Malatya içmesuyunun kaynağı olan Yeşilyurt- Gündüzbey'deki kaptaj bölgesine özel koruma geliyor. Maden ocakları (taş-kireç gibi) başta olmak üzere havzayı tehdit eden tüm unsurların havza dışına çıkarılması, havzanın özel koruma alanına alınması için bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulması kararı alındı. Aralarında İl Özel İdare, Çevre ve Şehircilik, DSİ, Tarım, Orman ve Su, Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlükleri ile Malatya Belediyesi gibi kurumların katıldığı toplantıda yaklaşık 600 bin kişinin içme suyunu karşılayan 22 bin hektarlık (220 bin dönüm) alan için “özel çevre koruma alanı” olması için girişimler başlatıldı.
Malatya Belediyesi'nin öncülüğünde gerçekleşen toplantıda, 220 bin dönümlük su havzasını, gerek kirlilik, gerekse de su kaynağı için tehdit oluşturan unsurların belirlenmesi ve havzada bulunan yeraltı su haritalarının çıkarılması gibi konularda çalışmaların yapılması için bir komisyon oluşturuldu.
Malatya Belediyesi öncülüğünde oluşturulan ve İl Özel İdare, Çevre ve Şehircilik, DSİ, Tarım, Orman ve Su, Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlükleri gibi ilgili tüm kurumların katılımı ile oluşturulan komisyon, ilk olarak, 220 bin dönümlük havzanın, yerleşim, alt ve üst yapı tesis ve işletmeleri, mera- orman gibi hali hazır durumun belirleyerek rapor haline getirecek.
Konu ile ilgili olarak teknik uzmanlar; “Yaklaşık 20 yıldır gündemde olan Malatya ve çevre yerleşim birimleri için yaşamsal önem arz eden bir bölge olmasına rağmen, alt ve üst yapılaşma gelişigüzel devam etti. Hatta 600 bin civarında insanın içme suyu gereksinimini karşılayan kaptaj için ciddi tehditler oluşturan maden ocaklarına ruhsatlar verildi. Bölgenin (havzanın) böylesi tesislerden arındırılması gerekir. Ve bu tür işletmelere önümüzdeki dönemlerde ruhsatlar verilmemesi için özel koruma alanına alınması gerekir. Malatya için çok önem arz eden bu çalışmanın başarıya ulaşması tüm kurum ve kuruluşların el birliği ile çalışmaları ve için başta siyasiler olmak üzere kamuoyunun da bu çalışmaya destek vermesi gerekiyor.” diyerek su havzasını tehdit eden unsurların bir an önce havza dışına taşınmaları ve bölgenin özel koruma alanına alınmasını belirtiler.
