SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Neyse Gerçek Ortaya Çıksın"

0
Güncellendi - 2015-12-27 12:31:04
A- A+ PAYLAŞ
 
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazası olayının aydınlanacağına inandığını söyledi.
  
Beraberindeki Heyet ile birlikte Helikopter Kazası olayını soruşturan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları ile görüşen Destici, Adliye çıkışında basın mensuplarına yaptığı açıklama da, "Biz başından beri bu işi hukuk içinde takip ediyoruz ve bu ısrarımız devam ediyor. Biz, hukukun bu işi aydınlatacağına da inanıyoruz. neyse gerçek ortaya çıkmasını istiyoruz. Sonuna kadar, aydınlatılana kadar da bu işin takipçisi olacağız. Gördüğümüz, izlediğimiz, ilgili savcılarımız da bu konuda gerçekten çok duyarlı.  Çok geniş ve derin, bütün yönleriyle soruşturmayı devam ettiriyorlar. Tabi, dosyada gizlilik kararı olduğu için benim ayrıntı vermem mümkün değil. Hem gizlilik kararı ve hem de gidişata zarar vermemek adına. Bugün burada savcılarla görüşmemizin temel nedeni, hem dosyanın gidişatı ile ilgili bilgi almak, bir takım işte bize ulaşan bilgileri savcılarımızla paylaşmak, hem de son günlerde kamuoyunda biliyorsunuz, bir takım bu konuyla ilgili, ilgili, ilgisiz bir çok kimsenin açıklaması var. İnsanlar bu olay yüzünden gündeme gelmeye çalışıyorlar. Benim gördüğüm kadarıyla da olayı farklı ve yanlış yönlere çekerek işi sulandırmaya çalışıyorlar. Yargılama sürecini etkilemeye çalışıyorlar. Ben bu anlamda da bu tür açıklamaları olan kimselerin savcılar tarafından çağrılarak, dinlenmesini, bildikleri şeyi ulu orta kafa karıştırmak veya olayı sulandırmak yerine savcılara bizzat gelerek, açıklamalarını anlatmalarını ve davaya katkı sağlamalarını istedim. Bu anlamda da bazı kişilerin savcılar tarafından da dinlenmesini talep ettim" diye konuştu.
  
"Gelinen aşama sizi tatmin ediyor mu?" sorusuna ise Destici şu cevabı verdi: 
 
"Tatmin ediyor. Çünkü şu anlam da, gerçekten, 3 yıllık süre uzun bir süre olabilir. Ama bu ve buna benzer hadiselere baktığınız zaman, Türkiye'de, mesela Rahmetli Turgut Özal'ın hadisesi, 20 yıl sonra ancak bizim Devlet Denetleme kurumu'nu harekete geçirmemizin ardından bizi referans göstererek harekete geçebildiler. Başka bir sürü örnek dosya var. Hukuk içerisinde bir silsile, bir zincir takip etmek zorundasınız. Biz önce Meclis Araştırma Komisyonu, sonra ikinci komisyon, Devlet Denetleme Kurulu, yerel mahkemeler. Ancak Devlet Denetleme Kurulu'nun raporundan sonra dosyayı Özel Yetkili Mahkemeye taşıyabildik. Devlet Denetleme Kurulu’nun Türkiye’de ezber bozan ciddi raporu olmasaydı, bu dosya belki de buraya da gelmeden kapatılacaktı. Belki de amaçlanan, istenen oydu. Ama bizim aile ile birlikte ısrarlı takibimiz, sayın cumhurbaşkanını o ödemde ikna etmemiz ve O'nun da takdir etmesi, dolayısıyla dosya buralara geldi.  Biz bu safhadan sonra bu dosyanın ne ise aydınlanacağına inanıyoruz. Hukuka güveniyoruz. Benim buradan çağrım, hem şahıslara, hem de kurumlara, olayın aydınlatılmasına yardımcı olmalarını istiyoruz. Kurumlar bu işte kapanmaktan vaz geçsinler. Kendi içlerinde hata yapanları tespit edip, yargıya teslim etmelerini, birde istenen belge ve bilgileri zamanın da, doğru olarak göndermelerini istiyoruz. Şahıslardan da bu işte bilgi ve belgesi olanların, savcılara gelip bildiklerini anlatmalarını istiyoruz. Kamuoyunda konuşulanları savcıların önüne koyduk. Biz kim ne derse desin, biz hukuk içinde doğru bildiğimiz yoldan devam edeceğiz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız