SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Meydanlarımızdan İkisi!

A- A+ PAYLAŞ

Malatya kent merkezinde, ayrı adalarda bulunan ve birbirini tamamlayan 3 meydandan 2'si, kurulan çadırlarla kent merkezine "deprem geçirmiş kent" gibi bir görüntü katkısı sunuyor!

Ramazan ayına yönelik sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında "geleneksel" hale getirilen iftar çadırı ile kitap fuarının yeri için yine kentin merkezindeki meydanların seçilmesi, "yapılanı halkın gözüne sokmak" olarak yorumlanıyor.

Malatya'nın modern bir kent haline dönüşmesinin öncelikle, kenti yöneten zihniyetin bu dönüşümün koşullarını farketmiş ve benimsemiş olması gereğine bağlı olduğu savunulurken, Malatya'da bu durumun, geçen dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de söz konusu olmadığı, "deprem geçirmiş kent görüntüsü" yaratan çadırlarla ortaya çıktığı ifade ediliyor.

Yeni Cami'nin önündeki Soykan Parkı alanında yoksul ve kimsesiz vatandaşlar için verilen iftar yemeği hizmetinin, en göz önünde yerde yapılmasının bu tür yardım girişiminin ruhuna aykırı olduğu, insanların teşhir edildiği öne sürülürken, eski belediye binasının yerinde de "naylon çadırlarla" adeta bir çarşı oluşturulmasının da "muktedir olmayan, rica ve baskılara boyun eğen" bir yönetim anlayışını yansıttığı iddia ediliyor.

Yemek yardımı için yeni belediye binası yanındaki boş alanın, kitap fuarı için de Sümerpark alanı içerisinde bulunan ve turistik eşya satışları için planlanan, bu iş için yapılmış yerleri bomboş olan yerin niçin düşünülmediği konuşulurken, belediyenin sonraki yıllar için artık kent merkezinde "deprem geçirmiş kent" görüntüsü yaratmamak için şimdiden karar alması gerektiği savunuluyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız