SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Muharrem Ayı Başlıyor

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:15:49
Muharrem Ayı Başlıyor
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Başkanı Hasan Meşeli, Muharrem ayının iyi değerlendirilmesini tavsiye etti. 

25 Ekim Cumartesi günü başlayacak olan Muharrem ayı nedeniyle yaptığı açıklamada, bu ayın önemine temas eden Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Başkanı Hasan Meşeli, “İslam aleminin önemli aylarından birisini oluşturan ve içerisinde birçok olayların olduğu rivayet edilen, yalnız İslam alemini değil bütün insanlık alemini derin, çok acı bir üzüntüye, mateme gark eden, Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V) Efendimizin sevgili torunu, Hz.Ali ile Hz.Fatıma’nın şerefli oğlu, ciğerparesi, cennet gençlerinin Seyyidi ve Efendisi Hz.İmam Hüseyin ile 72 şühedasının 10 Muharrem 680 tarihinde Kerbela’da, Muaviye’nin oğlu Emevi Halifesi zalim Yezid ’in 40 bin kişilik ordusu tarafından, Yezid’e biat etmediği gerekçesiyle Fırat suyu tutulmak sureti ile kundakta ki bir bebeğe bile bir yudum su verilmeden, Peygamber Efendimizin bu mübarek ve mukaddes torunları, en yakın akrabalarını insanlık dışı katledilmelerinin 1334'ncü acı ve hüzünlü yıl dönümü olarak Muharrem Yas-ı Matem ayı, 25 Ekim 2014 Cumartesi gününden itibaren başlamaktadır” ifadelerini kullandı.

Muharrem ayının iyi değerlendirilmesini tavsiye eden Meşeli, “Yüce Peygamber Efendimiz ‘’Ey benim sevgili oğlum Hüseyin’im, seni ve zürriyetini sevene ne büyük bir saadet ve şereftir. Seni katledene kıyamet gününde ne azim bir şekavettir, zalimliktir’’ ilahi sözleri, yaratıcı ilahi kudretin kudret kaleminden aldığı ilahi vahyin kendi ümmetine hüzünlü bir tebliğidir. Yüce Allah Kuran-ı Kerim’inde Ahzab suresi 33, Şura suresi 23. Ayeti Celilelerinde ve daha birçok ayetlerde Allah tarafından Peygamberimizin bu mübarek temiz soyu olan Ehli Beyt’ini Methu-Sena etmektedir. Yüce Peygamberimiz diğer bir hadisinde ‘’Allah’ım, ben Hasan ile Hüseyin’i çok seviyorum sende onları sev, onları seveni de sev’’ buyurmaktadır” şeklinde konuştu.

“İşte Hz.Peygamberimizin Ehli Beyti’ini candan sevenler bu ayda 12 gün yas-ı matem orucu tutmaktadır. Bu oruç tek kelime ile Allah rızası içindir, Hz.Muhammed ile onun Ehli Beyt’ine ezeli ve ebedi bir hürmetin ifadesidir” diyen Meşeli, açıklamasını şöyle tamamladı: 

“Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezimiz olarak her sene olduğu gibi bu sene de Hz.İmam Hüseyin ile Kerbela şehitlerinin aziz hatıralarına binaen vakıf binamızda 16 Kasım 2014 Pazar günü saat 12.30’da aşure günü tertip edilerek en az 5 bin kişiden fazla vatandaşımıza aşure çorbası ikram edilecektir. .

Bu itibarla, 16 Kasım 2014 Pazar günü saat 12.30’da Şeyh Bayram mahallesindeki 4 katlı vakıf binamızda vakfımız tarafından tertip edilecek olan Aşure Günümüze bütün vatandaşlarımız davetlidir.”

ÖZ'ÜN MESAJI..

AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz de Muharrem Ayı ve Hicri Yılbaşı dolayısıyla yayınladığı mesajda şöyle dedi:

"25 Ekim Cumartesi, İslam tarihinin çok önemli bir hadisesinin, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed ve arkadaşlarının, Mekkeli müşriklerin baskıları dolayısıyla M.S. 622 yılında Mekke'den Medine'ye göç etmelerinin yıl dönümü.

Kuran-ı kerimde "Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek çok yer bulur, bolluk bulur..." Çünkü "Allah'ın arzı geniştir" buyurulmaktadır. Hz. Muhammed (S.A.V), "Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir" sözü ile hicret kavramına mecâzî bir anlam da yüklemiştir. İslam tarihi ve medeniyetinde hicretin yüksek mana ve değeri bulunmaktadır. Müslümanlar hem bireysel hem de toplumsal anlamda özgürlüklerine hicret sayesinde kavuşmuşlardır. Bilindiği gibi Hicret vasıtasıyla İslam, diğer toplumlara ulaşmış ve onların hakka ve hakikate doğru hicretleri başlamıştır.

Hicret yalnızca dini muhteva içeren asil bir eylem değil aynı zamanda siyasal, toplumsal, iktisadi ve irfani çok yönü bulunan bir eylemdir. Bu muhtevası itibariyle son derece derin anlamlar barındıran Hicret olgusu, zulmün ne olduğunun hafızasına sahip bir ümmet için önemli tecrübeler ve pozitif değişimler ortaya çıkarmıştır.

Tarihsel olarak bakıldığında her uygarlığın ve her anlamlı hayat hikâyesinin ardında bir hicret vardır ve bu hicretler, yer değiştirmeler arasında Müslümanların yaşadığı tecrübe ontolojik olarak daha farklı bir sınıflandırma içerisinde yer almaktadır. Tarihsel bir gerçeklikten öte Hicret, Müslümanlar için bir hayat tarzıdır. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almak, her fırsatta daha iyinin, daha güzelin arayışı içinde olmaktır. Hiçbir zaman fani dünyanın aldatıcılığına kanmamak, nefsin, tuzağına düşmeyerek Allah'ın haram kıldıklarından uzak durmaktır. Bu bağlamda Hicret; dünya var olduğu müddetçe hak ile batıl, adalet ile zulüm, iyilik ile kötülük mücadelesinin devam edeceği bilinciyle yaşamaktır. 

İçerisinde Recep, Şaban, Ramazan gibi pek çok önemli ayları bulunduran hicri yıl, Muharrem ayı ile başlamaktadır. Bilindiği üzere “Aşure, Kerbela” denince mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanların ortak hüznünü, ortak kederlerini hatırladıkları bir ay olan Muharrem ayının inananlar için ayrı bir önemi bulunmaktadır. 

Zulme boyun eğmeyen, adaletin ve doğruluğun yanından ayrılmayan Hazreti Muhammed’in sevgili torunu Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edildiği Muharrem ayının İslam âleminde önemi hepimizce bilinmektedir. Bu ay, Kerbela şehitlerini anarken, İslam âleminin duyduğu derin acısını da paylaştığımız bir aydır.

Biz bugün ülkemiz ve İslam dünyası olarak yeni bir hicri yıla daha girmenin sevincini yaşarken, aynı zamanda Ortadoğu’da yaşanan insanlık dramı dolayısıyla büyük üzüntü duymaktayız. Ben bütün dünyadaki Müslümanların, yeni Kerbelaların yaşanmaması için tarihsel birlikteliğimizi de dikkate alarak ortak bir dil, ortak bir kültür, ortak bir düşünce geliştirmesi, aşırıcılığa fırsat vermemesi gerektiği kanaatindeyim.

Bu vesilyle bütün İslam âleminin hicri yılbaşını ve muharrem ayını kutluyor, Hicri yeni yılın başta Malatyalı hemşerilerim olmak üzere hepimiz için hayırlara vesile olmasını, ülkemize ve tüm dünyaya barış, sevgi ve hoşgörü getirmesini, diliyorum."

GÜRKAN'IN MESAJI..

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan da şu mesajı yayınladı:

“Muharrem ayına kavuşmanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz. Muharrem ayı, inancımızda, tarihimizde, kültürümüzde ve ülkemizde ayrı bir öneme sahiptir. Muharrem ayı, birçok olayın yaşandığı, İslam ve insanlık tarihinde yaşanan olaylar bakımından dönüm noktası sayılabilecek önemli bir aydır. Savaşmanın haram olarak kabul edildiği aylardan biri olan Muharrem ayı, İslam Coğrafyası’nda yaşanan olaylar bakımından da iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu ay birlik ve beraberlik ayıdır. Bizi biz yapanda birlik ve beraberliğimizdir. Bu bakımdan Muharrem ayını iyi anlamak ve anlatmak gerekmektedir. Muharrem ayı inancımız açısından da son derece önemli bir yere sahiptir. Peygamber efendimiz (SAV) “Ramazan ayının dışında tutulan oruçların en faziletlisi Muharrem ayında tutulan oruçtur” buyurarak, bu ayın inancımız açısında da önemine dikkat çekmiştir. Başka bir hadisinde de “Aşure günü zerre kadar sadaka veren kimseye Allah Tealâ Uhud dağı kadar sevap verir” buyurarak, yardımlaşma ve paylaşmanın önemine dikkat çekmiştir. Bu ayda ikram edilecek aşureler ise, birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olacaktır. Bu vesile ile bütün hemşehrilerimizin ve İslam aleminin Hicri yılbaşını ve Muharrem ayını tebrik ediyor, başta Hz. Hüseyin olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız