SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Müdafai Hukuk Cemiyeti Gibi..'

A- A+ PAYLAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)'nin genel kurulunda tekrar seçilen Ali Ekber Tunçdemir, "Derneğimiz, Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti gibi çalışmalarını sürdürecek."dedi.

ADD Başkanı Tunçdemir, genel kurul sonuç bildirgesini şöyle açıkladı:

"Atatürkçü Düşünce Derneği, (17 Şubat 2008) tarihinde, Belediye Kültür Salonunda 8. Olağan Genel Kurul Toplantısını yapmıştır.

Genel Kurul’da, ülkenin siyasal, ekonomik ve sosyal durumu ile özelikle dış ilişkileri değerlendirilmiş ve bir durum tespiti yapılmıştır. Türkiye’mizin ulusal varlık unsurlarına yönelik aşağıdaki durumlar belirlenmiştir:

1-ULUSAL VARLIK UNSURLARIMIZDAN BİRİNCİSİ OLAN DEVLET: Devletimizin sürekliliği, bağımsızlığı tehlikededir. Devlet yapımızı hedef alan emperyalist güçlerin öncelikle; laik demokratik rejimi değiştirme çabalarına giriştiği, ulusal ve üniter devlet yapısının çözülme aşamasına sokulduğu belirlenmiştir.

2-İKİNCİ ULUSAL VARLIĞIMIZ OLAN ULUS yapımızın etnik köken, din, mezhep, inanç ayrımcılığı ve ulusal birlik duygusunu köreltme çabaları yoğunlaşmıştır. Bunun sonunda, ulus yapımız ulusal bilincimiz çözülme sürecine girmiştir.

3-ÜÇÜNCÜ ULUSAL VARLIĞIMIZ: VATAN, tehlikededir. Tüm yurttaşların ortak sahip olduğu ve bu ortak sahiplere yurttaş dendiği bir sistemde ortak sahip olunan bir değerin, ortaklar dışında bir başkasına asla satılmayacağı açıktır. Vatanın yalnız satılmaktan dolayı değil; küresel- emperyalist güçlerin vatanımız üzerindeki niyet ve planlarının açığa çıkmasından ve Sevr’den beter projelerin dayatılmasından da tehlikede olduğu açıktır. Bugün gelinen noktada vatana yönelik tehlikenin, rejime yönelik tehlikeden daha önemli ve öncelikli olduğu düşünülmelidir..

4-DÖRDÜNCÜ ULUSAL VARLIĞIMIZ OLAN: Ekonomik değerlerin el değiştirmesi, yabancılaştırılması, yabancı güdüme sokulması, ulusal pazarımızın küresel sermayeye açılması; Türkiye’nin egemenlik ve bağımsızlığını tehdit etmekte ve halkımızın ekonomik düzeyini olumsuz etkilemekte, işsizliği-yoksulluğu artırmakta, giderek sosyal ve kültürel değerlerimizi yozlaştırmaktadır.

5-BEŞİNCİ ULUSAL VARLIĞIMIZ OLAN, “Ulusal Kültürümüz” ise, emperyalizmin devletimize, vatanımıza ve ekonomik değerlerimize yönelik niyetlerini gerçekleştirme de engel olarak görüldüğü için, öncelikle saldırıya uğramıştır. Dilimiz, eğitimimiz, ulusal kimliğimiz, öz değerlerimiz yozlaşma sürecine girmiştir.

Ülkenin gerçek gündemi “türban krizi” ile saptırılmaya, üstü örtülemeye çalışılmaktadır. “Türban” ile “özgürlük” kavramı yan yana getirilip, “kadına özgürlük” sloganı ile gerçekte kadının özgürlük alanı sınırlandırılmakta ve “kadının saçı haramdır” şeklinde çağdışı bir erkek egemen düşüncenin ürünü olan anlayışın kamusal yaşamda egemen olması amaçlanmaktadır.

Türkiye’miz bugün, bazılarının sandığı gibi SEVR’ e değil, SEVR’ den de beter bir ortama sürüklenmektedir.

Özetle, Atatürk’ün Amasya genelgesinde belirttiği gibi;

“Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir”

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şubesi 8.Kurultayı sonucu oluşan yönetim kurulu üyeleri olarak, ülkemizin ve ulusumuzun içinde bulunduğu bu ortam ve koşullar içinde tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarımıza çağrımızdır:

Ülkemizin bütünlüğüne, ulusumuzun bağımsızlığına ulusal merkezi devlet yapımıza, laik cumhuriyetimize, tüm ulusal – ekonomik -sosyal- kültürel değerlerimize tam bir inanç ve kararlılıkla sahip çıkmak;

Tarihsel –ulusal bir yurttaşlık görevimizdir.

Asla umutsuzluğa, yılgınlığa asla yer yoktur! Çıkış yolu, Atatürkçülük yoludur.

Çare Atatürk’e dönmektir.

Atatürkçü Düşünce Derneği, “Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti” gibi çalışmalarını sürdürecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız