SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Mutlu musunuz?'

A- A+ PAYLAŞ

Ankara Malatyalılar Derneği Kadınlar Kolu tarafından düzenlenen ve Av. Ali Ulusoy tarafından sunulan tek kişilik gösteri ilgi topladı.

Ankara Malatyalılar Derneği Kadın Kolu’nun düzenlediği etkinlikte Av. Ali Ulusoy tek kişilik gösterisinde “Mutlu musunuz?” sorusu çerçevesinde Malatya ve Malatyalı sanatçılara da değinerek güzel anlar yaşattı izleyenlere.

Kokteylin ardından başlayan etkinliğin sunumunu Atilla Özdemir yaptı. Saygı duruşunun ardından Ankara Malatyalılar Derneği Başkanı Yakup Demir bir konuşma yaptı.

Ve Av. Ali Ulusoy tek kişilik gösterisine başladı…

“Mutlu musunuz?”

Bu soru çerçevesinde insanların mutlu olma-olabilme durumlarını irdeleyen Ali Ulusoy'un gösterisinden bazı bölümleri-cümleleri vermek istiyorum.

* Ali Ulusoy, 1961 Perşembe doğumlu…

* 1982 yılında Malatya’da sokakta bir kızı görebilmek için gitmiştim. Başka bir gidişimde Yeşilyurt'taki konukluğumuzu unutamam. Malatya’nın çağdaş, aydınlık yüzünü…

* Ankara Malatyalılar Derneği Kanın Kolundanı İnsaf Kılıç bana bu gösteriyi sunmam teklifini getirdi. Sunay Akın’ın tek kişilik gösterisine özenmemle başladım.

* Öğrenmekten, paylaşmaktan mutlu…

* Ahmet İnam, “Mutlu olmamak ahlaksızlıktır” der…

* Küçücük şeylerden mutlu olabilmek…

* “İnsan sevgilisinin yanında nasıl yürekli olur?”

* Duygularımızı gizlediğimiz için mutlu değiliz belki de…

* “Yalansız gelmeye çalış…” (N. Hikmet: “Bir Küvet Hikâyesi” şiirinden)

* “Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Hüseyin” (H. Hüseyin Korkmazgil’in şiirinin ilk dizeleri: “Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Hüseyin/Çünkü aşk şiirden önce gelir sende)

* Bizim insanımızın fotoğrafını çekmedik…

* Biz yapmazsak o televizyon programlarını; bize dayatırlar. İnsanlık için, ülkemiz için, dünyamız için, evren için “biz ne yapabiliriz” diyeceğiz.

* Biz kendimizi işe yarar, değerli gördüğümüz zaman her şey güzelleşecek.

* Şemsi Belli’den “Ooooy” şiiri…

* Hayvanları sevmeyen, insanları da sevemez…

* “Ben denedim, sen onu bile yapmadın” (Akıl Hastanesi filminden)

* Tek başına mutlu olunmuyor, diğerleriyle mutlu olunuyor.

* Lâdik Köy Enstitüsünü bitirmiş bir babanın oğluyum.

* Hiç kimse gelip bu ülkeyi düzeltmeyecek, biz düzelteceğiz.

* Çocuklarımıza çöpçülüğün de onurlu bir şey olduğunu…”

* Yeni bir şey yapmak, yeni bir şey katmak…

* Bir köy çocuğunun yaşantısının değiştiği için mutluyum.

* “Sevgileri yarınlara bıraktınız/Çekingen, tutuk, saygılı./Bütün yakınlarınız/Sizi yanlış tanıdı.” (Behçet Necatigil) Sevgileri ertelemeyiniz…

Oğlu Ozan, down sendromlu olmasına karşın şiir okumayı, türkü söylemeyi öğrenmiş. Ali Bey çocuğunu topluma katmış…
Ozan, Orhan Veli’nin “Anlatamıyorum” şiirini okudu, bazı şiirlerde babasına katıldı.

Ali Ulusoy, “Daha vakit varken bir şeyler yapalım” diyerek gösterisini sona erdirdiğinde bir buçuk saatlik zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Oldukça güzel bir gün oldu.
Milletvekili Güldal Akşit bir konuşma yaptı ve alanı olan engellilere değindi. Elbette ki Ali Ulusoy’ın Malatya ilgisine de… Akşit ve Baba-Oğul Ulusoylara çiçek sunuldu.
Kadın Kolları Başkanı Neriman Toper’in konuşmasında çalışmalarını anlattı. Kadın kolu üyeleri Nuran Alibeyoğlu, Meral Demirhan, Nazire Karadağ, İnsaf Kılıç, Olcay Gül kendilerini tanıttılar, çalışmalarından söz ettiler.

Ankara Malatyalılar Derneği Başkanı Yakup Demir’in teşekkür konuşmasının ve 30 Mayıs 2009 günü yapılacak Polatlı gezisinin duyurusunun ardından etkinlik sona erdi.

HABER-FOTO: Süleyman ÖZEROL

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız