Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, “Bölgenin afet kapsamına alınmasın en elzem önlem olacaktır” dedi.
Dernek binasında yaptığı basın açıklamasında, Malatya’da yaşanan zira don olayına temas eden MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, zararın büyüklüğünden ötürü bölgedeki üreticilerin afet kapsamına alınmasın gerektiğini ifade etti. Balin, “MÜSİAD olarak, hasar tespit komisyonu tarafından belirlenen alanların Bakanlar Kurulu Kararıyla afet kapsamına alınmasının en elzem husus olduğu kanaatindeyiz. Afet kapsamına giren alanlardaki meyve üreticilerine ve üretilen meyvelerle ilgili ticari faaliyette bulunan firmalara yönelik aşağıdaki uygulamaların kısa vadede hayata geçirilmesini talep etmekteyiz. Üreticilere dekar başına 500 TL doğrudan hibe desteği verilmesi, üreticilerin mevcut ve 2014 yılı sonuna kadar oluşacak; Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi borçları, DSİ ve Sulama Birliği borçları ve Elektrik Dağıtım Şirketi borçlarının 2 yıl faizsiz olarak ertelenmesi, talep eden tüm üreticilere, dekar başına limitleri bir komisyonca tespit edilmek üzere 1 yıl geri ödemesiz 3 yıl vadeli faizsiz kredi imkânı sağlanması, meyve işleme, paketleme ve alım-satım işleriyle iştigal eden firmalara yönelik 100 bin TL’yi aşmamak üzere yüzde 70 faiz sübvansiyonlu kredi imkânı sağlanması” önerilerini sundu.
Başkan Balin, ileriye dönük önlemlerin alınmasının muhtemel benzer afetler karşısında gelebilecek zararların önlenebileceğini vurgularken bu anlamda da bir dizi şu önerilerde bulundu:
“Ayrıca ileriye dönük muhtemel risklerin azaltılması için aşağıdaki stratejik tedbirlerin alınmasında büyük yarar görmekteyiz. İklimsel etkilere karşı erken uyarı ve tahmin sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Hâlihazırda ilimizde çok az sayıda erken uyarı ve tahmin istasyonu bulunmaktadır. İstasyonlar tüm ili kapsayacak biçimde yaygınlaştırılmalı ve erken uyarı sisteminin kurulmalıdır. Geniş alanlarda don olaylarını önleyici makine ve ekipmanlara yönelik yatırımlar devlet destekleriyle özendirilmelidir. Örtü altı kayısı yetiştiriciliğine yönelik yatırımlar devlet destekleriyle teşvik edilmelidir. İnönü Üniversitesinde hâlihazırda başarıyla uygulanan bu yöntemle hem üretimin belirli bir bölümü için don riski ortadan kalkmış olacak, hem de turfanda üretime bağlı katma değer artışı sağlanacaktır.
İlimizde Tarım Sigortası kapsamı dışında kalan yüzde 55’lik üretici kesimin sisteme dâhil edilmesine yönelik ilave tedbirler geliştirilmelidir. Ekonomik ömrünü tamamlamış meyve ağaçlarından oluşan kayısı bahçelerinin sökülerek farklı çiçeklenme dönemlerine sahip alternatif meyve bahçelerine dönüşümünü teşvik edici destekler tasarlanmalıdır.”
