
 
RAKİPLERİNİ SİNDİRDİ
 
İddianamede Öztürk’ün rakiplerini bürokratik, adli ve siyasi bağlantıları aracılığıyla saf dışı bıraktığı ve iflasa zorladığı, bu konuda Metro Turizm hakkında rekabet kurulu tarafından yürütülen çok sayıda soruşturma olduğu ve suç örgütünün var olan gücü nedeniyle bazı otobüs firmalarının iflas etmemek için Metro Turizm ve Öztürk’ü şikayet etmekten çekindiği anlatıldı. Öztürk’le ilgili olarak “Metro turizme yönelik haksız rekabet yaptığı gerekçesiyle hakkında açılan soruşturmalardan kurtulmak amacıyla bürokratik bağlantılarını harekete geçirdiği, bünyesinde çalıştırmış olduğu bürokratlar vasıtasıyla bürokratların eski kurumundaki ilişkilerini kullanmak suretiyle soruşturmalara etki etmeye çalıştıkları görülmüştür” denildi.
 
SPK’YA BASKI YAPTI
 
İddianamede,Öztürk’ün sermaye piyasası kanununa göre usulsüz yapmış olduğu faaliyetlerinde hakkında inceleme yapılmasını engellemek amacıyla sermaye piyasası kurulu üyeleriyle ilişki kurmaya çalıştığı, bu kapsamda eski SPK üyesi şimdiki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Abdülkerim Emek’in bir örgüt mensubu gibi örgüt lehine çalışma yürüttüğü ileri sürüldü. Emek’in şahsi ilişkilerini de kullanarak SPK üyesi V. E. ile irtibata geçtiği, bazı hususların V. E. vasıtasıyla halledildiği, bu amaçla suç örgütünün SPK üyelerine hediyeler gönderdiği ifade edildi. Abdulkerim Emek’in İstanbul’a geldiği dönemde Galip Öztürk’e ait otellerde ücretsiz olarak ağırlandığı da iddianamede vurgulandı.
 
OTOGARIN HÂKİMİ
 
Büyük İstanbul Otogarı’nı işleten Avrasya Terminal işletmelerinde yüzde 60’ına yakın pay alarak hakim ortak konumuna geçen Galip Öztürk’ün liderliğindeki suç örgütünün hakim olduğu ve örgütün şirket politikalarını, uygulamalarını eleştiren, şikayet eden firma sahiplerini yıkıcı rekabet politikalarıyla sindirdiği ileri sürüldü. Avrasya Terminal işletmelerinin ülke çapında İstanbul, Harem, Samsun,Çanakkale, Erzincan, Kırıkkale, Çarşamba ve Havza otogarlarını işlettiği v Öztürk’ün otobüs terminallerinde yazıhane kiralarını çok yüksek tuttuğu, firmalara yazıhane verilip verilmemesi konusunda keyfi davrandığı, ilçe ve beldelerde ulaşımı sağlayan minibüslerin otogara girmesini zorunlu kıldığı ve aldığı ücretlerle de firmaları zor durumda bıraktığı iddia edildi.
 
TEHDİT ETTİ
 
İddianamede, örgütün şu eylemlerine yer verildi: ”Beykoz Belediyesi Emlak İstimlak Müdürü Ali Rıza Tekin’e rüşvet verilmesi ve bu rüşvete aracılık etmek, İtfaiye Müdürlüğü görevlisine onay karşılığında rüşvet vermek için anlaşma, Metro holding binasının Beykoz Belediyesi’ne ait bölümünü tahliye ettirmek isteyen Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in tehdit edilmesi, Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde görevli komiser yardımcısı Levent Kara’nın tehdit edilmesi eylemi, gazeteci Sezer Sezer ve Berat Gonca’nın tehdit edilmesi, gazeteci Muammer Başkan’a yönelik tehdit eylemi, Bolu Otogarı ihalesine fesat karıştırmak, Habib Zengin’e ait arazinin işgali, Cafer Usta isimli iş yerinin yağmalanması, Ayvacık toplu taşıma ihalesine fesat karıştırılması, belediye başkanı Mustafa Belur’a rüşvet verilmesi, Harem Otogarı ihalesine fesat karıştırılması ve İMKB’de manipülasyon yapılması..”
 
İddianamede, Cumhuriyet Savcısı M.E.’ye suç örgütü mensupları tarafından yetkili olmadığı bir iş için düzenli olarak yarar sağlayarak azmettirme ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” başlıklı bölümde, Savcı M.E’nin çete üyeleri tarafından 1500 lira maaşa bağlandığı anlatıldı.
 
Şirkete kesilen 2.427.016,69 TL para cezasının Danıştay’da iptali için şüpheliler Necmi Hatipoğlu, Nedim Korhan Şengün ve Fahrettin Bayraktar’ın, Danıştay Genel Sekreteri olan H.P. ile irtibata geçerek cezanın iptali için girişimlerde bulundukları anlatıldı. H.P’nin şüphelilere cezayı iptal ettireceği konusunda kanaat uyandırdığı, H.P.’nin şüphelilere yardım etmesi amacıyla Fahrettin Bayraktar tarafından hediyeler alındığı, H.P.’ye almış olduğu hediyeleri şirket maaş kartından karşıladığı, ABD’ye giderek H.P.’ye yaklaşık 2000 dolar tutarında hediye aldığı belirtildi.
 
AĞAR'IN TELEFON GÖRÜŞMESİ
 
İddianamede dikkat çeken bir diğer telefon konuşması 6 Kasım 2010 ‘da Necmi Hatimoğlu, Öztürk ve Mehmet Ağar arasında geçen konuşma şöyle yer alıyor: “Necmi’nin telefonu yanında bulunan Öztürk’e verdiği, Galip’in ‘Ha abi benim bir ricam var senden bu İzmir Valimizle ilgili senin çok iyi bir dostunmuş,.., Bir ruhsatımız var orada da genelgede çıktı ama imzayı herhalde bekletiyormuş’ dediği, Mehmet’in ‘Ne ruhsatı’ dediği, Galip’in ‘Altıntepede bizim bir madenimiz var da maden altın madeniyle ilgili her şeyimizi bitirdik imzada dediği’, görüşmenin devamında Galip’in ‘... ama sanıyorum dosyamız her şeyimizi de tamamladık dediler ki tek patronun şeyi geçer dediler’ dediği, Mehmet’in ‘Pazartesi bi konuşayım ben kendisiyle’ dediği, tespitler arasında.”
 
CHP’NİN OTOBÜS TALEBİ
 
İddianamede Murat Araz ile Tarık Cengiz arasında 25 Ocak 2011’de yapılan bir görüşme için “CHP yetkililerinin Erzurum’a göndermek istedikleri CHP’li gençler için otobüs talep etmelerini gösterir görüşme” ifadeleri kullanıldı. İşte ikili arasındaki görüşme:
Tarık C.: Ya bu Süheyl Batum arıyor. Bihlun arıyor otobüs istiyorlar. Erzurum’a gençleri göndereceklermiş.
Murat A.: Kaç kişi?
Tarık C.: Bir otobüs. Süheyl Batum, genel merkez, Kemal Kılıçdaroğlu işte hepsi aradı sırayla.
Murat A.: Ha yarın mı?
Tarık C.: Yarınmış herhalde. Başbakan bazı üniversite öğrenci derneklerinin temsilcileriyle görüşecekmiş, bunlarda görüşmedikleri üniversite temsilcileri illa gideceğiz diyorlar. 2 günüdür başımın etini yediler. Ben kaçmaya çalışıyorum. Şimdi bombardıman telefonları geldi. Ankara’dan olanı seni Ankara’yla halletmiş de.
Murat A.: Aa bakayım Erzurum’a otobüs var mı?. Bakayım da sana sabah söyleyeyim.
Tarık C.: Tamam ağabeyciğim.
 
DENİZ BAYKAL'LA GÖRÜŞME
 
İddianamede Galip Öztürk’ün şüphelilerden Erdem Yücel ile 18 Ekim 2010’da yaptığı bir görüşmede ise Deniz Baykal’ın adı geçiyor.
Erdem Y.: Tarık geldi dönüyor. Ankara gidiyor işte. Şimdi Deniz Baykal’a gidecek bu akşam ondan sonra yarın sabah da Antalya’ya gidecek. Belediye başkanı, Deniz Baykal’ın adamıymış ya. Bizden de evrakların fotokopilerini aldı o ihale için yani verdiğimiz dosyanın fotokopisini verdik ona. Deniz Baykal’a anlatacak ondan sonra da geçecek Antalya’ya.
Galip Ö.: O da görüşebilirse.
Erdem Y.: Görüşecek yarın randevu verdi.
Galip Ö.: Deniz Bey mi?
Erdem Y.: Antalya belediye başkanı randevu verdi ya.
Galip Ö.: He Deniz Bey’le görüşebilecekler mi?
Erdem Y.: Deniz Bey’le görüşecek görüşecek şeyle görüşecek: Ee nedir genel başkan yardımcısı ayarladı. Eve gidecekler görüşmeye. Etiketler: Galip Öztürk metro turizm Mehmet Ağar 
 
İŞTE O 70 SANIK
 
GALİP ÖZTÜRK (Metro Turizm sahibi)
ERDEM YÜCEL
SEVGİ MERT
CENGİZ KAYA
YAHYA KEMAL HACIOĞLU
MURAT ARAZ
NECMİ HATİPOĞLU
ÖNDER İÇER
MEHMET TEKİN
HALİT BÜYÜKBAYRAKDAR
MUSTAFA ALTUNHAN
ŞENOL AYYILDIZ
ABDÜLHAKİM YILMAZ
FAHRETTİN BAYRAKTAR
METİN TEKİN
MEHMETCAN YALAMANOĞLU
YÜKSEL BAKİ 
ALİ RIZA TEKİN
VOLKAN ŞİRANUN
HÜSEYİN BALKIŞ
SAİM FIRAT IŞIK
MUSTAFA ÖNER
YUSUF BAYRAK
KENAN İLGÜN
ÜMİT GÜMÜŞSU
SUAT BÜLBÜL
İBRAHİM TEZBİÇER
MUSTAFA ŞAT
GÜRAY GÜNAY
EMRAH HUSREV
MEHMET NECDET UZUN
LOKMAN KONDAKÇI
YALÇIN BAKIR
İLHAMİ KOÇ
MEHMET UĞURLU
ALİ TUNÇDEMİR
MUAMMER SERTOĞLU
RAUF ALTINOK
AHMET BİRİNCİ
FATİH KALAYCI
ÖMÜR ALAGÖZ
ÖZGÜR YANAR
NEDİM KORHAN ŞENGÜN l MUSTAFA BAŞ (Ak Parti eski Milletvekili)
FATİH ÖZTÜRK
TARIK CENGİZ
SİNAN SOLOK (Emlakbank eski Genel Müdürü)
MUSTAFA SARI
ZEKİ GÜMÜŞSU
MUSTAFA BELUR
UMUT KAHRAMAN
HASAN BAKİ KOÇBIYIK
HİLMİ TÜRKMEN
AHMET YALAMANOĞLU
VASFİ SEDAT KÜÇÜKYILMAZ
MAHMUT ALİKAŞİFOĞLU
UTKU SÜRÜCÜ
ORAY TAĞTEKİN
ABDULKERİM EMEK (Başbakanlık eski Müsteşar Yardımcısı)
ALİH ÖCAL
İLHAN GÜNDOĞAN
VAHDETTİN ERTAŞ
GÜRKAN YAMADAĞ
ATİLLA ERKUT
AHMET ALİ YILDIZ
SALİH ÇUBUKÇU
GÜRKAN ATEŞLİ
HAKAN KEREMOĞLU
YAVUZ ÖZEREN
MEHMET MUSTAFA AÇIKALIN, (Ak Parti eski milletvekili)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız