SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"O Bölge Orman Alanı"

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:28:07
A- A+ PAYLAŞ

Bakan Eroğlu'ndan Akyazı köylülerine kötü haber

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Yazıhan İlçesine bağlı Akyazı mahallesine  (Köy)  yaklaşık 500 metre mesafede bulunan ve köylülerin 70 yılı aşkın süredir mera olarak kullandıklarını ifade ettikleri bölgenin 'orman alanı' ilan edildiğini belirterek "alanların fiili durumlarının da bozuk meşe baltalığı ve orman toprağı vasfında olduğu, bu gibi bozuk alanlarda canlandırma kesimleri ve ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, 2011 yılında Yeşilpınar ve 2013 yılında Aksütlü mahallelerinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir" dedi.

malatyahaber.com ve Yeni Malatya Gazetesi'nin geçtiğimiz Mayıs ayında Yazıhan'a bağlı Akyazı mahallesinde yaşanan sorunları mahalle  muhtarı Orhan Şatır'ın açıklamalarına dayanak kamuoyunun gündemine taşıması üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bu iddiaları bir soru önergesi ile Çevre ve Orman Bakan'ı Veysel Eroğlu'na sordu.

Ağbaba önergesinde Bakan Eroğlu'na  "Yazıhan İlçesinde 1940 yılından beri otlak olarak kullanılan bölgenin orman alanına çevrilmesinin ardından bölgede ağaçların en fazla 30 cm boyuna gelip ardından kuruduğu iddiaları doğru mudur? Doğru ise, bölgeye defalarca ağaç dikilmesinin sebebi nedir? Bölge halkı hayvanlarını otlatacak yer bulamadıkları gerekçesiyle, mevsiminden önce yaylaya gittikleri ve hayvanlarının açlık ve susuzlukla baş başa kaldıklarını ifade etmektedir. Köylülerin mağduriyetinin giderilmesi için Bakanlığınız tarafından bir çalışma yapılması planlanmakta mıdır? Orman alanı yapılan bölgede tekrar bir değerlendirme yapılması düşünülmekte midir?” sorularını yöneltti.

Bakan Eroğlu'nun yanıtı

Ağbaba’nın soru önergesine cevap veren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, söz konusu iddialar için, “Malatya İli Yazıhan ilçesine bağlı Akyazı, Hekimhan İlçesine bağlı Yeşilpınar, Aksütlü ve çevre mahallelerde küçük ve büyükbaş hayvanların otlakları olarak kullandıkları iddia edilen bölge kesinleşmiş Orman Kadastro verilerine göre orman sayılan yerlerden olduğu ve herhangi bir tahsisin de söz konusu olmadığı, alanların fiili durumlarının da bozuk meşe baltalığı ve orman toprağı vasfında olduğu, bu gibi bozuk alanlarda canlandırma kesimleri ve ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, 2011 yılında Yeşilpınar ve 2013 yılında Aksütlü mahallelerinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Akyazı Mahallesi mülki hudutlarında herhangi bir ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışması yapılmamıştır” şeklinde cevap verdi.

“Hayvanlarımız açlığa ve susuzluğa mahkum edildi”

Yazıhan İlçesi Akyazı Mahallesi Muhtarı Orhan Şatır, Mayıs ayında yaptığı açıklamada, Akyazı Köyü’ne yaklaşık 500 metre yakınlıkta olan ve Orman Kadastrosu tarafından yapılan düzenlemeye kadar Akyazı Köyü sınırları içinde bulunan otlak alanın, kadastro işlemleri yapılmasından sonra Hekimhan’a bağlı Yeşilpınar sınırlarına dahil edildiğini belirtmiş ve mahalle halkının yaşadığı mağduriyeti şöyle ifade etmişti:

“Şu an bulunduğumuz bölge 1940 yılından bu yana Akyazı Köyü, Yeşilpınar ve Aksütlü köylerinin küçük ve büyükbaş hayvanlarının yayıldığı yerdi. Hayvanlarımız burada otlanır, daha sonra da buradan aşağıya iner ve derede suyunu içer, sonra da sürü halinde köye dönerdi. 1984 yılında, devlet görevlisi olduğunu söyleyen bazı kişiler buraya geldi ve atadan dededen otlak olarak kullanılagelen bu alanın orman alanı olduğunu söylediler ve etrafını tel örgülerle çevirdiler. Yani bir bakıma hayvanlarımızı açlığa, susuzluğa mahkum ettiler. O günlerde dönemin Tarım – Orman ve Köy İşleri Bakanı hemşehrimiz Hüsnü Doğan Malatya’ya gelmişti. Biz köy halkı olarak Hüsnü Bey’e ulaşma imkânı bulduk, derdimizi anlatan dilekçemizi verdik. Hüsnü bey sağolsun, kısa sürede bu mağduriyetimizi giderdi. Fakat son birkaç yıldır Malatya Orman İşletme Müdürlüğü yeniden geldi ve 75 yıldır hayvanlarımızın otlandığı, suyunu içmek için geçtiği bu bölgeyi orman alanı yapacağız diye yeniden tel örgüyle çevirdi. Bakın çok ilginç bir şey söyleyeceğim size: Buraya 2-3 yılda bir çam fidanları dikiliyor. Sözde orman kuruyorlar. Fakat bu çam fidanları 3 yıl boyunca 30 cm’yi geçmiyor ve kuruyor. Defalarca tekrarladılar. Milyarlarca para harcadılar ama, işte şimdi görüyorsunuz her biri 15-20 cm’lik kurumuş çam fidanlarından başka bir şey yok burada. İşte bu sözde ormanı kurmak iddiasıyla adeta bizi kurban ediyorlar. Köyümüzü adeta karantinaya aldılar. Hayvanlarımızın otlandığı alanı kapattılar, su içmeye bile gidemiyorlar. Su içmeye gitseler bile, hayvan otlanmadan aç karnına nasıl su içsin”. 

‘Çamlar, 30 cm'yi geçmeden kuruyor"

Akyazı Köyü Muhtarı Orhan Şatır, mahallenin bini aşkın küçükbaş, 300’ü aşkın büyükbaş hayvanı olduğunu belirtmiş ve otlak alanın tel örgüyle kapatılmasından sonra Akyazı Köyü halkının yayla vakti gelmeden yaylaya gitmek zorunda kaldığını, bu durumun da büyük hayvan telefine yol açtığını vurgulayarak şu görüşlere yer vermişti: 

“Olmayan, yıllardır kurulamayan yani sözde bir orman için bizi mağdur ediyorlar. Bu köyde 1000 civarında küçükbaş hayvan var. Yayılacak alanı elimizden aldıkları için köylü yayla vakti gelmeden yaylaya gitmek zorunda kalıyor. Çünkü bir şekilde hayvanını otlatmak zorunda. Yayla vakti gelmeden hayvanlar yaylaya götürülünce de yağmur, kar, dolu hayvanları telef ediyor. Bizim kendi perişanlığımızı söylemiyoruz. O zaten büyük bir perişanlık. Ama hayvanlarımızın yaşamı için ona da katlanıyoruz. Şimdi devlet yetkililerinden talebimiz bizim 75 yıllık atadan deden kalan ve kadastro girinceye kadar hukuki olarak köyümüzün hudutları içinde olan otlak alanımızın iadesini sağlamalarıdır. Aksi takdirde bir köy tümüyle açlığa, işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm edilmiş olacaktır."

ARŞİV FOTO: Akyazı'daki mera alanında ağaçlandırılmış bölge!.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız