SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Millet Benliğine Dönmeli'

A- A+ PAYLAŞ

Saadet Partili yöneticileri ve adayları seçim propaganda çalışmalarına devam ediyor.

Partinin konuya ilişkin basın bülteni şöyle:

"Saadet Partisi Malatya Teşkilatı 12 Haziran seçimleri kapsamında mahalle toplantılarına devam ediyor.

Seçim çalışmaları kapsamında Saadet Partisi İl Başkanı Osman Marasalı ve Saadet Partisi Malatya milletvekili adayı Cumali Akça Hanımın Çiftliği’nde vatandaşlarla bir araya geldi.

Düzenlenen toplantıda vatandaşlara hitap eden Saadet Partisi İl Başkanı Osman Marasalı, “1950 yılında ilk dış borcumuzu bize verdiler. Dış borç verildikten sonra her yıl düzenli olarak bu dış borçlar artış gösterdi. Dış borçlar artış gösterdikçe, devlet kasasından faiz ödemeye başladık. Faiz ödemeleri milletin cebinden yapılmaktadır. Bunun için ne yapıyoruz? Vergi koyuyoruz. Vergiler sabitken faizlerin artması sonucu vergi yükünü daha da ağırlaştırıyoruz. Bunu sonucunda fabrikalar üretim yapamaz hale geliyor. Yahut içerde üretilen mallar pahalı olurken, dışardan ithal edilen mallar ucuz hale geliyor. Yani hansın malı satılırken, hansın tütünü satılırken, hansın mısırı satılırken, hansın angusu satılırken Türk’ün ürettiği mallar elde kalıyor. Niye? Pahalı oluyor. Bunu sonucunda ektiği para etmeyen, ürettiği para etmeyen köylü şehirlere gelmeye başladı. Şehirlere indik ama okullarımızdaki milli eğitim politikası tamamıyla sakat. Okullarda Yahudi doktrinler öğretiliyor. Bundan dolayı çocuklarımıza sahip çıkamadık. Biz çocuklarımıza Allah’ı, Peygamberi anlattık. Okullarımıza gönderdik, okullarımızda din dersi verdirmedik” dedi.

Marasalı, seçim taahhütleri hakkında bilgiler vererek, “Biz 1996 yılında iktidara geldik, ilk iş olarak insanların cebine para koyduk. Memura yüzde 50 verdik, emekliye yüzde 100 verdik, bağ-kur emeklisine yüzde 300 verdik, tarım sektöründe pancar üreticisine yüzde 300 verdik. Yüzde 400’e varan artışlarla tarım üreticisini destekledik. Hemen ardından 1997 yılının bütçesi yapılırken, rahmetli Erbakan hocamız Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk denk bütçesini yaptı. Ondan dolayı 11 aylık iktidarımız efsane hükümet, efsane Erbakan olarak adlandırıldı. 54. hükümetimizin efsane olması boşuna değil. 12 Haziran’da yeniden seçime gidiyoruz. 12 Haziran’da yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünyayı kurmak için bir adım atıyoruz” diye konuştu.

Saadet Partisi Malatya milletvekili adayı Cumali Akça ise, “Benim Müslüman’ım hocasına sahip çıkmadı. Sahip çıksaydı, 28 Şubat değil, 30 tane Şubat olsaydı, 100 tane 28 Şubat olsaydı o büyük liderin dediği olur, bugün İslam birliği kurulur ne Irak’ta, ne Kudüs’te ne Mescid-i Aksa’da ne Libya’da ne Mısır’da ne Yemen’de ne Filistin’de hiçbir yerde Müslüman kanı akmazdı. Onun vebali bize ait. Biz ayağa kalkmadık. Biz haksızlığa dur demedik. Onun için hocamızı mahcup ettik. Ondan sonra gelen kardeşlerimiz ne yazık ki devam etmediler. Sizleri aldattılar. “Biz onun talebeleriyiz” demediler mi? “Biz onu Cumhurbaşkanı yapacağız, biz onun kaldığı yerden devam edeceğiz” dediler. Ne oldu Allah aşkına? 9 yıldan beri iktidardalar. Ne yaptılar İslam adına? Ne yaptılar ülkem adına? Ne yaptılar çocuklarım adına? Sayın Başbakan gelmiş “yol yaptım” diye onunla övünüyor. Avrupa’da belediye başkanları yol yapıyor. Malatya mitingini gördünüz. Ne hedef gösterdi bana? 2014’e kadar kara tahtaları kaldıracak başbakan. Kara tahtalar senin olsun, ben istiyorum ki benim eğitim sistemimi değiştir. Tekrar bu gençliğimi, insanımı İslam ile barıştır. Öyleyse ne olur Allah aşkına benim bu bağırışımı, benim bu haykırışımı size herhangi bir şey görmeyin. Vallahi içimiz yandığı için söylüyoruz. Hiçbirimizin ne milletvekilliğinde gözü var ne de başka bir şeyde gözümüz var. Ama ülkemiz, toprak ayağımızın altından kayıyor. Onun için dostlar başka çaremiz yok. Dünde yoktu bugün de yok. Bu millet kendi benliğine dönmek zorunda. Mili görüşü iktidar yapmamız lazım” şeklinde konuştu."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız