SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Mevcudu Yok Etmeyelim"

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:48:21
A- A+ PAYLAŞ

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, 'iklim değişikliği' konusunda açıklama yaptı.

ZMO Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, "Uzun zamandır sıklıkla dile getirilen; bazen küresel ısınma, bazen iklim değişiklikleri olarak isimlendirilen bir atmosferik olay yaşanmakta. İklim değişikliği bazı bölgelerimizde aşırı yağış, bazı bölgelerde kuraklık, sıcaklığın düşmesi, buzulların erimesi, hatta denizlerde ve okyanuslarda su seviyelerinin yükselmesi olarak kendini göstermektedir. Yani artık hayatımızın bir parçası gibi önümüzdeki dönemlerde de etkisini artırarak devam ettireceği tahmin ediliyor. Ancak insanoğlu bu günden geçi yok tedbir almazsa, bu felaket etkisini daha da gösterecek ve artıracak gözükmekte. İklim değişikliğinin bir başka adına küresel ısınma da denilmekte. Küresel ısınma en açık anlatım şekli ile, insanoğlu, fosil yakıtların yoğun bir şeklide kullanılması, bitki deseninin değiştirilmesi, ormanların yok edilmesi ve sanayileşme adı altında doğaya çeşitli gazların yayılmasını hızlandırmaktadır. Bu gazlar atmosferin belli bir aşamasında bir perde şeklinde birikerek tabaka oluşturmaktadır. Güneş ışınları dünya yüzeyine vurarak tekrar atmosfere yansıma aşamasında işte bu tabakaya rastlaması nedeniyle, yerkürenin ısınmasına neden olmaktadır. Bu ısınma ise yukarıda saydığımız olaylar zincirinin meydana gelmesine neden olmaktadır. Artık bu tehlike bütün dünya ülkeleri tarafından hissedilir derecede olması nedeniyle, önlemler almak zorunluluğu duyulmaktadır" şeklinde konuştu.

"Bu konuda geçtiğimiz hafta TEMA Vakfı her yıl Kasım ayında kutladığı 'Erozyonla Mücadele Haftası'nın 2012 yılı temasını, 'iklim değişikliği' sloganını da 'iklim değişikliğini engellemek bizim elimizde' olarak seçti. Bununla ilgili bir dizi etkinlikler gerçekleştirerek toplum üzerinde konuya dikkati çekmek istenmektedir. TEMA bu etkinlikler için iki konu üzerinde de durmaya çalışmakta; bunlardan birisi bu konuda geniş etkin katılımlı platform oluşturma, diğeri ise bu konuda politikalar oluşturma ve bilgi akışının artırılmasına yönelik çalışmalar yapmak. İklim bilimcilerine göre küresel ısınma diğer adı ile iklim değişikliği, bu hızla devam ederse; Afrika kıtasında, tarım rekoltesinin düşeceği, ortalama yıllık yağış miktarının azalacağı, su sıkıntısı görüleceği, Asya kıtasında, kurak ve tropik bölgelerde yüksek sıcaklıklar, seller ve toprak bozulması, kuzey bölgelerinde ise tarım rekoltesinde artış görüleceği, tropik kasırgaların artacağı, Avrupa kıtasında, güney bölgelerinin kuraklığa eğilimli hale geleceği tahmin edilmektedir" ifadelerini kaydeden Çiçek, açıklamalarına şöyle devam etti:

"İklim değişikliğinin ülkemiz üzerindeki olası etkileri ise; IPCC’nin 2002 yılında yayımlanan V. Teknik Raporu’nda; 1901-2000 yılları arasında Türkiye’de her 10 yılda sıcaklığın 0,2 ºC'ye kadar arttığı, yağışta ortalama yüzde 10 düşüş olduğu, yağıştaki azalış, sıcaklık ve kuraklıktaki artışla doğrudan bağlantılı olarak orman yangınlarında artış olacağı, su kaynaklarındaki zayıflamaya bağlı olarak iç sularda yaşayan balık türlerinde azalma yaşanacağı, sularda meydana gelecek sıcaklık artışının üreme bozukluklarına yol açacağı, arazi kullanımında meydana gelecek değişikliklerin erozyonu artıracağı belirtilmektedir. İklim değişikliğinin tarım üzerine olan etkileri ise, aşırı sıcaklar nedeniyle özellikle kurak bölgelerde verim düşüklüğü, sulu tarım yapılan bölgelerde ise bitkilerin sıcaklık stresine girmelerine neden olmakta ve yeterli sulama yapılsa dahi verimlerinde düşmeye neden olacağı, sulu tarım yapılan bölgelerde aşırı sıcaklar nedeniyle sulama sayısı artacağı, bu durumun diğer taraftan yer altı ve yer üstü su kaynaklarının aşırı kullanılmasına neden olacağı ve doğal dengenin de bozulmasını beraberinde getireceği öngörülmektedir. Bunun yanında kurak iklim şartlarına uyum sağlayamayan birçok bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesi bulunduğu belirtilmektedir."

Fevzi Çiçek, "Peki bunun önlenmesi için neler yapılabilir" sorusunu ise şöyle cevaplandırdı:

"Kullandığımız fosil yakıtlar yerine alternatif kaynaklar (biodizel, biyogaz, rüzgar, güneş enerjileri) sera gazı salınımını önemli oranda düşürebilir. Ormanların ve meraların tahrip edilmesinin önüne geçilebilir. İklime dayalı olumsuzluklardan ülke tarımımızın en az düzeyde etkilenmesi için ülkemizin tarım kesimi ve bu kesimle muhatap olan tarım kurumları devlet tarafından daha fazla desteklenebilir. Yeşil alanları katletmeyi, betonlaştırmayı bırakıp, yeşillendirmeye katkı koymuyoruz, bari mevcudu yok etmeyelim."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız