SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Metruk Binalar Yıkılmalı"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:13:43
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, uyuşturucu kullanımının özellikle metruk binalarda olduğunu belirterek, “Türkiye’nin neresinde metruk yapılar, viran haneler bulunuyorsa bunların süratle yıkılması, ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu bir önleyici tedbirdir ve doğrudur” dedi. 

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakanlık Yeni Bina'da, Uyuşturucu ile Mücadele Bakanlar Toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, Uyuşturucu ile Mücadelede Yüksek Kurul Toplantısını yapmak üzere toplandıklarını belirterek, 66. Hükümet ilan edildiğinde uyuşturucuyla mücadele konusunun ele alındığını anlattı.

Çok yönlü bir çalışma yapıldığını bildiren Arınç, “Uyuşturucu meselesi pek çok bakanlığımızı görev alanı itibariyle doğrudan ilgilendiriyor ve bu konu dünyanın en zor en kötü sorunlarından birisi olduğu kadar, son yıllarda da Türkiye için çok hayati bir konu haline geldi. Özellikle son aylarda ve sanki Bursa merkezliymiş gibi bir bonzai faciası da gündemde tutuluyor. Eminim ki Bursa’da olduğu kadar İstanbul’da da başka illerimizde de gençlerimizi kontrolsüz hale getiren, hayatına son verebilecek noktada tutan bir tehlike ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

Başbakan'ın talimatıyla bir konu üzerinde çalışılması, bir şema oluşturulması ve ileriye dönük acil eylem planları hazırlanmasının gündeme geldiğini belirten Arınç, “Bugün ilk toplantısını yaptığımız Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurul Toplantısının ilgisi itibariyle bazı bakanlarımızın doğrudan görev alması benimsendi. Bunların başında Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu gelmektedir. Diğer Bakanlarımız Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’dır. Konuyla doğrudan ilgisi sebebiyle Sayın Başkanımız, Müsteşarımız, Sağlık Komisyonu Başkanımız Necdet Ünüvar ile birlikte, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünden Sayın Cemalettin Haşimi de bu toplantılarımıza katılacaktır” ifadelerini kullandı.

“2013-2018 ULUSAL UYUŞTURUCU POLİTİKA VE STRATEJİ BELGEMİZ HAZIRLANDI”

Sadece bu konuyu müzakere etmek üzere değil, 10 madde halinde yapılan çalışmalar, karar verilmesi gerekenler ve genelge hazırlıkları ve Başbakan Davutoğlu’nun sürekli dile getirdiği Uyuşturucu Şurasının toplanmasının gündemlerinde olduğunu bildiren Arınç, “Bizim bu çalışmalarımız içerisinde 2013-2018 Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgemiz hazırlandı. 2013-2015 Ulusal Uyuşturucu Eylem Planımızda hazırlandı. Tehlikelerden birisi de şudur; son dönemlerde uyuşturucu ile mücadelede geldiğimiz nokta ülkemizin transit ülke konumundan çıkıp neredeyse hedef ülke haline konumuna getirilmesi riskidir. Bu konu bu kadar ciddiyet kazanınca bu çalışmalarımızın da toplumumuz için ne kadar hayati olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“ŞURAMIZ ANKARA’DA 28-28-30 KASIM TARİHLERİ İÇERİSİNDE”

Son Bakanlar Kurulunda Bakanların gündeme getirdiği ve bunlardan benimsenenlerin hangi bakanlığın görev kapsamı içinde değerlendirileceğinin tespit edildiğini ve bunların takriben 125 civarında talep olduğunu ifade eden Arınç, şunları söyledi:

“Uyuşturucu Şurası program taslağını da bugün karara bağlayacağız. Bu konu üzerinde yapılan çalışmalarda Şuramızın Ankara’da 28-28-30 Kasım tarihleri içerisinde toplanması Sayın Başbakanımız bizzat bulunacakları için öyle arzu ediyorlar. Bu günün kesinleştirilmesi gündeme gelmiştir. Şüphesiz açılışlarla birlikte çalıştay şeklinde bazı toplantıların yapılması ve daha sonra sonuç metninin de hem onaylanması hem de yüksek kurula takdimi yapılmış olacaktır. Bu çalıştaylardan bir tanesi erken uyarı sistemi, arzla mücadele çalıştayı, uyuşturucu ile mücadele de iletişim çalıştayı, uyuşturucu karar destek sistemi, uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattı çalıştayı ve diğer çalıştaylarımızı bu 3 günlük şura programı içerisinde sonuçlandırmak istiyoruz.”

Takriben 700 kişilik bir katılımcı profili düşünüldüğünü kaydeden Arınç, bunların da toplumun her kesimlerinden olayla ilgisi bulunan insanların olduğunu Cumhurbaşkanlığına, TBMM’ye, Başbakanlığa, ilgili bakanlıklara, kamu kurumlarına, TOBB, Diyanet İşleri Başkanlığı, okul kantin temsilcilerine, internet kafe işletmecileri temsilcilerine ve diğerleri için kontenjan verileceğini sıraladı.

“UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE KURULUMUZ PERİYODİK OLARAK 3 AYDA BİR AMA GEREKTİĞİNDE HER ZAMAN TOPLANACAKTIR”

“Yüksek kurulumuzun periyodik olarak her 6 ayda bir toplanmasını bu azami bir süredir. Ondan önce ihtiyaç olursa daha önce de toplanabilir” diyen Arınç, “Uyuşturucu ile Mücadele Kurulumuz periyodik olarak 3 ayda bir ama gerektiğinde her zaman toplanacaktır. Onun bir mutfak görevi yaptığını ve bu konuda bize sekreterya olarak çalışma yaptığını asıl bütün hazırlıkların da bu kurul tarafından sürekli gözden geçirileceğini söyleyebilirim. Uyuşturucu ile Mücadele Teknik Kurulumuzda Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcımızın başkanlığında bakanlıkların görevlendireceği üyelerin katılımıyla her ay periyodik olarak ama gerektiğinde de her zaman toplanabilecektir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN NERESİNDE METRUK YAPILAR, VİRAN HANELER BULUNUYORSA BUNLARIN SÜRATLE YIKILMASI, ORTADAN KALDIRILMASI GEREKİYOR”

Görüşmenin yapılacağı diğer konularla ilgili ise Arınç, şöyle konuştu:

"Özellikle uyuşturucu kullanmanın veya bonzai benzeri sentetik uyuşturucuların kullanılmasının metruk binalarda, harap yerlerde ve buraları mesken tutan kişiler tarafından istimal edildiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin neresinde metruk yapılar, viran haneler bulunuyorsa bunların süratle yıkılması, ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu bir önleyici tedbirdir ve doğrudur. Bakanlar Kurulumuzda da bu konu görüşülmüştür. 3194 sayılı İmar Kanunumuzun 39 ve 40’ıncı maddelerinde bunu karşılayan hükümler de bulunmaktadır. Bunun süratle uygulanabilir olup olmaması ve bizim uyuşturucu ile mücadelede tehlikeli olarak gördüğümüz bu yapıların bir an önce yıktırılması konusunda eğer Çevre ve Şehircilik Bakanımıza görev verilmiştir. Bizim acil eylem planımız 2013-2015 tarihlerini kapsamaktadır. Şu an içinde bulunduğumuz tarih ve 2015 seçimlerini prensip olarak kabul edersek bu süre içerisinde yapılacak acil uyuşturucu eylem planını sadece bu süreçle bağlantılı olmadan da yıllara bütçelendirmiş bulunuyoruz. Acil eylem planı bütçe tahminimizin de bakanlıklar için ne miktar olabileceği düşünüldü. Birinci planda Sağlık Bakanlığı. Pek çok bakanlığımızı doğrudan ilgilendiren konularda takriben 220 milyon TL civarında bir bütçeye ihtiyaç olduğu düşünüldü."

"ARTIK ‘İÇİCİYİM’ DEMEK BERAAT ETMEK İÇİN VEYA SUÇLANMAMAK İÇİN YETERLİ BİR SEBEP DEĞİL"

Narkotimler konusunun İçişleri Bakanlığı'nın hazırlık yapmasıyla hangi illerde öncelikli olarak kurulacağıyla ilgili takdim yapılacağını bildiren Arınç, her ilde de bir vali yardımcısının görevlendirileceğini ifade etti.

Adalet Bakanlığı'nın da uyuşturucu ile ilgili kanun değişikliğinde ihtiyaç varsa onu yapacağını anlatan Arınç, “Esasen 3-4 ay kadar önce yapılan bir kanun değişikliğiyle eskiden ‘ben içiciyim’ diyenin cezasız kalması gibi bir durum vardı. Artık ‘içiciyim’ demek beraat etmek için veya suçlanmamak için yeterli bir sebep değil. Asgari bir ceza haddi de konulmuş oldu” dedi.

Başbakan Davutoğlu’nun uyuşturucunun terör argümanı olduğunu ve satanların da terörist muamelesi görmesi gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Arınç, Adalet Bakanlığı'nın yeni kanuni düzenlemeler ihtiyaç varsa bunları süratle getirmek üzere görevlendirildiği anlattı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız