SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Müthiş Kan Kaybı Var'

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:45:10
A- A+ PAYLAŞ

İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü (2004-2009) hemşehrimiz Prof. Dr. Mesut Parlak, Malatya’da katıldığı bir televizyon programında, Malatya ve Türkiye gündemine ilişkin soruları yanıtlarken, Malatya’nın iyi yönetilemediğini belirterek “Malatya’da müthiş bir kan kaybı var. Her yer betonlaştırıldı, güzelim şehir adım adım çirkinleştiriliyor, yaşanılmaz hale getiriliyor” dedi. 

Uydu üzerinden yayın yapan Türkiyem TV’de ‘Hülya Kaya İle Güne Bakış’ programında, Gazeteci Hülya Kaya’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mesut Parlak, Malatya’nın kentsel yönetim kalitesinin gün geçtikçe düştüğüne dikkat çekerek,  “Malatya kaybediyor. Malatya’da müthiş bir kan kaybı var. Yeşilyurt’a giderken ki o görüntüler çok çirkin. Yahu Allah'tan korkun bu kadar doğayı yok etmeye ne gerek var. Biraz açılın. Bir şehrin bir kentin bir projesi olur” diye konuştu. 

‘Gelecekte Malatya’da Kuraklıktan Göç Dalgası Başlarsa Şaşırmayalım’ 

Malatya’nın yapılaşmaya açılan tarım toprakları ve yeşilin yok edilmesi nedeniyle kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Mesut Parlak şöyle devam etti: “Giderek bu yeşili de yok ederseniz Malatya bir süre sonra kurak hale gelecek. Buradan kuraklık nedeniyle, tarım arazilerinin yok edilmesi yüzünden insanlar göç edecekler. Kuraklık nedeniyle Malatya’da göç dalgası başlarsa şaşırmayalım. Çünkü yaşam koşulları çok ağırlaşacak. Oysa sağlıklı bir şehir yapılanmasında, nereye bina yapılacak nereye yapılmayacak bunun bir planı ta baştan yapılır. Belediye başkanı da çıkar  bir iki programda açıklarsa bizde öğrenmiş oluruz.”

‘Kuzey Çevre Yolu Yanlış Bir Proje, Doğayı Tahrip Bakımından İstanbul’un 3. Boğaz Köprüsü’ne Benzeyecek’ 

Malatya’daki kamu yatırımlarına ve hizmetlerine yönelik bir soruyu cevaplandırırken, Kuzey Çevre Yolu’nun yanlış bir konumda projelendirildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mesut Parlak, “Bunu sadece ben değil, işin uzmanları da söylüyor. Mimarlar, mühendisler haykırıyor. Tarım arazilerini, yeşil alanı tahrip edip gidecek” dedi. 

Tarımsal alanları ve yeşil dokuyu tahrip etmesi yönüyle Kuzey Çevre Yolu’nun  İstanbul 3. Boğaz Köprüsü’ne benzediğini kaydeden Prof. Dr. Parlak daha sonra şöyle konuştu:  "Ben şehirci değilim, plancı da değilim ama göz estetiğim vardır. Neyin güzel neyin çirkin olduğunu bilirim. Şehre gece geldiğinizde çok güzel bir görüntü var. Şehrin ışıl ışıl olmasında bazı hatalar var. Orada birçok kaza oluyor. Onun dışında bir tane güzel cadde yok. Kuzey Çevre Yolu’ndan bahsediyorum. Kuzey Çevre Yolu çok yanlış bir konumda. Tam tarım alanlarının üzerinde, yeşil alanları yok edip gidecek. Bu yönüyle İstanbul 3. Boğaz Köprüsü’ne benzeyecek.  Hükümet ‘Aleviler nasıl CHP’ye oy veriyor, bunu ben kabul edemem’ deyip köprünün adını Yavuz Sultan Selim koyuyor adını söylemek için. Yavuz Sultan Selim köprüsünün devamındaki yeşil alan katliamı var. Yeşil ekiliyormuş yeşil değil çiçek ekiliyor. Çiçekle ağaç ayırt edilemiyor. Orman denen bir şey var. Ağaç denen bir kavram var. Ağaç her toprakta bitmez”. 

‘Ben Rektörken Bir Yerel Yönetici Gelip Demedi ki…’

İstanbul Üniversitesi’nin her açıdan olağanüstü zengin bir akademik kadroya sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mesut Parlak, “Ben rektör iken Malatya’dan bir yerel yönetici gelip  ‘Hocam Allah hayırlı uğurlu etsin. Şu Malatyamıza şehir plancısı, deprem uzmanı, peyzaj mimarı gibi alanlarda bazı uzmanlar gönder de şehre katkınız olsun, şu şehri birlikte şekillendirelim ağaçlandıralım’ demedi” şeklinde konuştu. 

‘Şoför Okulu Arazisini TOKİ’ye Teslim Edersek Allah da, Gelecek Kuşaklar da Bizi Affetmez’

Şoför Okulu arazisinin Malatya’nın oksijeni olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Parlak, “Malatyalılar olarak o Şoför Okulu arazisini TOKİ’ye teslim edersek, ne Allah bizi affeder ne de gelecek kuşaklar. Ona mutlaka engel olunması lazım” uyarısında bulundu. Prof. Dr. Parlak, bu konuda merhum Malatyalı işadamı Hasan Süzer’in de ağaçlandırma arzusu olduğunu da belirterek “Malatya’da son yıllarda binlerce yetişkin ağaç kesildi. Bunu yaşatan toprak. Rahmetle anıyorum, Hasan Süzer kendini parçaladı. Burayı ağaçlandıralım dedi. Yeşillendirelim dedi. Hatta toprak analizleri falan da yapıldı. Her çıktığım televizyon programında hep bunu söylüyorum. Bu kentin oksijeni Şoför Okulu. O Şoför Okulu’nu da TOKİ’ye teslim edersek ne Allah bizi affeder ne de gelecek kuşaklar. Ona mutlaka engel olunması lazım. Yeni kelimesini sevmiyorum, ama orada bir yeşille, doğayla içiçe yeni bir kent olabilir. Her türlü sanatıyla kültürüyle meydanlarıyla yeşili ile alçak katlı böyle estetik evleriyle orada yeni bir kent olabilir. Ve artık köprünün diğer tarafına taşarak yayılır. Ama dilerim Allah'tan TOKİ’nin eline geçmesin” diye konuştu.

Gazeteci Hülya Kaya’nın ‘Seçimler yaklaşıyor, siyaseti düşünüyor musunuz?’ şeklindeki sorusuna ise Prof. Dr. Mesut Parlak “Biz her zaman kitabın ortasından konuştuğumuz için kimsenin işine yaramayız” diye cevap verdi. Prof. Dr. Parlak, şöyle devam etti “Bu soru programın başından beri konuştuklarımıza çok ters. Biz kimsenin işine yaramayız. Bizimle işleri olmaz, ben kitabın ortasından söylerim. Yanlışsa yanlış derim. Ha nerde derim? Bir toplantıda ise orada söylerim. Yoksa dışarıda çıkıp da söylemem. Bu ülke bizim bu ülkeye sahip çıkmak lazım. Bu ülkede çok güzel adamlar var. Mesela benim aklımdan geçen cumhurbaşkanı adayı İlhan Kesici idi. Çünkü İlhan Kesici biraz önce saydığım bütün kesimlerden oy alabilecek bir insan. Bir ara CHP milletvekilliği de yaptı. Dediğim gibi biz kimsenin işine yaramayız. Bizim alıcımız yok. Çünkü aynı makamda aynı şarkıları söyleyen yahut birtakım atraksiyonların içinde olan adamlar oraya gider. Ama ben çok üzülüyorum gerçekten. AKP’nin içinde çok güzel adamlar var. Çok iyi insanlar var. Bu kadar olay yaşanıyor bunları nasıl vicdanlarıyla örtüştürüyorlar onu çok merak ediyorum”. 

‘Ahmet Çakır, Bir Dönem Ara Verdikten Sonra Yeniden Başkan Olsaydı Daha Faydalı Olurdu’ 

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yönetim anlayışı konusundaki bir soruyu karşılık Prof. Dr. Parlak “Ahmet Çakır, bir dönem ara verdikten sonra yeniden başkan olsaydı daha faydalı olurdu” dedi. Prof. Parlak, bu konudaki düşüncelerini şu sözlerle ayrıntılandırdı:

“Ahmet Çakır çok zarif bir insan. Ahmet Çakır görev süresi bitip bir süre ara verdikten sonra tekrardan geldiğinde dahi iyi belediye başkanlığı yapar.  Çünkü bu hayata yeni düştü. Mesela ben rektörlükte çok rahat ettim. Çünkü tıp fakültesi dekanlığı yaptım 17 yıl önce. Hemen o etrafta olacak çemberi gördüm. Buraya geldiğimde perdeyi astım buradan içeriye alamam dedim. Gerçekten inandığım insanlarla yürüyeceğim dedim. Başkanda gerçekten gidip geri geldiğinde daha başarılı olur. Burada bütün günahı o insana yükleyecekler. Ve ilk terk edecekler de yine o çemberdeki kişiler olacak”.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız