SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Nurettin Paşa Vefat Etti

A- A+ PAYLAŞ

GENELKURMAY Başkanlığı tarafından 1962'de Üstün Hizmet Başarı Ödülü alan, 1974 yılında da Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan emekli Pilot Tuğgeneral Nurettin Gül, tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitirdi. 1962'de Türk köylerini bombalayan 2 Irak uçağını düşüren pilotlardan olan Nurettin Gül, 1980'li yıllarda Malatya Erhaç 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı görevinde de bulunmuştu.

Gül, Kastamonu’da düzenlenen askeri törenin ardından Daday İlçesi'nde toprağa verildi. Emekli Pilot Tuğgeneral Nurettin Gül’ün cenaze namazına, Vali Mustafa Kara, Hava Tümgeneral Yılmaz Erdoğan, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Ak Parti Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Erdal Başesgioğlu, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gül’ün Türk bayrağına sarılı tabutu Kastamonu Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Nasrullah Meydanı’na getirildi. Nurettin Gül, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra askerlerin omuzunda cenaze aracına konularak toprağa verilmek üzere Daday’a uğurlandı. Emekli Pilot Gül, Daday’da gözyaşları arasında aile mezarlığında toprağa verildi. Nurettin Gül’ün yakınları cenaze namazı öncesi taziyeleri kabul ederken, gözyaşlarına hakim olamadı.

TÜRK KÖYLERİNİ BOMBALAYAN UÇAKLARI DÜŞÜRDÜ
1962 yılında Türk köylerini bombalayan Irak uçakları ile havada girdiği mücadaleden başarıyla çıkarak 2 Irak uçağını düşüren Nurettin Gül, önceki gün tedavi gördüğü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Kıbrıs Barış Harekatı’na da katılan Nurettin Gül, pilot üsteğmen rütbesiyle 2 Irak uçağını düşürdükten sonra Üstün Başarı Ödülü’ne layık görülmüştü. Askerlikte Tuğgeneral rütbesine kadar yükselen Gül, emekliliğini memleketi Kastamonu’da geçiriyordu. Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle Eskişehir Tıp Fakültesi’nde tedavi gören emekli Pilot Tuğgeneral Gül, önceki gün yaşamını yitirdi.

IRAK UÇAKLARININ DÜŞÜRÜLMESİ OLAYI..
1962'de Türk hava sahasında köy bombalayan 2 Irak savaş uçağı, Türk jetleri tarafından düşürüldü.

1962 yılında Türkiye ile Irak arasında uçak gerginliği yaşandığı ortaya çıktı. Türk pilotları, hava sahamızı ihlal ederek bir köyümüzü bombalayan iki Irak bombardıman uçağını emir almadan vurarak düşürmüş. Savunma uzmanları, ülkelerin bu tür hava muharebelerini bir savaşa yol açmaması için fazla büyütmediklerine dikkat çekerek, Türk havacılık tarihinde buna benzer başka olayların da bulunduğunu dile getiriyor.

Türk havacılık tarihinin unutulan bu olayını havacılık ve uzay dergisi “Kanatlar” belge ve fotoğraflarıyla ortaya çıkarmıştı. Kanatlar dergisinin yayın yönetmeni Levent Başara, söz konusu olayla ilgili belge ve şahitlere ulaşmakta zorlandıklarını belirterek, havacılık tarihimizde buna benzer başka olayların da bulunduğunu ifade ediyor. Olayın yaşandığı tarihlerde Irak Devleti, bugün Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri olan Mesut Barzani’nin babası Mustafa Barzani ile mücadele halindeydi. İngilizlerin kışkırtması ile Irak Devleti’ne karşı ayaklanan Mustafa Barzani güçleri, Irak karakollarını basıyordu. Bu çatışmalar sırasında Barzani güçleri zaman zaman sınırı geçerek Türkiye tarafındaki dağlık bölgelerde saklanıyordu. Irak Kuvvetleri ise sıcak takip gerekçesiyle kimi zaman Türk sınırını geçerek Barzani güçlerinin saklandıkları bölgeleri bombalıyordu.

Irak Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklar bu saldırılarını 1962 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında yoğunlaştırdı. Bu durumu Türk istihbarat yetkililerinin Ankara’ya rapor etmesi üzerine harekete geçilir. Bundan böyle Türk jetlerinin bu bölgede devriye uçuşu yapmaları kararı alınır. Türk Silahlı Kuvvetleri konuyla ilgili sınır birliklerine gerekli emirleri verir. 15 Ağustos 1962 tarihinde ise Irak uçakları Biskan köyünü bombalar. Bu olay, Türkiye kamuoyunda yoğun tepkilere neden olur. 16 Ağustos tarihinde devriye uçuşu yapan 181. Filo’ya bağlı 4 adet F–84F uçağının pilotları Yüzbaşı Kazım Şahin, Üsteğmen Celal Sürmene, Üsteğmen Hulusi Aytekin ve Üsteğmen Nurettin Gül, bir köyü bombalayarak dönüş yapan Irak’a ait 2 Beagle hafif bombardıman uçağı tespit eder. Havada yapılan muharebede 2 Irak bombardıman uçağı vurularak düşürülür. Ancak Irak uçaklarını düşüren 4 Türk pilotundan Celal Sürmene ve Hulusi Aytekin, bu olaydan iki yıl sonra değişik uçak kazalarında şehit düşer. O dönemde üsteğmen olan Nurettin Gül ise tuğgenerallik rütbesine kadar yükselmiş.

Emekli Hava Pilot Tuğgeneral Nurettin Gül olayla ilgili hatıralarında ilginç bilgiler veriyor: “16 Ağustos günü uçakların silahlarının yüklenmesinden sonra Üs Komutan Vekili Kurmay Yarbay Necdet Kolcuoğlu, gelerek son durumu sordu. Kol liderimiz Yüzbaşı Kazım Şahin, Irak uçağıyla karşılaşınca hareket tarzımızın ne olduğunu sorunca Yarbay Kolcuoğlu, ‘Sulh şartları angajman (önleme) kuralları uygularsınız.’ dedi. Yüzbaşı Şahin, ‘Bize ya da yer hedeflerine ateş açılır ve bombardıman emareleri görünce ne yapacağız?’ diye sorunca Kolcuoğlu Yarbay, ‘Sizin uçaklarınızda mermi yok mu?’ dedi. Biz o anda görevi anlamıştık.” Havalandıktan sonra bir köyü bombalayarak dönüş yapan iki Irak uçağı ile karşılaşan pilotlar, olaya müdahale ettikten sonra üsse geri dönerler. Görevden dönen Türk pilotlar sorguya alınır.

Bu olaydan sonra kendisine takdirname verilen emekli Tuğgeneral Nurettin Gül ise sonraki olayları şöyle anlatıyor: “Kuvvet istihbarat başkanı binbaşı bizi 4 araçla park yerinde bekliyordu. Dördümüz de ayrı ayrı kuvvet komutanına rapor verdik. Komutanın bana ilk sorusu şu oldu: ‘Uçağı düşürmek için kimden emir aldınız?’ Ben de hiçbir istasyonla temas sağlayamadığımızı, Irak uçaklarının bombardımanı sonucunda bir köyün yandığını, iki uçağın da yer hedeflerine taarruz sonucu çekiş durumunda bulunduğunu, uçakların kuyruk kısımlarının hava savunmasında etkili olduğunu bildirdim. Lider, atış yaptığı için ben de atış yaptım. Uçağı düşürdük. Yere çarpıncaya kadar takip ettik. Bu arada telefon çaldı. Muhtemelen hava kuvvetleri komutanı idi. Kuvvet komutanı ‘Karşımdalar hiçbir yerden emir almamışlar. Kendileri karar vermişler.’ dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız