SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Neler Oluyor? (72)

A- A+ PAYLAŞ


Derleyen: İsmet YALVAÇ


Malatyaspor Niye Böyle Oldu?

Malatyaspor’da “idari- mali” anlamda zor günler sürerken, bunun sahaya da yansımaya başladığını gösteren alarm zilleri çalmaya başladı.

 

4 Ağustos’taki kongrede 4. kez işbaşına gelen Haşim Karadağ başkanlığındaki yönetimin 15 gün sonra istifa girişimleri, “kesinlikle yeniden görev almayacağı” açıklamaları, bu krizde araya giren Vali Halil İbrahim Daşöz’ün ortada işleme konulacak koşullarda bir istifa olmadığı için, istifa kararıyla birlikte açıklanan 4 Eylül olağanüstü kongre tarihini muteber alacakları yolundaki açıklamaları.. Ve bu arada “özellikle vurgulayarak” Karadağ’ın yeniden görev almayacağını söylemesi.. Sonra, eski yöneticilerden Sabri Özel’in devreye girip, Haşim Karadağ’dan başka alternatifin olmadığına ilişkin değerlendirmeleri, İstanbul’da yeni bir oluşum içerisinde olunduğu açıklamaları.. Bu açıklamalara karşın, o sırada sorunları “aktif” bir şekilde devam eden takımı maddi ve manevi olarak rahatlatacak hiçbir adımın atılamaması.. Haşim Karadağ’ın 11 Eylül’e ertelenen kongre öncesi giderek daha yüksek sesle, bazıları tarafından  “tek isim” olarak lanse edilmesi..

 

Vali ve Belediye Başkanının, bugün “günü kurtarma” olarak değerlendirilen girişimleriyle “ötelenen”, ancak net bir çözüm bulunamadığı gibi, çözüme ilişkin umut da vermeyip, “ortada kalmış” görünen  sorunlara rağmen, ligin ilk iki haftasında “iyi giden” ve “kayıpsız” olarak lig ikinciliğine oturan, bu arada da sözlerin yerine getirilmesini bekleyen bir takım..

 

Karadağ yönetiminin istifa ettiğini öğrendikten sonra, kendisinin istifasını açıklayacakken yönetimin istifa etmesi nedeniyle kalmak durumunda olduğunu ifade eden, sonraki günlerde Vali ve Belediye Başkanını güvence görerek, işini sürdüren Teknik Direktör Metin Yıldız..

 

Sonra Vali ve Belediye Başkanının,  Malatyaspor’a yeni yönetim bulmalarına, oluşturmalarına ilişkin umutların neredeyse “yok olduğu”, Haşim Karadağ’ın bir grup tarafından yeniden “tek alternatif” (bize gore Karadağ’a en büyük kötülüğü yapmaktır bu) olarak sunulduğu son dönemde oynanan Şanlıurfaspor kupa maçı ve Malatyaspor’un son yıllardaki en büyük hezimeti..

 

İşte bu mağlubiyet üzerinden hemen geçilmemeli.

 

Rakip, 2. lig ekibi.. Malatyaspor’un 1 yıllığına “epeyce yüksek” ücretlerle anlaşılmış futbolcuları, kimi tam, kimi yarım devre olsa da sahada.. Üzerlerinde “Malatyaspor” forması olan bu takım, kağıt üzerinde kendilerinden kat be kat “güçsüz” gözüken rakibe yeniliyor. Hani, 1-2 farkla olsa, hakem yönetimiyle deseniz.. Değil.. Üstelik rakip, neredeyse maçın üçte ikisini de 10 kişiyle oynuyor. Malatyaspor formasının içerisinde bir takım adamlar sahada dolaşıyor ama, ruhları uçmuş.. 90 dakika bittiğinde, Malatyaspor için “utanç” veren bir sonuc, skor levhasında yer alıyor.. 6-0..

 

Bu skorun ve maçın üzerinden geçilmemeli.. Atlanmamalı..

 

Malatyaspor bu olamaz.. Birşeyler var..

 

Yönetimin istifasının açıklandığı gün, “Onlar istifa etmezse ben edecektim” diyen teknik direktör..  O teknik direktörün verdiği güvenceyle ve önayak olmasıyla “sadece söze” karşılık, sözleşme imzalayan 15 futbolcu.. Ondan sonra “artık yokum-yoklar” denilen, ancak şimdilerde “devam edecek” denilen bir yönetim.. Kimyası iyice bozulan, karşılıklı güvenin tamamen yok olduğu bir camia..

 

Ve hemen sonra kupada zayıf bir ekibe karşı 6-0 mağlubiyet..

 

Tam bir skandal.. Tam bir hezimet..

 

Bu skorla, artık haklılar da bu durumlarına halel getirmiş olduklarını bilmeliler.

 

Malatyaspor, o gün, o sahada, o takıma 6-0 yenilecek bir takım değildi.

 

Birkaç gün once güvenilen, inanılan ve sorunları çözülürse çok iyi işler yapacağı düşünülen takım; koşulları ne olursa olsun, o hezimetle, bu düşünceye büyük zarar verdi.

 

Ve  “umutsuzluğu” yeniden umut olarak sahneye sürenler.. Acaba bunlardan ne çıkardınız? Daha doğrusu çıkarabiliyor musunuz?

 

* * *

 

İl Genel ve Belediye Meclisleri..

Yerel meclislerimizin; İl Genel ve Belediye meclislerinin durumu ilginç..

 

Belediye meclisi, zaten “noter” durumunda.. Seçim döneminde, parti binalarında 3-5 yönetici tarafından belirlenen listeler, sonrasında oluşan meclis.. Her ne kadar “seçilmiş” gözükseler de, esasen partilerindeki 3-5 kişi tarafından “atanmışlar” diyebiliriz. Bunu "atayanlardan" birine de söylemiş, "maalesef öyle oldu" cevabını almıştık. Sorgulamaz, konuşmaz, eleştirmez, araştırmazlar.. Mühendissiz- Mimarsız İmar Komisyonu oluşturur, ilkokul mezununu Bütçe Komisyonu'na seçmekte sakınca görmez.. Kentin gündemindeki hiçbir konuyu tartışmaz, gerek duymaz. Gündem oluşturmaz, gündemin arkasından bile gitmez. Belki de sokaktaki vatandaş kadar bilmez.. Şu en son tartışılan Çevreyolu üst geçitleri meselesini, en az bunlar bilir. Doğalgaz işinde durum ne, hiç bilmezler?  Bir iddia da var ki,  meclis üyelerinden 5'i seçildikten sonra belediyenin çeşitli birimlerinde işe yerleştirilmişler! Muhalefetiyle, iktidarıyla enteresan bir yapıda..

 

Bir de İl Genel Meclisi.. Yine aynı koşullarda oluşturulmuş.. Ancak, seçimlerden sonra çıkarılan ve halen Anayasa Mahkemesi’nde olmasına rağmen, uygulaması devam eden Mahalli İdareler Yasası ile adeta minyatür bir “TBMM” konumuna getirilen meclis.. Doğal olarak, üyeleri de kendilerini, mahallin “milletvekili” olarak görmeye başladılar..

 

Her iki meclisin de yapısı çok ilginç.. Çok detaylı ele almak ve de yazmak gerekiyor aslında.. Malatya’nın  İl Genel Meclisinin, 44 üyesinden, 30’unun ilkokul- ortaokul mezunu olduğunu burada belirtelim de, durumu anlayın.. 

 

Seçim sonrası yasa değişikliğiyle yetkisi “olağanüstü” artan, statüsü değişen İl Genel Meclisi’nin hafta içindeki toplantısında, bir dairenin yatırım talebi görüşülmekte.. Eskiden Valilerin başkanlık ettiği, ancak söz konusu yasayla üyelerden birinin seçimle oturtulduğu meclisin başkanlık makamında, esas işi “Malatya Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Telefon Santral Gece Görevlisi” olan ve kurumunda işçi statüsünde istihdam edilen, lise mezunu bir isim var. Dairenin müdür vekili olan Tıp Doktoru bir kişi de kürsüde.. Tıpta uzman olduğu için toplam yüksek öğrenimi 11 yıl olan il müdürü il dışında olduğundan, vekili olarak o talepleri dile getiriyor.. Ama ilginç bir tepki var, başkanlık makamından.. Lise mezunu başkan, seçildiğinden bu yana, dairenin “asıl” müdürünü karşısında görmediği için sitemkar.. Neredeyse indiriyor müdür vekilini kürsüden ve il müdürü gelinceye kadar, o dairenin taleplerinin dinlenmeyeceği gibi ifadeler sarfediliyor. Peki o meclisin, çok önemli bir alanda, Sağlık alanında hizmet veren dairenin taleplerini, sadece müdür gelmediği için dinlememesi, ertelemesi uygun mu? Bizce değil.. Keyfi bir davranış ve o meclisi denetlemek durumunda olması gereken makamlarca müdahale edilmeli.. Devletin işleyişi ve o meclisin “keyfi” yönetilemeyeceği anlatılmalı.. Meclisin başkanlık makamındaki zata da, her ne kadar makam odası, son model lüks bir makam jeepi tahsis edilmiş olsa da, Vali olmadığı hatırlatılmalı. Yoksa başka bürokratlar, daire müdürleri sık sık hatırlatır!.. Nasıl mı? Biri zaten 3.5 yıldır gelmiyormuş yanınıza!.. 

 

* * *

 

İtirazlar Dikkate Alındı mı?

Çevreyolu’nun Turgut Temelli (Emeksiz devamı) ve Sanayi kavşaklarında yaptırılacak olan üst geçit ve köprüler, neredeyse ihale tarihlerinden 1 ay önce Malatya’nın gündemine, belediye başkanının bir başka konuya ilişkin açıklamasının arasında verdiği bilgilerle gelmişti.

 

Mimarlar, İnönü ve Atatürk Caddelerinin yetersizliği, araç sayısının artması ve Çevreyolu’nun çok yoğun kullanımıyla birkaç yıldır buranın “ana bulvar” haline gelmiş olmasını gözönünde bulundurarak, köprüler yerine alt geçitlerin daha uygun olacağına ilişkin görüşlerini bu sıkışık zamanda dile getirdiler, tartışma açtılar. Ortaya çıktı ki, karayollarının köprü projesine karşın, belediye de alt geçitler konusunda ısrarcı olmuş. Ancak karayollarını etkileyememiş. Gerçi, ihaleye birkaç gün kala yapılabilen tartışmalar sırasında belediye başkanı bu kez basına karayollarının köprü projesini savunmuştu ama..

 

3 yıl süreceği belirtilen, 14 trilyon liraya malolacağı hesaplanmasına karşın, bu yıl için 1.5 trilyon ödenek ayrılan köprülerin yapımı ile ilgili ihale 27 Ağustos’ta Ankara’da gerçekleştirildi. 7 firmadan teklif alındığı öğrenildi. Bu teklifler değerlendirmede..

 

Projeye ilişkin olarak, kamuoyu geç haberdar olduğu için ihaleye günler kala başlayan tartışmalarda dile getirilen konular, Karayolları tarafından değerlendirmeye alındı mı? Bunu bilen yok.

 

* * *

 

Gelene de Sıkıntı!..

Doğalgaz, Malatya’ya “sorunlu” geldi. Malum, komşu il Elazığ’a gore Malatya’ya “ekstra” gelen abone bedeli.. Plansız- programsız ve hatta kalitesi tartışmalı şebeke döşeme çalışmaları.. Günlük yaşamı alt üst eden sıkıntılar.. Vatandaşın tepkisini, “abone olmayarak” koyması ve hedeflerin çok altında kalınması.. Sonra ciddi imaj sorunları yaşayan şirketin patronajının devri vs.. Bunlar vardı, süreçte..

 

Vatandaşın doğalgaz konusundaki çekimserliğinin azaldığı, geçmişteki tepkilerinin zayıfladığı bir sürenin geçmesinin ardından abone sayısının arttığı belirtiliyor. Şimdilerde 20 binlerdeymiş. Ancak, abonelik işlemleriyle birlikte diğer bürokratik işlemlerin de yapıldığı şirket merkezindeki “yetersiz” hizmet yapısı, vatandaşların tepkisine yolaçıyor. Sabah erkenden gidip, sıra alan vatandaşlar, tüm gün beklemelerine karşın işlemlerini yaptıramadıklarını, ertesi sabah yeniden sıraya girmek zorunda kaldıklarını anlatıyorlar.

 

Şirket, hizmet kalitesiyle ilgili imajın, o işlemlerden itibaren oluştuğunu bir farketse.. Sorun çözülür herhalde.. Şu ana kadar farketmediğini vatandaş söylüyor bize..

 

* * *

 

Okullar Açılıyor da..

İlköğretim okulları ve liselerde yeni ders yılının başlamasına kısa bir sure kaldı.

 

Okullarda eğitim ve öğretim kalitesinin artırılması için ne gibi önlemler alındı?.. Geçen yıl yaşanan sorunların giderilmesi için neler yapıldı? Okul içi ve çevresinde güvenlik açısından neler yapılacak? Kantinlerin fiyat ve kalite açısından denetimi için neler düşünülüyor? Kılık kıyafet konusunda yine belli yerlere mi yönlendirme yapılacak?

 

Binlerce öğrenci yine servislerle okullara gelip gidecek.. Servis ücretlerini kim belirleyecek? Her sene veliyle taşımacı arasında tartışma yaratan sömestr tatilini kapsayan dönemde tam mı, yarım mı ücret ödenecek?

 

Veliler, açıklama bekliyor..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız