SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ne Yaptığımızı Biliyoruz"

A- A+ PAYLAŞ
AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık, İl Özel İdaresi'ndeki işçilerin Karayollarına gönderilmesi uygulaması ile ilgili olarak, "Sonuç itibariyle bizim de, Özel İdare de bu arkadaşlarımıza ihtiyacı olduğu kanaatinde olan İl Genel Meclisi Üyelerimiz, İl Genel Meclis Başkanımız, milletvekillerimiz var. Dolayısıyla sayı keşke daha önce konuşulmuş olsaydı. Daha sağlıklı rakamla bu işlem çözülebilseydi diye düşünüyorum" dedi.
  
AKP'nin nöbetçi milletvekili uygulaması ile sürdürdüğü Halk Günü toplantısına AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık katıldı.
 
Toplantının açılışında konuşan AKP İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, yaşanan deprem sonrasında Türkiye'de halkın ve hükümetin Van halkı için birlik ve beraberlik içinde yaraları sarmaya başladığını söyleyerek, "Hükümetimiz ve sayın Başbakanımız, depremden kısa bir süre sonra olay yerine giderek, vatandaşlarımızın acısına ortak olmuştur. Vanlı kardeşlerimizin yaralarını sarma noktasında üstün gayretler gösterildi. Bütün milletimizin de katkıları ile, gönülden giden yardımları da eklediğimizde bir acıdan sevinç çıkarttık" dedi.
  
Tüfenkçi, AKP olarak Malatya'da 4. Siyaset Akademisi eğitimlerine başlayacaklarını belirterek, kayıtların 26 Kasım'dan itibaren alınacağını ve yaklaşan kongrelerde AKP yönetimlerine girmek isteyenlerin öncelikle buradaki eğitimlere katılmasını istediklerini ifade etti.
  
AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise, sözlerine Van ilinde meydana gelen deprem sonrası gelişmelere değinerek başlayıp, "Hiç bir ayırım yapmaksızın, herkes Van'daydı. Malatya'da Van'daydı. Deprem sonrasında Malatya’da çok sayıda ekip Van iline giderek çalışmalara katıldı" dedi. 
  
Çalık, Türkiye'nin demokrasiyi taçlandırarak terörü sonlandıracağını söyledi.
  
Malatya'da güzel şeylerin olduğunu ifade ederek, Doğa Koruma ve milli Parklar Bölge Müdürlüğü'nün Malatya'da kurulduğunu ve 16 ilin bu kuruma bağlandığını ifade eden Çalık, "Dünya'daki ilk Karaciğer Nakli Enstitüsü Malatya'da kurulacak. Bu inanıyorum ki, bizim 2023 hedefine koyduğumuz 'Malatya sağlık başkenti olmalı' vizyonumuzun en önemli adımlarından bir tanesi ve lokomotifi olacak. Bu konuda emekleri geçen milletvekili arkadaşlarımıza, rektörümüze ve Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürlüğüne atanan Prof. Dr. Sezai Yılmaz hocamıza ve dönemin Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir'e teşekkür ediyorum" dedi.
  
Çalık, 11 Kasım 2011 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı toplu açılış töreni kapsamında Malatya'dan Çat Barajı Sulama Projesi ile su tutmaya başlayan  Boztepe Barajı ve Kapıkaya Barajı'nın da bulunduğunu ifade etti.
  
Şeker Fabrikası'nı özelleştirilmesi ile ilgili eleştirilere de cevap veren Çalık, Şeker Fabrikaları ile ilgili özelleştirme sürecinin 2002 yılında koalisyon hükümeti döneminde başladığını kaydetti.
  
İl Genel Meclisi'nde son dönem daha çok gündeme getirilen projelere aktarılan ödeneklerin, alınan karar dışında harcanması ve başka projelere aktarılması ile ilgili tartışmalar içinde Çalık, "İl Genel Meclis Üyelerimiz bu konudaki düşüncelerini çok demokratik olarak kürsüden dile getirmişlerdir. Eğer her hangi bir sıkıntı varsa, ben inanıyorum ki, ne sayın Valimiz, ne Meclis nede İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği bu sıkıntıyı çözer. Ben böyle bir sıkıntının olmadığı kanaatindeyim. Mutlaka, Malatya'nın menfaatleri için kullanılmıştır" dedi.
  
İl Özel İdaresi'ndeki 346 işçinin Karayollarına gönderilmesi ile ilgili tartışmalar hakkında da konuşan Çalık şunları söyledi, "Bu konuda hepimiz ızdıraplıyız. Sıkıntı şu. Biz, 6111 sayılı Kanunun 66. maddesi gereğince, sürekli işçi kadrosunda çalışan ihtiyaç fazlası işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün taşra teşkilatında sürekli işçi olarak görevlendirilmesi ile alakalı yasayı Meclis'ten çıkarttık. Bununla ilgili olarak sürenin uzatılmasını Merkez Yönetim Kurulu'nda konuyu gündeme alarak konuştuk. Şunu söylemek istiyorum, yasa çıkartmak, yasama bizim görevimiz. Biz görevimizin farkındayız ve ne yaptığımızı biliyoruz. Kurumların üzerinde fazlaca sayıda yük olan işçilerin çıkartılması konusunda kurumların elini güçlendiren çok önemli bir yasa bu. Malatya'da norm fazlası olarak belirtilen sayı aslında daha fazla. Ama, tüm illere baktığımız zaman Özel İdare'deki çalışan işçilerin, bazı illerde 5, bazı illerde 10, bazı illerde 20, bazı illerde 30 tane Özel İdare çalışanının Karayollarına devredildiğini görüyoruz. Fakat Malatya'da 346 işçimizin Karayollarına gönderilmiş olması ciddi sıkıntı. Bu sayı milletvekili arkadaşlarımızın yada siyasetin aldığı bir karar değildir. Ne İl Genel Meclisi üyelerini bu sayıdan haberi vardır, nede milletvekillerinin bu sayıdan haberi vardır. Bu konuda yasamanın gereği, biz yetkiyi Vali'nin işaret edeceği Vali Yardımcısı pozisyonundaki kişinin başkanlığındaki komisyonun kararıyla sayıyı belirleyeceklerdir. Bu sayı 346 olarak belirlenmiş, bizimde haberimiz çok orijinaldir, vatandaşların açtığı telefonla olmuştur. Her ilde farklı sayıda, Gaziantep’te 17, Kilis’te 20, Hatay'da hiç Özel İdare personeli gönderilmemiş. Yani şunu söylemek istiyorum, 346 arkadaşımızın Karayollarına gönderilmesi eğer gerçekten fazlalıksa, bizim için problem yok. Ama yarın Özel İdare'ni kendi yapacağı işler aksarsa, bu milletin sorunu haline gelir. İkincisi, 346 arkadaşımızdan 100 tanesi emeklilik başvurusunda bulunmuş, bunlar emekli olmuşlar. Geriye kalan 246 tane arkadaşlarımızın durumu, 'Karayolları ben bu kadarını alamam demişse de kurum ve kuruluşlarımızla ve Sayın valimizle görüştük. Ben inanıyorum ki, sayın valimiz bu konuda art niyetli değil. İyi niyetli yapılmış bir işlem. Sonunda bu, her hangi bir istişare olmamasından kaynaklanan bu sayının belirlenmesi Vali bey ve komisyonun almış olduğu karar olmasına rağmen, siyasete yüklenilmeye çalışılıyor. Benim itirazım buraya. Ama sonuç itibariyle bizim de, Özel İdare de bu arkadaşlarımıza ihtiyacı olduğu kanaatinde olan İl Genel Meclisi Üyelerimiz, İl Genel Meclis Başkanımız, milletvekillerimiz var. Dolayısıyla sayı keşke daha önce konuşulmuş olsaydı. Daha sağlıklı rakamla bu işlem çözülebilseydi diye düşünüyorum."
 
N.Ç. OLAYINA YORUMU..
Bu arada, Mardin'de 26 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki kız çocuğu davasının mahkemenin 'sanıklarla kendi rızasıyla birlikte oldu' şeklinde verdiği kakarın Yargıtay tarafından onaylanmasına tepki gösteren Çalık, "Hukuk 13 yaşındaki kızımızı koruyamazsa, kimseyi de koruyamaz diye düşünüyorum" dedi. 
 
TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi ve AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık, N.Ç. ile ilgili dava sonucunu değerlendirerek, "Bir utanç davası olarak bakıyorum. Bir anne olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, yargının almış olduğu bu karar, 2002 yılında 13 yaşında iken, 26 kişi tarafından tacize uğrayan ve maalesef yargının bu konuda vermiş olduğu karar en alt sınırdan 5 yıldan 8 yıla, 8 yıldan 15 yıla uzayabilecek Türk Ceza Kanunu'ndaki yasaların öngörüyor olmasına rağmen, en alt sınırdan verilen ceza ve sanıkların iyi hallerinden dolayı yapılan indirimler, bizim yüreğimizi kanatmıştır. Bu konuda, özellikle Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklere rağmen, uygulayıcıların çok daha hassasiyet göstermesi gerektiği kanaatindeyim. Yargıtay'ın yapmış olduğu var olan tepkilere istinaden, yapmış olduğu son açıklamada, 'Yargılama sonucu tamamen sonuçlanmamıştır. Süreç devam ediyordur. Gerekçeli kararın çıkması beklenmekte.' Mahkemenin rızası olduğu gerekçesiyle sanıklara yapılan indirim insanlık ayıbıdır diye düşünüyorum" diye konuştu. 
 
Çalık şunları söyledi: 
 
"Bu konuda bir anne olarak, yüreğimiz acımıştır, kanamıştır. Yargının bundan sonra özellikle, uygulamacıların, cezaları uygularken, çok daha hassasiyet göstermesi gerektiği kanaatindeyim. Evlatlarımızın böyle hadiselerle karşı karşı kalmamasını temenni ediyorum. Hukuk 13 yaşındaki kızımızı koruyamazsa, kimseyi de koruyamaz diye düşünüyorum. Hukuk hepimiz için lazım." 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız