SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'O Bana, Ben Ona..'

A- A+ PAYLAŞ

Genel müdürlüğünü kızı Münevver Helün Fırat'ın yaptığı şirketin organize ettiği "Yapı ve Doğalgaz İhtisas Fuarı" açılışı dolayısıyla Malatya'ya gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Deniz Baykal'ın, avukatlığı dönemi ile ilgili konuşmadığı sürece vergi kaçakçısı olacağını ileri sürdü.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, kendisi ile CHP arasında yaşanan tartışmaların son durumu ve gazetecilere gönderdiği belgelerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın kendisini açığa çıkardığı iddialarına sert tepki göstererek, "Okuma yazması olmayan, okuduğunu anlayamayan, gördüğü halde göremeyen, kulağı olduğu halde duymayanlara bir şey anlatabilmek mümkün değildir. Eğer Türkçe biliniyorsa orada neler yazdığı açıkça bellidir. Birilerinin bunu izah etmesine lüzum yok. Eğer isterseniz size de o dokümanlardan hemen göndertebilirim. Ben inanıyorum ki siz onlardan daha iyi anlayacaksınız. Orada ne yazdığını göreceksiniz. Çünkü ben öyle bir şey yazdığını görmedim. Kimsenin kimseyi açığa düşürdüğü yok. Ama benim üzerimden bir yere varılmak isteniyorsa o mümkün değildir.

Ama ben bir soruyu devamlı soracağım, bunu sordurmamak için devamlı bana bunu yapıyorlar. O da şu, Sayın Baykal, servetinin temelinde yasaklı olduğu dönemde yapmış olduğu avukatlıktan gelen gelirler olduğunu söylüyor. Ben de kendilerine çok basit bir soru soruyorum. Bunun için dokunulmazlığın falan kaldırılmasına lüzum yok, kıvırmaya lüzum yok. Hangi tarihten hangi tarihe kadar avukatlık yaptınız? Hangi vergi dairesinde mükelleftiniz? Bu süreç içerisinde ne kadar gelir beyan ettiniz? Ne kadar vergi ödediniz? Bunu gizlemenin hiçbir alemi yok. Ben inanıyorum ki vatandaşımız Sayın Baykal'ın servetinin altında yatan asıl temelin, asıl mayanın helal kazanılmış, vergisi ödenmiş bir gelirden kaynaklandığını gördüğü zaman hepimiz mutlu olacağız. Ama bunu açıklamadığı süreç içerisinde vergi kaçakçısı olur. Bunu da bir genel başkana yakıştırabilmek mümkün değildir. O bakımdan benim niye sorduğum gibi, işi başka yönlere çeken ifadeler kullanmaya lüzum yok. Burada bulunan her vatandaş, bana, Sayın Baykal'a veya diğer bir siyasiye istediği soruyu sorma hakkına sahiptir. Bizlerin de siyasiler olarak buna cevap verme mecburiyetimiz vardır. Çünkü biz siyaset yapmayı kabul ettiğimiz andan itibaren bu soruları cevaplandırmayı kabul etmiş oluyoruz. Ben bu soruyu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak soruyorum. Bu sorunun cevabını vermeyip, 'Şöyle mi oldu, belli bir basın tarafından iş yönlendirilerek efendim bu böyle değilmiş de şöyleymiş.' Onu ben bıraktım. Dün o bitti, onun altına çift çizgi çektim. Ne söylenecekse söyledim, ne belge verilecekse verdim. Bu belgelerin hepsi mahkeme kararlarıdır. Resmi cevaplardır. Ben o bir cevabı bekliyorum. O cevap gelirse neyi nerede isterlerse konuşuruz. Ama önce onun cevabının verilmesi lazım" ifadelerini kaydetti.

Fırat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim Sayın Baykal'a bir teklifim daha var. Kendisi ana muhalefet partisi lideri olarak çok meşgul. Belki elinde bu evraklar olmayabilir. Ben kendilerine bir vekalet vereyim veya bir dilekçe yazayım, o benimle ilgili bilgileri Maliye Bakanlığı'ndan alsın. Kendisi de bana bir dilekçe yazarsa, yani benim şu sorduğum suallerin cevaplandırılabileceğini belirten bir dilekçeyi bana verirse, ben onun yerine gider bu belgeleri alır ve sizlere açıklarım. Onu bu yükten kurtarmış olurum."

FOTOĞRAF: (Üstte) Fuarı organize eden şirketin genel müdürü olan kızı Münevver Helün Fırat'a belediye başkanı Akın kayısı verirken, Fırat izliyor. (Altta) Fırat, Baykal'la ilgili iddialarını dile getirirken. (Selahattin GÖKATALAY)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız