SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Milletvekili, Rektör, Malatya...

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ Yazdı

İlginç bir siyasi kimlik Münir Erkal.. Malatya yerel siyaset sahnesine, “aday gösterilmeden” önce sempatisinin bile bulunmadığı ANAP’tan, 1989’da Korkut Özal destekli olarak Belediye Başkan adayı olarak çıkarılmıştı.. Sonra 10 yıl Malatya Belediye Başkanı sıfatıyla yerel siyasette yeraldı.. ANAP’lı, bağımsız, Refah Partili, Fazilet Partili olarak.. Sonra da AKP’li milletvekili olarak, ülke siyaset sahnesinde var, 4 yıldır.. Esas kökeninin ise AP, DYP olduğu konuşulur, söylenir..

Kendi halinde, arada belediye işleri de yapan bir mimar iken, “rüzgarın” bonkörce estiği ve kimi gösterse seçilecek olan ANAP’ta, Belediye Başkan adayı yapılınca çıktığı sahnede, hep “rüzgarlı” gemilerde yeraldı.. ANAP’la Turgut Özal’ın bozuştuğu dönemde, istifa etti, bağımsız kaldı. Sonra Özal’sız ANAP’a geri dönmek istediği, ancak pek kabul görmediği, o zamanın ANAP İl Başkanı, şimdinin milletvekillerinden Miraç Akdoğan tarafından pek çok sefer anlatıldı. ANAP’a dönemediği sırada, rüzgarı arkasına alan Refah Partisi hareketine yöneldi ve oradan aday olup tekrar seçildi.. Daha sonra, Fazilet’e dönüşen Refah’ta, bu partinin yerel yönetimleriyle sıkıntı yaşadığı bilinmesine karşın, 1999’da yeniden belediye başkan adayı olarak ortaya çıktı, seçilemedi.. Bu seçim yenilgisinden sonra, 2- 2.5 yıl pek ortalarda görünmedi.. 2001 Ağustos’unda kurulan AKP’nin Malatya örgütlenmesi 2001 Ekim’inde başlamıştı.. Şimdi hiç geçinemediği ve konuşmadığı iddia edilen diğer milletvekili arkadaşı Ali Osman Başkurt’un kurucu il başkanlığını almasından sonra, bir grupla ziyaret edilip, AKP’ye çağırıldığı, ancak o dönemde pek sıcak bakmadığı Malatya’da konuşulur.. AKP’ye girişi ise, sonradan kendi tarzına uygun bir şekilde oldu.. Nisan 2002’de, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kernek’teki mitinginde, bir anda parti otobüsünün üstünde bitiverdi.. Daha birkaç ay önce davet edip, ilginç bir tavırla karşılaştıkları konuşulan AKP’nin yerel yöneticileri dahil birçok kişi şaşkındı. Kendini otobüsün üzerinde, Erdoğan’ın yanıbaşında gösterdikten sonra, AKP’ye üye oldu.. Parti kurulduktan 8 ay, Malatya örgütü oluştuktan 6 ay sonra, “rüzgarı kuvvetlenen” AKP’yi tercih etmişti.. 2002 Kasım seçimlerinden önceki “temayül” yoklamasında, 4. sırada seçilmesine karşın, parti genel merkezince aday listesinde 2. sıraya çekildi, -iddiaya göre bu da Korkut Özal etkisiydi- garantiye alındı ve 3 Kasım’da seçilen 5 AKP’liden biri oldu..

***

Bildiğimiz tarzı ve tavrını, TBMM’ye taşıyınca; en başta meclisteki parlamenterler, pek görmedikleri, tanımadıkları bir siyasi kimlikle tanışmış oldular.. Bu kimliğin orada ortaya çıkmasında, bize göre Erkal’la birçok kişisel özellik açısından benzeşen İnönü Üniversitesi rektörünün de önemli etkisi var. Ayrı noktalarda yeralmalarına karşın, aslında birbirlerine sürekli pas atan bir ikili, bu milletvekili ile rektör.. Tabi danışıklı bir pas değil bu.. Rektör, kendi düşünceleri gereği, “yüksek siyaset” içeren konuşmalar yapıp, bu arada Tayyip Erdoğan’ı hedef alınca, rektöre karşı çıkmakla Erdoğan’a sahip çıkmış olma fırsatını, pasını yakalayan Erkal devreye giriyor hemen.. Rektör, arkasından İnönü Üniversitesi’nin, gerçekte Malatya için, bölge için ihtiyacı olanları söyleyip, isteyince.. Öteki, bunu da Başbakana sahip çıkma (!) politikasına katıp, üniversite için, Malatya için talep edilenlerin karşısına dikilmekte bir sorun görmüyor.. İşte o zaman, başta TBMM’dekiler olmak üzere, izleyen herkes, “garip” bir durumla karşı karşıya kalıyor.. Kendi memleketinde bulunan ve “sağlık” başta olmak üzere önemli hizmetler beklenen bir eğitim- öğretim- hizmet kurumunun gelişimine karşı çıkmak gibi garip bir durum bu.. İnönü Üniversitesi’nin kadro ihtiyacının görüşüldüğü daha önceki aylardaki bir oturumunda, bu teklifin aleyhinde söz alan bir Malatya Milletvekili olarak, bir başka ilin milletvekilinin bile tepkisini çekiyor, tutanaklara geçiyor bu durumu..

Ama geçtiğimiz günlerde kendisini de aşıyor!.. Bu kez üniversiteyle ilgili bir konuya değil, doğal afet zararı gören tüm Malatya çiftçisini, üreticisini ilgilendiren bir konuyla ilgili CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun verdiği, tazminat ödenmesinin zarar gören lehine değiştirilmesini öngören teklif aleyhinde de söz alıyor.. Bu konuya ilişkin tüm detayları haber sütunlarımızda, tutanaklardan aktarmıştık..

‘Hadi, üniversite konusu malum nedenlerle tamam da, bu nereden çıktı?’ diye şaşıran birçok AKP’liyi dinledik.. Ertesi gün TBMM’de, üniversite kadro konusu bir vesile gündeme geliyor, Aslanoğlu konuşuyor, Erkal yerinden söz alıyor.. Tartışmayı, seviyesini, tutanaklardan vermiştik.. Tabi Erkal yine aleyhinde üniversiteye kadro verilmesinin.. Onun derdi, “üniversitenin başındaki zihniyet..”.. Konu ne olursa olsun!.. Hizmetten kim yararlanırsa yararlansın ya da yararlanamasın!.. Umurunda değil!.. Birkaç yıl önce yanlılarının, burada çalışan her görüşten akademisyene haksızlık edip, “Sağlık Ocağı” diye düzey tanımlaması yaptıkları “Turgut Özal” adını taşıyan Tıp Merkezi’ni, iddialarının doğru olduğunu göstermek için olsa gerek, “Sağlık Ocağı” düzeyine getirmek için çaba gösteriyor.. Ağzını açtığında da güya Turgut Özal’ı savunarak!..

***

Dedik ya.. Aslında bu milletvekili ile Rektör birbirlerine pas atıyorlar, destek ve güç veriyorlar diye.. Kadro, hizmet, para talebinde bulunan rektör; bunu sağlayacak olan makamlarla aynı zamanda restleşirken, bu milletvekilinin aradaki çıkışlarından da destek bularak, üslubunu daha da sertleştiriyor.. Çünkü bu milletvekilinin “garip” karşı çıkışları, rektöre hemen pas oluyor.. Hiç boş bırakmıyor, değerlendiriyor, kendi adına.. Rektör- milletvekili arasındaki, “Turgut Özal Tıp Merkezi” başta olmak üzere üniversite konulu tartışmalarda, bazı uygulamalardan kendisi bizzatihi zarar görmüş akademisyenler, onların yakın çevreleri, siyaseten rektöre sıcak bakmayanlar ve Erkal yanlılarının dışındaki geniş bir grup; bu milletvekilinin meclisteki durumu ve rektörün Malatya’daki “bindirmeleri” üzerine, “Rektör haklı bu işte..” diyorlar, genellikle.. Bu fırsatı da sık sık Erkal yarattığı için, rektöre böylece güç veriyor.. Rektöre bazı konularda eleştirisi olanlar, Erkal’la aynı noktada gözükmemek için, ya konuşmuyorlar, ya yazmıyorlar..

Erkal’ın yarattığı ortamın, “haklılık” göstergesini kendisine döndürdüğü rektör ise; tüm bu çıkışların ardından, Erkal’ın karşı çıktıkları da dahil birçok konuda, daha “radikal” ve “daha sert” olarak hareket etme serbestiyetini buluyor.. Birçok uygulamasıyla ilgili, kadrolaşma iddiaları başta olmak üzere, rektör birkaç yıl öncesinden daha rahat, daha kararlı gözüküyor.. Kendi tarzı, tavrı daha çok tartışılan bir milletvekili, böylece muhalifine güç veriyor, destek vermiş oluyor..

Tabi bu arada, geçtiğimiz aylarda üniversitede yaptırılan Sayıştay incelemesinin ardından düzenlenen raporda yeralan iddiaların önemli kısmını neredeyse hemen ertesi gün Malatya’da kamuoyuna açıklayarak, rektörün daha sonra hep söylediği gibi, “siyaseten” bir inceleme olduğu izlemini yaratan, bu incelemeyi “tartışılır” hale getiren, AKP’nin il yönetiminin, rektörü bir sıkıntıdan “istemeden” nasıl kurtardığını, rahatlattığını da belirtmek lazım..

Rektörün bazı karşı çıkışlarını, Erkal’ın “garip ve ilginç” karşı koymaları gündemde tutarken, bu durumun rektörü, geleceğin siyasetçisi yaptığını, Erkal’la uğraşırken, “ince siyaset” örnekleri sergilediğini gördüğümüzü de belirtelim.. Malatya’yla ilgili olarak Erkal’la uğraşırken, bu tartışmalardan çıkardığı derslerle, “tedviren” rektör görevini üstlendiği Adıyaman’da, AKP’liler başta olmak üzere, bu ilin milletvekilleriyle Adıyaman Üniversitesi için sıcak ilişkiler kuruyor, birlikte hareket ediyor.. Yani sorunun, kendisi ya da AKP’ye olan tavrı olmadığını gösteriyor, sorunun Erkal olduğunun altını çiziyor!..

Rektörün, bazı tavırları, duruşu nedeniyle, önemli bir siyasi partinin genel başkanının sempatisini kazandığını biliyoruz. Önümüzdeki yıl yapılacak seçimde, muhtemelen Malatya dışındaki bir yerden aday olacak!..

***

Erkal’ın çıkışları, muhalif olduğu bir başka kanada ise çok ciddi sıkıntı veriyor.. Kime mi? AKP’nin Malatya örgütüne, yönetimine..

Malatya’da, önemli ölçüde antipati topladığı bilinen Erkal, daha önceki partilerinde olduğu gibi, son partisi AKP’nin yerel yönetimiyle de sorunlu. Ta en başından itibaren sorunlu.. Bulduğu her fırsatta, partinin yerel yönetimine ilişkin karşı tavrını ortaya koyuyor. Mesela en son, Başbakanın Temmuz’daki Malatya ziyaretinde, Sıtmapınarı’ndaki alanda görevli polisler dışında 700-800 vatandaşın bulunmasının sorumluluğunu parti yerel yönetimine yüklemek istediği, bu konuda bir genel başkan yardımcısına şikayette bulunduğu iddialar arasında. Bize göre o ilgisizliğin asıl nedeni, “Öncelikle milletvekilleri ve belediye başkanının performansı, sonra partinin genel ve yerel siyaseti..”

Erkal’ın bazı çıkışları, en son bariz ve belirgin olarak, afet zararı konusundaki teklifin aleyhindeki tutumu, daha kamuoyuna yansımayan birçok konudaki tavırları, parti yerel yönetiminde de sıkıntı yaratıyor.

Partinin, 2.5 yıl önceki il kongresinde çıkan ve açık farkla seçilemeyen muhalif listeyi desteklediği bilinen Erkal’ın, geçen Temmuz’da tekrar seçilen mevcut yönetimle ilişkileri iyi değil.. Partinin genel kongresinde il başkanı ile yaşadığı tartışma Malatya kamuoyuna da yansıdı, geçen günlerde.

Tüm bunlar, Erkal’ın; önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde Malatya’dan değil bir başka yerden aday gösterileceği iddialarını güçlendiriyor. Malatya kulislerinde, Erkal’ın yeni dönemde, başka yerden (muhtemelen İstanbul’dan) aday gösterileceği için, son tartışmalarda, “ilginç” muhalefetini, üniversite ile ilgili konuların dışına da taşıdığı, partinin yerel yöneticilerini, bu arada 2007 Kasım’ındaki seçimlerde Malatya’dan aday olacak isimleri zora sokacak bir tavrı bu nedenle ısrarla sürdürdüğü de konuşuluyor..

Önümüzdeki dönem; eğer rektör de bir partiden aday olup TBMM’ye giderse, Erkal da seçilirse.. Aslanoğlu- Erkal tartışması da ne ki? Seyreyleyin siz o zaman meclisteki gümbürtüyü!..

***

Erkal’a, geçtiğimiz aylarda, üniversitenin kadro konusu ile ilgili “aleyhte” tavrı nedeniyle, “Kendi memleketine gelecek hizmeti engelleme başarısı (!) anısına” Malatya’da Malatyalılar Derneği tarafından bir plaket gönderilmişti hani..

Plaketin posta adresi, “Münir Erkal- Malatya Milletvekili- Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat Eliyle- AKP Genel Merkezi- Ankara” olarak yazılmıştı..

Sonra olanları da yazalım, bu vesileyle.. Postayı, Dengir Mir Mehmet Fırat alır, Erkal’a vermek ister ve Erkal’ın, “Ben bunları tanımıyorum..” ifadesi üzerine, “Gönderici tanınmadığı için iade..” kaydıyla plaket geri Malatya’ya gönderilir.. Erkal, Malatya’da Malatyalılar Derneği’ni tanımamıştır!.. Plaket gelir.. Derneğin yöneticileri, getiren görevliye, “Yanlışı vardır.. Malatya milletvekili sıfatı taşıdığına göre, bizi tanır..” der ve plaketi geri almazlar.. Plaketi görevli alır gider.. Sonrasından kimsenin haberi yok!..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız