SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Niye Oraya Gidiyorlar?'

A- A+ PAYLAŞ

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerin kontenjanlarında bu yıl az bir artış olacağını bildirdi.

YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan başkanlığında YÖK’te toplandı. Toplantıya öğle arası verildiği sırada Özcan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Kontenjanlarda artış olup olmayacağı" sorusuna Özcan, "Çok az bir artış olur, geçen seneki kadar olmaz. Çünkü artık doyma noktasına geldi. Bugünkü kurul toplantısında birçok bölümün kontenjanı belli oldu. Toplamda ne kadar olduğunu bilmiyorum ama hesap ettikten sonra açıklarız" yanıtını verdi.

Özcan, YGS’de çoğu adayın başka illerde sınava girdiği anımsatılarak, gelecek yıllarda bu sorunun nasıl çözüleceğinin sorulması üzerine, imkanların araştırılacağını, kullanılmayan okullar veya kurumlar varsa buralarda sınava girilmesinin sağlanacağını ifade etti.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, şunları söyledi.

"Ama bu konuda ciddi problem var. Problem sadece oralarda bazı şeylerin, yolsuzlukların olması değil. Türkiye’nin çok çeşitli yerlerinden insanların oralarda imtihana girmek istemesi. Mesela İstanbul’dan insanlar nedense gidiyorlar Mardin’de Urfa’da, Hakkari’de, Şırnak gibi yerlerde sınava girmek istiyorlar. Herhalde oralarda suiistimale açık şeyler daha kolay oluyor diye gidiyorlar. Bir sürü insan o bölgede sınava girmek istiyor. Bunun bir anlamı olmalı. Niye İstanbul’dan kalkıp da Mardin’de sınava giriyorsun? Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde imtihana girmek isteyenler çok."

"Bunun gerekçesi ne olabilir" sorusunu Özcan, "Herhalde orada suistimale açık bir şeyler var. Ben şimdi Ankara’dan Mardin’e neden sınava girmek için gideyim ki?" diye yanıtladı.

Bir gazetecinin, söz konusu bölgelerdeki bazı illerde toplu kopya olayları yaşandığını belirtmesi üzerine Özcan, "Üniversite sınavında çok olmuyor ama KPSS’de mesela çok sık olduğu bilinen bir gerçek. Herkes biliyor" dedi.

Özcan, "O bölgelere yönelik ne gibi önlemler alınabilir" sorusuna, "Alınabilir. Mesela büyük şehirlerde toplanabilir. Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da şehir merkezlerinde olabilir, ilçelerde olmaz" yanıtını verdi.

Özcan, kopya çekenlerin tespit edilmesi halinde sınavlarının iptal edildiğini anımsattı.

Dershanelerin kapanacağı yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Özcan, "Bizim yaptığımız sistem çalışmaya başlarsa, çocuklar mesleki ve teknik eğitime yönlendirilirse yakında olacağı odur, amaç o" diye konuştu.

"Sizce dershaneler sistemden tamamen kalkar mı?" sorusu üzerine Özcan, şunları kaydetti.

"Dünyanın hiçbir yerinde kalkmıyor. Çok rekabet olan yerlere girmek için insanlar iyi hazırlık yapıyorlar. O nedenle dershane adı altında olmuyor da ders alma, ilave ders alma şeklinde oluyor. O dünyanın her yerinde var. Eğer siz ODTÜ Elektrik Elektronik bölümüne girmek istiyorsanız ilave yardım alıyorsunuz. O nedenle ders alma veya dershaneden ders alma sistemi devam ediyor. Onu kaldırabilmek için bilmiyorum ne yapılabilir ama dünyanın hiçbir yerinde kalkmadan duran bir sistem. Ancak çok az ölçülerde oluyor. Mesela ABD’de bu üniversite çevrelerinde olur. Gelirler üniversite hocalarından veya asistanlardan ihtiyacı olan insanlar ders alırlar ama böyle kurumsal, dershane gibi bir yapısı yoktur. Dershane diye bir bina göremezsiniz bizdeki gibi. Ferdi olarak devam eden birşeydir. Üniversite öğrencileri de zorlandıkları derslerden yardım alırlar. Hiçbir zaman Türkiye’deki gibi yaygın, okula benzeyen yapılar yoktur."

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, yarın YGS sonuçlarının açıklanacağı anımsatılarak, sınava giren oğlunun heyecanlı olup olmadığının sorulması üzerine, espriyle "Hiçbir heyecanı yok. Çok da iyi yaptığını zannetmiyorum" dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız