SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Milli İrade Aşağılanıyor!'

A- A+ PAYLAŞ

Memur- Sen’in öncülüğünde ve Hak- İş Konfederasyonunun da desteğiyle Kernek Meydanı’nda, 22 ilden gelenlerin de katılımıyla “OrtDemokrasi Mitingi” düzenlendi.

Ortak Akıl Hareketi'nin organize ettiği mitingde konuşan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Kayıt yok, şart yok egemenlik milletindir demek için buradayız" dedi. Ülkede bir egemenlik krizi meydana getirilmek istendiğini savunan Gündoğdu, "Bazıları çıkıp da bu ülkeyi seçkinler yönetecek diyorlar. Bunların asıl derdi, milli demokrasiye kendilerince sınır koymak. Ancak milletimiz demokrasinin kesintiye uğramasına izin vermeyecek. Olumsuz süreçlere, ortak akıl hareketi olarak izin vermeyeceğiz. Çünkü milletimiz senaristleri tanımaktadır. Figüranların kim olduğunu iyi biliyor" dedi.

Milletin iradesinin hakim olması için sivil anayasa istediklerini söyleyen Ahmet Gündoğdu, "Darbesiz bir demokrasi istiyoruz. Yasaksız bir Türkiye istiyoruz. Kızlarımızın geri çevrilmediği yasaksız üniversite istiyoruz. 411 ele millet adına saygı istiyoruz. Tarafsız, bağımsız yargı istiyoruz" şeklinde konuştu.

Saat 16.00’da başlayan ve 8 bin civarında kişinin katıldığı mitingde konuşan Hak- İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, şunları söyledi:

“Biz kavga için değil kardeşlik için buradayız, birlik için buradayız. Daha fazla demokrasi isteğimizi duymayanlara duyurmak için buradayız.

Gün çatışma günü değil dayanışma günüdür. Demokrasi için dayanışma günüdür. Milli egemenlik için dayanışma günüdür.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle başlayan son 1.5 yıllık dönemde demokrasi kulvarında kalmakla - kalmamak arasında adeta bıçak sırtında bir süreç yaşamak zorunda bırakılmıştır.

Milli iradenin aşağılandığı, tahkir edildiği günlerden geçiyoruz. Onun için buradayız. Türkiye’nin geleceği üzerinde oyun kurulduğu günlerden geçiyoruz. Yönetmeden, sorumluluk almadan, hesap vermeden hükmetmek isteyenler var. ( Yuhalama olunca) Yuhalamayın. Çünkü onları yuhalamak değil bize onları uyudukları uykudan uyarmak düşüyor.

Anayasal kurumlar, Anayasal sınırlar zorlanarak nöbetleşe bildiriler yayınlıyor Elektronik bildiriler ve andıçlardan sonra şimdi de lahikalar ortaya çıkıyor, gazeteciler, aydınlar, sivil toplum örgütleri, siyasiler, halk hizaya sokulmak isteniyor.

Bu sözlerimden birileri alınganlık gösterecekler. Bu sözlerimi birileri halkı bazı kurumlardan soğutmak istediğimiz gibi yorumlayabilirler. Onlara derim ki benim söylediklerim, Anayasal kurumlara saygı duymak istiyoruz. Saygı duymamızı siz sağlayın.

Yargı bağımsızlığı diye yer gök inletilirken, yargının tarafsızlığı unutuluyor. Millet iradesi yok sayılarak hukukun üstünlüğü ve demokratik teammüller yerine ülke ve siyasal rejim yargıçlar rejimi haline dönüştürülmek isteniyor.

Demokratik rejimin özüne yönelik sortiler yapılıyor. Rejimin rotası değiştirilmek isteniyor ve rejim giderek demokratik olmaktan çıkartılmak isteniyor.

Gelişmiş ülkelerdeki demokrasi ve özgürlükler bize çok görülmemeliydi. Ama biliyoruz ki bu ülkede 100 yıl öncesinde yaşayanlar var. Hala 1923’ün gerisinde olanlar var. Hala 45’lerin diktasını özleyenler var. Demokrasiyi kendi tekellerinde görenler var. Biz güdümlü demokrasiyi de kabul etmiyoruz.

Ellerinde cetvel- kalem, makas her şeye şekil verecekler varsa çok kötü yanılıyorlar. Çünkü onların kurgusunu bu millet çok bozdu, çok kere bozdu gene bozacaktır.”

BOZACIDAN İZLEDİLER..
“Darbeciler Bir Adım Öne Çıksın”, “Ne tankların sesi, ne cübbelerin koyu gölgesi- Uyan ey Türkiye çare demokrasi” gibi pankartların da taşındığı mitingi, alanı gören bozacının bahçesinden AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı ile Belediye Başkanı Cemal Akın ve bazı AKP yöneticileri birlikte izlediler.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız