SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Mısır'ı 49 Teşvikli İlin Başına Oturttular''

A- A+ PAYLAŞ

Milliyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Güngör Uras'tan Mısır'a yönelen Türk yatırımcılar ve "teşvik edilmeleri" konusunda bir yorum yazdı.

Malatya'nın da bulunduğu "teşvikli" illere yatırım konusundaki "teşviklere" getirilen "kısıtlayıcı" düzenlemelere, her ne kadar Ticaret ve Sanayi Odası'ndan "güçlü bir" tepki gelmezse de, Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası bu sorunu sık sık gündeme taşıyor.

Tam bu dönemde, aralarında Malatyalı bazı yatırımcıların da bulunduğu iş gruplarının Mısır'a yatırım atakları tartışılırken, Uras'ın "Mısır'ı 49 Teşvikli İlin Başına Oturttular" başlıklı yazısı şöyle:

"Anlaşıldığı kadarıyla Türkiye'nin yatırım, istihdam, ihracat sorunu çözüldü. (!) Bundan böyle tekstilcilerimiz Mısır'ın yatırım, istihdam ve ihracatı için çalışacak, Türkiye'yi bırakarak Mısır'da yaşayacak (!) ...

Olan biten kamuoyuna yeterli ölçüde yansımadı. Önce olan biteni hatırlatayım. Geçen hafta, ihracattan sorumlu Devlet Bakanı, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanı, 150 kadar yatırımcıyı ve üreticiyi bir uçağa doldurdular, Mısır'a götürdüler.

İhracattan sorumlu (Türk) Devlet Bakanı'nın Hürriyet'te yayımlanan açıklamasına göre, "Mısır Türk tekstil sektörünün yatırım üssü olarak belirlenmiş. Önümüzdeki 2 yılda Mısır'a bizim tekstilcilerimiz 1.2 milyar dolar yatırım yapacakmış. Bizim tekstilciler için 2 milyon metrekarelik yatırım alanı ayrılmış."

49 ilde yer mi kalmadı?
Bunları söyleyen bizim ihracattan sorumlu Devlet Bakanımız. Ondan iyi mi bileceğiz? Demek ki, hükümetin ilan ettiği teşvikli 49 ilde yatırım yapacak yer kalmamış. Demek ki, bu illerde işsiz insan kalmamış. Demek ki bizim tekstil ihracatımız bize yeter hale gelmiş. Bundan sonra Mısır için çalışacağız. 1.2 milyar doları Mısır'a yatıracağız. Mısır'ın istihdam, üretim, ihracat sorununu çözeceğiz.

İyi de... Acaba bu strateji kimin stratejisi? Bu politika hükümetin politikası mı? Herhalde hükümetin politikası. Çünkü işin başında hükümetin bakanı var... Bu politika özel sektörün politikası mı? Herhalde özel sektörümüz Türkiye'den ümidi kesti. Uçak dolusu işadamını Mısır'a götürenler üretimden, ihracattan sorumlu, anlı şanlı sektör kuruluşlarının başkanları... Demek ki bizim bilmediğimiz bir şeyler oluyor...

Neler oluyor diyerek bilenlere sordum. Öğrendiklerimi özetleyeyim.

Bizim konfeksiyon ihracatçılarımız genelde fason (başkaları adına) üretim yapıyor. İhracatta, fiyat pazarlığı, malzeme bedeli üzerine eklenecek olan "kesim-dikim-paketleme" bedelini kapsıyor. Bu rakamın içinde işçilik maliyeti, enerji, faiz ve diğer giderlerin yükü var. Bu rakam çok küçük bir rakam. Yaklaşık 4.5-6.0 dolar arasında.

Mısır'ı kalkındıracağız!
Yabancı alıcılar bu rakamı devamlı olarak aşağıya çekmek arayışında. Diyorlar ki, "Sizde işçilik pahalı. Mısır'da işçi ayda 70 dolara çalışıyor. Sizde elektrik paralı.

Diğer girdiler pahalı. Mısır'da üretim yapsanız "kesim-dikim-paketleme" faturasını 4.5- 6.0 dolardan 2.5 dolara düşürürsünüz. Hem Mısır'ın ABD ile serbest ticaret anlaşması var. ABD'ye giden mallarda da gümrük yükü kalkar."

Yabancı müşteri temsilcilerinin baskısıyla Mısır'a gidenler, Mısır'da yatırımları teşvik edenler düşünmüyor ki, "Biz hep fasoncu mu kalacağız? Biz hep ucuz işçiliğe dayalı olarak katma değeri düşük mal mı yapacağız?
Yabancı hâkimiyetinden kurtulma arayışında zar zor kurduğumuz Ekoteks Tekstil ve Ekolojik Araştırma Merkezi'ni Mısır'a taşıyarak, Mısır'daki vasıfsız işçiyi eğiterek, Mısır'a sahip olduğumuz teknolojiyi ve birikimi aktararak Türk tekstil sanayiine kendi elimizde rakip yarattığımız gözlerden kaçıyor.."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız