SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Müdür Çiçeği

A- A+ PAYLAŞ

TCDD 5. Bölge Müdürü Üzeyir Ülker, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, kurumun bayan çalışanları ile Fırat Ekspresi'nin bayan yolcularına karanfil verdi ve kutladı.

Bölge Müdürü Ülker; “Cenneti ‘annelerin ayağı altına’ koyan bir kültürün mensubu olarak, kadına yönelik her türlü şiddetin ve istismarın toplumumuzda yer bulmaması gerektiğini” belirtti.

Bu arada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Malatya'da bayanların gün boyu toplu taşıma araçlarından ücretsiz istifade etmeleri, kadınları memnun etti. Malatya belediye otobüslerinin gün boyu bayanları ücretsiz taşıması nedeniyle memnuniyetlerini dile getiren bayanlar, bu konuda belediye yetkililerine teşekkür ettiler.

MESAJLAR..
AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Toplumun temeli aile, ailenin temeli ise kadındır. Bir ülkenin çağdaşlığının ve gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda sahip oldukları konumdur.

Ülkemizin çağdaşlaşması ve zenginleşmesi için çaba gösteren kadınlarımızın toplumun her alanında üretken bireyler olarak yer alması zaruridir. Hoşgörülü dinimiz, çağdaş ülkemiz, geleneksel ve kültürel değerlerimiz Türk kadını olarak her zaman ilerlememizi sağlayacak ortamı bize sunmaktadır.

Toplumsal hayatın her safhasında ve her noktasında kadınlarımızın sorunlarını tartışan ve bunlar için çözümler öneren sosyal ve ekonomik politikalar üretmek hedefimizdir. Türk kadınının toplum içindeki yerinin daha da güçlendirilmesi ülkemizin gelişmesine büyük bir ivme kazandıracaktır.

Kadının siyasetteki temsil gücünün artırılması gerekmektedir. Kadınlar artık siyasetin öznesi olmak durumundadır.

8 Mart, ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde, kadınların eşitlik ve hak istedikleri, dünyanın tüm dikkatini kadın olmalarından dolayı maruz kaldıkları sorunlara çekme mücadelesi verdikleri birlik ve dayanışma günüdür.

Ülkenin yaşadığı sorunların birinci derecede muhatabı olmalarına karşın hiçbir özveriyi göstermekten kaçınmayan ülkemizin kıymetli kadınlarının ve tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum." dedi.

AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz'ün mesajı da şöyle:

"“Evet bugün önemli bir gündür. Anneler, kadınlar, dahası insanlar için çok önemli bir gündür. Bizleri doğuran, dünyaya gelmemize vesile olan bir kadındır,
annedir. İnsana en yakın, cennetin ayakları altında olduğu varlık annedir, kadındır. Annelerimiz hayattaki ilk öğretmendir, şefkatin, fedakârlığın ve kahramanlığın en güzel örneğidir.

Kadını en güzel bir şekilde anlatan annelik olgusu ve toplumun temel taşı olan ailedir. Kısaca kadın dünya hayatının vaz geçilmez önemli unsurlardan bir tanesidir. Ancak kadına yönelik şiddet, baskı, dayak ve istismar gibi insanlığa sığmayan uygulamalarla dikkat çekmektedir. Oysa kadınlara yönelik vatandaşlık haklarını tanıyan ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti gelmektedir.

AK Parti Hükümeti Döneminde kadına yönelik her türlü ihmal, istismar ve şiddetin önlenebilmesi için başta eğitim olmak üzere kadınlara değişik hak ve fırsat tanınarak iş hayatına girmesi, siyasete katılması için kadınlara ayrı bir önem verilmiştir.

Öncelikle kız çocuklarının okula başlatılması ve devamının sağlanması için destekler devam etmektedir. TBMM’nde Kadınlara Yönelik Şiddet ve Töre Cinayetleri için Araştırma Komisyonu kurulmuş, Anayasa ve Medeni Kanun'da yapılan düzenlemelerle genel anlamda kadına karşı ayrımcılığın önüne geçilerek bilakis kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapılmıştır. Yine TBMM çatısı altında
Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurulmuştur. Aile Araştırma Kurumu ile Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü de bu dönem kurulmuştur.

Tabii ki bütün bu yapılanlara rağmen kadınlarımızın yaşadığı sıkıntıları görmezlikten gelemeyiz. Kadın haklarını insan hakları ile birlikte ele alarak cinsiyet ayrımı yapılmadan kadın haklarına saygı duyulması gerektiğini düşünüyoruz. Ve kadınlarımızın da sosyo- kültürel ve ekonomik hayatta önemli roller üstlendiklerine inanıyoruz. Bu anlamda kadına yönelik her türlü ayrımcılığın, şiddetin ortadan kalktığı sağlıklı, huzurlu ve mutlu yarınlara ulaşılması temennisiyle tüm kadınlarımızın ve dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.”

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir'in Kadınlar Günü mesajı şöyle:

"Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceğini kabul eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 8 Mart’ın tüm kadınlar için “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Ancak, bir eşitlik ve hak alma mücadelesinin yıldönümü olan bu günün, salt, kadınlarımıza armağanlar alma gününe dönüştürülmesi, sermayenin, neredeyse sinekten bile yağ çıkarma becerisini gösteren somut bir örnektir.

Kadınlarımız bu akşam, eş ve çocuklarından değerli armağanlar alacaklar, kendilerine sevgiler ve saygılar sunulacak, ya da bazı bayanlarımız da, iş bilir kadın girişimciler öncülüğünde, felekten bir gün çalacaklar, Yine kadınlarımızın hangi "çiçeğe" benzediği konuşulacak; Nilüfer mi, gül mü, lale mi… ama ertesi gün yine hamur yoğurup, çocuk doğurmaya ve ailelerindeki tüm erkeklerin kölesi olmaya devam edeceklerdir.

Çağdaş uygarlık değerlerine kapalı, iç ve dış sömürü kıskacında bir toplumsal yapılanmaya sahip ülkelerde kadın haklarının gelişme olanağı yoktur.

Bunu anlamak için 8 Mart'ın tarihçesine bir göz atalım. 1910 yılında, Kopenhag'ta Sosyalist Kadınlar Kongresi yapılır. 17 ülkeden 100 civarında delegenin katıldığı toplantıda kadınlar ülkelerinde yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini kongreye sunarlar. Tartışmalar esas olarak, Avrupa'da esen savaş rüzgârlarına karşı kadınları örgütlemek ve oy hakkı mücadelesi talepleri çerçevesinde gelişir. Bu kongrede Clara Zetkin ve Aleksandra Kollontay kongreye, her yıl 8 Mart'ta uluslararası bir kadın günü örgütleme önerisinde bulunur ve bu öneri kabul edilir. Ertesi yıl 8 Mart, "Emekçi Kadınlar Günü" olarak Avusturya, Almanya, İsviçre ve Danimarka'da coşkuyla kutlanır. Türkiye'de ise ilk olarak 8 Mart 1921'de Cemile, Rahime ve Naciye Hanımların önderliğinde Ankara'da kutlanır.

Niçin 8 Mart sorusunun cevabı ise şöyle: ABD'nin New York kentindeki Cotton Tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedirler. Haklarını alabilmek için greve başvururlar. İşveren greve saldırıyla cevap verir ve işçi kadınları fabrika binasına kilitler. Fabrika binasında birdenbire "beklenmedik" bir yangın çıkar, kısa bir süre içinde bütün fabrikayı alevler sarar. İçerde bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak canlarını kurtarabilir. Fabrikanın çevresinde barikatlar kurmuş olan işverenin adamlarının çemberinden kurtulmayı, ne yazık ki pek az işçi kadın başarabilir. Fabrikada kapalı kalan 100'ün üzerinde işçi kadın alevler için yanarak can verir. Bu katliam yeni grevlerin patlamasına yol açar. 1909 yılında Manhattan'da tekstilde çalışan 20.000 kadın işçinin ilan ettiği grevde, binlercesi tutuklanır. Buna rağmen grev ve direnişlerin önüne geçilemez. Bu grev ve direnişlerin sonucunda kadın işçiler istedikleri hakları elde ederler. İşverenler kadın işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kalırlar. İşte 8 Mart büyük bedeller ödenerek kazanılan bu zaferin tarihidir.

Kısaca, 8 Mart başarının olduğu kadar, o başarı için verilen mücadelenin tarihidir. Özdeyişimizde de belirtildiği gibi "emeksiz yemek olmaz." 8 Mart'lar bir anma günü olarak değil, kadınların özgürleşmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırmak için nasıl bir mücadele yöntemi belirleneceğinin tartışıldığı ve çözümler üretildiği bir tarihtir. Bu yüzden her yıl 8 Mart'lar kadınların önüne çözmesi gereken yeni sorunlar koyar. YENİ MÜCADELE, YENİ BAŞARI; YENİDEN MÜCADELE, YENİDEN BAŞARI!

BM'in 8 Mart'ı "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul etmesinin tarihi 1975'dir. Bu kararda, 1910 yılında alınan karardan farklı iki yön vardır. Birincisi; karar sadece çalışan kadınları değil bütün kadınları kapsar. İkincisi ve daha önemlisi; özgürleşmeyi sadece ekonomik talepler olmaktan çıkarır ve kadının toplumda eşit statüye getirilmesini güvence altına alır. Doğrusu da budur zaten.

8 Mart'ı sadece kadınlar açısından değil, insanlık açısından anlamlı buluyorum. Bir topluluk düşünün, yarısı köle. Peki diğer yarısının da köle olmadığının göstergesi nedir? Ya da köle değilse, olmayacağının garantisi var mıdır? Yoktur tabi ki. Bu nedenledir ki kadının özgürleşmesi, insanlığın da özgürleşmesidir aynı zamanda. Yine bu nedenledir ki, toplum özgürleştikçe kadın özgürleşir; kadın özgürleştikçe, toplumdaki özgürlük alanları genişler. İnsanlığın tarihine bir bakın. Bunun böyle olduğunu göreceksiniz. Bu yüzden 8 Mart kadınların "özgürlük mücadelesinin" adıdır. Ve yine bu yüzden 8 Mart, sadece kadınlar için değil, bütün insanlık için anlamlıdır.

Günümüz 8 Mart'ın mücadele hedefi nedir? Dünyanın başına bela olan, dünyamızı yeni bir savaş tehdidiyle karşı karşıya bırakan emperyalist eşkıyalarına karşı çıkmak olmalıdır. Biz onuruna düşkün Türk kadının, dünya kadınlarıyla beraber bu azgın eşkıyaya hak ettiği cevabı vereceğinden asla şüphe duymuyoruz.

Nene Hatun'lar, Kara Fatmalar, Tayyar Rahmiyeler, Gördesli Makbuleler… Türk Kadını bugüne kadar nasıl ve nerde özgürleştiyse bundan sonra da ancak orda özgürleşebilir.

Türk ulusu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün özgür ve uygar uluslar topluluğu içindeki yerini, Atatürk devrimleri üzerinde yükselen laik, siyasal, hukuksal, kültürel kurumlar sayesinde ve onlar ayakta bırakıldığı ölçüde alabilmiştir. Bu kurumlar yok edilirse ne bağımsızlığımız, ne özgürlüklerimiz, ne de kadın hakları kalır.

Başta Afganistan ve İran olmak üzere kimi ülkelerde kadın haklarının, hatta kadın kimliğinin yok edilmesi, sömürgeci batı destekli, laiklik karşıtı odakların siyasal iktidarları ele geçirmeleri ile gerçekleşmiştir.

Umuyor ve inanıyoruz ki Türk kadını; özünde demokrasi karşıtı, gerici dünya görüşüyle biçimlendirilmiş siyaset esnafının, Kurtuluş savaşı ile kazandığı haklarını gasp etmesine izin vermeyecektir. Mücadele içinde, zaferler kazanarak, yeni hedefler koyarak ve mutlaka Türk erkeğiyle birlikte omuz omuza…

Kurtuluş ve kuruluşumuzun mimarı Atatürk’ün kendilerine sağladığı hakları koruma kararlılığında olan kadınlarımızın, “Dünya Kadınlar Günü” nü kutluyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız